İkinci Petkim'de hedef Türkiye pazarı

Petkim Genel Müdürü Anar Mammadov, Türkiye'de planladıkları ikinci petrokimya yatırımını Petkim'le aynı bölgeye yapacaklarını ve mevcut altyapıdan faydalanacaklarını belirtti.

Mammadov, Türkiye'nin ilk petrokimya tesisi olan ve 2 milyar dolar özelleştirme fiyatıyla devraldıkları Petkim'in yıllık 3,6 milyon ton petrokimya ürünü ürettiğini ve bunun çoğunun halen iç pazarda satıldığını söyledi.

Petkim'e 2008'de özelleştirildikten sonra 760 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını belirten Mammadov, tesiste yaklaşık 2 bin 500 çalışan ile bin 500 müşteriye hizmet verildiğini ve yılda yaklaşık 1-1,5 milyar dolar seviyesinde ürün sattıklarını aktardı.

Şu anda Petkim'in Türkiye petrokimya ürünleri ihtiyacının yüzde 20'sini karşılayabildiğini vurgulayan Mammadov, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Kalan yüzde 80’i ithal ediliyor, bu Türkiye için bir sorun. Türkiye'nin cari açığının büyük kısmı petrokimya ürünleri ithalatından kaynaklanıyor. Bu ürünlerin cari açık üzerindeki etkisi yüzde 30-35. Petkim’de polietilen-polipropilen, aromatikler ve klor olmak üzere toplam üç üretim zincirimiz var. Dünyada petrokimya alanında bu zincirler çok daha fazla.Türkiye’nin çok büyük polipropilen piyasası var, yıllık 2 milyon ton civarında tüketim var. Biz bunun sadece yüzde 7’sini karşılayabiliyoruz, şu anda yıllık 144 bin ton üretimimiz var. Çok büyük bir diğer piyasa da polietilen ve biz yıllık yaklaşık 1 milyon ton ile bunun yüzde 60’ını karşılayabiliyoruz. Yine de petrokimya ürünlerinin sayısı o kadar çok ki, hepsini üretemeyiz, hiçbir tesis de üretemez. O yüzden en çok ihtiyaç duyulanı, en ticari olanını üretiyoruz."

"Türkiye'nin sorunu hammadde"

Mammadov, dünyada petrokimya piyasasının yüzde 2, Türkiye'de ise ortalama yüzde 7 büyüdüğüne dikkati çekerek, "Yaklaşık 2 milyar dolar seviyesindeki bu yatırım için 2019'da fizibilite çalışmalarının sonuçlarını alacağız. Petkim'in yeni yatırımını Türkiye piyasasına odaklı yapacağız." ifadelerini kullandı.

Büyük montanlı bu yatırım için dikkatli davrandıklarını ve büyüyen piyasa içerisinde belli alanlara odaklanmaları gerektiğini vurgulayan Mammadov, "Yeni bir yerde petrokimya tesisi kursak maliyetimiz yaklaşık yüzde 30 daha yüksek olacak. Bizim şu an yeni bir petrokimya tesisi için tüm altyapımız hazır olduğu için, bu yatırım da mutlaka Petkim’in mevcut alanında olacak. Petkim'in üretiminin halen yüzde 60’ı Türkiye’ye satılıyor, yüzde 40'lık dilim 50'den fazla ülkeye ihraç ediliyor. Pazarımız o kadar büyürse yurt dışına gitmeye meraklı değiliz, bu nedenle bu ürünlerin büyük bir kısmı Türkiye'de satılacak." diye konuştu.

Bu tür yatırımlarda devlet teşviğinin büyük fark yaratacağını fakat teşvik olmasa da bu yatırımı gerçekleştirmeyi düşündüklerini ifade eden Mammadov, Türkiye'de şu anda çok petrokimya yatırımı olmadığını ve ülkenin ham madde sorunu bulunduğunu anlattı.

"İkinci bir STAR daha doğabilir"

Mammadov, kendilerinin de ham maddeyi Rusya, Yunanistan, Romanya'dan ithal etmek durumunda olduklarını fakat STAR Rafineri devreye girdikten sonra Petkim'in ithalatının sıfırlanacağını söyledi.

Yeni petrokimya yatırımı devreye girdiğinde ise yine ithalat yapmak zorunda kalacaklarına işaret eden Mammadov, "Türkiye piyasası o kadar büyük ve hızlı büyüyor ki, dünyadaki en büyük pazarlardan biri. Belki ileride yeni bir rafineri daha yapılabilir. Hızlı büyümenin de bu şekilde bir etkisi oluyor, o yüzden biz de çok hızlı büyümeliyiz." dedi.

Mammadov, yeni bir petrokimya yatırımının projelendirme ve inşaat süresinin ise yaklaşık 5 yıl sürebileceğini sözlerine ekledi.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.