E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaGirişim yatırımcılarının sorması gereken 3 soru---

Girişim yatırımcılarının sorması gereken 3 soru

Girişim yatırımcılarının sorması gereken 3 soru
26 Ocak 2022 - 11:42 borsaningundemi.com

Son yıllarda rekor seviyelere ulaşan girişim yatırımları start-up şirketlerinin henüz kar etmeden oldukça yüksek değerlemelere ulaşmasına neden oluyor. Bu köpüklü piyasada yatırım yapmadan önce 3 kilit sorunun sorulması gerekiyor.

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Girişim sermayesi piyasasında, hem sürdürülebilirlik hem de inovasyon sektörlerinde içinde bulunduğumuz dönemlerde oldukça büyük bir yükseliş görülüyor. Start-up şirketlerine rekor seviyelerde yatırım yöneliyor ve değerlemeler, bundan yalnızca birkaç yıl öncesine kıyasla oldukça yüksek. Elbette değerlemeler ve girişim sermayesi yatırımları arasında yüksek bir korelasyon var. Her bir girişim sermayesi turunda, yeni yatırımcılar şirketin hisselerinin üçte birini elde ediyor.

Fonlama turunun boyutu da değerlemeyi belirliyor. Bu da girişim sermayesi alanında yeni olan birçok yatırımcının mantıksız bulduğu bir nokta. Start-up şirketlerinin ilk dönemlerinde muhtemel sonuçlar o kadar geniş bir yelpazede yer alıyor ve tahmin edilmesi o kadar güç ki birçok analiz yalnızca tahmin değerini taşıyor. Bu nedenle girişim sermayedarları bu tür analizleri bir miktar spekülatif görüyor. Forbes’un haberine göre girişim sermayesinin miktarı değerlemenin büyük oranda belirleyici olmasını sağlıyorsa, daha fazla yatırım daha yüksek değerleme anlamına geliyor.

Bir diğer sorun ise bu süreçte yüksek miktarda spekülasyon ve öznellik olması. Bir start-up şirketi gerçekten girişim sermayesi yatırımları sonucunda ulaştığı değerlemeyi hak ediyor mu? Bundan uzun yıllar önce bir güneş enerjisi start-up şirketi oldukça yüksek bir değerlemeye ulaştı. Ancak hemen sonra bir başka start-up şirketinin yükselen değerlemesinin gerisinde kaldı. Profesyonel girişim sermayesi şirketlerinin bu tür şirketler için belirlediği değerlemeler de farklılık gösterdi.

Bunun sonucunda şirketin değeri neredeyse sıfıra düştü. İlginç bir şekilde piyasa döngüsünün pik noktasında değerlemelerde köpük görülmeye başlandığında, bu düşünce yatırımcıların çok daha köpük oluşturacak hamlelerde bulunmasına neden oluyor. Bunun nedeni ise ilk aşamada görülen verilerin, temel verilerle bağlantısının bulunmaması. Aynı zamanda şirketler ve bireysel yatırımcılar piyasalarda heyecan verici bir alan gördüklerinde, bu alana akın ediyor.

Bu nedenle de pozitif bir kısır döngü ortaya çıkıyor. Bu durum yeni kurumsal ve bireysel yatırımcılar için oldukça kafa karıştırıcı. Piyasalar kazanmak için daha fazla para ödemeniz gerektiğiniz söylüyor ve piyasa döngüsünün en iyi noktasını kaçırmak istemiyorsanız ne yapmalısınız? Tam da bu noktada ‘melek yatırımcılar’ ve diğer ilk aşama girişim sermesi dışı yatırımcılarının, yatırım yapılan şirketlerle ilgili sorması gereken üç nokta öne çıkıyor.

1. Bu şirket önümüzdeki yedi yılda neleri başarabilir?

Bu soruya verilecek cevap satış ya da halka arz değilse, bu şirket için bir girişim sermayesi turunun uygun olup olmadığı konusunda ciddi anlamda düşünülmesi gerekiyor. Tercihli hisse, modern girişim sermayesi modelinin kalbinde yer alıyor. Bu aynı zamanda bir start-up şirketinin verdiği söz anlamına da geliyor.

Şirket bu modelde gelecek yedi yıl içinde bir satış anlaşması ya da halka arz gerçekleştireceğinin sözünü veriyor. Yeni yatırımcılara hisse sağlayan birçok tercihli hisse yatırımı, kağıt üstünde temettü ödüyor görünebilir. Ancak genellikle likidite durumlarında, yani şirket satıldığında nakde çevrilmek üzere tasarlanmıştır. Hiçbir yatırımcı tek haneli temettü getirileri için start-up şirketlerine yatırım yapmaz.

Tercihli hisse yatırımlarının odaklandığı üç temel alan bulunuyor. Birincisi, yatırımcılar bu şirketlerin hızlı bir şekilde satışa gideceğini ve yatırımcıların getiri elde edeceğini düşünüyor. İkincisi düşük miktarda hissesi olan yatırımcıların dahi, şirketi satışa zorlamaya yetecek kadar kontrolü bulunuyor.

Üçüncüsü şirketin satışı yatırımcılar için pozitif getiri sağlamadığı durumlarda, şirketin kurucuları ve büyük hissedarlar likidite tercihleri nedeniyle en büyük darbeyi alıyor. Birçok başarılı girişim hikayesinin ardındaki nedenlerden bir tanesi de bu agresif tercihli hisse yaklaşımı. Kurucuların beklentileri, yatırımcıların beklentileriyle uyuşmadığı takdirde, bu yaklaşım ilerlemeyi hızlandırmak için güçlü bir unsur olabiliyor. Girişim sermayesi ya da tercihli hisse yatırımları, start-up şirketlerinin sermayesinin oldukça küçük bir bölümünü oluşturuyor.

Start-up şirketlerinin yalnızca %0,05’i girişim sermayesi alıyor. Bu şirketlerin ise yalnızca %1’inden azının değeri 1 milyar doların üzerine ulaşıyor.

2. Yüksek değerlemeler şirketin çıkarına mı?

Birçok girişimci ve erken dönem yatırımcı için bir sonraki girişim sermayesi turunun kilit hedefi mümkün olan en yüksek değerleme. Bu momentumun bir işareti olarak görülüyor. Buna rağmen çok az girişimci, erken aşamada yüksek değerlemelerde yatırım almanın iki ucu keskin bir bıçak olduğunu görebiliyor. 1 milyar dolar üzeri değere ulaşmanın başlangıcı olabileceği gibi, değerlemeler yükseldikçe sonraki turlarda değerlemeleri temellendirmek zorlaşıyor.

borsagundem.com'un derlediği bilgilere göre genellikle yüksek değerlemeler ve yüksek likidite tercihlerinin erken dönemlerde gerçekleşmesi, şirketlerin potansiyellerini düşürüyor. Şirketin satışı ise oldukça yüksek bir büyüme görülmediği takdirde, son fonlama turundan dahi daha düşük bir miktarla gerçekleşebiliyor. Yüksek değerlemeler genellikle bir kazanç olarak görülüyor olsa da, yüksek değerlemelerle çok erken bir dönemde, yüksek miktarda sermaye öldürücü olabilir. Bu tür değerlemelerin görüldüğü köpüklü dönemlerde, erken dönem yatırımcılar şirketin kurucularını daha ılımlı olmaya yönlendirebilir.

3. Büyük miktarda girişim sermayesi olmadan şirketlere nasıl fon sağlanabilir?

Bundan yaklaşık beş yıl önce temiz teknoloji sektöründe oldukça yüksek miktardaki girişim sermayesi, start-up şirketlerinin finansman için tek yoluydu. Buna rağmen bu inovasyonların büyük bir bölümü donanım ve fiziki projeler üzerinden ilerliyordu. Bu şirketlere yönelen büyük miktarlardaki girişim sermayesi, büyüme aşamasına geçmek için gerekliydi. Bu durum ise 2000’lerdeki temiz teknoloji balonunun patlamasına neden oldu. Birçok şirket 1 dolarlık dahi gelirleri bulunmazken, yüksek miktarda yatırım aldı ve bunun sonucunda gerçekçi olmayan değerlemelere ulaşıldı.

Ancak bu günlerde alternatif finansman yöntemleri de zemin kazanıyor. Özellikle erken aşama proje finansmanı, bilanço büyümesi finansmanı olarak görev görebiliyor. Teşvikler ve desekler projelerin geliştirilmesi ve uygulanması için sağlanıyor. Bu şekilde girişim sermayesi, AR-GE çalışmalarına ve diğer geleneksel kullanımlara yöneliyor. Erken dönem yatırımcılar genellikle CEO’ları yüksek meblağlı yatırım fonlarını tercih etmeleri ve proje finansmanlarını reddetmeleri konusunda baskı altında bırakıyor.

Bu yatırımcılar büyük miktarda risk alıyor olsalar da, yüksek değerlemeler daha büyük getiri potansiyeli anlamına geliyor. Bu kadar büyük bir riskin yerine, yatırımcılar şirket kurucularını tüm alternatif finansman modellerini araştırmaya yöneltmeli.

Enerji sektöründe öne çıkan şirketler

 

Marbaş: Hisseni seç analizini gönderelim

 

Küresel piyasalar Fed'e odaklandı

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (4)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Vatandaş26 Ocak 2022 13:07

    Biz soru hakkımızı ihlaslardan yediğimiz kazığın hesabını seçim zamanı soracağız.

  • Soğuksu26 Ocak 2022 13:04

    7263 kanunu 2028 e uzatildi ve iceriginde mecburiyetli sayilacak gsyo larina getiri gerektirecek kurallar var . hdfgs gozde vb... girisim hisseleri bu 5 yilda nasil etkilenecek gorecegiz hedef holding banka kuruyo istiraki hdfgs ama hissesini kötü baskiliyo geri alim programi olmasina ragmen . bir piyasa yapicisi bile dah guzel basarilar yaparken bunlar cebine calisiyo.cimere bile basvurular okadar cokki ama hic olumsuz yana kap ta haber gelmedi hayirlisi olsun diyecegiz artik.

  • Gözde girişim sermaye26 Ocak 2022 12:25

    değeri 4.8 milyar tl ,ve gözdenin kendi piyasa değeri 3.5 milyar tl. Bütün bu ironik fiyatlamalara rağmen ,penta daki olası düşüşlere karşın şok,

  • Mucise Reis ;)26 Ocak 2022 12:12

    İşler değişti. Şimdi bir yazılımcı proje açıklıyor. diyorki ben bunu bunu inşa edeceğim. tweet atıyor yada youtube kamnalında anlatıyor.. ne oldu ? glonal olarak dil problemi otomatık çeviriler yani 24 saatte dunyada hit oluyor olay. Elan patron :D açıklaması gibi. etkileşim çok hızlı... Şimdi eskiye gidelim . ABd de bir olay oluyor. abd de olay gazetelerde tvlerde bekle bekle Türkiye ye haber yanlış yunluş ulaşıyor aradan 1 ay 10 ay 1 yıl geçiyor... yatırımcı geç kalıyor , ulaşamıyor iş işten geçmiş oluyor... şuan parası olanlar projelere anlık dail oldugunda büyük yuklu sermayelerde peşinden koşabiliyor. böylece projeler bebeklik aşamasında bile büyük ilgi göruyor. batar batmaz onun garantısı yok.  bebek firmalara projeler eilgi ondan arttı diye düşünüyorum. herkesler bir forum bir site bir kaç tweeter fenomeni bazı ilgi duydugu kaynakları takıp edıyor haberler hızlı yayaılıyor. ondan hacimler arttı her yenilikçi girişime kuruluştan itibaren.