E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaGoldman Sachs açıkladı: Gelecek 10 yılın kazandıran portföyü---

Goldman Sachs açıkladı: Gelecek 10 yılın kazandıran portföyü

Goldman Sachs açıkladı: Gelecek 10 yılın kazandıran portföyü
05 Temmuz 2024 - 14:10 borsagundem.com

Geleneksel 60/40 portföy dağılımı pandemi sürecinde büyük bir darbe aldı. Goldman Sachs’tan Christian Mueller-Glissman bundan sonraki süreçte ise borsada daha hedefli portföylerin kazandıracağını öngörüyor

BORSAGUNDEM.NET – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Faiz oranlarının 2022’de yükselmeye başlamasından bu yana yatırımcılar portföylerindeki en büyük şoklarından birinden kurtuluyor. Goldman Sachs’in Varlık Tahsisi Araştırmaları Başkanı Christian Mueller-Glissman ise Financial Times’teki yazısında yatırımcıların çok varlıklı çeşitlendirmenin her zaman kazandıracağı konusundaki inanç sistemlerinden de kurtulduğuna dikkat çekti.

Kovid-19 krizinden toparlanma sırasında enflasyonda görülen artış çok varlıklı portföyler için asrın en büyük kayıplarından birine sebep oldu. Ancak o tarihe kadar %40 tahvil ve %60 hisse senedinden oluşan al ve tut stratejisine sahip portföyler oldukça iyi performans gösteriyordu. Küresel enflasyon son dönemde normal seviyelere geriliyor. Mueller-Glissman ise bundan sonraki on yıl için en uygun olabilecek portföyün ne olacağını tartışıyor:

“Nobel Ödüllü Harry Markowitz tarafından geliştirilen modern portföy teorisi, çeşitlendirme potansiyeli içeren, riske göre en yüksek getiriye sahip ‘optimal portföyü’ bulmamızı sağlar. Bu portföy daha sonra risk toleransına bağlı olarak nakit varlıklarla birleştirilebilir veya kaldıraçlı hale getirilebilir. Geriye dönüp bakıldığında, 60/40 portföyü gerçekten de 1900'den bu yana en yüksek riske göre düzeltilmiş getirileri sağladı. Ancak son 10 yıllık inişli çıkışlı yatırım döneminde optimal varlık karışımı büyük dalgalanmalar yaşadı ve nadiren tam olarak 60/40 olarak kalabildi.

Aslına bakılırsa Kovid-19 krizine kadar olan otuz yılda optimal varlık karışımı daha çok 40/60 gibiydi. Düşük ve çıpalanmış enflasyonun yardımıyla, tahviller güçlü bir boğa piyasasına sahipti ve yatırımcıların 'riskten kaçış' yaklaşımını benimsediği dönemlerde portföy hisse senetlerini tamponlayarak çeşitlendirmenin faydalarını sağladı. Ancak 2022'den bu yana uzun vadeli tahviller kötü performans gösterdi. Tahvil getirileri şu anda daha yüksek ve uzun vadeli ortalamalara yakın olsa da oranlardaki oynaklık yüksek olmaya devam ediyor. Farklı vadelerdeki tahvillerin getiri eğrisi de sabit seyirde. Bu faktörler, tahvillerin sadece nakit para yatırımlarına göre çok az getiri sağladığını gösteriyor.

2022'den bu yana zayıf tahvil performansının ve aynı zamanda güçlü hisse senedi getirilerinin bir sonucu olarak, son on yılda optimal portföy dağılımının yüzde 100'e yakını hisse senetlerine kaydı. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, portföydeki uzun vadeli tahvillerin değeri sorgulanmaya devam ediyor. Önümüzdeki yıllarda enflasyon konusunda daha fazla belirsizliğin yanı sıra maliye politikalarından kaynaklanan risklerin artması ve devlet tahvillerinin GSYİH'ye oranlarının yükselmesiyle birlikte tahviller daha da riskli hale geldi.

Yine de, portföyde yalnızca hisse senetlerinin bulunması, güçlü rallinin ardından ve özellikle ABD'de yüksek hisse senedi değerlemeleri göz önüne alındığında ihtiyatsız bir yaklaşım gibi görünüyor. Beklenen Hisse senedi risk primleri (yani, hisse senetlerinin tahvillere karşı olası ek getirileri) tarihsel aralıklarının alt ucunda. Bu tablo enflasyonla ilgili devam eden endişeleri veya daha uzun vadeli gayrisafi büyüme iyimserliğini yansıtabilir.

Biz ikinci opsiyonun kısmen üretken yapay zeka ve yeni kilo verme ilaçları gibi teknoloji devrimler ve aynı zamanda ABD teknoloji sektörünün alışılmadık derecede yüksek kârlılığı sayesinde daha olası olduğunu düşünüyoruz. 1920'ler ve 1950/60'lar gibi önceki yüksek verimlilik artışı dönemlerinde, hisse senetleri de uzun süreler tahvillerden daha iyi performans göstermişti.

Bununla birlikte, hisse senetleri için potansiyel negatif trendler arasında şunlar bulunuyor: Hem ekonomik hem de jeopolitik olarak küreselleşmeden uzaklaşma, karbonsuzlaşma sebebiyle emtia arz şoku riskinin ve iklim değişikliğiyle ilgili maliyetlerin artması ve daha düşük nüfus artışı, daha fazla bakıma muhtaç insan sayısı ve gelir eşitsizliği gibi demografik eğilimler.

Bu nedenle, önümüzdeki yıllarda çok varlıklı portföylerde tekrar daha dengeli olmanın faydalı olacağını öngörüyoruz. Yapısal riskleri çeşitlendirmek için daha geniş bir çeşitlendirme gereklidir. Önümüzdeki on yıl için en uygun portföy, 'büyüme' eğilimi olan hisse senetlerinin üçte biri hisse senetleri, üçte biri tahviller ve üçte biri reel varlıklar olabilir.

Bu portföyde, büyüme hisseleri, üretkenliği artırmak ve piyasaların bozulması riskini çeşitlendirmek için daha hedefli bir yatırım sağlayacaktır. Önemli bir zorluk, hisse senetlerinin henüz hedeflerine ulaşmadan önce daha yüksek üretkenlik artışı öngörme eğiliminde olmasıdır. Bu durum hisse fiyatlarının genişlemesine ve Hisse senetlerine fazladan ödeme yapılması riskinin artmasına neden olmasıdır. Halihazırda yüksek olan büyüme odaklı hisse senedi fiyatları, yatırımcıların gelecekteki teknoloji devrimlerinden yararlanan hisselere yatırım yaparken seçici olmalarını gerekecektir.

Tahviller, daha yüksek faiz getirileri sayesinde bir resesyon durumunda koruma sağlayacaktır. Şu anda düşük enflasyonu hesaba katılıyor. Ancak fiyatlardaki büyüme toparlanırsa, optimal bir portföyde reel varlıklara yatırım yapmanın risklerinin çeşitlendirilmesine yardımcı olabilir. Bunlar arasında altyapı, gayrimenkul ve emtia gibi alanlarda fiyatlandırma gücüne sahip hisse senetleri yer alıyor. Böylece yatırımcılar, büyüme odaklı hisse senedi yatırımlarının üzerine portföyün yüzde 20'sini bu gibi Hisse senetlerine yönlendirebilirler. Reel varlıkların geri kalanı enflasyon endeksine bağlı tahvillere gidebilir.

Bu yolculuk bizi kabaca 60/40'lık bir portföye geri götürüyor. Ancak önümüzdeki on yıl için en uygun portföyün, üretkenlik artışındaki toparlanma potansiyelinin ve daha yüksek ve daha değişken enflasyon riskinin ele alınmasını gerektiriyor. Bu aynı zamanda hisse senetleri ve tahviller içinde daha hedefli yatırımlar anlamına gelir.”

Biden’ın yarıştan çekilmesi borsaları nasıl etkiler?

 

‘Siyah kuğular’ borsaları nasıl etkiliyor?

 

Her yerde risk açık

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • TAMYOBAZSEMİH05 Temmuz 2024 15:36

    kısaca organik tarıma yatırın .mesela keçi boku çok değerli . iyi gübre oluyomuş. tadı da harika oluyo ürünün .bunun gibi şeler .altın maltın diil arsa alın tarla alın ege de surililer en az orada oraya gelen kadar onlar 25 yıl geçer .diğer taraflar sakat .