E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaAracı Kurum RaporlarıGüne bakış, borsa rehberi---

Güne bakış, borsa rehberi

Güne bakış, borsa rehberi
10 Ocak 2012 - 08:48 borsaningundemi.com

Yurtiçi ve yurtdışı piyasalarda neler yaşandı, bugün neler bekleniyor?

Bu iniş pek yumuşak olmayacak gibi
Kasım ayında 2005=100 temel yıllı sanayi üretim endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre %8,4 artış kaydedince on bir aylık sanayi üretim büyümesi de %9.4’e ulaşmış oldu. Takvim etkisinden arındırılmış endeks 2011 yılı Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %5,2 artarken, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretim endeksi ise bir önceki aya göre %2,5 azalma kaydetti. Mevsimsellik ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimindeki aylık %2.5’lik gerileme 2009 Aralık ayından bu yana görülen en sert küçülmeye işaret etmesine karşın, bu durumun geçen ayki %4.2’lik rekor düzeltilmiş büyümenin ardından bir düzeltme olarak görmekteyiz. Ekim ayındaki sert yükselişin stok birikimine yönelik üretim artışından kaynaklanmış olmasını ve Kasım ayında hız kesmiş olsa da sanayi üretimindeki yükseliş trendinin devam ettiğini görmekteyiz.
TCMB ekonomideki yavaşlamanın yumuşak olmasını sağlamak için Ekim ayında para politikasında sıkılaştırmaya gitmişti. Fakat açıklanan kasım ayı verileri yılın son çeyreğinin iki ayında da yavaşlama gerçekleşmediğini göstermekte, fakat aralık ayında baz etkisinin devreye girmesi, bankacılık sektörü kredi büyümesindeki ciddi yavaşlamanın yansıması ile birlikte %3,5 seviyelerinde bir geri çekilme görmeyi, GSYH’de yılın son çeyreğinde %3,9 seviyesinde gerçeklemesi ile birlikte yılı %8.1’lik büyüme ile kapatmamızı beklemekteyiz.
Diğer taraftan TCMB’nin aldığı hatta 2011’in sonunda ek yaptığı parasal sıkılaştırma tedbirleri ile fonlama maliyetlerini %12’ler seviye’sine yaklaştırması ile ekonomideki yavaşlamanın 2012 verileri ile net bir şekilde görülmesini şaşırtıcı olmayacaktır. Bu da yumuşak bir iniş yerine sert bir yavaşlama olacağı beklentisini güçlendirmektedir.
Yurtdışına baktığımızda ise Merkel‐Sarkozy görüşmesi beklediğimiz gibi piyasaları etkileyecek bir şey vermeden sona erdi. Ama piyasaları esas sarsan Fransa’nın ihalelerinde faizlerin yükselmeye devam etmesi ve yatırımcıların Almanya’dan negatif getiriye bile razı olduklarını göstermesi oldu. Yunanistan, Macaristan, İtalya ve İspanya’dan gelebilecek hair‐cut’ı istemeyen yatırımcılar güvenli liman olarak Almanya’yı tercih ettiler. Kıta’nın diğer tarafında ise olumlu verilerle zaten ABD tahvillerine yönelmişti. Bu davranış ne sisteme ne de çözümün geleceğine inancın hızlı ve düzenli bir şekilde azaldığını göstermekte. ECB’den 25 baz puanlık faiz indirim beklentisi bile bu durumun devam etmesi için 50 baz puana çıkarsa şaşmamak lazım. Yoksa İspanya ve İtalya ihalelerindeki faizlerin ödenebilirliği pek de kalmayacak gibi.
İMKB tarafında ise bankacılık sektörünün ağırlığının %50’lerden önce %40’lara şimdi de %30’lara indiğini görmekteyiz. Bankacılık sektörünün fonlama maliyetinin ve belirsizliğin artması, AB’deki borç krizinin ihracat yapan sanayi şirketlerini vuracak olması, Merkez bankasının hedefinin düşük enflasyon mu? Düşük kur mu? Düşük faiz mi? Yüksek cari açığı düşürmek mi? olduğunu anlamaya pek de çalışmayan yabancı yatırımcılar ile birlikte yükselişlerin satış fırsatı olduğu ve 48.000’li seviyelerin beklenmesine yönelik beklentimiz korumaktayız.
Yurtdışı ve Yurtiçi önemli gelişmeler
�� Avrupa bankaları, nakit zengini şirketlerden kredi alıyorlar. Verilen bilgilere göre Avrupa'nın zor durumdaki bankalarının kredi için başvurdukları şirketler arasında Johnson&Johnson, Pfizer ve Peugeot yer alıyor. Bu da zaten Euro bölgesi bankalarının ECB’ye yatırdıkları gecelik mevduatın 464 milyar euro ile yeni bir rekor kırmasından anlaşılıyor.
�� İngiltere Başbakanı David Cameron, SkyNews'a yaptığı açıklamada,Avro Bölgesi'nin büyük olabılıkla birarada kalacağını, ancak içinde bulunduğu borç krizini çözmek için hala kararlı adımlar atması gerektiğini Bu adımlar arasında krizin Avrupa geneline sıçramasını engellemek için uygun bir güvenlik duvarı inşaa edilmesi de yer alıyor" diye konuştu.
�� HedgeFund Intelligence Database'in verilerine göre 2011 yılında neredeyse her 10 hedge fondan 6'sı para kaybetti. En büyük kaybı da Asya merkezli fonlar yaşadı. Asya merkezli fonlar yüzde 5.70 düşüş gösterdi. Avrupa fonları yüzde 2.45 gerilerken, ABD fonlarında kayıp yüzde 0.5 ile sınırlı kaldı.
�� Çin Merkez Bankası'nın eski danışmanı Yu Yongding, Çin ekonomisinin bu yıl sert bir iniş yaşamayacağını ve konut piyasasında bir çöküşün muhtemel olmadığını söyledi.
�� Çin'in ihracatı Aralık ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13.4 büyüdü. Beklentiler ise yüzde 13.5 artış olacağı yönündeydi.
�� USA Today'da yer anal habere göre ABD'nin borcu, ülkenin GSYH'sı büyüklüğüne ulaştı. Federal hükümetin kreditörlerine, emeklilik programlarına ve diğer programlara olan borcu 15.23 trilyon Dolar seviyesine ulaştı. Bu, ABD ekonomisinin Eylül ayı itibariyle 15.17 trilyon Dolar olan yıllık GSYH'sına neredeyse eşit . Uzin vadeli projeksiyonlar borcun, ekonomiden daha hızlı büyümeye devcam edecveğine işaret ediyor. Ekonomide büyümenin, borçlarda büyüme oranını yakalaması için yıllık yüzde 6 olması gerekiyor.
�� Dünya'nın önde gelen aluminyum şirketlerinden Alcoa, mali yılının 4. çeyreğinde beklentiler doğrultusunda 3 cent zarar etti. Ancak Alcoa'nın cirosu beklentileri aştı. Alcoa, 2009 yılının ikinci çeyreğinden bu yana ilk kez zarar etti.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)