Gıdada stok kavgası

Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Kopuz’un önceki gün yaptığı, “Çiftçiye, köylüye milletin efendisi derler, ama bence çiftçi milletin efendisi olmaktan çıkmış spekülatörlerin, stokçuların efendisi olmuş” açıklaması tarım ve gıda sektörünü karıştırdı. Burak Coşan'ın Hürriyet'teki haberine göre ardı ardına açıklamalar yapan sektör temsilcileri Şemsi Kopuz’un yanlış bilgiler verdiğini iddia etti.

Enflasyonda çiftçinin sorumlu olmadığını ifade eden Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Şemsi Kopuz hedefi şaşırtmayı amaçlayan bir açıklama yaptı. Doğru bilgilere dayanmıyor” dedi. Tarımda üretici fiyatlarının, Haziran’ın ardından Temmuz ayında da gerilediğini bildiren Bayraktar, “Tarımda üretici fiyatları, Haziran ayında yüzde 0.18, Temmuz ayında yüzde 0.73 geriledi. Tüketicide gıda ve alkolsüz içeceklerde Temmuz itibarıyla son bir yılda fiyat artışı yüzde 12.56’yı buldu. Kimse zammına gerekçe aramasın” dedi. Buğdayda yüzde 30 fiyat artışı olduğu, fiyat artışının yüzde 50’yi bulabileceği iddialarının da doğru olmadığını, ekmeklik buğday fiyatında, 2014 yılı hasat başlangıcından bugüne kadar yüzde 1.9 düşüş olduğuna dikkati çeken Bayraktar, “Son bir yılda buğday fiyatı yüzde 19,8 arttı. Buna karşın ekmek fiyatları son bir yılda yüzde 15,7 arttı. Başka artışa gerek yok. Çiftçinin stokçuluk yaptığı iddiaları kesinlikle doğru değil. Çiftçi elinde buğday tutmadı 13 milyon ton buğday verdi. Stokçuluk nerede?” ifadelerini kullandı. 

ÖFKEYİ KIRMAK İSTİYOR

Asıl gıda spekülatörlerinin domatesi üreticiden 50 kuruşa alıp markette 3 liraya satanlar olduğunu ifade eden Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin de, “Bizler, bugüne kadar çiftçiyi ‘asalak’ ilan edenleri çok görmüştük, ama onu ‘spekülatörlerin, stokçuların efendisi’ ilan edeni ilk kez görüyoruz. Anlaşılan Kopuz, gıda sanayii ve ticaretindeki çarpık ve aşırı kâra dayalı bozuk düzenin halka yüklediği ve yükleyeceği faturayı kesecek bir günah keçisi aramış ve sonunda gariban çiftçiyi bulmuş” diye konuştu. Kopuz’un, açıklamasında kuraklık ve doğal felaketler nedeniyle bu yıl bir çok temel üründe yüzde 30 ile 50 arasında değişen rekolte düşüşlerini görmezden geldiğinin altını çizen Yetkin, “Bu zatın esas amacı, önümüzdeki dönemde yapılacak zamların yaratacağı öfkeyi üreticiye yönlendirmektir” dedi.

MAL BULDUK DA BİZ Mİ ALMADIK

Sözlerinin arkasında olduğunu ifade eden Şemsi Kopuz da “Mal bulduk da biz mi almadık” diye konuştu. Artık yapılanların karaborsacılığa girdiğini söyleyen Kopuz, “Madem çiftçi elindeki buğdayı piyasaya sürdüde neden bu ürünlere yüzde 30 zam geldi. Zam yapmak için bahane üretimiyoruz. Madem çiftçi elinde ürün tutmuyor. O zaman devletin hakemliğinde bir araya gelelim. Bütün sorunları ortaya dökelim” dedi.

ÜRETİCİNİN STOK GÜCÜ YOK

Türkiye’de buğday üreticisinin stok yapacak güce sahip olmadığının altını çizen Ulusal Hububat Konseyi Başkanı Mustafa Yılmazkart, “Buğday üreticisinin ekim alanı çok düşük. Ürünü satmamazlık yapamaz. Böyle bir ekonomik güce sahip değil” dedi. Alım yapan tüccarların da buğdayı stoklayamayacağını belirten Yılmazkart, “20 milyon tona yakın buğday üretimine etki edecek sotk yapacak güce sahip bir tüccar tanımıyorum. Buğdaydaki zam kuraklıktan kaynaklanıyor” dedi.

REKOLTE DÜŞTÜ FİYAT ARTTI

Geçen yıl fındık üretiminin 670 bin ton, bu yıl ise 500 bin ton civarında olduğunun altını çizen Karadeniz İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri İlyas Edip Sevinç ise düşen rekolte kaynaklı tedarikte zorlanmalar olabileceğini kaydetti. Türkiye’de fındık üreticilerinin küçük arazilerde üretim yaptığının altını çizen Sevinç, “Yaklaşık 450 bin fındık üreticisinin   yaklaşık yarısı 1 ton civarında fındık üretiyor. Bu kadar az üretim yapıp da stok yapamazlar” ifadelerini kullandı.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.