İKİNCİ DİP KAYGISI YENİDEN HORTLADI

Küresel piyasaların en büyük silahşörlerinin son iki yıl boyunca yaptıkları tüm acil müdahalelere rağmen kriz yarası yeniden kanamaya başladı. ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Ben Bernanke de, İngiltere Merkez Bankası (BoE) Başkanı Mervyn King de kriz sonrası büyümenin yavaşladığını kabul etti. Ardından dün Avrupa Merkez Bankası'nın (AMB) dün yayımladığı rapor geldi. Buna göre bölgenin ve küresel ekonominin krizden çıkabilmesi için özel sektör talebinin canlandırılması şart. Son iki gündür FED'in para kurulu toplantısında tahvil alımlarına devam etme kararı ile King'in ekonomik büyümenin yavaşladığına ilişkin itirafları tartışılırken buna bi de AMB eklenmiş oldu. Su yüzüne çıkan küresel büyümeye ilişkin yeni endişeler ise her gün gelen ekonomik verilerle desteklenmeye başladı. 2009'un son 3 ayında yıllık yüzde 5 büyüyen ABD ekonomisi 2010'un ilk çeyreğinde yüzde 3,7 ve ikinci çeyreğinde de yüzde 2,4 büyüyebildi. Üstelik sadece ABD'de değil dünyanın her yerinde iyileşmenin yavaşladığı yönünde gelen sinyaller ekonomilerin birbirinin yardımıyla iyileşmesinin giderek zorlaştığını ortaya koyuyor. Çin'de ekonomi soğuyor, İngiltere'de büyüme umutları azalıyor, ABD'de ihracatlar çakılıyor, Rusya yangınlar yüzünden mliyarlarca dolar kaybediyor. Dahası toparlanma umudunu gelişmekte olan piyasalara bağlayan ABD ve Avrupa ikinci bir hayal kırıklığı daha yaşıyor. Çünkü ne Çin zannedildiği gibi kendi pazarlarında müşteri bulamayan batılı ekonomilere yüksek taleple gidiyor ne de yabancı yatırımcı Rus tahvil piyasasını ihya ediyor. Euro Bölgesi şaşırttı Bernanke'nin salı günkü para kurulu toplantısı sonrasında 2008'de başlattığı tahvil alımına devam edeceğini açıklaması gevşek para politikasına geri dönüş şeklinde algılanırken, King'in büyüme beklentilerini düşürmesi ve enflasyondaki düşüş trendi İngiltere'nin de gevşemeye devam edebileceği yorumlarını getirdi. FED'in sadece bekleyerek değil daha fazla teşvik hamlesi yapması gerektiğini savunan piyasa oyuncuları ise küresel krizde ikinci dibin yaşandığı üzerinden fiyatlama yapmaya başladı. Son olarak dün açıklanan rakamlara göre Euro Bölgesi'nde sanayi üretimi haziran ayında yüzde 0,1 gerileyerek yüzde 0,7'lik artış beklentilerini boşa çıkardı. ABD'den gelen işsizlik maaşı başvuruları ise 484 bin ile 465 binlik beklentilerin üzerinde geldi. Bunun üzerine euro/dolar paritesi 1.2782 ile son 3 haftanın en düşük seviyesine gerilerken, piyasalardaki kan kaybı da sürdü. ABD, Avrupa ve Asya'da kayıplar yüzde 1'e yaklaştı. ÇİN: Batının umudu talepti ama ithalat çakıldı Büyüyen orta sınıfı ve artan tüketimi ile dikkat çeken Çin'in küresel kriz sonrası dünya ekonomisinin en büyük müşterisi olması bekleniyordu. ABD ve Avrupa'da pazar payını kaybeden, dahası çakılan tüketim yüzünden müşteri bulamayan şirketler de Çin pazarına güveniyordu. Ancak son dönemde gelen veriler Çin pazarının da "sonsuz talep" vaadetmediğini, ABD ve Avrupa'nın satamadığı malları beklendiği gibi ithal edemeyebileceğini gösterdi. Ülkede geçen hafta açıklanan dış ticaret rakamlarında dış ticaret fazlası rekoru kırıldı. İhracat adeta patladı ama batılı ekonomileri ilgilendiren ithalat kısmında düşüş kaydedildi. Haziran ayında yüzde 34,4 olan Çin ithalatındaki artış temmuz ayında yüzde 22,7'e kadar gerileyerek 116.79 milyar dolara düştü. Buna karşılık ihracat yüzde 38,1 artarak 145,5 milyar dolara çıktı, dış ticaret fazlası ise 18 ayın rekorunu kırmış oldu. Öte yandan dün açıklanan verilere göre ülkede ekonomik büyüme de temmuz ayında yavaşladı. Sanayi üretimi ise yüzde 13,4 yükseldi. Temmuz ayında perakendede satışlar da yüzde 17,9 arttı ancak bu da beklentilerin aşağısında kaldı. Ülkede son 18 aydır izlenen talebi canlandırma politikaları da işe yaramıyor. RUSYA: Sıcaklar piyasayı vurdu, gıda ithalatı düşük Yabancı yatırımcıya karşı izlediği "düşmanca" tavırlar zaman zaman tartışılan Rusya da küresel ekonomiyi ipin ucundan alacak isimlerin başında gösteriliyordu. Ancak Rusya'nın başına hiç de beklemediği, üstelik kontrolü elinde olmayan bir kriz geldi. Ülke son 130 yılın en sıcak yazını yaşıyor. Moskova'da zaman zaman 40 dereceye yaklaşan sıcaklıklar ise Rus ekonomisini iki yönden birden vuruyor. Aşırı sıcaklar yüzünden kavrulan tarım alanları nedeniyle buğday fiyatları son bir aydır çılgınca yükseliyor. Son olarak Rusya'nın buğday ihracatını yasaklaması ile buğday fiyatları adeta patladı. Dahası aşırı sıcaklar yüzünden ülkenin tahvil ve hisse seneteri piyasalarında bile ciddi bir kan kaybı yaşanıyor. Yatırım bankaları bu piyasalarla bağlantılı olarak çalışan trader ve brokerlarını ücretli izne yolluyor, yatırım fonları ise Moskova ziyaretlerini bir bir iptal ediyor. Bu da piyasalarda işlemlerin ciddi kan kaybetmesine yol açıyor. Tahminlere göre Rus ekonomisi yangınlar yüzünden 2010'da GSYİH'da 15 milyar dolarlık gerileme ile karşı karşıya kalabilir. Öte yandan Rusya'ya mal satarak küresel krizi atlatma planı yapan batı ekonomilerinin de hevesleri kursaklarında kaldı. Özellikle batılı gıda şirketleri için Rusya kurtarıcı olamadı. Ülkede ilk 7 ay içinde ithalat yüzde 29,8 yükselerek 15 milyar dolara ulaştı. Ancak gıda ithalatı temmuz ayında yüzde 1,6 düştü. Ülke özellikle şeker, tahıl, tütün ve et ürünlerinin ithalatı geriledi. BREZİLYA: Brezilya faiz artırımına devam edemeyebilir Geçen seneden beri Avustralya'nın başlattığı, akabinde İsrail'in takip ettiği sıkı para politikasına geçiş trendine katılanlardan biri olan Brezilya da artık eskisi kadar iddialı değil. Tüketici fiyat endeksinde yaşanan düşüş karşısında Brezilya Merkez Bankası'nın faiz artırımına devam edemeyeceği beklentisi artmış durumda. Haziran ortasından temmuz ortasına kadar olan dönemde ülkede enflasyon son 4 yıl içindeki ilk çakılmasını yaşamıştı. Bunun üzerine temmuz ayının sonlarına doğru faiz artırımlarına devam edilemeyeceği beklentisi ile vadeli faiz kontratlarında geçen ağustostan bu yana görülen en uzun süreli düşüşle karşılaşılmıştı. Dün açıklanan rakamlara göre yılın ikinci çeyreğinde yarı yarıya daralan Brezilya ekonomisi sadece yüzde 1,32 büyüyebildi. Oysaki ilk çeyrekte bu oran yüzde 2,45'ti. Ülkede perakende satışlar ise yüzde 1 ile haziran ayında beklentilerden az artış kaydetmişti. Referans

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.