​Gönülleri 'hayır' akılları 'evet' diyor

Yunanistan’daki kriz ve AB ile yapılan görüşmeler halkı adeta ikiye bölmüş durumda. Ceren Büyüktetik'in Milliyet'teki haberine göre pazar günü yapılacak referandumda kendi kaderini tayin etmek isteyen Yunanlar AB boyunduruğuna ve kemer sıkma tedbirlerine ‘hayır’ diyecek.

Peki ‘evet’çiler ne istiyor?
Avrupa Birliği’nin borçlarını ödenmesi için Yunanistan’a tanıdığı son gün olan 30 Haziran günü başkent Atina’da ilk bakışta her şey olağan gibi görünüyordu. Bir grup meraklı turist her zamanki gibi parlamento binasının önündeki Evzon askerlerinin nöbet değişimini izliyordu. Yolun hemen karşısındaki parka doğru bakınca ise ilerleyen saatlerde bu meydanı başka bir kalabalığın dolduracağı hissediliyordu.

Seyyar satıcıların tezgahlarında lacivert-beyaz Yunanistan bayrağı ve 12 yıldızlı AB bayrağı yan yana dalgalanıyordu. Bu iki bayrağın hiç ayrılmamasını isteyenler Sintagma meydanında yavaş yavaş yerini aldı.

Ellerinde ‘Nai’ (Okunuşu ‘ne’ şeklinde), yani ‘Evet’ yazan dövizler taşıyorlardı. Düdük sesleri giderek artarken, parka inen merdivenleri ve daha birkaç saat önce trafiğin aktığı Parlamento binası önündeki caddeyi yaklaşık 20 bini aşkın kişi doldurdu. Pazar günü yapılacak referandumda ‘Oxi’ yani ‘Hayır’ demek için bir gece önce toplananların ardından şimdi de sıra ‘evet’çilerdeydi. Gece geç saatlere kadar aralıklarla süren sağanak yağmura rağmen ‘evet’çilerin bir bölümü Sintagma’daki bekleyişini geç saatlere kadar sürdürdü.

Güvenli liman: Avrupa Birliği

Parlamento binasındaki hükümet görevlilerine sesini duyurmayı amaçlayan ‘evet’çi Yunanlılar refarandumdan hayır kararının çıkması halinde sonlarının felaket olacağını savunuyor. Halkı daha iyi bir gelecek için ‘evet’ demeye çağırıyorlar. Bilindiği üzere pazar günü halk kreditörlerin Yunanistan’a nakit akışını sağlaması karşılığında Avrupa Birliği’nin kemer sıkma politikalarını oylayacak. Bu oylama AB tarafından Yunanistan’ın Euro bölgesinden ve AB’den çıkışı olarak değerlendiriliyor. Ancak kendi kaderlerini tayin etme arzusundaki ‘hayır’cıların aksine ‘evet’çiler AB’yi güvenli bir liman olarak görüyor.

45 YAŞINDA HAVACI
‘Bizi dışarıda bırakamazlar’

Uçuş görevlisi olarak Yunanistan’da özel bir havayolu şirketinde çalışan 45 yaşındaki Pelly Tsahouridou ise, “Avrupa bizim evimiz. Euro bizim paramız. Benim oğlum Avrupa’da doğdu ve ben Avrupalı’yım. Bizi Avrupa’nın dışında bırakamazlar. Drahmi’ye geçtiğimizi düşünmek istemiyorum. Kemer sıkma politikalarını kabul etsinler ve yolumuza bakalım” diyor.

40 YAŞINDA İLAÇCI
‘Kemer sıkmayıp hayır diyelim...’

Bir medikal firmasında kariyerini sürdüren 40 yaşındaki Kostas Thiemelis de tıpkı ‘hayır’cılar gibi kemer sıkma politikalarının yanlış olduğu düşüncesinde. Ancak o da pazar günkü referandumda evet oyu vermeye kararlı. Kostas bu kararının ardındaki sebebi de şöyle anlatıyor: “Bütün politikacılar halka yalan söylüyorlar. Her şeyden önce kamu sektörünü küçültmeliyiz. Ancak siyasi partilerin hiçbirisi bunu istemiyor. Bu kemer sıkma paketi bizi rahatlatmayacak ama diğer türlü daha kötü olacak.” 

33 YAŞINDA FİNANSÇI
‘Drahmi ile yaşayamayız’

Atina’nın meydanında konuştuğum çoğu kişi çocuklarının geleceğinden ve mevcut standartlarının düşmesinden endişeli. Finans sektöründe çalışan 33 yaşındaki Mina Kanapsi, “Drahmi ile yaşayamayız. Euro ayakta kalmamızı sağlayacak tek şey. Euro olmadan çocuklarımı geçindiremem” diyor. 52 yaşındaki jimnastik öğretmeni Lena Tsitsi de referandumda sandığa evet oyu atmaya hazırlanıyor.
“Ben çocuklarım için daha iyi bir gelecek istiyorum” diyen Tsitsi, bunun için AB’de kalmaları gerektiğini savunuyor. Başbakan Alexis Tsipras’ın düşüncelerini korkunç bulan ve ülkeyi bir felakete sürüklediğini söyleyen Tsitsi, kemer sıkma politikaları neticesinde vergiler artsa bile her şeyin zaman içerisinde toparlanabileceğine inanıyor.

29 YAŞINDA İŞSİZ
‘İşimi kaybettim, ama’

29 yaşındaki Eleni de Avrupa Birliği’nin talep ettiği kemer sıkma politikalarının oldukça katı olduğu görüşünde. Ancak yine de AB’dE kalmanın kendileri için en iyisi olacağı inancında. “Kriz ortamında maaşlarımız düştü, ben dahil işlerimizi kaybettik. Bazılarımız evlerini kaybetti. Fakat yine de AB’de kalmamız uzun vadede bize yarar sağlayacak” şeklinde konuşuyor.

22 YAŞINDA ÖĞRENCİ
‘O kemerler sıkılacak...’

John Gogos krizi en ağır şekilde yaşayanlardan. Henüz 22 yaşında ve öğrenci. Gogos, “İş bulmakta zorluk çekiyorum. Okuduğum için anca yarı zamanlı çalışabiliyorum. Ancak günde 4 saat çalışıp ayda en fazla 200 euro kazanabiliyorsun. Ben Yunanistan’ın AB’den ayrılmasını istemiyorum. Çünkü öyle ya da böyle bu kemer sıkma politikalarını bize bir şekilde uygulattıracaklar zaten” diyor.
Süpermarkette çalışan Anna Andonaki, krizle gelen kemer sıkma politikalarıyla maaşının 1000 euro’dan 600 euro’ya kadar gerilediğini söylüyor. Hatta bankalardaki nakit kısıtlamaları hesabında sadece 5 euro’su olduğu için onu çok etkilememiş. Ancak yine de onu asıl korkutan AB’nin dışına çıkmak. 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.