GS’ye yeni bir dava…

Yatırımcılar ve kulüp yönetimi Sermaye Piyasası Kurulu’nun yaptığı incelemeyi bekliyor. Karar için eli kulağında denilebilir mi bilmiyorum. SPK’da bilgi verecek bir kaynağım yok. Ancak acele etmeseler iyi olur. Çünkü dün edindiğim bilgiye göre 15’ye yakın yatırımcı İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvurmuş. İlk duruşma da Mart’ın sonunda yapılacak. Bu tip davalardan bir şey çıkmaz diyenler yanılabilir…
Gazeteport yazarı Yavuz Semerci konuyu köşesine taşıdı. İşte o yazı: Dava konusu ise şöyle: “Kanun hükümlerine, dürüstlük kuralına, ortaklar arasında eşitlik prensibine ve şirket ana sözleşmesine aykırı olan kararlara konu hasılat paylaşım mutabakatı, hasılat paylaşım sözleşmesi, koltuk devri, pazarlama gelir devrine dair tüm sözleşmeler ve ilgili tüm işlemlerin stat gelirlerinin yüzde 90’na yüzde 15 oranında paylaşımı kararlarının yokluğunun tespiti ve/veya iptalini ve 15 yıllığına 442.9 milyon TL’ye satın alınması kararının yokluğunun tespit ve/veya iptalini, 30/10/2012 tarihli genel kurul toplantısında alınan Yönetim Kurulu ve denetim Kurulu kararlarının ibrası kararlarının iptali…”
***
Bu köşeden yazdım. Galatasaray’da sermaye artırımındaki ölçüsüzlükten daha önemli olan ve tartışılması gereken yatırımcıların hakkı olan stat gelirlerinin kulübe geçirilmesi hadisesidir. 2002 yılında halka arz edilen şirketin mali yapısı ve sözleşmesinde yaşanan değişiklikler, dünya sermaye piyasalarında ders niyetine inceleme konusu yapılacak kadar özgündür. Küçük yatırımcılar nasıl dayak yer ve kamu otoritesi ne kadar yanlış yapabiliri öğrenmek isteyenler için bulunmaz bir deneyimdir…
Dava başvurusunu inceleme fırsatım oldu. Konu yargıya intikal ettiğinden üzerinde daha fazla yorum yapmak doğru değil. Ancak yargısal süreçlerin Türkiye’de ne kadar ağır işlediğini biliyoruz. Dolayısıyla bu tip durumlarda atı alan Üsküdar’ı geçiyor… Ancak yeni SPK Kanunu’nun ve yeni SPK yönetiminin oluşması, bende yatırımcı sorunlarının yargıdan önce SPK tarafından çözüleceği duygusu yaratıyor.
İki dönem başkanlık yetmiyor mu!
Ekonomi sayfalarında hemen her gün oda başkanlıklarının süresine yönelik bir haber yayınlanıyor. Herkes TOBB Yasası’nın Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilip edilmeyeceğini merak ediyor. Görüşme öne çekilmiş. Bugün karar bekleniyor. Tartışılan madde şu: “iki dönem üst üste başkanlık yapanların iki dönemden önce tekrar başkan seçilemez.” Bu arada Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Bakan Yazıcı Anayasa Mahkemesi ne karar verirse versin, kanun maddesini “başkan olanlar, sadece bir dönem başkanlığa aday olamayacak” şeklinde değiştirileceğini duyurdu.
Bütün bu tartışmalardan anladığım şudur: Bu ülkede hiç kimse oturduğu koltuğu bırakmak istemiyor. Koltuğa yapıştığınız zaman sizi koltuktan indirmek isteyenler de sertleşiyor. Gitmemek ile gönderilmek üzerine dayalı bir savaş başlıyor. Tartışmaların seviyesi düşüyor. Neredeyse ömür boyu bir sivil toplum kuruluşunu ya da mesleki bir örgütün başkanı olmayı isteyenlerin ülkesinde, hiç kimse parti başkalarını eleştirmesin. Cemaat böyle işte!

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.