E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaŞirket Haberleri'İKİNCİ DİP YAŞAMA RİSKİ SON DERECE DÜŞÜK'---

'İKİNCİ DİP YAŞAMA RİSKİ SON DERECE DÜŞÜK'

'İKİNCİ DİP YAŞAMA RİSKİ SON DERECE DÜŞÜK'
20 Ağustos 2010 - 10:26 borsaningundemi.com

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, küresel krizde ikinci bir dip noktası yaşama riskinin son derece düşük olduğunu belirtti

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, küresel krizde ikinci bir dip noktası yaşama riskinin son derece düşük olduğunu belirterek, ''Gelişmiş ülkelerin çok yavaş büyüdüğü bir dönemdeyiz, ama gelişmekte olan ülkelerin temelleri çok sağlam olduğu için global büyüme sağlıklı olmaya devam edecek'' dedi. Bakan Şimşek, Hür Sanayici ve İşadamları Derneği (HÜRSİAD) tarafından düzenlenen toplantıda, dünya ekonomisine bakıldığı zaman Avrupa ve Amerika'da ekonominin ciddi şekilde yavaşladığının görüldüğünü söyledi. Şimşek, şöyle devam etti: ''Bizim kendi değerlendirmelerimize göre ciddi bir yavaşlama olması ihtimali yüksek ve şu anda o yavaşlama sürecindeyiz. Ama ikinci bir dip yaşama riski son derece düşüktür. Gelişmiş ülkelerin çok yavaş büyüdüğü bir dönemdeyiz, ama gelişmekte olan ülkelerin temelleri Türkiye gibi, Brezilya gibi, Çin gibi, Hindistan gibi ülkelerin temelleri çok sağlam olduğu için global büyüme sağlıklı olmaya devam edecek. Dünyanın ağırlık merkezi doğuya kayıyor. Global ekonomi makul bir tempoda yoluna devam eder gibi düşünüyoruz.'' -''VATANDAŞIN MALİ DURUMUNDA ÇOK KÖTÜLEŞME YOK''- Dünyada faiz seviyesinin uzun bir süre düşük kalmaya devam edeceğini, çünkü gelişmekte olan ülkelerde henüz istihdam yaratılamadığını ifade eden Şimşek, son dönemde yaşanan büyümenin iş ve aş üreten bir büyüme olmadığını kaydetti. Avro bölgesinde işsizliğin yüzde 10, büyük bir toparlanmaya rağmen Amerika'da yüzde 9,5 ve Güney Afrika'da yüzde 25 olduğuna işaret eden Şimşek, şunları kaydetti: ''Bu, dünya ekonomisi açısından bir risk. Çünkü iş olmadan, büyümenin devamının getirilmesi daha zor. Türkiye o açıdan şanslı. Beklentilerimizin de ötesinde büyümeyle birlikte istihdam arttı. Son bir yıl içinde 1,6 milyon vatandaşımız iş buldu. Türkiye'nin zaten bankacılık sektörü sağlamdı. Vatandaşın mali durumunda çok kötüleşme yoktu, yani servetinde büyük erime olmadı. Ev fiyatları çökmedi, altın fiyatları düşmedi, döviz fiyatları çok abartılı şekilde...Vatandaş parasını nerede saklıyor; ya konutunda ya altında ya dövizde ya banka hesabındadır. Hepsinde vatandaş kriz öncesine göre iyi durumdadır.'' -''TÜRKİYE BÜYÜMEDE REKOR KIRACAK''- Devletin bilançosunun da çok iyi durumda olduğunu, notu iki kademe artan tek ülke olduğumuzu vurgulayan Şimşek, şöyle dedi: ''Bu yıl Türkiye OECD ülkeleri arasında büyüme rekoru kıracak, Avrupa'da istihdam yaratmada, iş aş üretmede rekor kıracak. Bu yıl Türkiye makul düzeyde bir bütçe açığıyla, makul düzeyde bir enflasyon oranıyla hakikaten makro ekonomik performansıyla iyi. Bütün bunlar tesadüf değildir, bütün bunlar reformlarla, istikrarla ilişkilidir. İstikrar da demokrasinin gelişmişlik seviyesiyle, temel hak ve özgürlüklerin seviyesi, iyi işleyen bir hukuk sistemiyle ilişkilidir. Ne kadar istikrar o kadar büyüme, ama bunun arka planına baktığınız zaman bugün yapılan düzenlemelerle bire bir ilişkisi var.'' -''NESİNE KARŞI ÇIKIYORLAR, ANLAMAKTA ZORLUK ÇEKİYORUM''- Anaya Değişiklik Paketi'nden bahsederken Bakan Şimşek, 12 Eylülde yapılacak referandumda ne iktidarın ne de muhalefetin performansının oylanacağını belirterek, ''Burada aslında oylanan memleketin geleceğidir'' dedi. Bu değişikliklerin iş, aşla doğrudan doğruya ilişkisi olduğunu ifade eden Şimşek, Batı Avrupa ile Orta Asya ülkelerini karşılaştırdı, birisinde kişi başına milli gelirin 3-5 bin dolar diğerinde ise 30-100 bin dolar seviyesinde olduğuna dikkati çekti. Şimşek, gelişmiş ülkelerde hak ve özgürlüklerin çok geniş çerçevede belirlendiğini, demokratik ve hukuk sisteminin iyi işlediğini vurguladı. Anayasa Değişiklik Paketi'nde kadınlara, yaşlılara, özürlülere, şehitlerin dul ve yetimlerine, gazilere devletin pozitif ayrımcılık getirdiğini belirten Şimşek, ''Daha çok kadın aktif şekilde ekonomide rol alırsa Türkiye'nin refahı artar. Hiç ummadığımız maddenin bile Türkiye'nin uzun dönemli refahı, aş işle ilgisi var. Bu maddenin nesine karşı çıkıyorlar, anlamakta zorluk çekiyorum'' dedi. -''ASKERİMİZ BİZİM GÖZ BEBEĞİMİZDİR''- Askeri mahkemelerde, sivil vatandaşların yargılanmayacağını anımsatan Şimşek, şunları kaydetti: ''12 Eylül darbesi yapıldı, bu darbeyi yapanlar kendilerini korumak için bir madde koydular. Onlar yargılanır yargılanmaz hiç önemli değil, önemli olan bir mesaj vermekti. O maddeyi kaldırılım diyoruz, yani 12 Eylül darbesini yapanların koruma zırhını, yargı karşısında bu imtiyazlı durumlarını kaldıralım diyoruz. Artık, bu ülkede darbeler konuşulmasın. Bu ülkede sivil irade var, AB ile müzakere süreci var. Medeni bir ülkeyiz. Herkes kendi işini yapsın. Askerimiz bizim göz bebeğimiz. Onlar vatanın savunması için ellerinden geleni yapıyorlar, bunu yapmaya devam etsinler. Ama irade sivil iradedir, vatandaşın iradesidir. Batının en gelişmiş ülkelerinde hangi irade geçerliyse burada da o geçerli olacak. 3. dünya ülkelerinde Afrika'da bile artık çok çok seyrek şekilde gündeme gelen darbe tartışmaları veya darbeler, böylesine zenginliğe sahip, bu kadar birikime sahip, AB sürecinde bir ülkeye yakışır mı? (Darbeler) konuşulmasın. Konuşulmaması için de bu maddeyi kaldırıyoruz.'' -''HSYK'NIN GERÇEK ANLAMDA BAĞIMSIZLIĞINI SAĞLIYORUZ''- Bakan Şimşek, yargı denetiminin genişleyeceğini, daha bağımsız hale geleceğini ifade etti. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) en fazla tartışılan düzenlemelerden birisi olduğunu belirten Şimşek, Anayasa Değişiklik Paketi'ne göre HSYK'nın kendi bütçesi, sekretaryası, binası, teftiş kurulu olacağını hatırlattı. Şimşek, şunları kaydetti: ''Diyoruz ki dar bir zümre, kapalı bir devre sistemi içerisinde HSYK üyeleri seçilmez, bütün hakim ve savcılar bu sürece katkı versin. Bütün hakim ve savcılar seçilsin, seçme hakkına sahip olsun. Hükümet atasın demiyoruz. Meclis de karışmasın. Ama HSYK kapalı bir devre, dar bir zümrenin seçtiği bir kurul olmaktan çıksın. Hakim ve savcılar seçsin. Ne var bunda, niye korkuluyor? Gerçek anlamda bağımsızlığını sağlıyoruz. Belki bu düzenlemeyle de birilerinin arka bahçesi olmaktan çıkar, daha tarafsız bir sistem şeklinde gelişir. Belki bu çerçevede hukuk sistemi daha iyi işleyecek.'' -ANAYASA MAHKEMESİ'NİN DE SÜZGECİNDEN GEÇTİ- ''Bu Anayasa, darbe anayasası olmasına rağmen 28 yıldır yüzde 80'den fazlası geçerli. Burada hükümet oylanmıyor. İçerikle ilgili yeterince tartışma yapılmadı'' diyen Şimşek, Anayasa Değişiklik Paketi'ndeki maddelerin hepsinin Anayasa Mahkemesi'ne götürüldüğünü anımsattı. Şimşek, ''Anayasa Mahkemesi'nin şekli incelemenin de ötesine gittiği sık sık görülüyor. Nitekim burada da yaptı. Anayasa Mahkemesi'nin dahi makul gördüğü, en azından bizim sisteme rejime aykırı görmediği bir düzenlemeyi başka türlü sunmak bence vatandaşa, bu memleketin geleceğine büyük bir haksızlıktır. Çünkü bu değişiklikler Anayasa Mahkemesi'nin de süzgecinden geçti, orada da birtakım ince düzenlemeler yapıldı'' dedi.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)