Ekim ayında gelişmekte olan piyasa yatırımcıları oldukça iyimser görünüyordu. Ancak ay sonunda gelişmekte olan piyasaların finansal varlıklarında başlayan ralli sona erdi. Yatırımcıların iyimserlikleri azaldı ve algıları gerçek sorunlar üzerinde yoğunlaşmaya başladı.
İşte en zorlu dört sorun: İlk olarak, son rallinin arkasında ne yatıyordu? Analistler, gelişmekte olan piyasaların para birimleri, hisse senetleri ve bazı tahvillerindeki toparlanmanın FED’in para politikasını sıkılaştırmakta beklenenden daha yavaş hareket edeceği böylelikle küresel likidite koşullarının uzaması konusunda yükselen beklentilerden kaynaklandığını söyledi.
Bank of America Merrill Lynch Direktörü David Hauner; "Avrupa ve Çin'deki sorunlara sayesinde FED'in para politikasını sıkılaştırmada hızlı hareket etmeyeceği konusunda artan bir beklenti var” dedi.
Hauner, iyimserlik sona erdikten sonra gelişmekte olan piyasaların kırılganlığının yatırımcılar üzerinde daha çok baskı yarattığını söyleyerek; “Büyük resim değişmedi. Gelişmekte olan piyasalarda büyüme sorunu var. Çin'in ekonomisi yavaşlıyor. Gelişmekte olan ekonomiler genelinde kaldıraçlı işlemler artıyor. Güçlü bir dolar sorunu mevcut ve bu açıkça köklü bir eğilimdir” dedi.
Gelişmekte olan piyasa hisse senedi fiyatlarını takip eden MSCI EM Endeksi önceki iki haftada yüzde 4,7 oranında yükselmesinin ardından 1 Kasım’dan bu yana yüzde 2,4 geriledi. ABD doları karşısında gelişmekte olan ekonomilerin para birimi değerlerinin ağırlıklı ortalamasını izleyen MSCI EM Para Endeksi önceki iki hafta içinde yüzde 0,76 yükselişinden sonra 30 Ekim’den bu yana yüzde 2 düştü.
DÜŞÜK EMTİA FİYATLARI YARARDAN ÇOK ZARAR VERİYOR Gelişmekte olan ekonomilerdeki yavaşlamanın en belirgin yönü emtia fiyatlarındaki özellikle petroldeki çöküş oldu. Bu çöküşün ciddiyetini, gelişmekte olan ekonomilerdeki enerji şirketlerinin hisse senedi fiyatlarının bileşik endeksi olan MSCI EM Enerji Endeksi gösterdi. Endeks geçen hafta Nisan 2009'dan bu yana en düşük seviyesine geriledi.
Ama düşen sadece petrol fiyatı değil. 19 Adet gıda, enerji ve emtianın günlük ölçümünü yapan TheReuters / Jefferies CRB Endeksi Haziran ayı sonundan bu yana keskin bir düşüş yaşadı. Nomura araştırmasına göre emtia fiyatlarındaki düşüşten kazananlar Hindistan, Filipinler, Tayland ve Türkiye; kaybedenler ise Çin, Hong Kong, Malezya, Endonezya, Rusya, Brezilya, Kolombiya ve Şili oldu.
İKİ BÖLGEDE TÜKETİCİ HARCAMALARI BÜYÜMESİ 2009 YILINDAN BU YANA EN ZAYIF SEVİYEDE GERÇEKLEŞTİ Grafikte görüldüğü üzere Capital Economics tarafından derlenen rakamlara göre gelişmekte olan Avrupa ve Latin Amerika ülkeleri ile Asya’da tüketici harcamaları bu yılın ilk iki çeyreğinde yavaşladı.
Veriler Latin Amerika ve gelişmekte olan Avrupa’da üçüncü çeyrekte de devam eden bir yavaşlama gösteriyor. Bu iki bölgede tüketici harcamaları 2009 yılından bu yana en zayıf hızda büyüdü.
Gelişmekte olan Avrupa'daki çökme bölgenin en büyük iki ekonomisi Rusya ve Türkiye tarafından tahrik edildi. Rusya'nın rubleyi savunmak için 150 baz puanlık faiz artırımı kararı düşüşü hızlandırdı. Enflasyondaki keskin yükseliş, daralan kredi koşulları ve ücret artışının sınırlı kalması Rusya'nın sıkıntılarına eklendi. Türkiye'de kredi koşullarının sıkılaştırılması harcamalarındaki yavaşlamanın arkasındaki önemli sebeplerden biri oldu.
Gelişmekte olan Asya’daki tüketici harcamalarındaki yavaşlama daha esnek olsa da daha düşük emtia fiyatlarının zincirleme etkilerini gelişmekte olan ekonomilerdeki orta sınıf tarafından hissediliyor. Nomura Baş Ekonomisti Rob Subbaraman; son 10 yılda yaşanan emtia balonu boyunca birçok gelişmekte olan ülkede “yeni orta sınıf” tabir edilen oluşuma yol açan güçlü ekonomik büyüme görüldüğünü söyledi.
ÇİN BORÇ TUZAĞI İLE BOĞUŞUYOR Çin'in ekonomik zayıflıkları onu borç batağına sürüklüyor.
Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, bu yıl Çin'in toplam borç yükünün GSYİH'ye oranının yüzde 17’si civarında olacağını tahmin ediyor. GSYİH büyümesinin ise yüzde 7,3 olması bekleniyor. Standard Chartered Bank, yeni kredilerin yaklaşık yüzde 32’sinin mevcut borçların faizlerini ödemek için kullanıldığını söylüyor. Yüksek borca kısmen yükselen sermaye maliyetleri sebep oluyor.
GELİŞEN EKONOMİ GSYİH BÜYÜME ORANLARI ILIMLI AMA REFORMLAR YETERSİZ Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, Ekim ayı başlarında Brezilya ve Rusya gibi ülkelerde açıkça önemli bir yavaşlama olduğunu ayrıca gelişmekte olan ülkelerin önümüzdeki aylarda daha fazla volatilite için kendilerini hazırlamaları gerektiğini söyledi.
IMF gelişmekte olan ve düşük gelirli 153 ülke için GSYH tahminlerini 2011 yılından itibaren ilk defa düşürdü. Son tahmin 2015 ve 2019 yılları arasında yaklaşık yüzde 5,2 oranında büyüme öngörüyor.
Aşağıdaki grafik Capital Economics tarafından derlenen resmi istatistiklere dayalı gerçek GSYİH büyüme tahminleri gösteriyor. Haziran ayında yüzde 4,5 olan gelişmekte olan ekonomilerde büyüme tahmini Temmuz ayında yüzde 4,3’e düşüyor.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.