Gelişen piyasalara yatırım şartları

Gelişen piyasalarda para birimlerinin değer kaybetmesi ve hisse fiyatlarında düşüşlere karşın batılı analistler yatırım için henüz koşulların tam oluşmadığını düşünüyorlar.

Credit Suisse tarafından hazırlanan bir notta, gelişen piyasalarda “alım” işareti vermek için 4 koşul sıralandı. 

Para birimlerinin “gerçekten ucuz” hale gelmesi en önemli koşul olarak gösterilirken, bu durum Çin yuanı dışındaki gelişen ülke para birimlerinin, dolar karşısında normal düşük değerlerinden satın alma gücü paritesine göre yüzde 5-10 daha aşağıda olmaları olarak tanımlandı. Credit Suisse bunu şu andaki düzeylerden yüzde 5-10 daha düşük olarak belirtti.

Gerçek efektif parite (REER) açısından bakınca gelişen ülke para birimlerinin 2011 deki zirvelerinden yüzde 8 aşağıda olduğu görülüyor. Credit suisse, 2008 krizinde bu para birimlerinin yüzde 13 düştüğünü hatırlatarak, yüzde 5’lik bir düşüşün “alım” sinyali olacağını yazdı.

İkinci alım koşulu olarak gerçekten ucuz hisse piyasası oluşmasını gösteren Credit Suisse, gelişen piyasaların fiyat/defter oranlarının gelişmiş piyasalarla eşit olduğunu kaydederek, “Sadece değerleme yoluyla bu piyasalarda ağırlığı arttırmak için fiyat/defter oranlarında gelişen ülkelere göre yüzde 20 iskontoyla işlem görmeleri gerekir” dedi. CS, fiyat/kazanç oranlarına da gelişen ülkeler, gelişmiş ülkelerin ortalama olarak yüzde 49 altında seyrederken, şu anda yüzde 43 geride olduklarını vurguladı.

Üçüncü olarak, makroekonomik göstergelerin iyileşmesinin alım sinyali olacağını kaydeden CS, bunun olması için para birimleri ve hisselerin “ucuzlaması” gerektiğini vurguladı.

Dördüncü alım sinyalini ise emtianın şu andaki döngüden daha iyi performans göstermeleri olarak belirleyen CS, ancak bunu olası görmediklerini belirtti. CS notunda, “emtia fiyatları düşünce gelişen ülkelerin performansı da düşme eğilimi gösterir” denildi.

CS, “emtianın (küresel PMI endekilerinin gösterdiği gibi) veya petrolün yeni ISM siparişlerine göre bakıldığında döngünün altında performans gösterdiklerinden kaygı duyuyoruz. Bu, bizi, küresel ekonomi düzelmeye başlasa da gelişen ülkelerin geçmişte olduğu gibi bundan kazanç sağlayacakların başında geleceği konusunda kuşku duymamıza yol açıyor” dedi. 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.