İhracat şubatta yüzde 13 azaldı ve 10 milyar 495 milyon dolara indi. Bu krizden sonraki son 4 yılın en kötü şubat ayı demek. Şebnem Turhan'ın Hürriyet'teki haberine göre ihracattaki düşüşe hem Euro’daki değer kaybı hem de kar yağışıyla yaşanan lojistik sorunlar etkili oldu. Türkiye İhracatçılar Birliği Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin verdiği bilgiye göre şubatta Euro 1.14 dolar ile geçen yıl şubattaki 1.36 doların yüzde 17 altında kaldı. Bunun sadece Avrupa Birliği’nin 28 üyesindeki etkisi ise yaklaşık 900 milyon doları buldu. Türkiye ihracatının neredeyse yüzde 50’sini Avrupa Birliği ülkelerine yapıyor. Diğer bölgelerde de doların değerlenmesi nedeniyle zayıflayan talep yüzünden yüzde 20’lere varan fiyat düşüşleri yaşandı. 17-19 Şubat’taki kar yağışının yarattığı kayıp 300 milyon dolar da buna eklendi ve Türkiye’nin ihracatı yüzde 13 azaldı.
ÇİFTE ZARAR Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin dün Erzurum’da açıkladığı ihracat rakamları ocakta başlayan olumsuz durumun sürdüğünü ortaya koydu. TİM verilerine göre şubat ayında her gün yeni bir tarihi zirvesini gören dolar ihracatı olumsuz etkiledi. Kurun etkisi ise iki türlü oldu. İhraç edecekleri malların üretimi için ara malını ihracatçılar dolar üzerinden ithal ediyor. Üretim için dolar üzerinden para öderken, ihraç ederken Euro daha ağırlıklı olarak kullanılıyor. Bu da ithalatın Türk Lirası maliyetinin arttığı, ihracatın ise değerinin azaldığını ortaya koyuyor. Bir de Euro’nun değer kaybının ülkelerin ihraç talebine etkisi olunca iki taraftan sıkışan ihracatçı kayıpların önüne geçemiyor.
HER YERDE KAYIP TİM Başkanı Büyükekşi’nin verdiği bilgilere göre şubatta Avrupa Birliği’ne ihracatın kilogramı yüzde 2 gerilerken, ihracat fiyatları yüzde 9 düştü. Avrupa Birliği ülkelerine yapılan ihracattaki azalma ise yüzde 11.2 oldu. Yılın ilk 2 ayında ihracatımız yüzde 6.7 düşüşle 22 milyar 826 milyon dolara indi. Doların tüm dünyada değer kazanması sonucunda ihracat fiyatlarında önemli bir baskı oluştu. Dolayısıyla pariteden kaynaklı fiyat etkisi sadece AB bölgelerine olan ihracatta değil AB dışı bölgelere gerçekleştirilen farklı sektörlerdeki ihracatı da vurdu. Böylece Afrika’ya ihracat yüzde 18.3, Ortadoğu’ya ihracat yüzde 7.5 azaldı.
Lokomotifler durdu ŞUBATTA en fazla ihracatı, 1 milyar 705 milyon dolarla otomotiv sektörü yaptı yapmasına ama otomotivdeki geçen yıla göre kayıp da yüzde 6.9 oldu. Otomotiv sektörü Türkiye ihracatının yüzde 16.2’sini tek başına yapıyor. Bu lokomotif sektördeki kayıp oldukça önemli. Diğer ihracatçı sektörlerden hazırgiyimde ki bu sektör de Türkiye ihracatının yüzde 12.1’ini gerçekleştiriyor kayıp yüzde 14.6. Türkiye ihracatında yüzde 11.2 payı olan kimya sektörünün ihracatı yüzde 18.6 azaldı.
Türkiye’nin en büyük ihracat partneri Almanya’ya ihracat yüzde 11.8 geriledi. Rusya ve Irak’taki gerileme de sürüyor. İki ülkeye ihracatımız sırasıyla yüzde 39 ve yüzde 26.7 azaldı. Avrupa’dan devam edelim, İtalya’ya ihracat yüzde 15.7 azaldı, Fransa’ya ihracattaki kayıp 12.7. Artış sınırlı da olsa İngiltere ve ABD’de yaşandı. İki ülkeye ihracat sırasıyla yüzde 5.1 ve yüzde 16.5 arttı.
Faiz indirimi yetersiz TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi Merkez Bankası’nın enflasyon beklenti ve öngörülerine bağlı olarak, temkinli ve kademeli faiz indirimine gitmesini olumlu bulduklarını belirterek, “Ancak koridorun üst bandında 50, gösterge faizde 25 baz puan olarak gerçekleşen bu indirim düzeyi ihracatçılarımızın beklentisini karşılamaktan oldukça uzak. Bizler, ihracatçılarımızı destekleyen ve yatırım ortamını cazip kılacak faiz seviyesi talebimizi yineliyoruz. Kısa vadede Merkez Bankası’ndan faiz konusunda daha kararlı hamleler bekliyoruz” dedi. Reel ekonomiyi canlandırmak için daha somut ve kararlı adımlara ihtiyaç duyulduğunun altını çizen Büyükekşi, Merkez Bankası’nın minimum 1 puan daha faiz indirimine devam etmesini ve politika faizini yüzde 6-7 arası bir seviyeye getirmesini beklediklerini kaydetti.
Hazırlıksız yakalandık ÖZELLİKLE 2014 sonundan itibaren süregelen kurlardaki oynaklık ve paritedeki ani düşüşün ihracatçıları açısından büyük sıkıntılara neden olduğunu vurgulayan Büyükekşi, şöyle konuştu: “İşte bu yüzden Merkez Bankası’nın para politikalarında sıkı duruşunun önümüzdeki dönemde kurların daha öngörülebilir olmasını sağlayacağına inanıyoruz. İhracatçılarımız ne yazık ki kurlardaki dalgalanmalara ve Euro’daki sert düşüşe hazırlıksız yakalandılar. Bunun en önemli sebeplerinden birisi firmalarımızın hala kur riskini yönetmeye gereken ehemmiyeti göstermemeleri. Bir başka risk olarak fiyat baskısı ile fiyatlar alıcının lehinde belirleniyor. Bizim odaklanmamız gereken, daha yüksek katma-değerli ürünler geliştirmek ve ihraç etmek olmalı, ancak bu şekilde, kur dalgalanmalarının yansımalarını minimuma indirebiliriz.”
İhracat yüzde 13 azaldı (milyon dolar)
Ocak’14 12.400
Şubat 13.053
Mart 14.680
Nisan 13.372
Mayıs 13.682
Haziran 12.881
Temmuz 13.346
Ağustos 11.388
Eylül 13.585
Ekim 12.894
Kasım 13.073
Aralık 13.282
Ocak’15 12.330
Şubat 10.494
Sektörlerde durum
Otomotiv -%6.9
Hazırgiyim -%14.6
Kimya -%18.6
Çelik -%20.6
Elektrik -%9.5
Ülkelere ihracatta durum
Almanya -%11.8
İngiltere %5.1
Irak -%26.7
ABD %16.5
İtalya -%15.7
Fransa -%12.7
İspanya %14.2
Rusya -%39
S. Arabistan %17.2
İran %19.9
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.