E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaFED’in faiz artışından kazananlar ve kaybedenler---

FED’in faiz artışından kazananlar ve kaybedenler

FED’in faiz artışından kazananlar ve kaybedenler
27 Temmuz 2023 - 14:46 borsaningundemi.com

FED son 12 toplantısında 11 kez politika faizlerini yükseltti. Bu agresif para politikası stratejisi ekonominin kazananlarını ve kaybedenlerini de belirleyecek nitelikte

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD Merkez Bankası (FED), 25-26 Temmuz'daki toplantısının ardından faiz oranlarını yüzde 0,25 puan artırdığını ve federal fon oranını yüzde 5,25 ila 5,5 hedef aralığına yükselttiğini açıkladı. Enflasyonu düşürmeyi hedefleyen FED bu hamlesiyle birlikte geçen yılın mart ayından bu yana toplam 11 kez faiz artırımı gerçekleştirmiş oldu.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, FED kararı, enflasyonun 2022 ortalarında yüzde 9'un üzerinde ulaşmasının ardından haziran ayında yıllık bazda yüzde 3'e düşmesini takip etti. Tahminler, koşulların gerektirmesi durumunda yıl sonundan ek bir faiz artırımının yapılabileceğini gösteriyor. FED bir önceki toplantıda politika faizlerini sabit tutmuş ve 10 kez art arda gelen faiz artışı dizisini kırmıştı.

YahooFinance’in haberine göre Bankrate’in Baş Finans Analisti Greg McBride, “FED, haziran ayında faiz artırımlarına ara verdi, ancak bu ay geri döndü ve son 12 toplantıda on birinci kez faiz oranlarını yükseltti. Çekirdek enflasyon inatla yüksek seyrediyor ve bu alandaki ilerleme yavaş oldu. İşgücü piyasasındaki direnç ve genel ekonominin dayanıklılığı FED’in hâlâ faiz oranlarını yükseltmesinin sebebidir. Bu sonbaharda faizlerin daha da yükselip yükselmeyeceği önümüzdeki aylarda enflasyonda ne gördüğümüze bağlı olacak" ifadelerine yer verdi.

ABD Hazinesi 10 yıllık tahvil getirileri yaklaşık %3,9 ile Ekim 2022’de ulaşılan 52 haftanın en yüksek seviyesi %4,33’ün oldukça altında seyrediyor. FED’in kısa vadeli faiz oranlarını yükseltmeye devam etmesine rağmen düşük uzun vadeli getiriler yatırımcıların yakın vadede bir resesyona hazırlandığını ve son banka iflaslarının ardından finansal sistemin istikrarı konusunda endişe duyduklarını gösteriyor.

FED’in son faiz kararlarının kazananları ve kaybedenleri ise şöyle:

1. Mevduatlar ve mevduat sertifikaları

Yüksek faiz oranları aynı zamanda bankaların para piyasası hesapları ve tasarruf getirilerini artırması anlamına gelir. Ancak getirilerin artırılma hızı bankadan bankaya değişir. Yine de faizler daha fazla yükseliş göstermeyebilir.

McBride konuyla ilgili açıklamasında, “Eğer FED faiz artışlarında sona yaklaşıyorsa mevduatlarda ve mevduat sertifikalarında (CD) getiri artışları sınırlı olacaktır. Tasarruf sahipleri için iyi haber şu ki, nihayet nakit yatırımlarda enflasyondan daha fazla kazanabilirsiniz ve bunun yakın zamanda değişmesi muhtemel değil” ifadelerine yer verdi.

Tasarruf sahipleri kazançlarını en üst düzeye çıkarmak için genellikle geleneksel bankalar yerine çok daha iyi mevduat faiz oranları sunan internet bankalarına yöneliyorlar. Mevduat sertifikalarına sahip olanlarsa belirli bir miktarda ceza ödeyip vade sözleşmelerinden çıkmadıkları sürece CD’lerdeki getirilerini koruyacaklar.

Faizlerin zirveye yaklaşması muhtemel olduğundan özellikle de 2 ila 5 yıllık zaman dilimlerindeki mevduat sertifikaları nispeten yüksek bir oran sağlayabileceğinden bu uzun vadeli seçeneklere tasarrufları kilitlemek için iyi bir zaman olabilir.

McBride, “Çok yıllı CD’lere kilitlenmek için iyi bir zaman. Zira bu vadeler FED kenara çekildiğinde geri çekilmeye en duyarlı unsurlar olacak” ifadelerine yer verdi.

 

2. Mortgage kredileri

Amerikan federal faiz oranları mortgage kredilerini direkt olarak etkilemez. Ancak söz konusu krediler büyük ölçüde 10 yıllık ABD Hazinesi tahvil getirilerine bağlı olarak hareket eder. Piyasalar olası bir resesyonu fiyatlandırırken, 10 yıllık tahvil getirilerinin en yüksek seviyelerden düşmesi mortgage faizlerinin de düşeceğine ancak yüksek kalmaya devam ettiğine işaret ediyor.

McBride, “Mortgage oranları hala yüzde 7'ye yakın ve oranlar gerçek anlamda düşmeden önce enflasyonda anlamlı ve sürekli bir düşüş görmemiz gerekecek. Yüksek mortgage faizlerine rağmen satılık ev sayısının rekor derecede düşük olması oranları belli bir seviyede tuttu ve hatta bazı pazarlarda mortgage faizlerinin yükselmesine bile neden oldu” diyor.

Mortgage faizleri bir yıl öncesine göre çok yukarılarda seyretmeyi sürdürüyor. Son birkaç yıldır konut fiyatlarında görülen hızlı artışla birlikte faiz oranlarının da yükselmesi ev alıcıları için çift başlı bir kriz yarattı. Konut fiyatlarının daha yüksek ve konut finansmanının daha pahalı olması konut piyasasında yavaşlamaya neden oluyor.

Konut sermayesi keri limiti maliyetleri federal faiz oranı yüksek kaldıkça buna uyumluluk gösterecektir. Söz konusu maliyetler genellikle ana faiz oranı ve bankaların en iyi müşterilerine sağladıkları faiz oranına bağlıdır. Ödenmemiş borç bakiyeleri olanlar, faiz oranlarının daha da fazla arttığını görecektir. Bu nedenle haberde en iyi oranları bulmak için karşılaştırma yapılması gerektiği öneriliyor.

3. Hisse senedi ve tahvil yatırımcıları

FED uzun bir süre boyunca faiz oranlarını sıfıra yakın bir seviyede tuttu ve bu süre boyunca borsalar da yükseliş eğilimi gösterdi. Düşük oranlar hisse senetleri için faydalıydı. Zira tahvil faizleri ve CD’ler gibi sabit getirili yatırımlara kıyasla hisse senetleri cazip bir yatırım gibi görünmeye başladı.

Son birkaç aydır 10 yıllık tahvil getirilerinin yeniden dengelenmesi yatırımcıları tekrar hisse senetlerine yönlendirdi. Bu yeniden dengelenmenin sebebi ise yatırımcıların faiz artışı döngüsünün sona erdiğini düşünmesiydi. Yine de yükselen faiz oranları ekonomik büyümeyi yavaşlatabilir ve bir resesyon yaşanmasa dahi şirket bilançolarının hızı kesilebilir.

Bankrate baş finans analisti, “Üç aylık bilanço sezonunun ortasında FED toplandı ve faiz oranlarını yükseltti. Borsalar son zamanlarda yükselişte olsa da piyasa duyarlılığı hızla değişebilir ve böyle bir durumda volatilite için de gerekli yakıt bulunuyor. Tahvil getirileri özellikle de borsa getirilerinin düşmesi halinde yatırımcıların dikkatini çekecek kadar yüksek” açıklamasında bulundu.

Yüksek faizler tahvil piyasalarını da sert vurdu. Vadesi uzun olan tahviller yükselen faizlerden de aynı derecede zarar gördü. Bununla birlikte geçen ay politika faizlerinin sabit tutulması ve yatırımcıların agresif bir FED beklentisinin yumuşaması tahvil piyasalarındaki fiyatları da etkiliyor. Ancak tahvillere yeni para yatıracaklar şu anda gördükleri faiz oranlarını beğenecektir.

Faiz oranları tekrar düşmeye başladığında tahvil yatırımcıları yükselen tahvil fiyatlarından getiri sağlayacaklar. Ancak ekonomi resesyona karşı dayanıklı kaldıkça hisse senedi yatırımcıları da dalgalı bir seyir izleyebilir.

Kısa vadeli tahviller istihdam piyasasının yavaşladığı bir dönemde Wall Street yatırımcılarının para biriktirebilmesi için güvenli bir seçenek olabilir.

4. Borçlular

Halihazırda borçları olan bireylerin tekrar piyasaya girmesine gerek bulunmuyor. Örneğin 2021-2022 yılları arasında 30 yıllık sabit faizli mortgage kredisine girenler şu anda oldukça iyi bir pozisyonda bulunuyor. Ancak faizlerin yükselmesiyle birlikte yeni krediler için piyasaya girmeyi bekleyen herkes için farklı bir durum söz konusu. Zira kredi kartı, öğrenci kredisi, bireysel kredi, otomotiv kredisi veya herhangi bir kredi türü için faizler de FED faizleriyle birlikte yükseliyor. Bu sebeple yeni kredi almak durumunda olan veya kredilerini sabit faizle almayan tüketiciler için faiz artışları kötü haber niteliği taşıyor.

5. Kredi kartları

Kredi kartı faizleri FED faizleriyle yakından ilişkilidir. FED’in kararı, değişken faizli kartlardaki faizlerin de hızla artacağı anlamına geliyor. Kredi kartı faizleri halihazırda çok yıllı zirvelere ulaştı ve faiz artışlarıyla birlikte oranlardaki artış devam edecektir.

McBride konuyla ilgili açılamasında “Yüksek maliyetli kredi kartı borçlarınızı ödemeye öncelik verin. Bu borç ödemelerine destek olabilmek için yüzde sıfır oranlı veya diğer düşük faizli hesaplardan bakiye transferi tekliflerini değerlendirebilirsiniz” diyor.

Kredi kartlarındaki faiz oranları eğer bakiyelerinizi bir sonraki aya devretmiyorsanız büyük oranda sorun teşkil etmeyecektir.

6. ABD federal hükümeti

ABD’nin ulusal borcu 33 trilyon dolara yaklaştı ve yüksek faiz oranları bu borçların artması yönünde daha da fazla baskı oluşturacaktır. Faizlerle birlikte ABD yönetiminin borçlanma maliyetleri de yeni artacaktır. Devletler on yıllardır düşük seyreden faiz oranlarından da faydalanmıştı. Ekonominin patlama yaşadığı dönemlerde faiz oranları döngüsel olarak yükselse de uzun vadede faiz oranları istikrarlı bir şekilde daha düşük hareket ediyordu.

Enflasyon faiz oranlarından daha yüksek kaldığı sürece, hükümetler de yavaş da olsa enflasyondan yararlanıyor ve önceki borçlarını bugünün daha az değerli dolarlarıyla ödüyorlar. Bu elbette ki hükümetler için cazip bir durum olsa da borçları verenler için olumlu bir durum değil. Enflasyondan daha yüksek faiz oranlarıyla birlikte şimdiyse durum tam tersine döndü. ABD hükümeti bugün daha pahalı bir dolarla borçlarını geri ödemek zorunda kalıyor.

Fed sonrası hisse senetlerinde yüksek volatilite ihtimali

 

Yatırımcılar FED politikalarını gözünden tanıyor

 

Fed resesyon öngörmüyor

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)