E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
Kocaeli Ticaret Odası (KOTO) Başkanı Murat Özdağ, Türkiye'nin geçen yıl yüzde 4 büyümesinin önemli bir başarı olduğunu bildirdi.
Özdağ, geçen yılın büyüme rakamlarına ilişkin yaptığı açıklamada, TÜİK verilerine göre üretim yöntemiyle hesaplanan gayri safi yurtiçi hasılanın 2015'te bir önceki yıla göre sabit fiyatlarla yüzde 4 artışla 131 milyar 289 milyon lira olduğunu hatırlattı.
Geçen yılın siyasi belirsizlik nedeniyle yatırımların ertelenmesi, küresel finans piyasalarında dalgalanma, artan jeopolitik gerginlikler ve Avrupa Birliği'nde (AB) devam eden durgunluk gibi ekonomik gelişmelere sahne olduğuna dikkat çeken Özdağ, "Tüm olumsuzluklara rağmen ülke ekonomimiz geçen yıl yüzde 4'le dünya ortalamasının üzerinde büyüyerek önemli bir başarı yakalamıştır." değerlendirmesinde bulundu.
Özdağ, tarım, sanayi ve hizmetler sektör kalemlerinin hemen hepsinde görülen güçlü satış trendinin Orta Vadeli Program'da (OVP) öngörülen büyüme hedefinin yakalanmasını sağladığını vurgulayarak, "Orta ve uzun vadede sürdürülebilir yüksek büyüme patikasına geçebilmek için öncelikli yapısal reformların hızla uygulamaya konulması gerekmektedir. Bu nedenle önümüzdeki 6 aylık süreçte iş dünyası için sunulan reform hareketlerinin hayata geçirilmelidir." ifadesini kullandı.
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, Türkiye'nin 2015 yılında yüzde 4 büyümesine ilişkin, "Ekonominin gösterdiği performans, küresel ekonominin içinde bulunduğu koşullar ve bizimle aynı sınıftaki ülkelere baktığımızda bu büyümeye iyi denebilir." değerlendirmesinde bulundu.
Özdebir, yaptığı yazılı açıklamada, ASO olarak büyüme beklentilerinin yüzde 4 civarında olduğunu belirterek, "Ekonominin gösterdiği performans, küresel ekonominin içinde bulunduğu koşullar ve bizimle aynı sınıftaki ülkelere baktığımızda bu büyümeye iyi denebilir." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin ekonomik büyüme potansiyelinin yüzde 4'ün üzerinde bulunduğunu vurgulayan Özdebir, yüksek büyüme potansiyelini gerçekleştirmek için öncelikle kafaların değişmesi gerektiğini savundu.
Dünyada, Sanayi 4.0'ın, Analitik 3.0'ın, yeni iş yapma yöntem ve şekillerinin konuşulduğu bu ortamda iş dünyası ve sanayiciler olarak bir zihniyet değişimine ihtiyaç duyduklarına işaret eden Özdebir, yeni bir dünya kurulurken, bu dünyaya ayak uyduracak şekilde işlerini organize etmelerinin zorunluk taşıdığını kaydetti.
Özdebir, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
"Ocak ayında yatırım malları üretiminde yüzde 0,2, ithalatında ise yüzde 17'lik bir düşüş olmuştur. Bu, insanların beklentisinin, yatırım hedeflerinin çok iyimser olmadığını, yatırım ortamının iyi olmadığını gösteriyor. Bunu çözmemiz, insanlara moral vermemiz, yatırım şevkini artırmamız azım."
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmacıları Vakfı (SETA) Ekonomi Araştırmacısı Prof. Dr. Erdal Tanas Karagöl, "2011'de cari açığın yükselmesiyle büyüme frenlenmişti. Şimdi büyüme trendine yeniden girildi. Cari açığın da düşmesiyle bundan sonraki dönemde daha yüksek büyüme rakamları için alan açılıyor" dedi.
Karagöl, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) açıkladığı 2015 yılı büyüme rakamlarına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'nin, etrafındaki jeopolitik riskler ve geçen yıl geçirdiği 2 seçime rağmen 2009'un son çeyreğinden itibaren aralıksız 25 çeyrektir büyüdüğünü, bunun da büyük önem arz ettiğini söyledi. Türkiye'nin büyüme rakamlarıyla G20 ülkeleri içerisinde 4'üncü sırada yer aldığını anlatan Karagöl, "2011'de cari açığın yükselmesiyle büyüme frenlenmişti. Şimdi büyüme trendine yeniden girildi. Cari açığın da düşmesiyle bundan sonraki dönemde daha yüksek büyüme rakamları için alan açılıyor" diye konuştu.
Türkiye'nin dış ticaretinde son dönemde bir daralma görüldüğünü anımsatan Karagöl, şunları kaydetti:
"İhracatta azalma var, ihracatın katkısı olsa daha yüksek büyümeden bahsedebilecektik. Bütün bunlara rağmen yüzde 4'lük büyüme Türkiye ekonomisi için önemli bir performans. Ekonomi kuruluşları rakamları aşağı doğru revize ediyorlardı ama her çeyrekte daha büyük bir büyüme rakamı gördük. Son çeyrekteki 5,7 oranı çok önemli. Geçen yılki iki seçim ve içerideki koşullara rağmen tahminlerin üzerinde büyüme olması önemli. Sanayi üretim endekslerinde bir işaret vardı, bu endeksler büyümenin öncü göstergeleriydi."
Karagöl, reformların hayata geçirilmesi ve AB'deki parasal genişlemeye bağlı olarak ihracatta artış görülmesiyle bu yıl yüzde 4,5'lik büyüme hedefinin üzerine çıkılabileceğini bildirdi. Ekonomik büyümedeki artışa rağmen kurlardaki değişim nedeniyle kişi başına milli gelirin düşüş gösterdiğini de hatırlatan Karagöl, "Bu rakamın 10 bin doların üzerine çıkılması önemli, çünkü 10 bin dolar psikolojik nokta. Bu patinajdan Türkiye'nin bir an önce çıkması gerekiyor. Reformların hayata geçirilmesi, katma değerli ve Ar-Ge değeri yüksek ihracatın artırılmasıyla Türkiye ekonomisini temsil eden, ülkenin yüksek gelirli ülkeler arasına girmesinde önem taşıyan bu rakam artacaktır" değerlendirmelerinde bulundu.
'KRİZE DÖNÜŞME RİSKİNE KARŞI TAMPONLAR VAR'
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Toprak ise Türkiye'nin büyümesinin önemli ölçüde yurt içi talebe dayandığını, yurt dışı talebin etkisinden bahsedilemeyeceğini söyledi.
Asgari ücret ve hükümetin telafi edici harcamalarının büyümeye imkan verdiğini ifade eden Toprak, "Bu verimlilik artışı, teknolojik gelişme sonucu oluşmuş bir büyüme değil. Bütün dünyanın krizde olduğu bir dönemde Türkiye'deki politika yapıcıların basiretli tavırlarıyla ekonominin dar boğaza girmesi önlendi. Bunu sağlayan kamu harcamaları ve telafi edici maliye politikası araçları oldu. Ancak bunun da maliyeti var. Bu, hedefin üstünde gerçekleşen enflasyon ve fiyat dalgalanmaları olarak karşımıza çıkıyor" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin en büyük dış avantajının enerji ithalat fiyatlarındaki düşüş olduğuna dikkati çeken Toprak, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin henüz orta gelir bariyerini aşmaya yakın olduğunu söyleyemeyiz. Avantajımız finansal sektör sermaye yeterliliği açısından gerekli rakama sahip. Özel sektörün yurt dışı yükümlülükleri yönetilebilir düzeyde ve takipteki alacaklarımız çok yüksek düzeyde değil. Bütün bunlar Türkiye ekonomisinin yapısal olarak kırılgan olmadığını, bir krize dönüşme riskine karşı tamponlarının olduğunu gösteriyor. IMF de bu tespitleri önemli ölçüde yaptı ve yapısal reformların hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye yeni ve yenilenmiş bir vizyonla 13 sene önceki o şevkini yeniden yakalarsa büyüme rakamlarını artırabilir."
İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Yülek, 2015 yılı son çeyreğinde yüzde 5,7'lik büyümenin yüksek olduğunu ve sanayi üretim rakamları başta olmak üzere gelen öncü rakamlardan yüksek büyümenin beklendiğini vurguladı. Yülek, "Ancak gerçekleşme, beklentilerin de üzerinde oldu. Bunun sayesinde 2015 büyümesi de yüzde 4'e ulaştı. Harcama tarafından bakıldığında büyümenin, son çeyrekte daha da yükselen iç tüketim, kamu tüketimi ve yatırımlar sayesinde gerçekleştiği görülüyor. Düşen ihracat bu kalemin etkisini negatif hale getirirken, kısılan ithalat pozitif büyüme etkisi oluşturdu" ifadelerini kullandı.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsaningundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsaningundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsaningundemi.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsaningundemi.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (13:40)