E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
Türkiye'nin dört bir yanından 600'e yakın öğretmen, eğitim fakültesi dekanı ve akademisyenler Boğaziçi Üniversitesi'nde düzenlenen ‘Eğitimde Gelecek Konferansı EKG19'da buluştu.
Prof. Dr. İlber Ortaylı, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan ile MEF Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammet Şahin'in ev sahipliğinde gerçekleşen konferansa ‘Geçmişten Geleceğe Eğitim Politikaları' konulu bir sunumla katıldı. Prof. Dr. Ortaylı’nın sunumundan satırbaşları şöyle:
"KÖY ENSTİTÜLERİNİ DP DEĞİL CHP KAPATTI"
Bazı eğitim sistemleri enternasyonaldir. Köy Enstitüleri modelini Bulgaristan'dan kendisi de Rumeli göçmeni olan Tonguç Bey getirdi. Bulgarlar, 19. yüzyılda ilk milliyetçi gazeteyi İzmir'de çıkardı. İzmir, böyle kozmopolit köşeydi. Köy Enstitüleri sistemi Alman ortaöğretim yapısına benziyordu. Ama sanıldığı gibi komünist değildi. Köy Enstitüleri'ni kapatan Demokrat Parti değil Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Zaten DP ile CHP aynı torbadan çıkmış, öyle birbirine çok yabancı arkadaş falan da değildir.
"ÇOK ÖĞRETMEN, PROFESÖR GÖRDÜM AMA…"
Köy Enstitüsü'nde yetişen sola yakın dürüst, güvenilir cumhuriyetçi hocalar vardı. Bir de kimse kusura bakmasın ama eğitim enstitülüler vardı. Onların içerisinde yetişenlerden biri Türk Dili Edebiyat muallimimiz Türkan Hanım’dı. Dünyada ecnebi memleketler dahil, bir sürü profesörler, hocalar, öğretmenler gördüm. Buna kendim de dahil, Türkan Hanım gibisini görmedim. Pedagog olarak, insan olarak, malumatı olan ve bunu çocuklara aşılama bakımından da daha iyisini görmedim.
"MİLLİYETÇİLİK YAPMIYORUM, CEHALETİN KARŞISINDAYIM"
Türkiye gibi ülkelerin eğitim mantığında ‘idealist öğretmen’ yapısı var. Onlar da taşradaki en ücra yerlere, ‘Öldürülecek olsam da, gidip Türkçe öğreteceğim' diye bakıyorlar. Sistemde Türkçe öğretme eğiliminin ön planında Türk çocuklarının olması kabul edilemedi. Milliyetçilik yapmıyorum. Cehaletin karşısındayım. Türkiye Cumhuriyeti'nin öğretmenleri Doğu'daki çocuklara Türkçe öğretmeyi bir insanlık vazifesi olarak düşündüler. Türkçe öğrenir, okur-yazar büyük adam olur, köyünde bile hiç Türkçe hiç konuşamayan çobanlar, köylü kadınlar olmaktan kurtulurlar gibi bir eğilimin yani bir vatandaşlık eğiliminin sonucudur.
"BENİM İMLAMI ÖĞRETMENİM KULAĞIMI ÇEKEREK DÜZELTTİ"
’Bize Kürtçe öğretmek için dayak atıyorlardı’ diyorlar. Bizim de doğru Türkçe yazmamız için öğretmenlerimiz kulağımızı çekiyordu. Şikayet etmiyorum hatta eline sağlık diyorum. Benim Türkçe imlamı herhalde annem Şefika Karasel Ortaylı düzeltecek değildi. Öğretmenim Şefika Gülöksüz kulağımı çekerek düzeltti. Türkiye'nin faşizmle millete Türkçe öğrettiği yok.
"MAARİF İSTİBALİMİZ ÇOK KARANLIK"
Geçmişteki özel okulların arkasında fedakarlık ve idealizm yatıyordu. Maalesef, bugünkü özel okullar için aynı şeyi söyleyemem. Bu sisteme ciddi suretle el atılmazsa, maarif istikbalimiz çok karanlık. Çocuğunun, eğitimine çok önem veren ve bir sınıf yaratması mümkün olan bir zümre heba edilmiş olacak.
"BAZI ÖZEL OKULLAR PARALARI ALIP KAÇIYOR"
Bugünkü, özel okul sistemini kabul etmemiz mümkün değil. Çok bariz hatalar yapılıyor. Birçok okul, çok uyduruk metotlarla velinin karşısına çıkıyor. Hiçbir şekilde bunu tatbik edecek halleri de yok. Bazıları paraları da alıp kaçıyor. Maarif Vekaleti (Milli Eğitim Bakanlığı), bunları takip de ettirmiyor. Çok önemli bunların üzerinde durmamız gerekiyor.
"ÖZEL OKULLAR VELİLERİN AT KOŞTURACAĞI BİR YER DEĞİL"
Özel okullarda insiyatifin tamamen öğretmende olması gerekir. Özel okullar, velilerin at koşturacakları bir yer değil. Çünkü onlar eğitimden anlamazlar. Bu kadar açıkken, öğretmenin hatta okulun, düzenine karışabilecekleri böyle bir eğitim sistemi dünyada yok. Bu okulların peynirci-sandöviç dükkanı gibi 15-20 şubeyle hayatlarına devam etmeleri mümkün değil. Franchising diye bir isim koymuşlar. Bunlar yanlış şeyler. İşletmeci mantığı, eğitimi kavramaz.
"ÜÇÜNCÜ BÜYÜK MİLLİ EĞİTİM BAKANI ÇIKMADI"
Sultan Abdülmecid döneminde Darül-Muallim (öğretmen okulları), Tanzimat döneminde modern eğitim kurumları açıldı. Şimdi böyle bir eğitim geçmişi olan memlekette, Cumhuriyet Maarifi'nin çok büyük sorunları var. Çözümün odak noktası keşfetmektir. Memleketin en büyük Maarif Nazırı Mustafa Necati Bey ve ondan sonra Hasan Ali Yücel'dir. Üçüncüsünü bulmakta çok zorlanıyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nin maalesef ki üç tane büyük maarif vekili yok. Bu gidişle, pek olacağa da benzemiyor. Çünkü Milli Eğitim Bakanlığı, çok has bir iş ve çok has adamlar ortaya çıkması gerekir.
"ESKİDEN MİLLİ EĞİTİM BAKANI BİR ÖĞRETMENİ KAPIYA KADAR UĞURLARDI"
Cumhuriyet'in ilk yıllarında bu bakanlar şöyle düşünmüş. Mademki bir papaz, haham veya tarikat gurusu insanlara hükmetmeyi biliyor. Laik eğitim sistemimizde de öğretmene aynı görevi fonksiyonu yüklemek, ona saygı göstermek kaçınılmazdır. Bu çok önemlidir. Bu mihver öğretmen tipi maalesef 60'lardan itibaren kayboldu 1970'lere kadar bir Maarif Vekili (Milli Eğitim Bakanı) öğretmeni kapıya kadar uğurlarken, 70'li yıllarda öğretmenler hademeler tarafından kovalanmasına geçildi. Öğretmenler de maalesef ipin ucunu kaçıracak bir zümreye dönüşmüşlerdir.
"HER YERE ÜNİVERSİTE AÇILMAZ, GÖRGÜSÜZLÜĞÜN LÜZUMU YOK"
Çocukların sağlıklı bir ortam bulacakları, insanlarla çok sıcak ilişkilere girebilecekleri, tiyatrosu, sineması olan yerlere üniversite açılmalı. 18 yaşında insan gönderiyorsun. Öyle her yere üniversite açılmaz. Görgüsüzlüğün lüzumu yok. Üniversite mi lazım? Peki o zaman İzmir'e 5 tane, İstanbul'a 10 tane, Ankara'ya, Bursa'ya, Eskişehir'e aç. Sefalete vizeye başvuruyorsun.
"ADAMIN DERDİ ÇOCUĞUNUN OKUMASI DEĞİL, EVİNİ KİRAYA VERMEK!"
*Bir vilayete üniversite istediğinde de sor, ‘Tiyatron var mı?’ ‘Kütüphaneniz ne âlemde?' diye bak. ‘Bizim çocuklar okumasın mı?’ diyor. Canım senin çocuğunun okuyacak kabiliyeti varsa, zaten kazanıp geliyor. Derdin çocuğun okuması değil, evini kiraya vermek. 40 bin talebe olan şehirde 20 bin kapasiteli yurt yok. Üniversite açılışı bile ev sahiplerinin insafına kalmışsa, burada bir sorun var.
"ÜLKEDE ASAYİŞ DÜZELECEK DİYE ÜÇ AYDA DİPLOMA VERDİLER"
Türkiye, eğitim enstitülerinin berbat edildiğinin, üstünden silindir gibi geçildiğinin yani facianın farkında değil. Bu maalesef ki sevdiğim, dürüstlüğüne, idealistliğine hürmet ettiğim Bülent Ecevit döneminde oldu. MEB'i adeta biri zorla elinden alıyor. Ülkede asayiş düzelecek diye üç ayda mezun olma kararnamesini çıkarıldı. Sağ-sol diye birbirlerini vuran adamlar, kardeş kardeş üç ay notlara çalışıp imtihanı geçip, diploma aldı. Sonra bütün melanetlerini taşrada gösterdiler. Derse girmemek onlarda, matematik problemini çözememek onlarda, ‘Hocam bu divan edebiyatı nedir? Kokmuş çürümüş bile’ dediler. Tabi bunu Galatasaray'daki çocuk yemedi. Öğretmen profili, eğitim enstitüleriyle birlikte mahvoldu.
"TÜRK ÖĞRETMEN PROFİLİ YOK OLDU"
Şimdi iki yılda bir öğretim metotları değiştiriliyor. Eğitim fakültelerinde bazı hocalar, ‘Hocam eskiden fizik hocası, fizik de cebir de biliyordu’ diyor. ‘Şimdi biz bunların hepsini bileni mi yetiştireceğiz?' diye soruyor. Senin her şeyi bileni hangi şapkadan çıkaracağını bilmiyorum. Benim fizik hocam, cebir de çözüyordu. Kafama vura vura 20 dakikada anlattı. Bu hocalar bunu biliyor ama bize yutturmaya kalkıyor. Çürüyen eğitim enstitülerinin, ıslahının hiç düşünülmemesi ciddi bir açıktır. Türk öğretmen profili yok oldu.
"EĞİTİMDE HOKKABAZLIĞIN YERİ YOK"
Modern matematik öğreteceklerini söylüyorlar. Dünyadaki ilk 500'e girdiği söylenen matematikçi Cahit Arf, ‘Modern matematiğin lise müfredatına girmesi benim kabahatim' diye açıkça söyledi. Eğitimde hokkabazlığın yeri yok. Çarpım tablosu ezberletilir. Ezberletmenin yöntemleri var. En basiti çocuğun eline cetvel vurulur. Tanzimat'ta lisan bile şiirle ezberletiliyordu. Müzik… En başta notalar, solfej öğretilir. Önce kendin söylersin. Hiç şüphesiz tarih de önce ezberletilir. Sonra anlatılır.
"EZBERLETMEDEN ÖĞRETMEK, ÇOCUĞU AŞAR"
Benim torunum da İtalyancayı ezberliyor. Ezberletmeden öğretmek, çocuğu aşar. Bunların üzerinde durulmadığı takdirde iş cıvır. Şimdi diyorlar ki ‘Efendim biz akıllı robot öğreteceğiz’. Önce, çocuğa aklını bir şekilde kullanmayı öğret robot arkadan gelir. Bu tür şaklabanlıklarla, Türk eğitimi tehlikenin içine giriyor. Bir takım seçkin geçinen öğretim kurumları sanki dışarıya adam kaçırmak için kurulmuş devşirme merkezi gibi çalışıyor. Çok enteresan bir şey.
"BÖYLE ADAMLARLA ROBOT MOBOT YAPAMAZSIN"
Birtakım eğitim kurumlarında hiçbir şekilde ciddi bir eğitim verme merakı yok. Öğrenci üzerinde bazı denenmemiş yöntemleri denemeye kalkıyorlar. Ama şurası bir gerçek ki Türk öğrencisi gramer bilmiyor. Türkçeyi bilmiyor. Türkçenin yanında öğrenmesi gereken başka dili bilmiyor. Müzik bilmiyor, matematiğin esaslarını kavrayamıyor. Coğrafya ve tarihten haberi yok. Böyle bir adamlarla robot mobot yapamazsın. Bu saçmalığın alâsıdır.
"İNSANLAR TÜRKÇE KONUŞMAYI BİLMİYOR"
Eğitim sistemimiz bu tarz devam ettiği sürece çok değil yakın zamanda büyük bir çöküntü başlar ki, bence başladı. İnsanlar, Türkçe konuşmayı bilmiyor. Telaffuzları bozuk. Gramer imla yok. Matematik bilmiyor. Türk insanı, yavaş yavaş başka kültürleri anlama kabiliyetini yitiriyor.
"HİÇBİR YERDE EĞİTİM BU KADAR SOYSUZLAŞMIŞ DEĞİL"
“Mevcut sistemle maalesef ki tarihi çok eski ve başarılı eğitim süreçlerinden geçmiş bir memleket çok acayip bir yere doğru gidiyor. Mazeret dediğin zaman, ‘Efendim her tarafta çürümüşlük var. Ama buradaki gibi değil. El âlemin çöküntüsü de beni çok da alakadar etmiyor. Hiçbir yerde eğitim bu kadar soysuzlaşmış değil. Bunu size açıkça söyleyebilirim.
"BÖYLE APTAL TARİH KİTAPLARI GÖRMEDİM"
Müfredat kitaplarını inceliyorum. Tarih kitaplarını açıp bakıyorum. Böyle aptal bir tarih kitabı görmedim. Kim ne derse desin bizim zamanımızda da hatalar olsa bile bugün artık çok ciddi hatalar var. Kitaplarda dünya tarihi yok. Adam buraya Yunanistan tarihi koymamış. Çok küstü Yunanistan'da sana. Sabahtan akşama, feodal Avrupa'yı anlatacağına Bizans'ı anlat. Böylelikle bir tarih dersi vermiş olursun. Birileri de tutturmuş, ‘Modern tarih öğretelim. Çok partili tarihe geçişi anlatalım' diyor. Sizin ilk önce imparatorluğun bitişini, Cumhuriyet'in kuruluşunu, o kadroların çıkışı ve dünyada onlara paralel gelişmeleri anlatın. Tarih odur, onun dışına çıkarsan zavallı adamlar görürsün
"HERKES KENDİ HÖDÜĞÜNÜ TERBİYE ETSİN"
*Almanya'da adam Vespalya Anlaşması'nı, 30 Yıl Savaşları’nı bilmiyor ama siyaset okumaya gelmiş. Orada bir arkadaş dedi ki, ‘Yani sizinkiler bunları biliyor mu?' Ben de, ‘Bilmiyorlar ama o bizim hödükler. Sizinkilerle nasıl yapacağız bu işi bilmem' dedim. Herkes kendi hödüğünü terbiye etsin. Bizim de kendi cahil bırakılan çocuklarımızın şu andaki bu tarz eğitimle ıslah edilmesi mümkün değil, açıkça söylüyorum.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
Sen de yavaş yavaş kuruluştaki hataları öğreniyorsun gibi.
MİT ajanları senin eğitiminden mi geçti neden başarıyı kabul etmiyorsun süper güç olduk. ihaları sihaları yapanlarda senin eğitiminden geçti neyin kafasını yaşıyor acaba?
Sokaktaki gençlere bir bak, sonra hoca hakkında yorum yap.
senide görüyoruz ne olduğun belli değil. ülkeyi şu laik sistemden kurtarın önce.
TÜRKİYE de 22000 yabancı şirket kurulsun diye 10 yılda bir darbe yapan ve yaptıran akademisyenlerin yetiştirdiği 1000 tane hendek destekçisi akademisyon yetiştiren üniversiteler 3 . MİLLİ EĞİTİM BAKANINI yetiştirememelerinin sebebini MANAV ve MARANGOZ USTALARIMIZDA ARAMAMALI.
Nerede ise köylere dahi üniversite açılacak. Önemli olan çok üniversite değil önemli olan. Kaliteli öğretmen ve üniversite akademisyenleri ihtiyaca göre üniversite ve diplomalı ve iş bulabilen mezunlar olmalıdır.
chp iktidarında bülent ecevit in hükümetinde töbder diye öğretmen derneğine kendi militanlarını kayıt ettirip üç ayda öğretmen yaptıklarından işte böyle öğrenciler yetişti malesef .eğitimin içine o zamanlar edildi hala düzetilemedi.
Bunlardan biri de benim matematik öğretmenimdi. Şimdi mühendis oldum. Ama hala daha iyi olabilirdim diye düşünüyorum.
varsa daha iyi bir fikrin yeklili mercilerle gorus alis verisi yaparsin ,tabi ulkenin iyiligine calisiyorsan ,bende senin prof oldunu bileyim ,aksi taktirde ot bulbulum ot bu ne bicim g.... hikayesi misali....
Hocaya danışan var mı da öyle yorum yapıyorsun. Akp lilerin hepsi de kibir küpü.
Gençler facia,,ne ahlak kaldı,ne saygı.
Eğitim bitti,öğretim bitti.Ticaret başladı,öğretmen olamayanlar okul açtı.Öğretmen velilerin ayağının altına verildi.Özel okullar para hırsıyla öğrenci ve veli tavlıyor,bol verilen notla öğrenci topluyorlar.Öğretmen de öğrencinin peşini bıraktı ne haliniz varsa görün dedi.
Bakanlıklar acilen kapatılmalı ve bu kurumların yerine bu konunun uzmanlarından oluşan kurullar kurulmalı ! Belediye başkanı ve milletvekili adayı orda yaşayan halk tarafından aday gösterilmeli ve bağımsız vekiller yaptığının hesabını halka vermeli ! Parti liderine değil ! ORTAK AKIL VE ADALET İLE HARAKET ETMEDEN KURTULUŞ YOK ! HUZURSUZLUK ÇOK.
Bu fikirde güzel bir yönetim şekli bende şeklen demokrasi yerine kaba tabiri ile manen bedenen demokrasi bekliyorum belki yönetenleri ayrı denetleyrcekleri ayrı şeçeriz kargaşa olursa hakem olarak biz devreye gireriz düşüncesi bile güzel
Vatandaşla,r siz profesörlerin ağlama duvarı deği! Beğenmediğiniz bir durum varsa Cumhurbaşkanımızla istişare yapmanız gerekir
Hadi milli eğitim bakanı ol da sen düzelt bakalım öyle uzaktan atıp tutma ben ben ben her şeyi bilir sadece eleştiri Hoca tarih konuşmaktan sen de tarih oldun
Sizin vasfınız ne; kimsiniz? Düzeltmek için siz ne yaptınız? Gördüğüm kadarıyla Türkçeyi bile doğru düzgün kullanamıyorsunuz. Önce imla ve noktalamayı öğrenin, en azından bu hayatta bir diliniz olsun. Sonra fikir beyanına geçersiniz.
herseyden once icinizde bir kisi varmi Atam,in dilinin okullarda okutulmasini tavsiye eden,yok.,hepiniz bos kafasiniz.Osmanli dilinin okullarda okutulmasi gerek..
Atan nereli. Uzaydan mı geldi. O bir Osmanlı askeriydi. Çok iyi bir eğitim aldı.
yunan tarihinden bana ne ,tarih ogrenceksem tarih ogrenme bolumune gidilebilmeli.once kendi tarihi gercek anlamda bir ogren ve ogret ,coninin yazip elinize tutusturdugu ha sizin tarihiniz bududur diye,en buyuk eksiklik Osmanli dilinin okullarda olmamasi ,her dil var ama benim Atamin dili yok bu ne bicim bir zihniyettir....
10 soru yapıp mühendislik, hukuk kazanıyorsun. Bu eğitim sistemi artık düzelmez. Çöpleri kim toplayacak.
hoca giydirmiş. sonuna kadar da haklı. yapilan eğitim kalitesi degerlendirme testlerindeki sıralamamız da bunu gösteriyor. uzun vadede, sadece yetişmiş eleman eksikliğinden çok daha ağır sonucları olacak hocanın söylediği gibi bu rezil eğitim sisteminin.
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsaningundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsaningundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsaningundemi.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsaningundemi.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (19:56)