E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaHisse senedi boğaları 'şahin duraklama'dan memnun değil---

Hisse senedi boğaları 'şahin duraklama'dan memnun değil

Hisse senedi boğaları 'şahin duraklama'dan memnun değil
04 Mayıs 2023 - 11:07 borsaningundemi.com

Yatırımcılar genel olarak Fed’in son faiz artırımına daha çok alım yaparak yanıt verir. Ancak bu kez, bu duraklamanın özellikle hisse senetleri için tehlikeli olduğu görülüyor.

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Fed, uzun süredir merakla beklenen faiz kararını açıkladı ve faizleri 25 baz puan artırdı. Bu tam da beklentilere yanıt veren bir hamle oldu.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, Fed’in, genel anlamda ekonomik verileri yakından izleyerek gelecekteki duruşunu belirleyeceği açıklaması ise yatırımcılar için faiz artırım sürecinin sonuna gelindiği şeklinde yorumlandı. Bu, normal şartlarda olumlu bir haber olması gerekirken, piyasalar tarafından olumlu şekilde satın alınmadı. Bloomberg’den Jonathan Levin’in analizi, hisse senedi boğalarının Fed’in faiz artırım sürecindeki bu duraklama hamlesinde neden kutlanacak pek bir şey görmediklerini araştırıyor.

Hisse senetleri için tehlike çanları mı çalıyor?

Her nihai faiz oranı aşaması aynı niteliklere sahip olmayabilir ve bu seferki duraklama, özellikle hisse senetleri için bir istikrarsızlığa işaret ediyor.

Yatırımcılar geleneksel olarak Fed, faiz artırma sürecinde son artışını yaptığında hisse senedi satın alarak kazanç elde eder. Ancak her faiz oranı zirvesi aynı değildir ve bu seferki ‘şahin duraklama’ da bu istisnalardan biri gibi gözüküyor ve hisse senetleri için oldukça tehlikeli sonuçlar doğurma ihtimali taşıyor.

İlk olarak, Fed'in Çarşamba günkü duruşundaki değişikliği iletmek için kullandığı ifadeye bakmak gerekiyor. ABD Merkez Bankası, en son 25 baz puanlık artışıyla federal fon oranını yüzde 5 ila yüzde 5,25 aralığına çektiğini duyururken, toplantı sonrası açıklamasında şu anahtar ifadeyi çıkardı: “Komite, bazı ek politika sıkılaştırmalarının uygun olabileceğini tahmin etmektedir…” Ancak Fed, bu çorbayı andıran formülasyonunun bir başka versiyonunu korudu: “Komite, zaman içinde enflasyonu yüzde 2'ye döndürmek için hangi ek politika sıkılaştırmasının ne ölçüde uygun olabileceğini belirlerken, para politikasının kümülatif sıkılaştırmasını, para politikasının ekonomik faaliyeti ve enflasyonu etkilemesindeki gecikmeleri ve ekonomik ve finansal gelişmelerin durumunu dikkate alacaktır.”

Gönülsüz kabul

‘Fedspeak'in yani ‘Fed dili’nin garip dünyasında bu, yakalanması zor ‘duraklamanın' nihayet ve muhtemelen geldiğine dair gönülsüz bir kabul anlamına geliyor. Ancak Fed, yılın ikinci yarısında faiz indirimlerini çoktan tartması gerektiğini düşünen piyasa güvercinlerini hayal kırıklığına uğratması gereken şahin önyargısını hâlâ koruyor.

Oysa Merkez Bankası, gelecekteki politika faizi ‘ayarlamaları’ hakkında iki taraflı bir dil seçebilirdi, ancak bunun yerine tek taraflı bir şekilde ‘ek politika sıkılaştırıcı’ ifadesini korumayı seçti. Diğer bir deyişle, bu ifade, bu plandan herhangi bir sapmanın neredeyse kesin olarak gevşeme değil, daha fazla sıkılaşma anlamına geleceğini gösteriyor. Powell, politikanın artık ‘yeterince kısıtlayıcı' olup olmadığını söylemeyi reddederek, basın toplantısında bu noktayı şu sözlerle daha da öne çıkarıyor: "Bu devam eden bir değerlendirme olacak. Bu konuda birikmiş verilere ihtiyacımız olacak. Bu ‘yaptığımız’ bir değerlendirme değil, öyle olsaydı bu o noktaya ulaştığımız anlamına gelirdi. Ve bunu şimdi güvenle söylemenin mümkün olmadığını düşünüyorum.”

Yeni artış riski hala masada

Enflasyon, bir yılı aşkın bir süredir politika yapıcıların birinci önceliği oldu ve ortadan kalkmadı. Fed'in odaklanma eğiliminde olduğu çekirdek kişisel tüketim harcamaları endeksi, enflasyonun yıllık bazda son üç ayda yatay hareket ettiğini gösteriyor. Federal fon oranı artık temel enflasyon oranının üzerindeyken, Fed liderleri, politikanın artık önümüzdeki yıl enflasyonu aşağı çekecek kadar kısıtlayıcı olduğuna inanarak biraz teselli bulabiliyor. Ancak Fed'in enflasyon yüzde 2 hedefine doğru gerileyene kadar başarılı olduklarına dair somut kanıtlara sahip olmayacakları da gözüküyor.

Bu arada, Fed'in ikili ücret-iş ölçütünün maksimum istihdam kısmı hala yükseliyor ve bu durum Fed’e gerekli gördüğü takdirde faiz oranlarını daha da artırma özgürlüğü veriyor. İşsizlik hala 1960'lardan bu yana en düşük seviyeye yakın seyrediyor ve ADP Araştırma Enstitüsü'nden Çarşamba günü alınan veriler, özel maaş bordrolarının Temmuz 2022'den bu yana en büyük artışı kaydettiğini gösteriyor. Özel sektör çalışanlarına verilen maaşların ise ilk çeyrekte yüzde 1,2 oranında arttığı görülüyor ve bu Fed Başkanı Powell’ın enflasyonu düşürme hedefleriyle tutarsızlık sergiliyor.

Kısa vadede bir borsa rallisi zor gözüküyor

Elbette tarihle savaşmak zor ve özellikle hisse senedi yatırımcıları, hisse senetlerinin neredeyse her zaman bir Fed duraklamasından sonraki üç ay, altı ay ve 12 ay içinde yükseldiğini hatırlıyor. Son kırk yılda, kayda değer tek istisna, Fed duraklamasının herhangi bir kısa vadeli ralliyi ateşleyemediği ve piyasanın yaklaşık dört ay sonra Eylül başında çökmeye başladığı Mayıs 2000 dönemi olarak öne çıkıyor. Duraklamanın geldiğini varsayarsak, bazı yatırımcılar yeniden yükselişe geçmeyi yine de karşı konulamaz bulabilir.

Ancak bilmek gerekiyor ki, duraklama sonrası ralliler genellikle iki temel etkene dayanıyor: Hazine tahvillerindeki bir ralli ki bu, fiyat kazanç çarpanını yükseltiyor ve kazançların hala büyümekte olduğu varsayımı. Her iki açıdan da 2023 yılı diğer yakın tarihli Fed duraklamalarından farklı bir nitelik taşıyor.

İlk olarak, 10 yıllık Hazine tahvillerinin getirileri halihazırda federal fon oranının üst sınırının 186 baz puan altında işlem görüyor. Bu, diğer duraklamalarda kesinlikle yaşanmayan bir durum. Piyasa bu sefer Fed’in çok önüne geçmiş durumda ve bu da kısa vadede ralli için çok az yer bırakma tehlikesi taşıyor.

İkincisi, ABD zaten bir kazanç durgunluğu içinde ve bu da diğer duraklamalar sırasında kesinlikle yaşanmayan bir durum. Fed, şirketlerin kârlılıklarında hala bir miktar artış olduğunda genel olarak duraklama eğiliminde oluyor ancak bu sefer durum böyle değil.

Sonuç olarak, uzun zamandır beklenen ‘duraklama’ konusundaki coşkuyu yatıştırmak için pek çok neden bulunuyor. Önceki duraklamaların aksine, önümüzdeki yıl aşağı yönlü riskler daha önemli bir hal almış gözüküyor. Kısacası Fed, piyasalara, potansiyel ödüllerin riske değer olduğunu düşünmek için pek bir neden sunmuş gözükmüyor.

Petrol fiyatlarında 'Fed' toparlanması

 

Fed sinyal vermeye başladı

 

Fed kritik faiz kararını açıkladı

 

Piyasalarda, Powell’ın konuşmasından sonra işin rengi değişti

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Mehmet Yıldız 04 Mayıs 2023 11:48

    FED resmen kendi halkıyla, dünya ve para piyasaları ile dalga geçiyor içeride herkes TÜİK e güvenmiyor Fed'e kim güvensin yok enflasyon 2 lere gelecekmiş Eeee nasıl yok enerji hariç, yok inşaat hariç yok o hariç yok bu hariç yok onu saymam çekirdeği sayarım böyle enflasyon anlayışı olur mu ???? Kısaca ABD'nin ve dünyanın işi zor.