İmamoğlu'ndan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yanıt

Millet İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, 23 Haziran seçim çalışmalarına devam ediyor. İmamoğlu, Merter’de bir otelde kanaat önderiyle bir araya geldi. Toplantıya İlçe Belediye Başkanları, İYİ Parti’nin ilçe başkanları da katıldı.

"SEÇİM GÜNDEMİYLE ESAS GÜNDEMDEN TOPLUM UZAK TUTULUYOR"

Kanaat önderlerine yaptığı konuşmada İmamoğlu, uzun süredir ülke seçimle meşgul edildiğini ifade ederek “Ülkede ancak önemli konu ekonomi. Ülke bir dar boğaz içinde. Bugün bir kısım veriler açıklandı. Ülkede ekonomik daralma, küçülme devam ediyor. Ülkeye doğrudan yatırım yapan dış sermayenin miktarı gittikçe azalıyor. İşsizlik rakamları ürkütücü. Son 8 ayda 1 buçuk milyon insan işsizliğini kuruma tebliğ etmiş. 8 milyon civarında işsiz var. Bu kadar derin sorunlarla uğraşan bir ülkenin odaklanması gereken konu ekonomi. Ama seçim gündemiyle esas gündemden toplum uzak tutuluyor. Dış politika yine en önemli sorunlardan bir tanesi. Özellikle yakın coğrafyada Suriye ve Irak sınırında terörle ilgili sorunlar… Tek bir askerimizin burnu kanamasın. Bu ülkenin büyük sorunları varken biz İstanbul seçimleriyle toplumu aldatmaya çalışıyorlar. İnsanların şikayeti geçim. Gıda. İşsizlik. Biz pazarda vatandaşlarla bunları konuşuyoruz pazarlarda. 2019’un ilk çeyreğinde yüzde 2.6 küçülme yaşandı. Bu küçülmenin anlamı şu. Önümüzdeki aylarda daha büyük sorunlar yaşamaya hazır bir ortamdayız.” diye konuştu.

"ORAYA GİTTİ OLMADI, BURAYA GİTTİ OLMADI"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kazandığımız 25 belediye ve İBB’de kazanarak, ülkemize hizmet etmeye devam edeceğiz.” sözlerine değinen İmamoğlu, “Ben, zaten İBB Başkanı seçildim, yine seçileceğim. 39 belediye başkanıyla çalışacağım. Hepsi benim. Rakibimiz de ‘Kadro yok bu ülkede. Tek kadro var, o da bizim kadromuz’ diyor. Başka siyasi kadro yok. ‘Millet bize mecbur’ anlayışındalar. O kadar yalnızlaşıp, toplumdan o kadar uzaklaşmışlar ki, dünyada bir tek onlar var zannediyorlar. Onlardan ve hatta benden de daha üstün milyonlarca insan var bu ülkede, bu şehirde. En başta sizin çocuklarınız, gençler, yeni yetişen insanlar. Kendi insanına ‘Kadro yok’ diyen bir anlayış olabilir mi? Ben ne diyorum? Benim 16 milyon insanım var. Ben onlara güveniyorum. Onlarla yöneteceğim İstanbul’u. Fark burada.

Ha! Bir doğru tarafı var. Kişi bulamadıkları için, bir bakıyorsun bir bankaya yönetim kurulu atıyorlar, oraya koydu olmadı, buraya koydu olmadı, şimdi oraya getiriyor. Rakibimin de bunu düşünmesi doğru. Oraya gitti olmadı, buraya gitti olmadı. Ona da üzülüyordur. Üzücü. On binlerce yetişmiş insanımız var. Geçen yine söyledim. Yanlış anlayabilirler. Kendi evladıma hayran hayran bakıyorum. Eminim siz de öyle bakıyorsunuzdur. Tüm demokrasi ahlakımla diyorum ki, ‘Seçileceğim ve bütün belediye başkanları benimle çalışmaktan zevk alacak.’ Kaçabilirler, talimat alabilirler… Kaçtıklarında da kovalayacağım. Milletimize hizmet edeceğiz.

Bu toplum bizden barış, huzur istiyor. Kavga istemiyor. Güler yüz istiyor. Bana diyorlar ki: Proje. Niye? Güler yüzlü. Ben, hep güler yüzlüyüm. Beni yıllardır tanıyan insanlar var. Somurtmayı sevmem. Bir de güler yüzlü olmak insanı genç tutuyor. Yüz kaslarını çalıştırıyor. Bu şehrin insanının yüzünü güldürmeye geliyor. Adil bir şehir yönetimi anlayışı getirip, toplumu, insanları buluşturmaya, kucaklaştırmaya geliyoruz. Bir arada yaşama kültürünü yerleştirmeye geliyoruz. Hemşehri olacağız. 16 milyon İstanbullu hemşehri olacağız.” ifadelerini kullandı.

"ALTI BOŞ, İÇİ BOŞ, ARKASI BOŞ"

"Niye bu noktaya geldik? Biz, 31 Mart seçimini inançla söylüyorum. Allah’ta kulda şahittir. Anamın ak sütü kadar helal seçimi kazandım.” diyen İmamoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Dediklerinin altı boş, arkası boş, içi boş. Muhtarlar burada. Muhtarlarla aynı seçime girdik. Aynı zarftan çıktık. Allah’a havale ediyorum onları. Helal bir seçimdir. Demokrasiye darbe vurulmuştur. Bizim insanımızın demokrasiye olan inancı darbelenmek istemiştir ama millet bunun farkında. AK Parti’ye oy vermiş olanlar da farkında. Bir avuç insan bazen şekiln değiştiriyorlar. Bazen YSK’daki 7 kişi oluyor, bazen Büyükşehir Belediyesi’nin kapısından ayrılmayan iş insanı. Bazen siyasi oluyorlar. Ama bir avuç. Kimse korkmasın, endişe etmesin. Siz 16 milyon insansınız. 82 milyonsunuz. Bu bir avuç insan kendi çıkarları adına karar alıyor olabilirler. Ama bizim yürümek istediğimiz yol bu demokrasiyi kurtarma yoludur. O bir avuç insan mücadelesine ve müdahalesine devam edecektir. Biz de, bize emanet edilen bu demokrasiyi kurtarmak ve tekrar yoluna koymak adına 23 Haziran’a hep birlikte hazırlık yapacağız. 18 günde daha işe başlayamadık daha. Yol arkadaşlarımız var binadan içeri sokamadık daha. Bir sürü arkadaşımız var bize eşlik edecek. Korkudan, endişeden bizimle çalışamayan on binlerce belediye çalışanı var. Oradaki kardeşlerimizden de faydalanamadık. Bir arkadaşımıza çiçek gelmiş belediyeye. O çiçeği alan görevli, mesaj atmış. ‘Çiçek geldi, size gönderelim mi?’ demiş. O da gerek yok deyince görevli ‘O zaman ben bunu anneme götüreyim. Nasıl olsa 24’ünde bir daha geleceksiniz’ demiş. Biz o kardeşlerimizin kalbini kazandık ama daha yola çıkamadık. Moraliniz çok yüksek olsun. Süreçte yaşanan mağduriyetleri gidereceğiz. Mesela Ahmet, Mehmet meselesi değil. A Partisi B Partisi meselesi değil. Memleket meselesi, demokrasi meselesi, İstanbul meselesidir. 23 Haziran’a giderken bayrama gider gibi gideceğiz. Hep birlikte başaracağız.” (Sözcü)

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.