E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaFed'in faizleri indirmemesi piyasaları nasıl etkiler?---

Fed'in faizleri indirmemesi piyasaları nasıl etkiler?

Fed'in faizleri indirmemesi piyasaları nasıl etkiler?
20 Şubat 2024 - 13:27 borsaningundemi.com

Yatırımcılar Fed’den faiz indirimi bekliyor. Peki ya bu senaryo gerçekleşmezse?

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD’de Fed’in yüksek enflasyonla mücedele amaçlı başlattığı faiz artırım kampanyasında sona gelindiği fikri, son gelen ekonomik veriler sonrası yara almış gözüküyor.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, bu yıl içerisinde Fed’in faiz artırımına gidip gitmeyeceği, bunun zamanlaması ve kaç kez olacağı, ABD’de yatırımcıların asıl gündemi maddesi haline gelmiş durumda. Öyle ki, yatırımcılar bahislerini faiz indirimi üzerine tahminler doğrultusunda gerçekleştiriyor.

Faiz indirimi olmazsa piyasalar nasıl etkilenir?

Insider’dan Yuheng Zhan’ın haberine göre, faiz indirimi noktasında son gelen bir dizi sıcak ekonomik veri Fed'i tetikte tutarken piyasalardaki bazı isimler şunu merak etmeye başladı: “Fed bu yıl faiz indirimi yapmazsa ne olur?”

Fed Başkanı Jerome Powell, merkez bankasının enflasyon seviyesini yüzde 2 seviyesine yaklaştırma hedefi konusunda son derece net bir şekilde tekrarladığı “Daha fazla güvene ihtiyaç var” mottosunu oldukça sık kullanıyor.

Dördüncü çeyrekte GSYİH'deki yüzde 3,3'lük artış, Ocak ayındaki 353.000 yeni istihdam ve yüzde 3,1'lik enflasyon, Fed politikasını karmaşıklaştıran ve faiz oranlarının düşmesini sabırsızlıkla bekleyen piyasaları altüst eden veri noktaları olarak öne çıkıyor.

Son birkaç haftadır gelen güçlü veriler, piyasada bazı kesimlerin, Fed’in bu yıl faiz indirimi yapmaması veya en azından oranları piyasaların umduğundan daha yüksek tutması halinde bunun etkisinin ne olabileceği sorusunu gündeme getirmeye başlamasına yol açtı.

Hisse senetleri güçlü kalacak ancak tahviller zarar görecek

Bank of America analistleri bu hafta paylaştıkları notta, Fed'in olası hamlelerine bakılmaksızın S&P 500 hisselerinin hala olumlu konumda olması gerektiğini söylüyor. Notta, “Yatırımcılara, Fed'in 2024'te yapacakları nedeniyle değil, Fed'in Mart 2022'den bugüne başardıklarından dolayı bu yıl güçlü getiriler beklediğimizi hatırlatıyoruz” deniliyor.

Diğer piyasa profesyonelleri de bunu yineliyor ve herhangi bir faiz indiriminin yaşanmaması muhtemel bir senaryo olmasa da, iş döngüsünün, para politikası ne olursa olsun devam eden kazanımları desteklemesi gerektiğini söylüyor.

Rosenberg Research’ün kurucusu Ekonomist David Rosenberg, “Körler diyarında tek gözlü adam kraldır diyen eski bir deyiş vardır. Yani göreceli bir anlamda, bu ortamda en iyi performans gösterenler muhtemelen sağlık hizmetleri ve ardından temel tüketici ürünleri olacak” diyor ve ekliyor: “Tahviller için, daha uzun süre daha yüksek faizler farklı bir hikaye anlamına gelecektir.”

Rosenberg, para politikası beklentileriyle uzun vadeli hazine bonosu getirileri arasında yüzde 90'lık bir korelasyon bulunduğunu belirterek yatırımcıların 10 yıllık Hazine tahvilinin yüzde 4,7'ye yükselebileceğini, bunun da son 10 yılın en yüksek seviyelerinden çok da uzak olmadığını vurguluyor.

Banka hisselerinde aşağı yönlü risk

BofA analistleri ise paylaştıkları bir başka notta, yüksek faiz oranlarının devam etmesinin banka hisseleri için potansiyel aşağı yönlü riskler oluşturduğunu belirtiyor.

Yatırımcıları tetikte tutan şeylerden biri de bankaların elinde çok sayıda düşük getirili tahvil bulunması. Analistler, düşük getiri sunan bu tahvillerin, yüksek faiz oranı ortamında bankaların yüksek fonlama maliyetlerini telafi edemediğini ve bu durumun ‘negatif taşıma riski’ yarattığını söylüyor.

BofA analistleri, “Daha güçlü bir ekonomi, daha sağlıklı kredi kalitesi ve daha iyi büyüme anlamına gelecektir. Bununla birlikte, ‘algılanan' likidite ile ilgili riskler göz önüne alındığında, yatırımcıların uzun süreli sıkı para politikası konusunda endişe duyduklarına inanıyoruz” diye yazıyor.

Rosenberg de bankalara yönelik potansiyel riskleri yineliyor ve şöyle diyor: “Eğer Fed ekonomi yerine enflasyonla ilgili endişelerini sürdürdüğü için faiz oranlarını düşürmezse, bu durum banka hisseleri açısından kesinlikle olumsuz olacaktır.”

Gayrimenkul için daha zorlu bir süreç

Fed'in faiz artırım kampanyasından darbe alan sektörlerden biri de ticari gayrimenkul sektörü oldu ve faiz indirimindeki herhangi bir gecikme, bu sektörde hissedilen acının süresini uzatıyor.

Bu yıl ve sonrasında ticari mülk sahipleri için bir borç vade duvarı geliyor ve ev sahipleri çoğu durumda borçlarını daha yüksek oranlarda ve daha düşük mülk değerlemeleriyle yeniden finanse etmek zorunda kalacak. Özellikle ofis sektörü, uzaktan çalışmanın devam etmesi ve mülk değerlerinin düşmesi nedeniyle zor durumda. Emlak milyarderi Barry Sternlicht, ofis piyasasının 1 trilyon dolarlık kayıpla karşılaşabileceğini ifade ediyor.

BofA, uzun süre yüksek faiz oranlarının, ticari emlak kredilerinin yeniden fiyatlandırılmasından kaynaklanan kredi riskleri konusundaki endişeleri yoğunlaştırabileceğini ve artan borçlanma maliyetlerinin mülk sahiplerinin kredilerini geri ödemesinde engeller yaratabileceğini söylüyor.

Yatırımcılar geçen yıl bölgesel bankalar konusunda zaten gergindi; kısmen ticari gayrimenkule maruz kalması nedeniyle New York Community Bank ile ilgili endişeler bu ay yeniden su yüzüne çıktı.

Konut sektöründe faiz oranlarının anlamlı bir şekilde düşürülmemesinin piyasaların bir yıl daha donmasına yol açması bekleniyor. Bunun muhtemelen stokların çok düşük olduğu ve satışların 1995'ten bu yana en düşük seviyede olduğu geçen yılın bir tekrarı olması bekleniyor. Rosenberg de, “Fed'in faiz oranlarını düşürmemesi emlak piyasasını erozyona uğratacaktır” diyor.

Bu yılki olası faiz indirimlerine ilişkin görünüm

Geri adım atan yatırımcılar, merkez bankasının hangi senaryoda bu yıl faiz oranlarını indirmesinin muhtemel olmadığını merak ediyor. Enflasyon ve iş gücü piyasasıyla ilgili olarak, Deutsche Bank analistleri bu hafta yüzde 2,7 veya daha yüksek bir enflasyonun ve yüzde 4 veya daha düşük bir işsizlik oranının Fed'i şahin tutabileceğini söylüyor.

Son veriler de gerçekten böyle bir senaryoyu yansıtıyor. Ocak ayında tüketici enflasyonu beklentinin üzerinde gelerek yüzde 3,1 olarak gerçekleşti. Cuma günü ise üretici enflasyonu da sıcak geldi. Bu, ABD'li işverenlerin geçen ay çarpıcı bir şekilde 353.000 iş eklediğini gösteren en son tarım dışı bordro raporunun ardından gelmesi bakımından da anlamlıydı.

Yine de Rosenberg, ABD ekonomisinin 2024'te aşırı ısınacağını düşünmüyor. Rosenberg, “Burada makul insanlar olmalıyız ve geçen yıla kıyasla bu yıl ekonomik yeniden hızlanma için hiçbir neden olmadığını söylemeliyiz” diyor ve ekonomi büyürken piyasaların yüksek faiz oranlarına dayanabileceğini ancak enflasyonu durdurmayı amaçlayan daha fazla faiz artışının daha yıkıcı olacağını ekliyor.

Fed’le savaş bırakılmalı

 

Campbell Harvey: Fed enflasyon raporuna rağmen faizleri indirmeli

 

Daly'den faiz indirim mesajı

 

Mayısta faiz indirimi olur mu?

 

Goolsbee'den enflasyon ve faiz mesajı

 

Bank of America: Hisse senedi piyasaları faiz indirimi olsa da olmasa da yükselecek

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • ALİ KODUŞ20 Şubat 2024 17:25

    Buzlu su üzerinde yürüyoruz.Aman dikkat edin ve attığınız adımlara dikkat edin ve  güvenli liman olan ALTIN alın sürekli yakında piyasamız başta olmak üzere piyasalar çökecektir.