BORSAGUNDEM.COM Halk Yatırım, geleneksel hale getirdiği ‘Yatırımcı Konferansları’nın beşincisini bugün İstanbul Dedeman Otel’inde yaptı. 2015 yılına ilişkin küresel ekonomi ile iç dengelere yönelik ana temalar çerçevesinde Türkiye ekonomisi ve beklentilerin ele alındığı Yatırımcı Konferansı öncesinde düzenlenen basın toplantısında, Halk Yatırım Menkul Değerler Genel Müdürü Murat Çetinkaya, ekonomik gelişmeler çerçevesindeki değerlendirmelerini ve Kurum vizyonunu paylaştı.
ÇARPICI BİR İYİLEŞME Çetinkaya Türkiye’nin son 12 yıllık süreçte benzer ülkelerle yapılan makroekonomik mukayeselerde özellikle enflasyon ve reel faiz parametrelerinde çarpıcı bir iyileşme kaydettiğini, bu olumlu ayrışmanın dönem boyunca Türkiye varlık fiyatlamalarına yansıdığını söyledi. Çetinkaya tektonik olarak ifade ettiği bu yapısal pozitif ayrışmanın devam edeceğine inandığını, içinde yaşanılan dönemde yerel ya da küresel etkenlerle oluşan dalgalanmaların bu ana güçlenme trendinin zaman zaman da olsa gözden kaçmasına sebep olabildiğini ifade etti. “Ancak” diyen Çetinkaya, bu anlamda tecrübe eğrisinde yeterli sürenin geçtiğine, iyimserlikten ödün vermemek gerektiğine inandığını söyledi.
Halk Yatırım Genel Müdürü Murat Cetinkaya, değerlendirmelerine şöyle devam etti:
“Kurumsal olarak genel yaklaşımımız finansal dalgalanmalarda iyimserliği bırakmamak yönünde. Biz buna makul iyimserlik diyoruz. 2000-2014 döneminin ortalama büyümesi yüzde 5 civarında. Bu dönemde gelişen piyasaların genelinde olumlu bir hava var. Ama bize has olan iki şey var. Bizi uzaydan yere indiren bu iki şey enflasyon ve faiz. Son 15 yılı hafızanızda canlandığınızda bizim diğer gelişen ülkelerden farkımızın ve başarımızın burada olduğunu görürsünüz. Büyüme Hindistan’da da vardı…Bütçe de iyi ama enflasyon 2000’den önce yüzde 74’lerdeydi. En hızlı iyileştirdiğimiz parametrelerden biri. Yüzde 74 enflasyon ciddi bir şey, geleceği göremezsiniz, planlama yapamazsınız. Bu açıdan baktığımızda planlama yapılabilirlik önümüzdeki 10 sene içinde iyi olacak.”
AYRIŞMA NOKTASI EMTİA FİYATLARI Halk Yatırım Görünüm 2015 Raporunu hazırlayan Yatırım Danışmanlığı ve Araştırma Birimi Direktörü Banu Kıvcı Tokalı da, küresel gelişmeler ışığında ülkemiz ekonomisi ve beklentilere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. “2015’te düşük volatilite döneminin geride kaldığı bir döneme giriyoruz. 2015’in ayrışma noktalarından biri emtia fiyatları olacak. Türkiye bu ayrışma noktalarında emtia açısından pozitif noktada. Petrol fiyatlarındaki düşüş önemli, büyümeyi pozitif etkileyecek. Büyüme bu yıl yüzde 3.1, gelecek yıl da yüzde 4 civarında olmasını bekliyoruz. Daha yavaş büyümeyle yetinmek durumunda kalacağız. Büyüme modeli değişecek. Şimdiye kadar iç talebe dayalı büyüme modeli vardı. Yeni model ihracata dayalı büyüme modeli olacak. Yeni büyüme modeleninin ne kadar etkili olacağını görecğiz” diyen Tokalı, riski unsuru olarak jeopolitik riskleri işaret etti. Tokalı, “Son 10 yılda mali disiplin konusunda taviz verilmedi. Bu yıl bütçe açığı yüzde 1 civarında gerçekleşmesi olası. Küresel krizden normalleşmeye geçişle birlikte volatilete artabilir” diye konuştu.
Konuşmasında enflasyona da değinen Yatırım Danışmanlığı ve Araştırma Birimi Direktörü Banu Kıvcı Tokalı şunları söyledi: “Önümüzdeki yıl en kritik konu enflasyon olacak. Enflasyonda ayrışmalar var. Yüksek enflasyon olgusu devam ediyor. Biz maalesef hala yüksek enflasyon grubundayız. 2015 yılında enflasyonda aşağı hareketi destekleyecek unsurlar daha fazla. Geçen yıl kur ve gıda fiyatlarındaki artış enflasyon üzerinde baskı yarattı. 2015’te yüzde 6-7’ye düşebilir. Petrol ve emtia fiyatlarındaki düşüşün yanı sıra talep koşulları bunu destekleyecek. İç talep sınırlı kalacak. Bu noktada risk unsurları da gıda fiyatları olacak. Yüzde 13’lere varan bir gıda enflasyonu var. Bir başka risk unsuru da enflasyon beklentisi hala yüksek.”
Petrol fiyatlarındaki düşüşün cari açık açısından önemli bir destek olacağı belirten Tokalı, “Yüzde 4-5 bandında kalabilir. Petrol fiyatları belirleyici olacak. Cari açık daha yönetilebilir olabilir. Büyemedeki, cari açıktaki düzelme ekonomi yönetimine yapısal reformlara yapmasına imkan tanıyabilir. 2015 yılında 190 milyar dolar civarında bir finasman gereğinden söz edilebilir. Model portföy çalışmamıza göre altının eski popüleritesini kaybettiğini öngörüyoruz. Düşüş sürebilir. 2015 te paladim yerine platin güçlenebilir” dedi. Tokalı konuşmasının finalini son zamanların gözdesi dolar ile yaptı: “Güçlü dolar olacaktır. Aşağı yukarı yönlü baskılar olabilir…”
ÇETİNKAYA: KÖTÜMSERLİĞE KAPILMAYA GEREK YOK Halk Yatırım Menkul Değerler Genel Müdürü Murat Çetinkaya, faizle ilgili bir soruya, “Son 13-15 senede makul iyimserlikle bakacak tecrübeye ulaştık. Türkiye’nin kendi grubundaki ülkelerden ayrışması 2008’de başladı. O zaman 3 yıllık faiz yüzde 19 civarındaydı. Şimdi yüzde 8.5’larda. kötümserliğe kapılmak için herhangi bir şey yok. Tektonik hareketlerle kısa dönemli hareketleri birbirinden ayırmak gerekir” yanıtını verdi. Foreks’te yaşanan sorunlara yönelik soruya da “Foreks konusunda SPK bir çalışma içinde. Biz bu konuda kamu menfaati gözetiyoruz. SPK’nın yeni çalışmasında kaldıracı sınırlamaya çalışıyor. SPK’nın bu piyasayı kayıt altına alması yatırımcıları koruma noktasında iyi” diyen Çetinkaya yatırım ve halka arzlar sorularına da şu yanıtları verdi: “Türkiye’de döviz her zaman yatırımcının gözdesi oldu… Ziraat Bankası’nın 2015’te halka açılmaları gündeme gelebilir. Vakıfbank’ın ikincil halka arız söz konusu.”
TOKALI, ENDEKS TAHMİNİ YAPTI Halk Yatırım Görünüm 2015 Raporunu hazırlayan Yatırım Danışmanlığı ve Araştırma Birimi Direktörü Banu Kıvcı Tokalı da, “Borsayı nasıl görüyorsunuz?” sorusuna şu yanıtı verdi: “BİST için 12 aylık tahminim 89 bin civarında… İnşaat, çimento, cam öne çıkan sektörler olacak.”
FİNANSAL DALGALANMALARIN AKADEMİK ANALİZİ Yatırımcı Konferansı’nda ise makrodan mikroya işleyen, temel ve teknik analiz ile birlikte kantitatif analizi de içeren, ürün yelpazesinin geniş tutulduğu bir yatırım yaklaşımı olarak özetlenebilecek “Model Portföy” çalışması da katılımcılar ile paylaşıldı. Konferansın bir bölümünde ayrıca, Halk Yatırım’ın farklı bir projesi olarak ülkedeki finansal dalgalanmaların akademik analizini tarihi perspektifte inceleyen ve uluslararası bir akademik kadro bünyesinde çalışılan “How Local Is The Local Curve” akademik makale çalışmasının bulgularının özetini de Yurt Dışı İlişkiler Müdürü Sayad Baronyan özetledi.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.