E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
ABD Merkez Bankası (FED) bilançosunu düşürmeye başlıyor. FAO Economics CEO’su Robert Barusca’nın MarketWatch’taki yazısına göre FED’in bu hamlesi ekonomide dengeleri değiştirecek nitelikte bir ardım.
Barusca FED’in bilanço küçültmesinin ne anlama geldiğini anlayabilmek için öncesinde bilanço genişlemesini ve bu politikanın nereden geldiğini anlamak gerektiğini belirtiyor. Zira bu sayede FED’in yapmakta olduğu hamlenin etkileri daha net bir şekilde anlaşılabilir. Barusca FED’in politikalarını açıklayabilecek en basit ifadeyi “Ne ekersen onu biçersin” sözüyle açıklıyor.
Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre FED’in bilanço küçültmesi bankanın menkul kıymetler varlıklarını satacağı veya satılmasına izin vereceği anlamına geliyor. Menkul kıymetler varlıkları elden çıkarıldıkça FED rezerv satın almış olur ve bu rezervleri sistemden çıkarır. Bu yöntemin riski FED’in bu işlemi aşırı miktarda gerçekleşmesi ve likidite krizi yaratmasıdır.
2008 Küresel Finans Krizi’nde ABD enflasyonu aşırı düşük hale geldiğinde Japonya Merkez Bankası’nın ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) aksine FED negatif faiz oranlarına inmek istememişti. Bunun yerine kullanılan yöntemse parasal genişleme(QE) politikası olmuştu. Bu yöntem aynı zamanda büyük ölçekli varlık alımları (LSAP) olarak da biliniyor. Söz konusu politika faizlerin yüzde sıfıra dayanması ve geleneksel teşvik politikalarının uygulanması sonrasında ekonomiyi canlandırmak için kullanılabilecek ek bir silah olarak öne çıktı.
Barusca QE’nin ilk kullanıldığı sırada etkilerinin hiçbir zaman net bir şekilde anlaşılmadığına dikkat çekti. CEO’ya göre söz konusu dönemde piyasa katılımcıları QE ile geleneksel faiz indiriminin aynı etkileri sağladığına odaklanmıştı.
2008 Küresel Finans Krizi sırasında LSAP turlarının ilk kez duyurulmasının ardından tahvil piyasaları ralli yapmış ve doları düşürmüştü. Bu etkiler geleneksel faiz indirimini sırasında beklenilenlerle aynı yöndeydi. Ancak daha sonraki süreçte QE/LSAP politikasının etkilerini tespit etmek giderek daha zor hale geldi.
Kovid krizi başladığında FED faiz oranlarını tekrar sıfıra indirdi. Ardındansa ABD Hazinesi ve mortgage destekli menkul kıymetler satın alarak yeni bir istikrarlı varlık alım programını harekete geçirdi. Bu alımlar sonucu tahvil piyasası canlandı. FED ABD Hazine Bakanlığı’nın ihraç ettiği büyük miktarlardaki tahvili satın almayı bununla birlikte konut piyasasını desteklemek için mortgage bağlantılı tahvilleri de satın almayı kabul etti. FED bu alımları 2021'de enflasyonun yükselmeye başladığı dönemde de devam ettirdi. Hızla yükselen enflasyonu durdurmak için FED daha sonraki süreçte faiz artırımı uygulamak zorunda kaldı.
QE/LSAP politikaları menkul kıymetler için suni talep yaratarak piyasaya rezerv pompalamayı hedefledi. Bu sayede yatırımcılar riskli varlıkları satın almaya zorlandı ve borsalar hızlı bir şekilde yükseldi. Berusca varlık alımlarının piyasalara etkisinin bu yönde olduğunu hatırlatarak yatırımcıları varlık satışlarının etkileri konusunda uyarıyor.
Berusca, “Bu endişe FED’in karşı karşıya kaldığı enflasyonla birlikte eğrinin gerisinde kaldığı endişelerinden oldukça farklı bir durum. Piyasalar FED’in yeterince yüksek faiz oranları elde edemediğinden parasal sıkılaşma (QT) ve yüksek ölçekli varlık satışları (LSAS) yöntemlerini kullanacağından endişe duyuyor. Bu ekonomiden çok fazla likiditeyi silebilir ve enflasyon yükselirken dahi finansal piyasalarda işleyiş sorunları yaratabilir” dedi.
CEO’ya göre FED’in piyasalardaki varlık alımlarını desteklemeyi bırakmasıyla ve bunun yerine özel sektörün ulaşabileceği daha fazla arz oluşturduğunda faiz oranları üzerindeki yukarı yönlü baskı yoğunlaşabilir. ABD’de halihazırda mortgage faiz oranları FED’in faiz artırımları ve uzun vadeli tahvil faizlerinin yükselmesiyle birlikte artışa geçti. Mortgage destekli tahvillerin satılması mortgage faiz oranlarını daha da fazla yükselterek ABD Hazinesi piyasasındaki etkileri genişletebilir. Bu emlak piyasası için dahi önemli bir zorluk teşkil edebilir.
Berusca QT/LSAS politikalarının aşırı düşük faiz oranlarını telafi edip edemeyeceğini sormanın da mantıklı olduğunu belirtiyor. CEO’ya göre bu gerçekleşebilir. Ancak şu anda faiz oranlarıyla ilgili sorun, büyümenin devam etmesine izin vermek için en azından tarihi kriterlere göre çok hızlı bir şekilde çok fazla yükseltilmeleri gerektiğidir. QT/LSAS politikalarının faiz artışlarına nasıl daha olumlu bir şekilde destek olabileceği ise kesin değil.
Borsa uzmanına göre QT/LSAS ve faiz artışları konusundaki asıl soru ekonomide bir resesyon yaratmadan enflasyon düşürülmesini ve finansal güvenin geri kazanılmasını sağlayıp sağlayamayacağı. Berusca bu konuda çekinceleri olduğunu belirtiyor.
Berusca ayrıca FED’in karşı karşıya olduğu sayısız ekonomik zorluğa da dikkat çekti. Borsa uzmanı bir sene önce resesyondan çıkan ekonominin tedarik zinciri kriziyle karşı karşıya olduğunu, Kovid nedeniyle işgücü piyasasında dengesizliklerin hissedildiğini hatırlattı. Berusca ayrıca OPEC politikalarıyla ve Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte petrol fiyatlarının yükselmeye devam ettiğini ve ABD Başkanı Biden’ın da yeşil ajandasında direttiğini belirtti.
CEO son olarak, “Bu sıradan kusursuz bir fırtına değil. Bu mega kasırgaların ve tam anlamıyla deprem ve tsunamilerin aynı anda geldiği kusursuz bir fırtına. Açıkçası Belmont’ta at yarışında sürpriz ata bahis oynamak FED’in bu ekonomik ortamdan resesyon çıkarmayacağına yatırım yapmaktan daha mantıklı olabilir. Evet bu ihtimal gerçekleşebilir. Ancak ben de sayısal lotoda ikramiye kazanabilirim” ifadelerine yer verdi.
Emtia piyasası düşüş eğilimine geçti
Altın piyasasında "agresif Fed" baskısı sürüyor
Rus petrolüne alternatif Venezuela petrolü
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
Bak abd li ekonomi uzmanları salak bizim uzmanlara danışsa herşey çözülecek biz ülkeyi nasıl uçuruyosak kimse göremiyor hangi taraf körse
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsaningundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsaningundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsaningundemi.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsaningundemi.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (05:03)