FED kararıyla piyasaların yeni yön tayin edeceğini belirten
SPK Başkanı Vahdettin Ertaş, dünyanın her yerinde düşen halka arzların 2016'nın ikinci yarısından itibaren tekrar başlayacağını düşünüyor.
Mevcut küresel gelişmelerin etkisiyle 2015 yılında dünyanın her yerinde halka arzların azaldığını, faizlerin düşük olduğu dönemlerde halka arzların yapılamadığına dikkat çeken Dr. Ertaş, Amerika Merkez Bankası (FED) kararı nedeniyle bütün yatırımcıların bekleme dönemine girdiğini vurguluyor. FED kararı ile piyasalar yeni yön tayin edeceğini söyleyen Ertaş, 2016 yılının ikinci yarısından itibaren hem Türkiye'de hem de batıda halka arzların tekrar başlayacağını ifade ediyor.
Para Dergisi'ne özel açıklamalarda bulunan Ertaş, Türkiye'de büyük altyapı projelerinin gündemde olduğunu vurgulayarak, iş dünyasına bu projelerin finansmanında sermaye piyasası enstrümanlarını kullanma çağrısında bulundu. Türkiye'de tasarruf oranlarının düşüklüğüne işaret eden Ertaş, şirketlerin kazançlarını faize, yani bankalara ödediğini, daha dengeli, öz kaynak ağırlıklı şirket yapısına ihtiyaç olduğunu, aksi halde faize çalışan bir ekonomiyle karşı karşıya kalınacağı uyarısında bulunuyor.
"HALKA ARZLAR İKİNCİ YARIDA" Ertaş, mevcut küresel gelişmelerin etkisiyle dünyanın her yerinde halka arzların düştüğünü vurgulayarak, 2016 yılı öngörülerini paylaşıyor. FED'in iki yıldır ne yapacağı konusunda her ay bir açıklama yaptığına dikkat çeken Ertaş şunları söylüyor:
"Faiz artırımı aralıkta olmazsa, ocakta, bilemediniz şubatta olur. Faiz artırımının etkilerine ilişkin iki tahmin var. İlki, piyasaların faiz artırımını iki yıldır satın aldığı yönünde. 'Muhtemelen 0.25 baz puan faiz artışı olacak. Çok da korkulacak bir şey yokmuş' denilip, pozitif yansıma ihtimali olabilecek. Piyasada az sayıda görüş bu şekilde. Ben de bu kanaatteyim. İkinci tahmin: 0.25 baz puan artış olacak ama burada kalmayacak. Birbirini takip edecek artışlar yaşanacak. Faiz artışları süreklilik arz ederse, bunu da yüzde 2-3'lere çıkarırsa bu gelişmekte olan ekonomiler için iyi olmayacak. Dolar daha pahalı hale gelecek. Küresel fonlar, büyük ölçüde Amerika'ya yönelecek. O zaman biz de yurtdışından borçlanırken, daha yüksek faizle borçlanacağız. Şimdi bu iki senaryodan hangisinin olacağım, ancak FED'in kararından sonra göreceğiz.
FED kararı nedeniyle şu anda bütün yatırımcılar bekleme dönemine girdi. Herkes kısa vadeli pozisyon alıp, paralarını merkez bankalarına plase etti. İki hafta önce Almanya Hazinesi eksi 0.35 baz puanla borçlandı. Bunu hiçbir finans teorisiyle açıklayamıyoruz. Faizlerin düşük olduğu dönemlerde halka arzlar olmuyor. Çünkü halka arzların bir maliyeti var. Hesap verecek, şeffaf olacak, otoriteye bilgiler ve belgeler açıklayacak. Halka arzlar dünyanın her yerinde düştü. FED'in faiz artırımıyla birlikte, dünyada da bir faiz artırımı trendi başlayacak. Halka açılmalar başlayacak. Bugün 3-4 tane gazetede, Türkiye'nin önde gelen gruplarının halka açılma, kamu şirketlerinin özelleştirme hazırlıkları haberlerini görüyoruz. Bizim tahminimiz yılın ikinci yarısından itibaren hem bizde hem de batıda halka arzların tekrar başlayacağı yönünde."
"İŞ DÜNYASI KAPIMIZI ÇALMALI" Türkiye'de büyük altyapı projelerinin gündemde olduğunu vurgulayan Ertaş, iş dünyasına bu projelerin finansmanında sermaye piyasası enstrümanlarını kullanması önerisinde bulunuyor. "Yurtdışında hangi düzenlemeler varsa bizde de var. İş alemi de artık gelip SPK'nın kapısını çalmalı" diyen Ertaş, projelerde kredi yerine hem öz-kaynağa hem de uzun vadeli borçlanmaya dayalı yeni düzenlemelerle hayata geçirilen sermaye piyasası enstrümanlarının kullanılabileceğini vurguluyor.
İki sene öncesine kadar Türkiye'de olmayan katılım emeklilik fonlarını düzenlediklerini söyleyen Ertaş, "Bu, faizsiz enstrümanlardan oluşan yatırım fonu. Daha önce faize duyarlı kesim sermaye piyasaları ile tanışamıyordu. Şu anda 500 bin katılımcı, 2 milyar TL'nin üzerinde tasarruf oluştu. Kanun değişikliğinden sonra yaptığımız sukuk düzenlemeleri, gayrimenkul fonları, gayrimenkul yatırım ortaklığı gibi daha önce ismini duymadığımız enstrümanları, ilgili yeni düzenlemelerimizle yaptık. Kurumsal yatırımcılar sektöründe de ilk defa geçen hafta altyapı gayrimenkul yatırım ortaklığına izin verdik, gayrimenkul yatırım fonlarının adı bile yoktu. Ekim ayında da onların kuruluşuna izin verdik. Biz Londra'da ne varsa Türkiye'de o olacak diyoruz" şeklinde konuşuyor.
"FAİZE ÇALIŞAN EKONOMİ" Ertaş, öncelikli hedeflerinin sermaye piyasalarını dünya standartlarına çekmek olduğunu söylüyor. Türkiye mali piyasalarının bankacılık ağırlıklı bir yapıya sahip olduğunu, Avrupa'da da benzer bir tablo olduğunu vurguluyor. Amerika'da yüzde 60 sermaye piyasası, yüzde 40 bankacılık olmak üzere daha dengeli bir yapı olduğunu dile getiren Ertaş, bu yapı sayesinde küresel krizi en derin hisseden ABD'nin krizden de çok çabuk çıktığını savunuyor ve "Dünya büyük bir gıptayla izliyor. Bizim de finansman piyasalarımızı iki motorlu yapmamız lazım. Bir tarafta bankacılık, diğer tarafta sermaye piyasaları olmalı" diyor.
Türkiye'de tasarruf oranlarının düşüklüğüne işaret eden Ertaş, şirketlerin büyük ölçüde banka kredileriyle çalıştığını vurguluyor. Şirketlerin kazançlarını faize, bankalara ödediğini belirten Ertaş, daha dengeli, öz kaynak ağırlıklı şirket yapısına ihtiyacı olduğunu, aksi halde faize çalışan bir eko-nomiyle karşı karşıya kalınacağı uyarısında bulunuyor.
23 YILLIK MESAFE İKİ YILDA ALINDI Türkiye'de kurumsal yatırımcıların ve portföy yönetim şirketlerinin önünü açan AB standartlarına uyumlu hukuki altyapıyı oluşturduklarını söyleyen Ertaş şu açıklamalarda bulunuyor:
"Bu hızlı bir şekilde yatırımcıların dikkatini çekti. Küresel yatırımcı, yerli yatırımcı biliyor ki, Londra'da, Frankfurt'ta hangi hakka sahipse, Türkiye'de ona sahip olacak. 23 yıllık mesafeyi iki yılda aldık. Biz son iki yılda yüzde 30 büyüdük. Yaptığımız çalışmalara göre 2023'e kadar, bugünkünden biraz daha vites düşürerek büyüsek bile yatırım fonu sektörünün büyüklüğünün bugünkü kurlarla yaklaşık 150 milyar dolar ile 200 milyar dolar arasında olma ihtimali çözülmüş olacak. Şirketler bir taraftan özkaynak bir taraftan tahvil, bono ve sukuk ile diğer taraftan da banka kredisi olmak üzere üç ayrı kaynağa ulaşma imkanı sağlayacak. Bu onların rekabet avantajlarını artıracak."
FİNANSAL OKURYAZARLIK EĞİTİMLERİ Ertaş, SPK'nin hedefleri ve öncelikli gündem maddelerini belirlerken, arz tarafı kadar talep tarafını da dikkate aldıklarını vurgulayarak, finansal okuryazarlığın her geçen gün önem kazanan bir konu olduğunu ifade ediyor. Eskisi gibi sermaye piyasalarında mağduriyet olmadığını, yatırımcı şikayetlerinin çok azaldığını ifade eden Ertaş, SPK'nin öncelikli gündem maddeleri arasında finansal eğitimin artırılması konusunun yer aldığını vurguluyor. Ertaş, bu konuda gündemdeki projelerinden birinin finansal eğitim web portali olduğunu vurguluyor.
ÖZKAYNAĞA TEŞVİK TANITILACAK Vahdettin Ertaş, 2015 yılında reform mahiyetinde bir düzenlemeye imza atıldığını belirterek, Türkiye'nin dünyada bir ilke imza atarak özkaynak için teşvik getirdiğini ifade ediyor. Ertaş, 2016 yılında bu düzenlemenin tanıtımını yapacaklarını belirtiyor. Yeni düzenlemeye kadar sistemde şirketlerin kredi kullandıkları zaman finansman giderlerini vergi matrahından indirdiklerini vurgulayan Ertaş, "Daha az vergi ödüyorlardı. Bu şirketleri borç kullanmaya teşvik ediyordu. 1 Temmuz 2015 itibarıyla yürürlüğe giren düzenleme şunu getiriyor: Şirketler eğer borç yerine özkaynaklarını artırırlarsa, yani patronlar sermaye koyarlarsa, halka kapalı şirketlerde kredi faizinin yarısı kadar, halka açık şirketlerde yüzde 100'üne kadar finansman gideri ödemeden, vergi matrahından indirim hakkı sağlanıyor. Bu düzenleme bütün dünyada çok ilgiyle karşılaştı. Bütün dünya bu proje üzerinde çalışıyor. Borçla çalışarak, herkes limitlerini doldurdu. Artık özkaynak dönemi başlıyor. 'Özkaynağını koy, finansman gideri yaz1 diyoruz" açıklamasında bulunuyor.
FOREX TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK Forex Tebliği'ni değiştirdiklerini açıklayan Ertaş, taslağın görüşe açıldığını, 1 Ocak itibarıyla da yürürlüğe girmesini planladıklarım söylüyor. Forex piyasalarına yönelik olarak aracı kurum müşterilerinin önce Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği'nde eğitim alması konusuna yönelik aracı kurum sahiplerinin tepkisini değerlendiren Ertaş, forex piyasasında ortalama kayıp kazanç oranının yüzde 87 olduğunu vurguluyor. Ertaş, şu açıklamalarda bulunuyor:
"100 kişiden 13'ü kazanıyor, 87 kişi kaybediyor. Neden? Diyoruz ki, burası riskli ancak fırsatı da olan sektör. Öyleyse, yatırımcının reklamlara aldanıp, doğrudan doğruya finansal okuryazarlık eğitim düzeyi yeterli olmadan aracı kurumlarla iş yapmaması gerekiyor. Önce bir demo yapıp, hayali bir alım satım yapılması lazım. Sermaye Piyasaları Birliği de bu işin sivil toplum kuruluşu. Orada bir eğitim demosu hazırlansın, vatandaş değişik parametrelerde, enstrümanlarla ilgili deneme yapsın. Taslağa koyduk. Eğitim sonrasında kendisini hazır hissediyorsa, para kazanma potansiyelini görüyorsa, gerçek aracı kuruma gidip hesabını açtırsın."
"FAİZSİZ ENSTRÜMANLAR KURUMSAL BİR YAPIYA OTURTULACAK” Vahdettin Ertaş'a 64. Hükümet Programı'nda yer alan "Faizsiz finans alanında koordinasyonu sağlayacak bir mekanizmanın oluşturulması, bu alana uygun etik ilkelerin ve kurumsal yönetim ilkelerinin belirlenmesi" hedefini de soruyoruz. Faizsiz enstrümanlarda 'şeriat kurallarına uygunluğu' hassasiyeti olduğunu vurgulayan Ertaş, şunları aktarıyor:
"Siz burada düzenliyorsunuz ama bir de bunun şeria kurallarına uygunluğunun denetlenmesi gerekiyor. SPK oturuyor, bu sukuk diyor. Faizsiz olduğunu söylüyor ama bütün ihraçlarda şu ana kadar hocalardan görüş getiriliyor. Diyorlar ki, bu faizsiz bir enstrümandır, şeriat kurallarına uygundur. Bunun alınıp satılmasında mahsur yoktur. Faizsiz bir enstrümandır. Burada onun daha kurumsal bir yapıya oturtulması ile ilgili bir çalışma var. Bu oradaki hedeflerden biri. Biz taraflardan biriyiz."
FİNANSAL EĞİTİM WEB PORTALI SPK, Finansalegitim.gov.tr adresinden giriş yapılacak finansal eğitim web portalının tanıtımını 2016'nın ilk günlerinde yapmayı planlıyor. Vatandaşın finansal piyasalarla ilgili ihtiyaç duyabileceği her türlü bilgiye ulaşabileceği portalda, "Benim bu konuda hiç bilgim yok diyenlere temel, doktora yaptım diyenlere ileri düzeyde" bilgi sunulacak. Sistem, her giriş çıkış yapıldığında kişiyi tanıyacak, eğitim programına kalınan noktadan devam edilmesini sağlayacak. Portalın arka yüzünde ise raporlamalar ve ölçümler yapılacak. Vatandaşın şehir şehir, mahalle mahalle finansal eğilimleri ölçülecek. O yöreye yönelik eğitim stratejileri geliştirilecek. Ayrıca SPK, MEB ve bazı bakanlıklarla sistem üzerinden sertifikasyon verilmesi noktasında da girişimlerini ve görüşmelerini de sürdürüyor. Bu, Milli Eğitim Bakanlığının tanıdığı bir sertifikasyon sistemi olacak. İlk etapta öğretmenlerin sertifikalandırılması planlanıyor. Üniversitelerle de görüşmeler sürüyor.
SEKTÖRÜN BÜYÜKLÜĞÜ 100 MİLYAR TL Kurumsal yatırımlar sektörünün büyüklüğünün 100 milyar TL'nin üzerine çıktığını vurgulayan Vahdettin Ertaş, şu tespiti yapıyor: "23 yılda gelinen büyüklük 40 milyar TL, son iki yılda 60 milyar TL. Toplam 100 milyar TL. Demek ki doğru adımlar atarsanız oluyor." Son yıllarda Hükümetin attığı iki radikal adımın sektörün gelişiminin önünü açtığını ifade eden Ertaş, bunlardan birincisinin 2003'te faaliyete geçen bireysel emeklilik sistemine (BES), 2013 başında getirilen yeni teşvik sistemi olduğunu belirtiyor. BES'te 2013'ten bu yana her yıl birer milyon kişinin sisteme katıldığını vurgulayan Ertaş, "2015'te 5.9 milyon katılımcı oldu. 2016'da da bir milyon kişinin daha katılmasını bekliyoruz. 2016 sonunda 7 milyon BES'limiz olacak. 49 milyar TL fon birikti" diyor. Ertaş, ikinci radikal adımın ise 2012 yılının son gününde yasalaşan yeni Sermaye Piyasası Kanunu ve bu Kanuna dayanarak 2014 ortalarında yürürlüğe koyulan AB standartlarında portföy yönetim şirketlerinin önünü açan düzenlemeler olduğunu dile getiriyor.
Para Dergisi
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.