Full Petrol garanti veriyor

Uygulamanın tanıtıldığı toplantıda konuşan Full Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Timuçin Yalı, istasyonların mülkiyetini ve kiralama haklarını kendilerine alarak Türkiye'de bayi sistemi yerine acente sistemini getirdiklerini anımsatarak, bu sayede ''yüzde 7'ye varan indirimler'' sloganıyla ortaya çıktıklarını söyledi. Bir yılda akaryakıt ve LPG'de bütün lisanslarını tamamladıklarını aktaran Yalı, şunları ifade etti: 
''Çok ciddi bir terminal yatırımı yaptık. İlk istasyonumuzu 23 Eylül'de açtık. Şu anda 22'si İstanbul'da 2'si Ankara'da, 2'si Bursa'da, 1'i Mersin, 1'i Bodrum 1'i İzmit'te olmak üzere 29 istasyonumuz var. Şu anda 21 proje daha yolda, yapılıyor. 12'si İstanbul'da, 2'si Bursa'da 3'ü Ankara'da 2'si İzmir'de 2'si de Antalya'da. Yıl sonuna kadar 50'ye, 2012'de de 100 istasyona ulaşmayı hedefliyoruz. 
Pazar payı olarak baktığınız zaman sadece akaryakıt olarak günde 730 bin litre satıyoruz ve pazar payında yüzde 8 ile 6. sıradayız. LPG olarak da günde 170 metreküp satıyoruz. Yüzde 12 pazar payı ile 3. sıradayız. Toplam günde 1 milyon litreye varıyor bu ciddi bir rakam. İstanbul'da 18 bin taksiciden 8 bini bizden akaryakıt alıyor. Ben taksicileri kalite kontrol etkeni olarak gördüğüm için bunu önemsiyorum. Tüm çalışanlarımız eğitimden geçti ve en küçük şikayet geldiğinde hemen şikayeti değerlendiriyoruz ve işleticimize ceza veriyoruz. İstasyonlarımızda full kafeler ile havalimanındaki gibi CIP hizmeti veriyoruz.'' 
Akaryakıta zam geldiğinde stoklar yüzde 80 dolu da olsa müşterilerine ''yarın zam var'', indirim olacağı zaman da ''bugün alma yarın al'' diyebilen tek şirket olduklarını savunan Yalı, ''Bu kadar müşteriyi kucaklayan bir şirketiz. Bu müşteriyle kurduğumuz duygusal bağdan kaynaklanıyor. Uygun fiyat ve kaliteli hizmet olmazsa bu bağ yaratılmazdı'' diye konuştu. 
Yalı, dünyada saygın, müşterisini tanıyan marka olmayı amaçladıklarını vurgulayarak, ''Şu anda 400 bine yakın kayıtlı müşterimiz var. Türk halkı bu markaya gerekli ilgiyi gösterdi. 400 bin müşteriyi telefonla takip edebiliyoruz. Müşterisini tek tanıyan dağıtım şirketi olduk. Müşteri 10 gün istasyona gelmediği zaman telefon açıp 'niye gelmedin, bir sorun mu var, seni kim rahatsız etti?'' diyebilen bir akaryakıt şirketiyiz. Bu kaliteli hizmeti bayilik sistemiyle gerçekleştirmemiz mümkün değildi'' dedi. 
Dünyada 100-150 yıllık bir sistemi uyguladıklarının altını çizen Yalı, hizmet kalitesini artırmak için Full sisteminin getirdiği avantaj ve akaryakıt kalitesinden en fazla emin olan şirket olarak ''Full Garanti'' sistemini getirdiklerini söyledi. 
Yalı, ''Biz akaryakıta yüzde 100 garanti veren tek firmayız. Bu garanti bir devrimdir. 3 aydan beri bu sistem üzerine çalışıyoruz. Bugünden itibaren full akaryakıtlarını aldığınız zaman araç bozulmasından, araç değiştirmeye kadar varan her türlü garantiyi veriyoruz. Biz akaryakıtımızın kalitesinden eminiz. Bunu yaparken de hakem tutalım dedik ve TÜV markasıyla anlaştık. Bununla ilgili yatırımlarımızı yaptık. Her ne kadar enerji işi denilse de bu bir perakende, müşteriyi memnun etme işi. Biz müşterimizi şımartmayı seviyoruz. Bu iş müşteriyi mutlu etme, güven verme, devamlı hizmet ve kaliteyi artırma işi olduğu için biz hep en iyisini verdik. Diğer şirketlerin de bu sistemi uygulamalarını öneriyoruz, ancak bayilik sistemiyle bunu yapmaları çok zor'' diye konuştu 
SEKTÖRDEKİ KAR MARJLARI     
Soruları da yanıtlayan Yalı, istasyonlarda günde ortalama 40 bin litre akaryakıt sattıklarını, diğer istasyonların ortalama 3 katı hacminde hizmet verdiklerini belirtti. Ürün markeri nedeniyle tüm trafikte hangi ürünün kullanıldığın tespit edildiğini ve yüzde 85 Full, yüzde 15 başka marka kullansa dahi garanti verdiklerini anlatan Yalı, ancak müşteriyi hiçbir zaman yolda bırakmayacaklarını, nereye gitse müşterinin bu hizmetten faydalanacağını söyledi. 
Yalı, kar marjlarıyla ilgili de, rafineriden pompaya kadar motorinde yüzde 14, benzinde yüzde 10,5, LPG'de 18-20 gibi kar marjları olduğunu, bunu bayi ve dağıtım şirketinin paylaştığını kaydetti. 
Bayinin istasyonu işlettiğini, masraflarıyla uğraştığını dile getiren Yalı, şu bilgileri verdi: 
''Sistem çarpık. Bir istasyonda günlük ortalama 12 bin litre akaryakıt satılıyor. 7-8 bin litreye kadar bayinin para kazanma şansı yok. Geri kalan 4 bin litreden bayinin kazandığı para günde 1200-1500 lira. Ayda 30-40 milyar para kazanıp işçisini elektrik ve diğer masrafları karşılayıp ayakta kalmaya çalışıyor. Dağıtım şirketi de buna yüzde 7 ile satmış. Hem fiyat şişiyor hem bayi tam para kazanamıyor. Birisi para kazanıyor ve 5 yılda bir bayiye para veriyor. Dolayısıyla sistemdeki maliyet diğerlerinden fazla. Biz grup olarak istasyonları satın aldık ve işletici koyarak binde 5, binde 3, binde 2 gibi her 5 yılda bir hava parası ödemeyerek o istasyonların elektrik ve işçisini de biz ödedik ve model olarak baktığınız zaman onlardan daha karlıyız. 
Çünkü bir istasyonda 40-45 bin litre satılıyor. Bu bir perakende iş. Bir istasyonda maksimum verimliliği sağlamamız lazım. Kazandığım parayı tüketiciyle paylaşıyoruz. Bizim istasyonlarımız diğer istasyonlardan 6-7 kat daha fazla para kazanıyor, hem de vatandaşa indirim sunuyor. O yüzden ben diyorum ki vergiye çok dikkat çekmeyin. 
Dağıtım şirketlerinin istasyon satın alması, istasyonları işleticiye vermesi gerekiyor. Biz bütün sistemimizi Avrupa ve Amerika'da ne ise ona göre yapılandırdık. Bunu yapılandırırken de bu firmalardan kopya çektik, başkalarından değil. O zaman soru şu; 'sen aynı firmasın, kendi ülkende yapıyorsun da neden Türkiye'de yapmıyorsun?'. Şimdi şunu duymaya başladık; 'Taban fiyat uygulansın' deniliyor. Burası rekabetin olmadığı bir ülke mi? Taban fiyat uygulanması nasıl bir talep? Hangi ülkede yaşadıklarını bilmiyor mu? Burası gelişmiş, güçlü bir ülke. Bu tip oyunlara gelmeyelim.'' 
''ZAMLAR 'VERGİ' İLE MANİPLE EDİLİYOR''     
Yalı, benzin fiyatlarındaki artışla ilgili hep ''vergi, vergi'' denilerek maniple edildiğini ve 18 Eylül 2010'da devreye giren kanun ile intifa süreleri 5 yıla inince 15-20 yıllık intifa sürelerinin çöp olduğunu ve 12 bin 500 bayinin 8 bininin intifasının sıfırlandığını söyledi. 
Şimdi ikinci dönem başladığını belirten Yalı, şunları kaydetti: 
''Olması gereken şey, dağıtım şirketleri rafinerisiyle, istasyonlarıyla Türkiye'ye gelecek. Dağıtım şirketleri en kaliteli hizmeti yapacak ve Türkiye'ye yatırım yapacak. Bugün bir rafineri yatırımı 1,5 milyar dolardan başlıyor. Bugün '100 tane istasyon zinciri yapayım' dese en az 2-2,5 milyar dolar para verecek. Bu piyasanın büyük oyuncuları, 'gelin Türkiye'ye 3 milyar dolar para harcayın, hem rafinerinizi yapın hem istasyonlarını alın vatandaşa da uygun fiyatla akaryakıt verin' dediğim zaman şöyle diyorlar; 'Ben Vietnam'da 3 tane kuyu açarım bu yatırımı yaparım ben bu parayı kazanırım' diyorlar. Bizim çağrımız şu; 'Türkiye yatırım yapılabilecek bir ülke. Bu tip vergi spekülasyonları, taban fiyat spekülasyonlarıyla uğraşacağınıza gelin Türkiye'ye Full gibi yatırım yapın'. Cari açıkların kapanması için de direkt yabancı yatırımın Türkiye'ye girmesi gerekiyor. Bugün Türkiye'nin büyümedeki en büyük problemi cari açıktır. Bu sistemin bozukluğunun yarattığı cari açık sadece akaryakıttaki bu sistemden dolayı 2,5 milyar dolar. Bu şirketler Türkiye'ye yatırım yaparlarsa herhalde biz 2,5 milyar doları cebimize atarız üstüne 3-4 milyar Dolar daha almış oluruz, kıymetli bir enerji koridoru oluruz.'' 
Yalı, bu sistemin gelmesi halinde Türkiye'de akaryakıtın yüzde 7 daha ucuz kullanılacağını belirtti. Yalı, şu ana kadar yaptıkları yatırım miktarının 50 istasyon ve terminal yatırımları dahil 450 milyon dolar seviyesinde olduğunu söyledi.     
FULL GARANTİ SİSTEMİ     
Full Perakende Satış ve Pazarlama Müdür Yardımcısı Hakan Apaydın da, Türkiye'de ilk kez uygulanan ve ürün kalitesini ortaya koyan bu sistemi TÜV SÜD ve Boyner Holding kuruluşu olan Back-UP ile birlikte uygulayacaklarını belirterek, şu bilgileri verdi: 
''Sisteme üye olabilmek için Full istasyonlarından alınacak üyelik başvuru formu doldurulduktan sonra anında müşteri Full Garanti Kart sahibi olacak. Sonra Full Garanti kart ile aracın plakası kaydedilerek sisteme giriş yapılacak. Bunun için de akaryakıt istasyonundan binek araç ise 200, hafif ticari araç ise 400, vasıta ise bin litre akaryakıt alarak üyelik başlatılacak. Üyeliğin devamı için de yakıt alımlarında Full istasyonları kullanılacak. 
Full Garanti Sistemi'ne dahil olduktan sonra aracınız bozuldu ya da yolda kaldınız hemen sisteme başvurarak Back-Up'tan her türlü hizmeti alacaksınız. Eğer aracınızın bozulma nedeni yakıttan kaynaklanıyorsa ve TÜV SÜV tarafından da bu denetlenip kanıtlanırsa tüm masraflar Full garanti kapsamında karşılanıyor.'' 
Toplantıya TÜV SÜD Türkiye Genel Müdürü Rıfat Pergel ile Back-Up Genel Müdürü Pınar Massena da katıldı.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.