Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “Dünyanın en büyük 3 doğalgaz rezervinden birine sahip olan İran’a kayıtsız kalamayız. İran’a olan yaptırımların hep geçici olduğuna inandık. İyi ki de öyle yapmışız” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız CNBC-E’deki Enerji Koridoru programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Cenevre’deki anlaşmanın fiyatlara etkisi konusunda sabırlı olmak ve ihtiyatlı olmak gerektiğini söyleyen Yıldız'ın Cnbce-e de gerçekleşen röportajının tam metni şu şekilde:
"Cenevre’de İran’la ilgili anlaşmanın petrol fiyatlarına yansıması olacak mı? Cenevre’yi diplomasi açısından değerlendirmek lazım. Başından beri bizim Türkiye olarak önerdiğimiz, çözümün diplomasiyle olacağı yönündeydi. Anlaşmanın ardından petrol fiyatlarıyla alakalı muhafazakâr, ihtiyatlı olmamız gerek. Dün fiyatlar 111 dolara çıktı sonra 108 dolara indi. Fiyatlar konusunda beklentiler yerine gelmeyince piyasada tam ters etki yapıyor. Anlaşmada, İran’la gelinen nokta ilişkilerin geliştirilmesinde artıdır. Yaptırımların ortadan kısmen kalkacak olmasının olumlu adımlar getireceği kanaatindeyim. İran Rusya’dan sonraki en büyük tedarikçimiz. İran başkası için sıradan bir ülke olabilir, ama bizim için herhangi bir ülke değil. Petrol, doğalgaz ve madencilikle alakalı yatırımlarımızda İran’la ilgili ciddi bir potansiyel var.
Bunun fiyatlara etkisi konusunda sabırlı olmak lazım. İhtiyatlı olmak lazım. Fiyatlarla alakalı her şey olumsuz seyretti 3-4 yıldır. Bu yüzden şimdi en ufak olumlu hareket, ülkeleri büyük beklentilere sokuyor. Türkiye, günlük 100-110 bin varil arasında İran’dan petrol alıyor. Daha fazla inemeyeceğimizi biz yaptırımlar sırasında belirtmiştik. Burada belirtilen gerekçeler ne ise, onlar ortadan kalktıktan sonra belli bir rakamlarda seyredeceğini düşünüyorum. Biz, 5 ayrı ülkeden doğalgaz, 12 ayrı ülkeden petrol alıyoruz. Hem ülke, hem de güzergah çeşitlendirmeyle alakalı politikamıza devam ediyoruz. İran’dan alınan petrol o gerekçeler ortadan kalktıktan sonra 130-140 bin varil civarına çıkabilir.
İran doğalgazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacak olan doğalgaz boru hattı projesiyle ilgili kamulaştırma çalışmaları konusunda şu anki durum nedir? Bu tür projeler Türkiye’nin stratejik önemini artıran ve Avrupa’nın gaz tedariğiyle ilgili önemli projeler. Bunun derdine düşecek olan biz değil, AB üyesi ülkelerdir. Bizim konumumuz gereği tedarikle alakalı sıkıntımız yok. Türkiye kara parçasından geçecek projelere, gerek Güney Akım, gerek TANAP, gerekse İran’dan geçecek doğalgazın geçmesine müsaade etmiştir. Türkiye enerji sektörü, AB müzakere sürecinde masa başında hep ileridedir. Biz doğru olanı yapmaya çalışıyoruz. Önceliğimiz ülkemizin çıkarlarıdır. AB ile proje geliştirmeye devam edeceğiz. Dünyanın en büyük 3 doğalgaz rezervinden birine sahip olan İran’a kayıtsız kalamayız. İran’a olan yaptırımların hep geçici olduğuna inandık. İyi ki de öyle yapmışız. 19-20 ilden geçecek bir boru hattı 2 milyon tona yakın boru üretimini sağlayacak. Önümüzdeki hafta boru üreticileriyle de bir araya geliyoruz. Bu konu, sanayi ve istihdam için de çok önemli. 5 ülke bunu istiyorsa, biz bunu niye iletmeyelim?
Kuzey Irak petrolü ve gazı konusundaki son durum nedir? Güney Kore’de Şehristani ile ilişkileri nasıl geliştirebiliriz onu konuştuk. Zaman zaman serin rüzgarlar esti aramızda. Enerjiyle alakalı yaptığımız görüşmelerin siyasi olayları da sürükleyeceğine inanıyorum. Merkezi Hükümetle, belki Basra’da belki Bağdat’ta görüşme yapmayı düşünüyoruz. Bunları yapınca ilişkilerimiz normalleşecek. Türkiye tedarik zincirini artırmayı, yanı başındaki kaynaklara kayıtsız kalmamayı sağlamış olacak. Kerkük Yumurtalık ham petrol boru hattının 15 yıllık anlaşması yenilendi. Anlaşmada, 70 milyon ton kapasiteli boru hattının tam kapasiteli kullanılmasını öngördük. Bu kapasite günlük 1,5 milyon varildir. Ancak zaman zaman 400 bin varile düştüğü oluyor. 3 yılı doldurduktan sonra -ki doldurduk- Anlaşma gereği 750 bin varillik kapasite kullanılıyormuş gibi tarifesini alıyoruz. Kuzey Irak’tan gelecek petrolün günlük 300 bin varille başlamasını öngörüyoruz. Bundan sonra bu kapasite dolduktan sonra yeni boru hattı gerekir mi gerekmez mi bunu onlarla konuşacağız. Irak’ın üretimi yeni boru hatları gerektiriyor. Irak Merkezi Hükümeti’nin Basra petrollerini Türkiye üzerinden Ceyhan’a aktarma konusundaki projelerine de biz olumlu bakıyoruz. Irak’ın yalnız Kuzeyinden değil, Güneyinden akacak petrolün de Türkiye üzerinden geçmesi bizim stratejik önemimizi artıracak.
Irak’taki petrolün gelir dağılımındaki anlaşmazlığını Türkiye’nin çözecek olması yönündeki açıklamanız? Bu gelirin prensip olarak bir kamu bankasında tutulmasıyla ilgili bir karara vardık. Irak Merkezi Hükümeti’nin bu konudaki endişelerini paylaşıyoruz. Türkiye’ye giren her petrol bir yerde değil birden fazla yerde örneğin petrolün Türkiye’ye girdiği nokta ve Ceyhan’da ölçülecek. Bunu Irak Merkezi Hükümetin de bir temsilcisiyle yapacağız. Ölçümlemelere isterlerse uluslararası bir gözlemci de katılabilir. Burada önemli olan günlük dekontların Merkezi Hükümetle paylaşılmasıdır, bu bir şeffaflıktır. Bu konuda hangi kamu bankası olacağı henüz net değil.
TANAP’a İsrail ve Irak gazı dahil olacak mı? Biz öyle düşünmüyoruz. TANAP’ın kendi doğalgazını destekleyecek yapısı var. İhtiyaç hissedilmeyecek."
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.