E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündemİmamoğlu 'kırmızı çizgilerini' açıkladı---

İmamoğlu 'kırmızı çizgilerini' açıkladı

İmamoğlu 'kırmızı çizgilerini' açıkladı
03 Temmuz 2019 - 08:21 borsaningundemi.com

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu: Her şeyi tartışırız, konuşuruz. Ama milletin, toprakların bölünmez bütünlüğünü, bayrağımızı tartışmayız.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, merak edilenler hakkında Sözcü'den Özlem Gürses'in sorularını yanıtladı.

Söyleşinin bugün yayımlanan ilk bölümünde başkanlığa giden süreçte yöneltilen eleştirileri yanıtlayan ve kendisi hakkında bilgiler veren İmamoğlu, yorgun olmadığını ancak kitap okumak gibi şeyleri çok özlediğini söyledi. 

Gürses'in sohbetin devamında yönelttiği sorular ve İmamoğlu'nun bunlara verdiği yanıtlar şöyle:

– Hayırlı olsun… Çok yorgun olmalısınız…

Yorgun değilim ama bazı şeyleri çok özlemişim… Kitap okumak gibi.

– Siz, orta sınıf değerler bütününü hatırlattınız topluma, hem milli hem dini bayramları kutlayan bir kuşağın çocuklarıyız biz…

Yüzde yüz doğru söylüyorsunuz. Öyle bir ortamda, atmosferde, ailede büyüdük. Ayrıştırıcı mevzular gündem değildi. Maalesef son 16 yıldır kutuplaştırarak siyasette başarı elde etme çabası ortaya konuldu. Bu yaklaşımlar o kadar tehlikeli ki. Ve hatta öyle kalıcı hasarlar bırakabilir ki, bazen tedavisi bile mümkün olmayabilir.

‘SAĞLIKLI POLİTİK DİL'

– Ne tuhaf değil mi?

Ve çok acı. Ben hiçbir zaman bunu tasvip etmedim. İlçem Beylikdüzü'nde kendimce bir felsefe geliştirdim. O dönemde arkadaşlarım tarafından “İktidarı hiç eleştirmiyorsun, böyle ilçe başkanlığı olmaz” cümlelerini duydum. Beni “Sen CHP'li değil misin?” diye bile sorguladılar. Yaptığım şuydu; yok saydım. Benim konum hak, adalet, çözümler, alternatiflerdi. Bu bana iki şey kazandırdı. Öncelikle çok sağlıklı bir politik dil oluşturduk, ikincisi de Türkiye'de var olan hayranlık ve nefret duygularını ilçeme taşımamış oldum. Türkiye'de yaşatılan bu maksimum kutuplaşmanın ortaya koyduğu gerilimi hafifletmek, hatta unutturmak adına, hiçbir strateji oyunu içermeksizin, neysem o bir kampanya yönettim.

‘İLK KEZ YAPMADIM'

– İlk gün odanızda dua ettiniz ve eleştirildiniz.

“Oraya bir imam getirmek laikliğe aykırıdır.” Hayır, o benim kişisel alanımdı. Yaptığım şey; ailemle beraber, dua ile yola çıkmaktı, üstelik bunu yeni yapmadım ki… 2014'te Beylikdüzü Belediye Başkanı seçildiğimde de aynı duayı yaptım.

– Bazıları Atatürk portresinin mesajını 'sert' buldu… 

O benim yıllardır yol haritamda bir felsefe; Atatürk'ün yaklaşımı, devlet adamlığı, liderliği. Hiçbir çıkar beklemeden devlete, millete adanmışlık, ürettiklerinizi, yarattıklarınızı tümüyle millete bırakmak… Son yüzyılda kaç lider var onun gibi?

‘BİR KARIŞ TOPRAK BİLE'

– Kırmızı çizginiz nedir?

Kırmızı çizgim elbette var. Toplumsal tüm mevzulara duyarlıyım, her şeyi tartışırız, konuşuruz. Ama milletin, toprakların bölünmez bütünlüğünü, bayrağımızı tartışmayız. Bir karış toprağı bile… Millet olabilme duygusunu sarsacak, sınırlarımızı tartışmaya açacak her konu kırmızı çizgimdir. Ama her insanlık sorununu konuşalım. Adaleti, eşitliği, özgürlüğü, yoksulluğu, demokrasiyi… Bunları çözelim.

– LGBT-İ bireyin sorunu?

Gayet tabii, o da çözülsün. Tüm tercihlere, yaşam biçimlerine ön yargısız bakabilmek önemli. Tabii ki bireysel alanımda kişisel kırmızı çizgilerim de var.

– Neler mesela?

Yalana, insanları aldatarak siyaset yapmaya, şiddete tahammülüm yok.

– Uzun süredir büyük bir kesim kendilerini çok umutsuz ve çaresiz hissediyorlardı. Sizde de “bir şeyleri uçurumun eşiğinden aldık” gibi bir duygu var mı? Bir rahatlama…

Ben size bir şey söyleyeyim mi; Sayın Cumhurbaşkanı'nın bile Japonya ziyaretinde rahatladığını gördüm ben. Farkında değiller belki ama biz onları bile rahatlattık. Demokrasi öyle bir ferahlık ki… Kendi varlığını ispat açısından sandıktan çıkanın kabulü çok önemli, çok değerli bir şey, nefes gibi. Ben milletin yüzündeki huzuru, keyfi görüyorum. Çocukların, gençlerin enerjisini… Başaramasaydık, bu gençleri kaybederdik Özlem Hanım… Evet, sorunları var bu şehrin… Ama şu anda bir mutluluk var, yaşıyoruz onu.

– Size benzer pek çok aday ya da siyasetçiden neyiniz farklıydı sizce? 

Galiba şu; çok adarım ben kendimi, sınırım yok o konuda. Eşimle de bunu çok tartışırız. İlçe Başkanlığı yapacağım; nedir, koltukta oturursunuz, birkaç toplantıya katılırsınız. Ama ben 5 yılımı sokaklarda geçirdim, belediye başkanı oldum, yine aynı… Çok insani olmayabilir, ailenizi yorar… Bir de idealist davranmaya çalışıyorum yol haritamda. Kastım şu; örgüt başkanıyım en başarılısı olmak istiyorum, ilçe belediye başkanıyım en iyisi olmak istiyorum. Şimdi İstanbul Büyükşehir, dünyanın en iyisi olmak isterim.  Son olarak bir de samimiyeti ruhumdan eksik etmem. Bunu çalışkanlıkla birleştirdiğim zaman, sonuç da alırım.

'TOPLUMUN FERAHLAMASI İÇİN O AİLE FOTOĞRAFI GEREKLİYDİ'

– Rakibiniz Binali Yıldırım ile açık oturuma çıktınız. Yıllar sonra bir siyasi tartışma izledik. Siz ne hissettiniz o yayında?

Başından beri o yayını talep eden benim. Orada esas olan, farklı düşünseler de bir arada yaşayabileceklerini hatırlatırsınız. Her şeye rağmen, tüm risklere rağmen, iki tarafın bunu kabul etmiş olması değerliydi.

– Final fotoğraf da çok değerliydi…

Bir aile fotoğrafını özellikle ben talep ettim. Eşler, çocuklar, aile… Çok önemliydi bu görüntü. İyi biliyoruz ki iki kapı komşusu siyasi çekişmelerden dolayı konuşmuyor bu şehirde. İnsanlar birbirlerine selam vermiyor, düşmanlık besliyor… Bu durumdaki bir toplumun ferahlaması için o fotoğraf gerekiyordu. Bunlar kalıcı işler, iyi ki Sayın Yıldırım kabul etmiş. Bu bir seçimi kazanma stratejisi değil… Bu, topluma, demokrasiye hizmet. Bu nedenlerle o yayın çok önemliydi.

– Herkes size “aslansın, kaplansın” dediğinde nasıl tedavi ediyorsunuz ruhunuzu?

Ailem çok büyük şans. Sürekli gaza getiren değil, sürekli yüzleştiren, sorgulayan bir ailem var. Eşim bunların başında geliyor. Çocuklarım da öyle… Annemi koymuyorum bu statüye, çünkü annemin tek konusu şu “Oğlumun sesi niye kısık, dinlendi mi, uyudu mu, kalktı mı?” Bazı aileler vardır, sizin rüzgarınıza kapılır. Bizim evde kimse benim rüzgarıma kapılmıyor! Tam tersine başka bir rüzgara koşuyorlar… Geniş ailemde de bir karar birliğimiz var. Son olarak ramazanda bir iftar yaptık. “Her biriniz sorumlusunuz, en ufak bir hatanız bana yük edilebilir” dedim. Onlar da sağ olsun gayet iyi anladılar.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (17)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Nihat04 Temmuz 2019 07:21

    Eğer birisi lgtb falan derse ne kırmızı çizgisi ne de mavi çizgisi  olmaz!  Zaten  ''duruma göre vaziyet vaziyete göre durum almak''   Omurgasız bir siyaset demektir.  Sadece kelimleri ve argumanları kullanma da yeteneğin var demektir.  Biraz sıkıştırsan ben öyle demedim ki diye lafa başlıyacak  yarım saat dil döktükten sonra y,ine ortada somut bir şey olmayacaktır.

  • Nihat04 Temmuz 2019 06:57

    Chp ye ya da sol partiye hiç bir zaman oy vermedim!  Bir kez daha çok doğru yaptığıma bu zihniyetle sonuna kadar mücadele edilmesi gerektiğine yürekten inanıyorum. Sapkınlığa ve pisliğe prim vermek Allah ın lanetlediği bir fiili hoşgörü göstermek münafıklık alametidir. Allah ın zina, kumar, riba tefecilik, domuz eti leş, kan haram kılmıştır. Eşcinsellik ise Allah ın lanetlediği bir fiildir. Sapkın bir hastalık halidir. Hiç bir fiziksel tıbbi dayanağı falan yoktur.  Bakara suresi 13  14. ayet Onların kalplerinde hastalık vardır, bizde onların hastalıklarını artırmışızdır. Bu onların yalan söylemelerinden dolayıdır

  • Nihat04 Temmuz 2019 06:36

    Yahu hala cek hala cak!  Ne çok tv ler de poz vermeyi seviyor bu!  Anlaşılan o makamı paravan olarak kullanmaya geldin. Farkında mısınız hala ortada bir icraat yok?  Şunu atadım bunu kovdum başka bir nane yok.  Yalakalar da alkış tutmaya devam ediyor.  Çıkmış Binali Bey i çaya davet ediyor!  Kardeşim hasta mısın sen?  hala oyun oynuyor!  daha dünkü  çocuk olduğun  çok açık.  İ Senin  palavralarını da dünkü çocuklar yer.  Koca İstanbul insan iş ve projeden oturacak vakit bulamaz!  Bu oturmaktan başka bir iş yapmıyor. 

  • HALİL TÜRK03 Temmuz 2019 23:01

    TÜRK milleti malesef hafıza zayıf milletlerdendir.yazıklar olsun.RTE nın tamam hataları olabilir fakat tüm dış güçler yetmiyormuş gibi ak partiden ve içimizdende yıkmaya çalıştılar ve sonunda salladılar.yaşları 55 üzerinde olanlar bilirler.chp iktidarılığı zamanı 1974 ler ve sonrası ülkede kömür, tüp, margarin, SSK, ilaç, vs.vs.kuyrukları idi.malesef ülkeye refah gelince refah millete battı.bugün chp dileri ve iyi parti lideri ve teröristlerin destecisi parti nin bir tane ALLAH aşkına proje sunuyorlarmı.ancak cumhurbaşkanlığı sistemi hak adalet hakca dağıtım falan filen.bunlar boş şeyler.malesef ülke bir tökezler ise çocuklarınız ve torunlarınızın geleceği çok çok kötü ekmek dahi bulamayabilirler.chp liderinden hiç duydunuzmu otomobil, tank, uçak,sanayi ürünleri yapacağım dediğini.ben hiç duymadım.işimiz çok zor aynen böyle gider ise ya askeriye yine çöker yada suriye ye döneriz.

  • spesifik03 Temmuz 2019 16:18

    Yazın bunu bir kenara , İstanbul'a iki seneye kalmaz kayyum atanır.82.000 çalışanı olan bir belediyeden bahsediyoruz.Ekrem bey Ankara nın desteği olmadan bu işi götürebilecekmi zannediyorsunuz? Yeni nesil birşeyleri görmeli anlamalı.İnşaallah herşey söylemdeki gibi güzel olur :) 

  • İzmirli03 Temmuz 2019 19:43

    Bence yanılıyorsun.

  • M.Ünsal Şahin03 Temmuz 2019 10:35

    Gençler gelecek sizin bu ülkede refah ve huzur içinde yaşamak için birlik olun başınıza size hizmet edecek insanları seçin.Değişimden korkmayın unutmayın bu insanları başınıza hizmet etsin diye seçiyorsunuz.Geniş gönüllü olun başarı mutluluk ve huzur için.Hayat kısa zaman hızlı geçiyor her gününüzün kıymetini bilmenizi diliyorum.

  • mehmet yılmaz03 Temmuz 2019 10:32

    anlaşılan ekrem 5 sene vaaz verecek iş yapmayacak chp stratejisi ; ÇOK LAF az iş.

  • Borçlu nesil03 Temmuz 2019 19:46

    Belediyeyi 30 milyar borca sokmaktan bin kat iyi.

  • Metin03 Temmuz 2019 09:24

    Ne oldu secimden once demirtasi kahraman ilan etmisdin

  • ali03 Temmuz 2019 09:19

    BENCE İSTANBUL KAYBETTİ....EDEN KENDİNE  EDER,,BUNU KENDİLERİ İSTEDİ ,,,ADAM HAKKIYLA KAZANDI ONA SÖZÜM OLAMAZ..,,BİZİM BİRAZ BURNUMUZ SÜRTÜLMESİ GEREKİR...O ZAMAN AKILLANIRIZ  ...1-2 YIL SONRA GÖRÜŞÜRÜZ,,,SAYGILAR

  • İstanbullu03 Temmuz 2019 19:49

    İstanbula ihanet edenler kaybetti demek çok daha doğru bence.

  • iskender03 Temmuz 2019 08:50

    LGBT-İ bireyin sorunu? Gayet tabii, o da çözülsün. Tüm tercihlere, yaşam biçimlerine ön yargısız bakabilmek önemli...! bu nasıl bir inanç anlayışı, böyle toplumları Allah helak etmiş kavimleri yok etmiş, sen bunları çözülsün yaşam içine sokulsun dersen ben senin inancını sapkın ve sapıtmış görürüm..

  • Nihat04 Temmuz 2019 06:48

    Çok doğru ve isabetli bir yorum tebrik ederim!  Homolara saygı demek sapkınlığa yol açmak demektir. Pislik karıştımanın saygı duyulacak tarafı yoktur. Allah ın lanetlediği bir fiile saygı duyuyorsan ki Müslüman bunu yapmaz ne olduğunu belli etmişsin demektir. YAZIKLAR OLSUN İSTANBUL!  Kendinize yazık ettiniz.  Londra belediye başkanı da aynı kafada yani derin devletin köpeği olduğunu hemen belli ediyor. Nasıl bir tuzağa düştüğünüzü umarım anlarsınız.

  • iskender03 Temmuz 2019 11:04

    Kırmızı çizginiz nedir? her şeyi tartışırız, konuşuruz. Ama milletin, toprakların bölünmez bütünlüğünü, bayrağımızı tartışmayız. Bir karış toprağı bile… keşke seçimden önce söyleyebilseydin, kandildeki şerefsizler bunu bilseydi, yinede bu açıklamanı önemsiyorum...

  • Fatih03 Temmuz 2019 09:16

    tuta tuta bu cümleyi mi tuttun onca cümleden

  • Cemil03 Temmuz 2019 09:04

    İşinize bakın. İnsan düşünebildiği için empati yapabildiği için insandır. Şu kısa hayatımızda anlayışsızlarla uğraşmaktan kendimizi heba ediyoruz.