E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaGüçlü toparlanma yatırımcılara yaramayacak---

Güçlü toparlanma yatırımcılara yaramayacak

Güçlü toparlanma yatırımcılara yaramayacak
12 Ocak 2021 - 12:44 borsaningundemi.com

Küresel likidite dünya ekonomisine akmaya devam edecek. Ancak bu durum varlık fiyatlarını ve toparlanmayı nasıl etkileyecek?

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Piyasalara para yön veriyor. Korona virüsün ortaya çıkmasının ardından, dünyanın merkez bankaları tarafından, zorluk içindeki ekonomilere destek olmak için, piyasalara büyük miktarlarda yeni likidite pompalandı. Bu likiditenin miktarı, küresel gayrisafi yurtiçi hasılanın dörtte birine yakın seyretti ve 21 trilyon dolar seviyesine ulaştı. Merkez bankalarının 6 trilyon dolarlık parasal genişleme politikaları da sürece hız verdi. Küresel likiditenin 2021 yılında 15 trilyon dolar daha artması bekleniyor. Aynı zamanda merkez bankaları 3 ila 4 trilyon dolarlık yeni parasal genişleme planlıyor.

Yıl sonunda, küresel likidite miktarının, küresel gayrisafi yurtiçi hasılanın yarısına, 175 trilyon dolar seviyesine ulaşması bekleniyor. 2021 yılında yeni likiditenin coğrafi kaynakları geçtiğimiz yıldan farklı olacak. Asya ve gelişen ülkeler ön saflarda yer alacak. Geçtiğimiz yıl Euro Bölgesi parasal genişlemenin yaklaşık üçte birini karşılamış ve artan küresel likiditeye aynı oranda katkıda bulunmuştu. Euro Bölgesi’nin sağladığı katkı, ABD Merkez Bankası’nın (FED) da önüne geçti.

Japonya Merkez Bankası da olduka aktifti ancak Japonya’nın bankacılık sistemi çok düşük miktarda yeni kredi verdiği için bu potansiyel etkiyi azalttı. Bu durum ise küresel likiditedeki artışın beşte birini sağlayan Çin’de tam tersi şekilde gerçekleşti. 2021 yılında, Çin’in likiditesinin küresel likiditedeki artışın dörtte birini karşılaması bekleniyor. ABD ise küresel likiditenin üçte birine katkı sağlayacak. Çin haricindeki gelişen ülkeler ise, geçtiğimiz yıl sağladıkları %4’lük katkıyı, %11 seviyesine yükseltecek.

Financial Times’ın haberine göre, son verilere bakıldığında, dolara yönelen parada sert bir yavaşlama görülüyor. ABD varlıkları son yıllarda, bazı faktörler sayesinde yükselmişti. Ancak bu faktörler şimdi hızla yok oluyor. 

Bunlar arasında, 2010-2012 yıllarında gerçekleşen bankacılık krizi nedeniyle Euro Bölgesi’nden çıkan yatırımcılar ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in yolsuzluk karşıtı politikası sürecinde Çin’den sermaye çıkışı yer alıyor. Aynı zamanda birçok banka, yeni Basel III düzenlemelerine uyum sağlamak amacıyla, güvenli varlık olarak dolara yönelmişti.

Şimdi bakıldığında, Asya’nın sermaye miktarı kontrol altında ve sınır ötesi sermaye son dönemlerde Avrupa’ya geri döndü ve büyük miktardaki euro bazında borçlarla ilgili iştahının artma ihtimali yüksek. Eğer bu durum yakın zamanda dolarda zayıflamaya işaret ediyorsa, yatırımcıları daha fazla ucuz dolarla borç almaya teşvik ederek, küresel likiditeyi daha da yükseltebilir. Bu nedenle geçtiğimiz yılın ikinci yarısında varlık fiyatlarında görülen yükselişe yeniden tanık olacak mıyız? 

Son dönemlerde yükselen varlık balonu endişelerine rağmen, tüm dünyadaki varlıkların toplamı ve küresel likiditenin oranı, uzun vadeli ortalamasının yalnızca küçük bir miktar üzerinde. Geçtiğimiz yılın Mart ayında, bu oran düşüş gösterdiğinde, mükemmel bir alım fırsatı sunmuştu.

2021 yılı sonu için varlık/likidite oranının, çok yüksek seviyelerde olması beklenmiyor. Peki bu hisse alımı yapmaya devam edebileceğimiz anlamına mı geliyor? Yine de değerlemeler buzdağının görünen kısmı. Genellikle varlık fiyatları için çok daha önemli olan faktörler yatırımcıların alım gücündeki dalgalanmalardır. Herhangi bir yerdeki paranın, elbette bir yerde olması gerekir. Ancak ekonomik sistemin yalnızca bir değil, iki parasal döngüden oluştuğunu hatırlamak gerekiyor. Bunlardan birincisi finansal, ikincisi ise gerçek ekonomide görülen döngü.

Çoğu zaman yatırım yapmak için en uygun dönem, politika yapıcıların yavaş seyreden ekonomileri canlandırma çabası içinde oldukları dönemlerdir. 2020’nin ikinci yarısı ise bunun mükemmel bir örneği oldu. Genel anlamda talep düşük olduğunda, finansal döngü ağır basar. Örneğin geçtiğimiz yıl, yeni nakdin büyük bir bölümü varlık piyasalarına yöneldi ve hisse fiyatlarını yükseltti. Aynı zamanda tüm dünyada ev fiyatları %10 oranında arttı.

Ancak ekonomiler toparlanma gösterirken, birçok insanın geçimini sağladığı gerçek ekonomiye daha fazla likidite akacak. Avrupa ve ABD’de perakende banka hesapları şimdiden yükseliyor.

Likidite varlık piyasalarında yoğunlaştığında, paranın dolaşım hızı düşer. Tam tersi şekilde, para gerçek ekonomiye yönelmeye başladığında, paranın dolaşım hızı artar. Paranın dolaşım hızı arttığında, varlıklara yönelen daha az nakit olur ve sermayenin çoğunluğu gerçek ekonominin toparlanma göstermesine yönelir.

Başka bir deyişle, alım gücü yatırımcılardan tüketicilere geçerek, ekonomik canlanmayı ortaya çıkarır. Ancak düşünülenin aksine, hisse fiyatlarında bu canlanma görülmez.

ABD ekonomisi çöküşün eşiğinde

 

Bitcoin’de rüzgar neden tersine döndü?

 

Hisse senedi fiyatlarında kritik seviye!

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)