E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaMakro EkonomiFED’in yol haritasını veren 4 kilit gösterge---

FED’in yol haritasını veren 4 kilit gösterge

FED’in yol haritasını veren 4 kilit gösterge
03 Ocak 2024 - 15:39 borsaningundemi.com

2024’ün ekonomideki en önemli gündem maddesi FED’in faiz indirimleri olacak gibi görünüyor. Barron’s’un haberinde ise FED’in politikalarını belirleyecek 4 kritik ekonomik göstergeye işaret ediliyor

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD enflasyonu son birkaç aydır ciddi bir düşüş trendinde. ABD Merkez Bankası (FED) temmuz ayından bu yana politika faizlerini yükseltmeyi bıraktı. FED yetkilileri Amerikan ekonomisinin resesyona girmesini önlemek amacıyla 2024’te gerçekleştirilecek faiz indirimlerinden bahsediyor. Faiz indirimlerinin zamanlaması ve sıklığı ise yatırımcıların bir numaralı gündem maddesi haline geldi.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre ABD Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) üyelerinin paylaştığı son noktasal grafikler FED’in 2024 sonuna kadar üç kez çeyrek puan faiz indireceğini gösteriyordu. Yatırımcılarsa daha da fazlasının olabileceğini öngörüyor. Vadeli piyasalardaki yatırımcılarsa 2024 yıl sonu için faiz oranları için beklentilerini %3,50 ila %4 aralığında fiyatlıyor. FED’in mevcut politika faizlerinin %5,25 ila %5,5 aralığında olduğu düşünülürse söz konusu oran Amerikan merkez bankasının yıl sonuna kadar 6 ila 7 faiz indirimi yapacağını gösteriyor.

Wall Street endeksleri son birkaç aydır faiz indirimlerinin ekonomik aktiviteyi artıracağı ve hisse senetleri gibi yüksek riskli yatırımlara fayda sağlayacağı beklentileriyle yükseldi. Faiz indirimi beklentileri aynı zamanda tahvil getirilerinde de düşüşe yol açtı. Ancak birçok Wall Street yatırımcısı piyasaların fazla ileri gittiğini ve ekonomik göstergelerde keskin değişikliklere dair daha fazla kanıtlar görülmediği sürece faiz indirimlerinin sınırlı olacağını düşünüyor.

Merkez bankalarının faiz artışlarının ekonomiye etkileri genellikle gecikmeli olarak görülür ve bu durum önümüzdeki birkaç ayı daha önemli hale getiriyor. Eğer Amerikan ekonomisindeki aşağı yönlü momentum ivme kazanırsa FED’in ekonomiyi desteklemek için daha agresif faiz indirimleri yapması söz konusu olabilir. Aksi takdirde faizler yeni ‘nötr’ seviyesinde daha uzun süre yüksek kalabilir. Söz konusu nötr seviye merkez bankası para politikası faizlerinin ne çok sıkı ne de çok gevşek olduğu noktayı işaret ediyor.

Barron’s’un haberinde FED’in bundan sonraki adımını belirlemek için, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ve bireysel tüketim harcamaları endeksi (PCE) gibi bilindik enflasyon göstergelerinin yanı sıra dikkat edilmesi gereken diğer ekonomik veriler sıralanıyor:

Çalışan ücreti artışları ve hizmet enflasyonu

ABD’de tüketim mallarında fiyat artışlarının yavaşlamasına rağmen ücret artışı ve hizmet maliyetleri halen nispeten yüksek kalıyor ve bu da enflasyonun daha hızlı düşmesini engelliyor. Gıda fiyatlarını örnek alın. Marketlerdeki gıda fiyatları şu anda bir yıl öncesine göre sadece %1,7 yükselmiş durumda. Ancak restoranlarda tüketilen yiyecekler kısmen yüksek işçilik maliyetlerine göre bir yıl öncesiyle karşılaştırıldığında %5,3 daha pahalı.

Ortalama saatlik ücretler bir yıl öncesine göre %4 daha yüksek. PCE verilerine göre mal fiyatları eylül ayından bu yana düşüş ivmesi gösteriyor ve aynı göstergeye göre kasım ayında fiyatlar %0,7 geriledi. Ancak hizmet sektöründeki fiyat artışları %0,2’lik yükselişle devam etti. İşgücü maliyetlerinin istikrara kavuşması enflasyonla mücadelede yeni bir önemli zafer niteliği taşıyacak.

 

Barınma maliyetleri ve konut arzı

Konut fiyatları enflasyona katkıda bulunan en önemli kalemlerden biri. Enerji ve gıda fiyatlarının düşmesiyle birçok uzman barınma maliyetlerindeki düşüşün enflasyonla mücadelenin bir sonraki ayağı olmasını bekliyor. Bu konuda iyimser sinyaller de var: Kasım ayında konut maliyetlerindeki artış diğer kategorilerin çoğundan daha yüksek olan %6,5'e tırmandı. Yine de söz konusu oran 2022'nin ortasından bu yana yıldan yıla en yavaş hızdaki artışı ifade ediyor.

Konut fiyatlarındaki düşüş, büyük ölçüde artan satılık ev arzına bağlı. Mortgage faizlerinin yüksek olması nedeniyle, birçok ev sahibi, kilitledikleri düşük oranlarından vazgeçmekte ve yeni bir eve taşınmakta tereddüt ediyor. Ancak işler iyiye gidiyor: Amerikan emlak sitesi Realtor.com'daki aktif listelere bakıldığında satışların pandemi öncesi seviyenin hâlâ çok altında olsa da, ilkbahardan bu yana artmakta olduğu görülüyor. Kasım ayında, mevcut konut satışları da art arda beş aylık düşüşün ardından 13 yılın en düşük seviyelerinden yükselişe geçti.

Tüketici duyarlılığı ve enflasyon beklentisi

Enflasyonu evcilleştirmek bazı durumlarda kendi kendini gerçekleştiren bir kehanet halini alabilir: Daha fazla insan yükselen fiyatlardan endişe ederse daha az tasarruf yapılır ve daha fazla mal satın alınır. Bu da beraberinde enflasyonu getirir. İnsanlar fiyatların dengede kalacağını düşünürse de bunun tam tersi olur. Dolayısıyla insanların enflasyona kısa vadeli bakış açısını bilmek de önemlidir.

İyi haber şu ki, Michigan Üniversitesi'nden yapılan son açıklamaya göre, Amerikan tüketici sınıfı önümüzdeki yıl için enflasyon beklentisini aralık ayında keskin bir biçimde düşürdü. Üniversitenin araştırmasına göre enflasyon beklentileri Mart 2021'den bu yana en düşük seviyeye düştü ve bir ay önceki %4,5'ten %3,1'e geriledi. Ekonomideki iyileşmeye dair genel tüketici duyarlılığı 61,3’ten 69,4 seviyesine yükseldi ve dört aydır süren düşüş trendi tersine çevrildi. Ekonomideki iyileşme beklentisini işaret eden bu rakam aynı zamanda temmuz ayından bu yana en yüksek seviyeyi gösteriyor.

Tahvil getirileri ve getiri eğrisi

Tahvil piyasası yatırımcıların ekonomi hakkında nasıl hissettiklerine dair işaretler de taşıyor. Zira yatırımcılar bir ekonomik resesyondan endişe duyduklarında genellikle güvenli liman olarak kabul ettikleri ABD Hazinesi tahvillerine akın ediyor. Bu da fiyatların yükselmesine ve getirilerin düşmesine sebep oluyor. Amerikan tahvil faizleri 2023’ün büyük bir bölümünde yükseldi ve 10 yıllık ABD Hazinesi tahvil getirileri ekim ayında %5 seviyesini gördü. Ancak tahvil faizleri daha sonraki süreçte geriledi ve bu hafta itibariyle %3,9 civarında işlem görüyor.

Bu arada, genellikle getiri eğrisi olarak adlandırılan 10 yıllık ve 2 yıllık ABD Hazinesi getirileri arasındaki getiri farkı, geçen yıldan bu yana negatife döndü. Bu genellikle piyasalar için bir resesyonu ifade eder. Zira söz konusu getiri farkı yatırımcıların ekonominin yakın geleceği için karamsar beklentiler taşıdığını gösterir. Aradaki bu fark son zamanlarda ise genişliyor.

Tarihsel verilere göre getiri eğrisinin terse dönmesinin ardından ekonominin resesyona girmesi genellikle 12 ila 15 ay sürer. Tahvil getirilerinin en son negatife dönmesinden bu yana bir buçuk yıl oldu ve bu da yakın zamanda bir resesyonun yaşanabileceğini işaret ediyor.

Tahvil piyasalarındaki diğer göstergelerse bir resesyon alarmı vermiyor olabilir. Hazine tahvilleri ile çürük şirket tahvilleri arasındaki getiri farkı yatırımcıların temerrüt riskinden çekinme oranını gösterir. Ancak iki oran arasındaki fark tarihin en düşük seviyelerine yakın. Bu da resesyon beklentilerinin düşük olduğunu gösteriyor. Yine de bundan sonraki süreçte paylaşılacak ekonomik veriler daha kasvetli bir ekonomik tablo çizerse bu getiri farkı da hızlı bir şekilde değişebilir.

Küresel piyasalar Fed tutanaklarına odaklandı

 

Wall Street boğaları rallide duraklama öngörüyor

 

Teknoloji hisseleri 2024’e 'akşamdan kalma' başladı

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)