Gelişen piyasa yatırımcıları Çin’i pas geçiyor

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD’deki gelişmekte olan piyasaları tercih eden yatırımcılar borsa yatırım fonlarını Çin’i dahil etmiyor. Dünyanın en büyük ikinci ekonomisindeki zayıflayan ekonomik büyüme ve zayıf hisse senetleri performansı yatırımcıların uzaklaşmasına sebep oldu.

Financial Times’ın haberinde yer alan ETF.com verilerinin analizine göre Çin’i hariç tutan ABD’deki sekiz gelişen piyasalar ETF’sine net sermaye girişleri geçen yıl bir önceki yıla göre üç kattan fazla arttı ve 5,3 milyar dolara ulaştı. Bir önceki yıl 7,5 milyar dolarlık fon girişi olan Çin odaklı 55 ETF ise 2023’te 802 milyon dolarlık net sermaye çıkışına maruz kaldı.

Talepteki bu değişim küresel yatırımcıların gelişen piyasalarda Çin’e yatırım yapmayı ne derece azalttığının altını çiziyor. Jeopolitik gerilimler ve devletin ekonomiye yönelik müdahaleci tutumu diğer gelişen piyasalar yükselirken Çin hisselerinin baskı altına kalmasına sebep oldu.

Çin’e ve diğer gelişen piyasalara yatırım yapan San Francisco merkezli varlık yöneticisi Matthews Asia’nın Portföy Stratejileri Başkanı David Dali, “Çin hisse senetlerinin diğer büyük gelişen piyasalara olan korelasyonu son birkaç yılda kesinlikle çöktü. Yatırımcılarımız arasında portföylerinde Çin'i hiç bulundurmamayı tercih eden bir yüzdesi kesinlikle var ve çözümse gelişen piyasalarda Çin’in olmadığı portföy versiyonları” ifadelerine yer verdi.

Varlık yöneticileri, 2015 gibi erken bir tarihten bu yana Çin'i hariç tutan gelişen piyasalar ETF'leri sunuyor. Üstelik söz konusu tarihte Çin ekonomisi patlama yaşıyordu ve MSCI gibi endeks sağlayıcıları gelişen piyasalar endekslerinde Çin’in ağırlığını %40’a kadar çıkarmayı planlanıyordu.

Varlık yöneticisi Columbia Threadneedle Investments’ın Kuzey Amerika COO'su Marc Zeitoun aynı yıl gelişen piyasa endekslerinde Çin’e yönelik aşırı yoğunlaşmanın gelişmekte olan piyasa yatırımcılarını "basit ve geniş çaplı bir riske " soktuğunu ve bu risklerden arınma amacıyla türünün ilk örneği Çin yatırımlarını dışarıda tutan bir gelişen piyasalar fonu olan EM Core ex-China ETF'sini piyasaya sürdüğünü belirtiyor.

Ancak bu fon Pekin yönetiminin Jack Ma yönetimindeki Ant Group’u ve ABD’de listelenen Çinli teknoloji şirketlerini baskı altına aldığı 2021 yılına kadar pek fazla yatırımcı ilgisi görmedi.

Zeitoun 2021 yılı için, "Çin'e yatırım yapmanın diğer alanlarda var olmayan risklerle ilişkilendirilmesinin başlangıcıydı. İnsanlar, ‘Çin’in dışarıda tutulduğu bir gelişmekte olan piyasa çözümüne sahip olmayı tercih ederim’ demeye başladı” ifadelerine yer verdi.

Çin ekonomisi gayrimenkul sektöründeki yaşanan kriz ve özel sektör güven eksikliği nedeniyle pandemi sonrasında bir türlü toparlanamazken borsalarda ise korku dolu bir yolculuk hakimdi. CSI 300 Endeksi ocak ayından itibaren %20’den fazla düştü. Sert düşüşlerin ardından son haftalarda hükümet önderliğinde yerel ETF’lerin alımları endekste bir nebze olsun iyileşme sağladı.

Çin borsalarındaki oynaklık ABD’de listelenen, Çin odaklı ETF’ler de dahil olmak üzere yabancı sermaye göçünü tetikledi. Geçen yılın kasım ayı itibariyle Çin ve Hong-Kong hisse senetlerinin %7,7’sinin sahibi Amerikalılardı. Bu hisselerin toplam değeri 23 milyar dolar civarındaydı.

Sektör portalı ETF.com verilerine göre Çin odaklı ETF’ler geçen yılın nisan ayından bu yana üç çeyrek üst üste çıkışlara maruz kaldı.

52 milyar dolarlık Illinois Emeklilik Fonu'nun Baş Yatırım Sorumlusu Angela Miller-May, "Çin'in büyümesi yavaşlıyor ve eskiden olduğu yerde değil" dedi ve fonunun dünyanın en büyük ikinci ekonomisine "minimum" yatırımca bulunduğunu da sözlerine ekledi.

Çin hisse senetleri 2023'te yüzde 11,4 düşerken, diğer gelişmekte olan piyasalardaki ekonomik reformlar ve destekleyici bir uluslararası ortam umutlarıyla yükselişteydi. ABD'nin tedarik zincirlerini Çin'den uzaklaştırma çabalarından yararlanan iki ülke olan Hindistan ve Meksika, geçen yıl gösterge hisse senedi endekslerinde yüzde 19 ve yüzde 16'lık yükselişler bildirdi.

MSCI Gelişmekte Olan Piyasalar Endeksi'nin dörtte birini oluşturan Çin'in büyüklüğü, diğer gelişmekte olan ülkeler ayakta kalsa bile endeks yatırımcılarının Çin’deki zayıflık nedeniyle para kaybedebileceği anlamına geliyor.

120 milyar dolarlık varlığı yöneten ve gelişen piyasalara dair yatırımlarıyla tanınan GQG Partners’ın Baş Yatırım Sorumlusu Rajiv Jain, “Gelişen piyasalar konusunda Çin’e fazla odaklanılıyor. Gelişen piyasaların geri kalanı ise oldukça iyi gidiyor” ifadelerine yer verdi. GQG’nin amiral gemisi EM Equity Fund Çin yatırımlarını %40’tan %5’e düşürdü ve kalan sermayeyi son beş yılda Hindistan’dan Suudi Arabistan’a kadar olan birçok piyasaya yeniden dağıttı.

ETF’lerde Çin’in ağırlığının azaltılması veya çıkarılması yatırımcıların dünyanın en büyük pazarlarından birine olan ilgisini kaybettiği anlamına gelmiyor. Haberde ETF yöneticileri Çin’in büyüklüğü ve belirsiz siyasi ortamı nedeniyle ayrıca ele alması gerektiğini belirtiyor.

Geçen yıl Çin’i hariç tutan bir gelişen piyasalar fonu başlatan Matthews Asia’dan Dali, “Yatırımcılar Çin’i sevmiyor değil. Sadece aşırı getiri elde etmek için çok karmaşık bir ülke haline geldi ve yatırımları için bir uzman yönetimini tercih ediyorlar” dedi.

Columbia Threadneedle’dan Zeitoun varlık yöneticilerinin hala aktif olarak Çin varlıklarına yatırım yaptığını söyledi. Zeitoun, “Yaptığımız tek şey, yatırımcıların Çin'i ne kadar istediklerini kalibre etmelerini sağlamaktı, bu yatırımı tamamen ortadan kaldırmak değil” ifadelerine yer verdi.

ABD piyasaları için 'balon' yorumu

MSCI, Çin endeksinden 66 şirketi çıkardı

‘Muhteşem Yedili’ borsalar için küresel tehdit

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.