E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündemİmamoğlu: En tepeden her konuda icazet alınır mı?---

İmamoğlu: En tepeden her konuda icazet alınır mı?

İmamoğlu: En tepeden her konuda icazet alınır mı?
01 Mart 2023 - 22:03 borsaningundemi.com

İmamoğlu "Mühim olan İstanbul'un taranması şart. Yüzde 35'de başarılı olabildik. 120 bine yaklaştık şimdi, insanlar 'gelin binamızı kontrol edin' diyor. Sokağa çıkıyorum 10 kişiden 7'si 'gelin binamıza bakın' diyor" diye konuştu

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, katıldığı canlı yayında deprem bölgesindeki izlenimlerini aktardı. "Mesele sistemde, rejimde. En tepeden her konuda icazet alınır mı?" diyen İmamoğlu, "Bu şehirde biz hastane yangını söndürdük, Cumhurbaşkanı danışmanı, 'Sayın Cumhurbaşkanı'nın izniyle yangını söndürdük' dedi, daha ötesi var mı?" ifadelerini kullandı.

İstanbul'daki kentsel dönüşüm ve güçlendirme hakkında konuşan İmamoğlu, "Mühim olan İstanbul'un taranması şart. Yüzde 35'de başarılı olabildik. 120 bine yaklaştık şimdi, insanlar 'gelin binamızı kontrol edin' diyor. Sokağa çıkıyorum 10 kişiden 7'si 'gelin binamıza bakın' diyor. Şu ana kadar 2000 öncesi yapıların kapılarını çaldık. Silivri'den başladık. Fay hattına yakın bölgelere odaklandık. Zemini zayıf, yapı stoğu eski olan yapılara odaklandık. Esas hedef o zaten." ifadelerini kullandı.

"Daha farklı bir kurumsallıkla ele alınması gerekir"

"İnsanımızı ev değil tabutlarında yaşattık. Bu hatadan hep beraber dönmeliyiz. Sürece sen, siz diye bir tarifle bakarsak doğru sonuca ulaşamayacağımızı biliyorum. Herkesin hataları eksikleri vardır. Düzelecekse hep birlikte düzelecektir. Bunun üzerinde durmamız gerektiğinin, en önemli meselemiz olması gerektiğinin, partiler üstü yere oturtulması gerektiğinin, tüm depremle ilgili İstanbul başta, seçim vaadi ile değil, daha farklı bir kurumsallıkla ele alınması gerekir.

Kahramanmaraş'a üçüncü gün gittik. Ziyaretimin yüzde 80'inde telefonla konuşmak yoktu. Belediye Başkanına telefon açamadık. AFAD'a da uğramaya çalıştık bilgi verecek birisi varsa. Üç Vali Bey İslahiye'de bizi karşıladı. 20'ye yakın yere uğradık. Bilgi aldık, dileklerimizi ilettik.

"Günü geldiğinde bunun da hesaplaşılacağı alan var"

Başka bir AFAD buluşmasında, şöyle yolunda böyle yolunda her enkazda insan var.. O yoldan geliyoruz, yapma. Ona ne demelisin. Şu eksiğimiz var, toplantı yapmamız lazım. Dudaklar kapalı, diller kilitli. Şimdilik isimsiz konuşuyorum, günü geldiğinde bunun da hesaplaşılacağı alan var.

Mesele sistemde, rejimde. En tepeden her konuda icazet alınır mı? Bu şehirde biz hastane yangını söndürdük, Cumhurbaşkanı danışmanı, 'Sayın Cumhurbaşkanı'nın izniyle yangını söndürdük' dedi, daha ötesi var mı? Bu kadar şeyi demiş midir? Dememiştir, diyemez ki. Onları demeye kalksa Cumhurbaşkanı'nın başka işi kalmaz.

"Mühim olan İstanbul'un taranması şart"

Konseyi kurun dedim. Bütün tartışmalar bu masada sönecek. Çünkü CHP de orda AK Parti de orda, MHP de orda İyi Parti de orda. Bir araya gelemez, rejim buna müsaade etmez.

Mühim olan İstanbul'un taranması şart. Yüzde 35'de başarılı olabildik. 120 bine yaklaştık şimdi, insanlar 'gelin binamızı kontrol edin' deniyor. Sokağa çıkıyorum 10 kişiden 7'si 'gelin binamıza bakın' diyor. Şu ana kadar 2000 öncesi yapıların kapılarını çaldık. Silivri'den başladık. Fay hattına yakın bölgelere odaklandık. Zemini zayıf, yapı stoğu eski olan yapılara odaklandık. Esas hedef o zaten.

"100 senede bitiremeyiz İstanbul'un dönüşümünü"

Kentsel dönüşüm dendiği yerde size bir şey söyleyeyim. Kirazlıtepe'de size yardımcı olmak istiyorum diye Üsküdar Belediyesi'ne söyledim. Sayın Murat Kurum'a 'Siyaseti bir kenara itin, beni sizin doğru yaptığınız doğru işlerde siyasetin s'sini anmayacağım' dedim. Onunla centilmenliği bozmadık. Ama centilmenliği bozan AK Parti'nin başka temsilcileri oldu. Bir araya gelmeye rejim müsaade etmez. Sayın Cumhurbaşkanı 'şunu engellediniz, bunu engellediniz' diyor. İstanbul meselesine samimi yaklaşıyorsanız, konseyi kurun biz ona tabi olalım. Şu kapıdan giren, öbür kapıdan çözümle çıksın. 2015'de Beylikdüzü'nde 5 bin konutluk, 80'li yıllarda yapılmış kooperatif alın, Siteler diye geçer. Göreve gelir gelmez meclis kararlarını alıp, süreci başlattık. 7 sene sonra temel atabildik. Bu sistemsizlik 7 senede o da 1300 konutta temel atmamıza imkan tanıdı. Biz bu şekilde devam edersek 100 senede bitiremeyiz İstanbul'un dönüşümünü.

"Zemini zayıf, yapı stoğu eski olan yapılara odaklandık"

Benim umudum hiç bitmez. Ben koşa koşa gider masaya katılırım. Ne gerekiyorsa yaparım. İstanbul'da hafta sonu yaptığımız toplantıdan sonra birtakım stratejiler belirledik. Bir kere tespit çalışmalarının güçlenerek devam etmesi lazım. AFAD'ın, Şehircilik Bakanlığı temsilcilerinin şimdi sıcak baktığı yönde duyumlarımız var. Buna da seviniyoruz açıkçası. Bir kısmını ilçe belediyelerine aktarılacak. Mühim olan İstanbul'un taranması şart. Yüzde 35'de başarılı olabildik. 120 bine yaklaştık şimdi, insanlar 'gelin binamızı kontrol edin' deniyor. Sokağa çıkıyorum 10 kişiden 7'si 'gelin binamıza bakın' diyor. Şu ana kadar 2000 öncesi yapıların kapılarını çaldık. Silivri'den başladık. Fay hattına yakın bölgelere odaklandık. Zemini zayıf, yapı stoğu eski olan yapılara odaklandık. Esas hedef o zaten.

"70 yıla dayanan yapı stoğundan bahsediyoruz"

İki kritik husus var. Bir tanesi 2000 öncesi olması. İkincisi ruhsatı ve projesi olmayanlar. Hiçbir kayıt yok. Bu ne yazık ki yüzbinlerce. Yaklaşık 600-700 bin civarında yapı bu şekildi. Şimdi mahalle mahalle isim de verebiliriz. Öncelikle bu meseleyle ilgili şunu söyleyelim, tapu sorunun çözümü ile ilgili cidid adımlar atıyoruz. Tapu sorununun ardından planlama ile ilgili oradaki dönüşümü hızlandırma meselesi. 70 yıla dayanan yapı stoğundan bahsediyoruz. Bugünün sorunu değil bu, birikmiş. Ne yazık ki, kalıcı çözüm yerine insanların önüne fırsatmış gibi sunulan imar affı, yapı tescil belgesi gibi tariflenen süreçlerle gelinmiş. Biz güçlendirmeyle ilgili bir altlık oluşturmaya başlayacağız. İlk çıkımış mecburen ruhsatlı, projesi olan binalara eğileceğiz.

"Ruhsatların büyük çoğunluğu ilçe belediyeleri tarafından verir"

Biz İstanbul için deprem konseyi öneriyoruz. Belediye başkanı değil iken bir bakandan randevu aldım. 'Ben müteahhit olarak yapı denetim firmasıyla pazarlık ediyorum, denetleyecek kişiye parayı ben veriyorum, böyle olmaz' dedim. Şimdi sistem değişti ama yine mış gibi değişti. 'Kamu kurumları, belediyeler üzerinden bu alana ekstra ödenek ayrılarak bu işi yaparız' dedim. Ruhsatı veren ilçe belediyesi, biz sorun gördüğümüz yeri denetleriz. Yetki alanlarımız belli. İmara aykırı ise gider soruşturmayı açar, mühürleriz. Ruhsatların büyük çoğunluğu ilçe belediyeleri tarafından verir.

"Kanalistanbul bizim namusumuz diyen bakanlar var"

Deprem Konseyi derken İBB, ilçe belediyeleri, devletin bakanlıklarının içinde olduğu kurumsal hatta oturtalım, İstanbul'a 20 yıllık projeksiyon ortaya koyalım. Peki 2 ay sonra deprem olursa! Dua edeceğiz, Allah gecinden versin diye. 'Kanalistanbul bizim namusumuz' diyen bakanlar var. Bağdat Caddesi'ndeki plan süreçleri yaklaşık 20 yıllık mesele. Oradaki imar akışları, emsalin artışı meselesi falan. Her birinin ayrı hikayesi var. Biz İBB olarak bu süreçlerin hiçbirine ne imza attık ne onay verdik. Ne zamandan sonra? 2019'dan sonra.

"Biz bunu kârsız vatandaşımıza sunmak istiyoruz"

İstanbul'da güçlendirme yapılacak binalarla ilgili bir yolculuğa çıkıyoruz. Bunun tek merkezi biziz, yeni bir şey icat etmiş değiliz. Halihazırda İstanbul'da zaten güçlendirme yapılıyor ama bunu seferberliğe dönüştürmek istiyoruz. Biz bir güvence merkezi olmaz istiyoruz. Bütün şehircilik ekibimize KİPTAŞ odağı üzerinden güçlendirme birimi kuralım dedik. Bu birim başvuruları alsın, güçlendirip, güçlendirilemeyeceğini belirtsin. Ehliyetli ekiplerle irtibata geçiyoruz. Bu işin hammaddesini üretenlerle görüşüyoruz, ben bile görüşüyorum. 250-300 bin lira arası daire başı maliyetten bahsediliyor. Güçlendirmenin detayına göre artabilir. Biz bunu kârsız vatandaşımıza sunmak istiyoruz. Çok uzun olmamak kaydıyla taksitlendirme imkanı sunmak istiyoruz.

"İki asgari ücretin altında olan ailelere veriyoruz" 

Aynı evde iki asgari ücret gelirinin altında olan hanelere böyle bir fırsat sunmak istiyoruz. Her vatandaşa değil, ödeme açısından bir adaleti olmasını istiyoruz. 1 milyon liralık paraya ihtiyacı var diyelim. Kotayı gelir seviyesi üzerinden koymak zorundayız. İki asgari ücretin altındaki herkes. Bu önerimiz Ocak'ta İBB Meclisi'nde gönderildi. Şu anda mecliste, çıkmasını bekliyoruz. Kira desteğimizi de gönderdik. Devletimizin kentsel dönüşüm konutlara verdiği kiranın tam 3 katını veriyoruz. Sadece konut sahiplerine değil, kiracıları da destekleyecek biçimde, çünkü ir an evvel boşaltmaları gerekiyor. 1 milyon vereceğimiz vatandaşımızın faizini üstleniyoruz. Onun rahatlıkla ödeyebileceği seviyeye getiriyoruz.

Bankadan daha düşük faizli kredi elde etme vatandaşımız var. Türkiye'de en az kredi riski, konut ödemeleridir. Yılda 15 binlik konuta varan seviyeye ulaşabilir. Burada güvence olsun istiyor, KİPTAŞ'ı halkanın içine koyuyoruz. Binanın hızla bitmesi lazım, insanımızı evin içine koymak istiyoruz. Öncelikli yüksek riskli yapı grupları olacak. 2 asgari ücretli çalışsa bile aslında biz ona bu imkanı sunuyoruz. 100 metrekarelik bir ev, 2 oda 1 salon kredi imkanını vermiş oluyoruz. 14 bin 77 konuta ulaşabiliyoruz.

İmamoğlu, İstanbul Deprem Seferberlik Planı'nı açıkladı

 

AFAD: Depremde 45 bin 89 vatandaşımız hayatını kaybetti

 

Bakan Kurum açıkladı! İstanbul'da riskli binalar taşınacak

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.