E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
Raphael Doridant ile "Fransız devleti ve Ruanda'da Tutsi soykırımı" adlı kitabı kaleme alan François Graner ve Fransa'nın Afrika politikası hakkında yaptığı çalışmalarla bilinen Survie Derneğinin yetkilisi avukat Laurence Davidovich, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) Ruanda soykırımında yüz binlerce kişinin ölümünden sorumlu tuttuğu isimlerden Kabuga'nın Paris'te yakalanmasına ve soykırımda Fransa'nın rolü hakkında AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Kabuga'nın yakalanmasının iyi bir haber olduğunu ifade eden Graner, "Ruanda soykırımı sırasında ve sonrasında Fransa'da ve birçok ülkede Katolik Kilisesi önemli rol oynadı ve soykırımı yapanları koruyordu. Bir bilgim yok ancak Kabuga'nın uzun yıllar yakalanamamasında kilesinin rolü olup olmadığı sorusu aklıma geldi." dedi.
Graner, Fransa'da Ruanda soykırımdan sorumlu başka kişilerin de bulunduğunu ve siyasi olarak korunduklarını belirtti.
Kabuga'nın Fransız polisinden ziyade daha çok uluslararası polisin çabası sonucu gözaltına alındığına dikkati çeken Graner, "(Soykırımda rolü bulunan) Diğer kişilerin aksine bu kez Kabuga'nın kaçmasına izin vermediler." yorumunu yaptı.
"FRANSA'DA RUANDA SOYKIRIMINDA DEVLETİN ROLÜNÜ GİZLEMEK İSTEYENLER VAR"
Graner, ülkede Fransa'nın söz konusu soykırımda oynadığı rolü kabul etmesi gerektiğini düşünenlerin bulunduğunu dile getirerek, "Ancak Fransa'da Ruanda soykırımında devletin rolünü gizlemek isteyenler var. Bunlar çok güçlüler." ifadesini kullandı.
Ruanda soykırımında Fransa'nın rolünün araştırılması için Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un bir komisyon kurduğunu aktaran Graner, bu komisyonun kurulmasını iyi bir gelişme olarak değerlendirdi ancak bunun yetersiz kaldığını vurguladı.
Graner, bu komisyon tarafından nisanda Macron'a sunulan ilk raporda ülkenin söz konusu soykırımda herhangi bir suç işlemediği yönünde görüş belirtildiğini aktararak, bundan duyduğu endişeleri dile getirdi.
"FRANSA SOYKIRIM YAPAN BİR REJİMİ SONUNA KADAR DESTEKLEDİ"
Ruanda soykırımı sırasında, Fransa Cumhurbaşkanlığı görevini yürüten François Mitterand'ın özel kalem müdürünün bu komisyonda yer almasıyla komisyonun tarafsızlığını kaybettiğini vurgulayan Graner, Fransız devletinin soykırımda oynadığı rolün unutturulmaya çalışıldığını kaydetti.
Graner, "Fransa bilerek ve sonuçlarından endişe etmeden soykırım yapan bir rejimi sonuna kadar destekledi. (Fransa soykırımı yapanlara) askeri ve siyasi destek sağladı. Bu destek diplomatik yollardan, medya aracılığıyla, paralı asker ve silah göndererek gerçekleşti." değerlendirmesinde bulundu.
Fransa'nın söz konusu soykırımda oynadığı rolün resmi olarak kabul edilmesini ve suçlarının yargılanmasını istediğini belirten Graner, "Yargının işini yapmasını istiyoruz. Kimin suçlu olduğunu yargı ortaya çıkaracak. Biz birçok suç duyurusunda bulunduk. Yargı işini yapmış olsaydı suçlular ortaya çıkmıştı ve yargılanmıştı." dedi.
Survie Derneğinin yetkilisi avukat Laurence Davidovich ise Kabuga'nın yakalanmasından memnuniyet duyduğunu söyledi.
"FRANSA'DA RUANDA SOYKIRIMI SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA ADLİ İŞLEMLER YAVAŞLAR"
Kabuga'nın, soykırımın "silahlı kolu" olduğunu belirten Davidovich, "Fransa, soykırım sırasında Ruandalı soykırımı yapanları cömertçe ülkesine kabul etti. Bazıları Fransız vatandaşlığını bile aldı. Soykırımda Fransa'nın rolü var." dedi.
Davidovich, ülkede soykırımı yapanların görüşlerini savunanların bulunmasının önemli bir sorun teşkil ettiğine dikkati çekti.
"Fransa'da Ruanda soykırımı söz konusu olduğunda adli işlemler yavaşlar." ifadesini kullanan Davidovich, Fransız yargısının daha etkili şekilde çalışması gerektiğini söyledi.
Davidovich, Ruanda soykırımında Fransa'nın rolünü araştıran komisyonun tarafsız olmadığını belirtti.
Ülkede soykırımda rolü bulunan birçok kişinin bulunduğunun altını çizen Fransız avukat, "Fransa'da Ruanda soykırımını yapanlarla mücadele ve onları yargılama konusunda güçlü siyasi bir irade yok." şeklinde konuştu.
RUANDA SOYKIRIMI
Ruanda'da 1994'te Hutular, dönemin Devlet Başkanı Juvenal Habyarimana'nın uçağının düşmesinden sorumlu tuttukları Tutsilere karşı soykırım başlatmıştı. Ülkede 100 gün süren katliamda 800 binden fazla Tutsi hayatını kaybetmişti.
Fransa, soykırımı yapan Hutu hükümetinin uzun süre destekçisi olduğu için uluslararası kamuoyunda ve ülke içinde eleştiriliyor. Fransa, 23 Haziran 1994'de ülkenin güneybatısında sığınmacılar için güvenli bölge oluşturmak amacıyla Turkuaz Operasyonu'nu başlatmıştı. Fransa, soykırımı engellemek yerine soykırımcılara silah ve mühimmat desteği sağlayarak, Ruanda Yurtsever Cephesinin (RPF) ilerleyişini kısıtladığı için kınanmıştı.
Fransa'nın eski Cumhurbaşkanı François Mitterrand, Le Figaro gazetesine 1998'de verdiği mülakatta, "O ülkelerde bir soykırım yaşanması o kadar da önemli bir şey değil." ifadesini kullanmıştı.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
Bizdede Fransız goy goycu çok malum yıllarca Fransız okullarında şırıngalandılar Şimdi bu kafalara be anlatabilirsin
Bizde de islam güncellenmeli, eski hükümlere göre ülke yönetilemez diyenler destekleniyor ve oy alıyor. Bu nasıl bir Müslümanlık?
Beyefendi ülke İslam hükümleri ile değil İslamın Ahlakıyla yetişmiş insanlarla yönetiliyor İyikide öyle biz memnunuz
Fransa için sürpriz değil. dünya tarihinde Fransız sabikalari zaten bu tür soykırım ve yamyamlık ile dolu. Yamyamlık zaten Fransızların işidir.
Fransa zaten soykırımcı.Dün bir resim gördüm öldürdükleri Cezayirlileri saman balyası gibi üst üste yığmışlar.Suçlarını bastırmak için bizi soy kırım yapmakla suçluyorlar.
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsaningundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsaningundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsaningundemi.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsaningundemi.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (07:47)