İş dünyasının Kıbrıs zirvesi

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) öncülüğünde, KKTC, Yunanistan ve Rum Ticaret Odalarından iş insanlarının oluşturduğu “Lefkoşa Platformu” haftaya Kuzey Kıbrıs’ta toplanacak. Jale Özgentürk'ün Hürriyet'teki haberine göre toplantının gündemini, Rum kesimini rahatsız eden ‘turizmdeki gelişmeler’ olması bekleniyor.

TURİZM HIZLA BÜYÜYOR

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisinin ana damarı turizm. 2004’teki BM Referandumu sonrası hızlanan yatırımlarla, yatak kapasitesi 15 bini bulan KKTC’de gelen turist sayısı da 1.5 milyon civarında. Son birkaç yılda çözüm sürecindeki yavaşlama nedeniyle yatırımların hızını kaybetmesine rağmen 2018’de 2.5 milyon turist sayısına, 40 bine yakın da yatak kapasitesine ulaşılması bekleniyor. Güney Kıbrıs’ta ise uzun yıllardır turist sayısı ve yatak kapasitesinde gelişme yavaş. 2.5 milyon turist sayısına sahip Rum kesiminde Türk tarafındaki turizmin gelişmesi rahatsızlık yaratıyor. Geçen hafta bu konu Rum Otelciler Birliği toplantısında gündeme geldi. Otelciler, rahatsızlıklarını toplantıya katılan Rum Lider Anastasiadis’e de ilettiler. Anastasiadis ise “Bu gelişme kuzeyi Türkleştiriyor, işgali meşrulaştırıyor” yorumu yaptı.

DOSTLUK BOZULMAMALI

İşte Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin öncülüğünde tarafların ortak oluşturduğu iş dünyası platformu böyle bir ortamda toplanıyor. Toplantı KKTC’nin en büyük turizm gruplarından biri haline gelen Merit’in Lefkoşa’daki otelinde gerçekleştirilecek. Merit Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı Reha Arar, kendisinin de platformun üyelerinden olduğunu belirtiyor. Platformun amacının ortak projeler üretmek olduğunu ve halklar arasında bir yakınlaşma sağlamaya katkı sunmayı hedeflediklerini söyleyen Arar, Rum Otelciler Birliği’nin açıklamalarını doğru bulmadığını, dostluğu bozacak açıklamaların yapılmaması gerektiğini savunuyor.

TANITIM YAPILMALI

Arar, özellikle de “Kuzey’deki topraklar Türkleşiyor” görüşüne karşı çıkıyor. “Boyutu ne olursa olsun hiçbir otelin altına tekerlek koyarak başka bir ülkeye intikali mümkün değildir. Her eser o ülkenin reel sektörünün ana damarlarından biri olarak kalacaktır” diyen Arar, şöyle devam ediyor: “Buna komşumuzun da bu gözle bakması gerekir. Kıbrıs bir adadır. Tarih boyunca da olduğu gibi öyle  kalacaktır. Sınırlar insanların çizdiği hatlardır. Belki politik çizgileri, hudutları, vizeyi anımsatabilir ama turizmin hududu, çizgisi, talimatı olmaz. İnsan mutlu olduğu yere gider. Adalarda da turizm ana temadır. Gönlümüzden geçen, gerek güneydeki turizmciler, gerekse bizlerin bir şemsiye altında ülkenin tanıtımını birlikte yapmaktır.”
Arar otellerin ve turizmin görüşmelerde bir enstrüman olabileceğini de sözlerine ekliyor ve “Kuzeydeki oteller güneyi geçti. Akdeniz çanağını bile geçti. Bundan korkmak yerine, birlikte güç yaratmak gerek. Görüşmelerden umudum var” diyor.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.