Getiri beklentisi yüksek 12 hisse

Döviz kuru ve faizlerdeki yüksek seyir yatırımcıların ihracat odaklı kârlı şirketlere yönelmesine neden oluyor. Bu anlamıyla ihracat ağırlıklı firmalar için yılın ilk çeyreği kazanç sezonu olarak değerlendiriliyor. Öte yandan yurtiçi pazardaki daralma şirketleri alternatif arayışlara yöneltiyor. “Nakit para; güçlü ve beklentisi yüksek, kârlı firmalara akıyor” diyen uzmanlar, yatırımcı güvenine dikkat çekiyor. Yatırımcıların güven endeksi yükseldikçe hişse senetlerindeki fiyatların da yükselişe geçmeye başlayacaklarını dile getiriyorlar.

Ancak Uluslararası Para Fonu’nun 2009’daki mali krizden bu yana bu yıl için küresel ekonomik büyüme görünümünü en düşük seviyeye indirmesiyle birlikte yatırımcı tercihleri de değişmeye başladı.

Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye için bu yıl yüzde 2,5 daralma bekliyor. IMF’nin değerlendirmesine rağmen İş Yatırım, 2019 ilk çeyrek şirket bilanço beklentilerini göz önünde bulundurarak, takibinde bulunan finans dışı şirketlerin toplu ciro rakamlarında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 27 büyüme öngörüyor. FAVÖK rakamındaki büyüme yüzde 2,9 ile sınırlı kalırken toplam net kâr rakamında ise yüzde 22 daralma hesaplıyor. Görülen cirodaki artışa rağmen kârlar eriyecek. İç pazarla sınırlı kalan ve döviz açığı bulunan şirketler için kolay bir süreç olmayacağım söylemek pek de yanlış olmayacak. Diğer taraftan katma değer yaratan, alternatif pazarlara yönelen, inovasyonu içselleştirmeyi başaran borsa şirketleri ise büyümelerini sürdürüyor.

İhracat yapan, döviz pozisyonu artıda olan ve kurum getiri beklentilerinde öne çıkan şirketler arasında 12'si dikkat çekiyor. Bunlardan üçü Koç Holding, Sabancı Holding ve Alarko Holding. Öte yandan savunma, ulaştırma, cam, giyim, telekomünikasyon, petrol sektörlerinde faaliyet yürüten firmalar da listede yer aldı. Bu sektörlerdeki şirketler için kurumlar yüzde 18 ile yüzde 54 arasında getiri bekliyor.

Borsada belli dönemlerde trendler oluşur. Bu trendlerin devam ettiği süre boyunca, hisse senetlerindeki performanslar da farklılık gösterir. Böyle dönemlerde fiyatların hareket ettiği yöndeki değişim ve gelişmeleri izlemek, yatırım kararları üzerinde de etkili olmakta.

Değer yatırımı kavramının kurucusu ve Warren Buffett’ın akıl hocası Benjamin Graham, bireysel yatırımcıların sürekli olarak bir yatırımcı gibi davranmaları gerektiğini, spekülatöre heves etmemelerini söyler. Bu, ödedikleri her fiyatı kişisel olmayan sebeplere dayandırmaları gerektiği anlamına gelir. Yatırımlarını korumak için ödediklerinden daha fazlasını almalılar ki Graham buna “güvenlik marjı” diyor. Bu aşamada ihracat odaklı, döviz pozisyonu yüksek şirketler de kurumlar için güvenlik marjı yüksek şirketler olarak nitelendirilebilir. Bu nedenle yatırımda bulunurken daha temkinli düşünmekte fayda var. (ZEYNEP AKTAŞ – FORTUNE TÜRKİYE)

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.