E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaKulisHABERTÜRK OPERASYONU'NU KİMLER YÖNETİYOR---

HABERTÜRK OPERASYONU'NU KİMLER YÖNETİYOR

HABERTÜRK OPERASYONU'NU KİMLER YÖNETİYOR
24 Eylül 2010 - 10:05 borsaningundemi.com

Fatih Altaylı'nın ekibi tasfiye mi ediliyor? İşte şok iddialar...

HABERTÜRK’te yaşananları bir de bizden dinleyin istedik. Bazen gerçekler, görüldüğü gibi ya da anlatıldığı gibi olmuyor. İşte Habertürk’te yaşananlar bunun tam bir örneğidir… Habertürk’e gelmeden önce, Deniz Feneri skandalını kamuoyuna mal etmiş olan Ali Gülen, gazetede başka birilerinin imzasıyla yayınlanan ve Fatih Altaylı’nın özel olarak istediği haber yüzünden ayrıldı. “Böyle iş olmaz” deyip istifa etti. BAŞBAKANLA AÇILIŞ ÖNCESİ KURBAN Ardından hemen ertesi gün Habertürk’ün sahibi Turgay Ciner, Başbakan Erdoğan ile Ankara’da soda fabrikasının açılışındaydı. Bir gazeteci, fabrika açılışı öncesi kurban edilmişti. İçeride patronun tercihi olduğu söylendi, dışarıya ise “AKP’nin baskısı olarak” duyuruldu. İşin gerçeği, AKP’ye yaranmak isteyenlerin “ileride gelebilecek ya da gelen en ufak bir imadan” bile yararlanarak “AKP’yle çıkabilecek bir sorun”dan kurtulmasıydı. Deniz Feneri olayını kitaplaştırmış birisi, ileride Habertürk için sorun olabilirdi. İş bir şekilde bitirildi… ÇİĞDEM TOKER’İN ONUR İSTİFASI Ardından, Ankara’da işe alınan iki muhabir çıkarıldı. İnsanlara söz verilmiş, onlar işlerini bırakarak gelmişti. İki muhabiri AKP’nin istemediği yolunda haberler uçuruldu. Onları işinden gücünden edip Habertürk’e getiren Çiğdem Toker istifa etti. Onu Fatih Altaylı’nın sağ kolu olarak bilinen Özay Şendir izledi. Ardından ABD’den yazan yeni transferi, AKP’nin bir tavrını eleştirdiği için işinden oldu. İşten atıldı… Fatih Altaylı’nın “ağabeyim” dediği, işe alırken “iyi gazeteci” diye herkese övdüğü kanser hastası Turan Ilgaz, hiçbir gerekçe gösterilmeden işten çıkarıldı. Üstteki kişilerin tek bir ortak özelliği vardı, sadece gazetecilik yapıyorlar ve ekmeklerini o işten kazanıyorlardı, iktidar ve bir cemaat ile bağları yoktu… HEPSİ ALTAYLI’NIN TRANSFERİYDİ Bu gelişmeler, gazete veya medya grubu içinde içten içe bir çekişmenin olduğunun da sinyalleriydi aslındı. İstifa eden ya da çıkarılan kişiler hep Fatih Altaylı tarafından alınan kişilerdi. Çünkü gazeteye başka birileri tarafından alınanlar da vardı, üstelik de üst düzeyde… Ardından Bekir Coşkun olayı patladı. Aslında Bekir Coşkun’un daha önce Habertürk’te yaşanan Emin Çölaşan ve Ali Gülen olayını görüp hiç o kapıya yanaşmaması gerekiyordu. Ancak o da Fatih Altaylı’nın sözüne güvendi, ayrıca “bir köyüm olsun bari” diye düşünmüş olsa gerek ki, Habertürk’e gitti. Belki iyi para aldı, belki almadı ama bir yılın ardından Medyatava’nın duyurduğu bir duyum-haberle ilk gelişmeler patladı. Ne diyordu Medyatava; “Maaşı yüksek. Beklenilen tirajı getiremedi”… BİRBİRİNİ BESLEYEN İKİ MANTIK İşin aslı buna yakındır… Odatv’nin Habertürk kaynaklarından aldığı bilgiler, “AKP’yle kötü olmama” korkusu ya da “Kraldan çok kralcı olma düşüncesi” ile birlikte “Çok para veriyoruz ve bize uymuyor” mantığıdır. Bekir Coşkun, Habertürk’ün son kurbanıdır… Grup içinde hangi kaygının önde geldiğini henüz kimse bilemiyor. Ancak AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in ifade ettiği şekilde olayın bir Turgay Ciner tasarrufu olduğu tezi de inandırıcıdır. Habertürk’ten bu ayrılanların bir kısmının yerine gelenlerin kimlikleri ve geldikleri yer de ilginçtir. İsim vermek istemiyoruz ama Zaman Gazetesi ya da Yeni Şafak tandanslı kişiler, transfer olarak duyurulmaktadır. Öyle ki, televizyon ya da gazeteye program ya da ziyaret için gelenler, eğer cemaat kökeni ya da muhafazakar yapısı varsa, hemen transfer edilmektedir. Artık “Gücü özgürlüğünde” sloganı sorgulanır hale gelen Habertürk içindeki asıl kavga, cemaatin gazeteyi içten içe ele geçirmeye çalışmasıdır. O cemaat ki, kendisine en yüksek düzeyde bir temsilciyi bulmuştur. GİDENLER İÇİN BAHANE HAZIR… İşte, bu kadar gazetecinin bir kalemde silinmesinin bir nedeni de o yüksek temsilcinin etkinliğidir. Fatih Altaylı da, maalesef gidenlerin arkasından duramadı. Üstelik getirdiği kişiler başarısız ise faturasının kendisine kesilecektir. Basın tarihinin, bir yayın yönetmenin en iyi adamlarını birer birer bu şekilde harcamasını da bir kenara not edeceği düşünülebilir… Ya da bazı şeyler unutulur gider. Ama gidişatın şu anda pek iyi olduğunu söyleyemiyoruz. Gönül tabii ki istemez ama, bu şekilde devam eden Habertürk’ün uzun yıllar basın sektöründe nasıl kalacağı sorusu da kafalara yerleşmeye başlamaktadır. Odatv.com

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)