Netanyahu, cesetlerin bulunmasının ardından başlayan olağanüstü bakanlar kurulu toplantısında, “Cesetleri bulunan üç genç, insan görünümlü hayvanlar tarafından kaçırıldı ve öldürüldü. Bunun sorumlusu Hamas’tır ve Hamas bedelini ödeyecektir” ifadelerini kullandı.
Açıklamanın ardından İsrail savaş uçakları Gazze'nin farklı yerlerindeki 34 hedefe hava saldırısı düzenledi.
İsrail Ordusundan yapılan açıklamada, üç Yahudi yerleşimcinin kaybolduktan 18 gün sonra cesetlerinin bulunmasının ardından Gazze'den İsrail'e 18 füze atıldığı, buna karşılık İsrail Hava Kuvvetlerine ait uçaklarının Gazze şeridinde 34 hedefe hava saldırısı düzenlediği belirtildi.
Saldırıda onlarca ev hasar görürken Refah ve Han Yunus kentlerinin önemli bir kısmında elektrik kesildi.Gazze'deki Filistin hükümeti Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref Kudra, saldırılarda 4 kişinin yaralandığını belirtti.
Cenin'e baskın: Bir ölü İsrail askerleri Batı Şeria'nın kuzeyindeki Cenin mülteci kampına düzenlediği baskında da bir Filistinli hayatını kaybetti. Hastane yetkilileri, 16 yaşındaki Yusuf Ebu Zaga'nın göğsüne isabet eden kurşunla ağır yaralanmış halde hastaneye getirildiğini, müdahalelere rağmen kurtarılamadığını açıkladı.
İsrail evleri havaya uçurdu
İsrail ordusu hava saldırılarının yanısıra, ölü bulunan üç İsrailli yerleşimciyi kaçırmakla suçladığı Amir Ebu Iyşe ile Mervan Kavasımi'nin evlerini de patlayıcı yerleştirerek havaya uçurdu.
İsrail'in önde gelen gazetelerinden Haaretz, İsrail askerlerinin, Kavasıme ve Ebu Iyşe'nin ailelerinin El Halil'deki evlerini sararak, içeride bulunanları dışarı çıkardıktan sonra her iki eve de patlayıcı döşeyerek havaya uçurduğunu bildirdi. Haberde patlama sırasında bir Filistinli çocuğun yaralandığı bilgisine yer verildi.
Hamas'tan uyarı Hamas yönetimi ise cesetlerin bulunmasının ardından İsrail yönetimine uyarıda bulundu.
Hamas Sözcüsü Sami Ebu Zuhri yaptığı açıklamada, Eğer işgal kuvvetleri bir saldırı ya da savaş başlatırlarsa kendilerine cehennemin kapılarını açmış olurlar” dedi.
Hamas suçlamaları reddetti
Hamas’tan yapılan açıklamada, “Üç yerleşimcinin kaybolması, İsrail’in halkımıza saldırmak amacıyla propaganda yürütme hedefi taşıyan bir hikayeden ibarettir. İsrail’i aptalca bir eylemden uzak durması konusunda uyarıyoruz. Eğer İsrail bir savaş istiyorsa ödeyeceği bedel daha önceki savaşlardan daha büyük olacaktır” ifadeleri yer aldı.
Bu arada Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, cesetlerin bulunması üzerine Filistin yönetimini acil toplantıya çağırdı.
İsrail ordusu yaptığı açıklamada üç gencin cesedinin El Halil bölgesinde bulunduğunu duyurdu.İsrailli yetkililer, cesetlerin bulunduğunun üç aileye de bildirildiğini söyledi.
İsrail kaçırılan öğrencilerin 16 yaşındaki Naftali Fraenkel, aynı yaştaki Gilad Shaer ve 19 yaşındaki Eyal Yifrah olduğunu açıklamıştı.
Obama'dan itidâl çağrısı ABD Başkanı Barack Obama, ölenler yerleşimciler için baş sağlığı dileğinde bulunurken, İsrail ve Filistin yönetimine olayın sorumlularının bulunması için işbirliği yapmaları çağrısında bulundu.Olayı ‘terör eylemi’ olarak nitelendiren Obama, tarafların durumu daha da kötüleştirecek eylemlerden kaçınmalarını da istedi.İngiltere Başbakanı David Cameron ise, cesetlerin bulunmasıyla ilgili ‘Bu affedilemez bir terör eylemidir” ifadelerini kullandı.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon da, Batı Şeria'da İsrailli üç gencin öldürülmesini kınayarak taraflara itidal çağrısı yaptı. Ban, İsrail ve Filistinli yetkililerin, sorumluların biran önce bulunması için birlikte çalışmalarını umduğunu kaydetti.
Yüzlerce Filistinli tutuklandı İsrail yönetimi, 12 Haziran'da Batı Şeria'daki Gush Etzion yerleşim biriminde kaybolan üç Yahudi yerleşimci gencin kaçırıldığını duyurmuş, bundan Filistin yönetimini sorumlu tutmuştu.İsrail parlamentosunun kaçırılanların bulunması için orduya geniş yetkiler vermesinin ardından düzenlenen operasyonlarda 500'den fazla Filistinli tutuklandı.
Yerleşimcilerin kaybolması üzerine çıkan kriz, İsrail ve Filistin yönetini arasında bir süre devam eden müzakerelerin çöküşünün hemen ardından geldi.
İsrail - Filistin barış müzakereleri üç yıllık aradan sonra ABD’nin arabuluculuğuyla Temmuz 2013’te yeniden başladı. Barış müzakereleri için dokuz aylık bir takvim belirlendi.
Kriz ve müzakerelerin sonu İki taraf arasındaki kriz İsrail tarafının Filistinli tutukluları serbest bırakmayı ertelemesiyle başladı.
Filistin Yönetimi, İsrail'in, Filistinli tutukluları 29 Mart günü serbest bırakacağına ilişkin 2013 Temmuz ayında verdiği sözden cayması karşısında Kerry'den devreye girmesini talep etmişti.
Filistin Yönetimi tutukluların bırakılmaması üzerine Mahmud Abbas Filistin’in 15 Birleşmiş Milletler (BM) sözleşmesine taraf olma başvurusunu imzalamış ve bunun üzerine de İsrail tutukluların bırakılma kararını iptal etmişti.
Geçen yılın temmuz ayında ABD arabuluculuğunda varılan anlaşma gereği İsrail 103 Filistinli tutukluyu bırakacaktı. Barış görüşmeleri için karşılıklı jest olması nedeniyle Filistin de daha önce BM Genel Kurulu'nda oylamayla kazandığı 'devlet' statüsü gereği BM kurumlarına üyelik başvurusunu ertelemeyi vaat etti. İsrail, nisan ayında Hamas ile Fetih hareketi arasında ortak hükümet kurulmasına yönelik anlaşmayı bahane ederek müzakereleri askıya aldı.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.