Fren değil teşvik bekliyoruz

Hükümet bu ay ardı ardına reform paketleri açıklamaya hazırlanırken Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, önceki gün ekonomi basınıyla biraraya gelerek gündeme gelecek konular hakkında bilgi verdi. Hürriyet'in haberine göre, Türkiye’de özel sektör ve bankacılık sektörünün borçluluk durumunu incelediklerini belirten Babacan, iç borçlanmada vadelerin uzadığını, reel sektörün 1 - 2 yıl vadeli borcunun yüzde 10’un altında olduğunu ancak bankacılık sektörünün kısa vadeli borcunun yüzde 60 civarında olduğunu açıkladı.
Babacan, “Bankaların dış borcuna baktığımızda yüzde 60 kısa vadeli görüyoruz. Yüzde 40 uzun vadeli. Bununla ilgili bir aya kadar tedbir alacağız. Bankaların daha uzun vadeli kaynakları tercih etmesini sağlayacak tedbir alacağız. Maliyet farkı var ama bu borç Türkiye’nin risk algısını yükseltiyor” dedi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “Bankaların yurtdışından borçlanırken daha uzun vadeli borçlanmasını cazip kılacak, daha kısa borçlanmayı daha az cazip kılacak bir yöntem üzerinde çalışılıyor. Merkez Bankası ve  BDDK başta olmak üzere kurumlarımız çalışıyor. Finansal İstikrar Komitesi’nde bir kere konuşup ondan sonra uygulamaya başlayacağız. En geç bir ay içerisinde tamamlarız” şeklinde konuştu.

Ambargo etkiledi

ABD ve Avrupa Birliği’nin ambargo uyguladığı Rus bankalarının piyasadaki yokluğunun yarattığı boşluktan da yararlanarak sendikasyonlarını artıran Türk bankaları, gelecek maliyet artışıyla bu tür sendikasyon borçlanmalarını gönüllerinin istediği tutarda yapamayacaklar.

‘Tasarruf gayrimenkulde’

Bir bankacı Babacan’ın açıklamasını değerlendirirken Merkez Bankası’nın bu yıl ilk kez bankaların mevduat karşılıklarına düşük oranlı da olsa faiz ödediğini belirterek şöyle konuştu:
“Hükümetin sektördeki yapı içinde banka bilançolarının pasif tarafında mevduatın payını artırma politikası var. Nispeten olumlu bir gelişme. Ancak ülke içindeki tasarrufların yapısı belli. Bankacılık sektörü dışında, tasarruflar büyük oranda gayri menkul ve altında tutuluyor. Bunu vergi teşviğiyle sektöre kaydırmanız lazım.
Yapı ve düşünçe olarak olumlu bir yaklaşım, fakat bankaları vadeyi uzatmaya ve mevduata yöneltmek isteniyorsa uzun vadeli borçlanmanın maliyetleri azaltılmalı. Kaliteli kaynak için yapılması gereken kısa vadeli borçlanmayı maliyetli hale getirmek değil, uzun vadeyi teşvik etmektir. Belki bu tür borçlanmalıyı sıcak para olarak görüyorlar ama dışarıdan uzun vadeye gelen talep de dikkate alınmalı.”

Mevduata destek gelsin

Ali Babacan amaçlarının bankaların ülkenin risk algısına olumsuz etki yapan kısa vadeli borçlanmalarını önlemeye yönelik olduğunu ifade ederken, sektör hükümetten kısa vadeli borçlanma maliyetlerini artırmak yerine içeride uzun vadeli kaynak elde etmeyi teşvik edici uygulamalar bekliyor.
Genel olarak hükümetin yaklaşımını olumlu bulan bankalar, banka bilançolarında mevduatın payının artırılmasını sağlayıcı teşvikler yapılmasını istiyor.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.