E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaFED yönetimi faiz artışını konuşacak mı?---

FED yönetimi faiz artışını konuşacak mı?

FED yönetimi faiz artışını konuşacak mı?
30 Nisan 2024 - 16:16 borsaningundemi.com

ABD enflasyonunda son bir çeyrektir görülen yükselişlerin ardından ekonomi çevrelerinde faiz artışı ihtimali gündeme geldi. Ancak uzmanlar henüz faiz indirmese de FED yönetiminin önceliklerin değiştiğine dikkat çekiyor

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

2024’ün başlangıcında dünyanın önde gelen ekonomistleri ABD Merkez Bankası’nın (FED) mayıs ayı toplantısında uzun süredir devam eden sıkı para politikasının ardından ilk faiz indirimini gerçekleştireceğini düşünüyordu. Ancak enflasyon ekonomistlerin beklentilerinden daha güçlüydü. Şimdiyse uzmanlar faiz indirimlerinin ertelenmesinin yanı sıra indirimlerden topyekûn vazgeçilip vazgeçilmediğini tartışıyor.

Enflasyon verilerine odaklı olduğunu her fırsatta açıklayan ABD Federal Açık Piyasa Komitesi için zorlu bir üç ay geride kaldı. 2023’ün sonunda yavaşlama eğilimi gösteren ABD enflasyonu ve güçlü istihdam verileri nadir görülebilecek bir tabloyu gösteriyordu. Rakamlar ABD ekonomisinin FED’in hedeflediği yumuşak iniş planına ulaşabileceğine işaret ediyordu. Fakat 2024’ün ilk çeyreğine ilişkin göstergeler ABD ekonomisi bir miktar yavaşlasa da tüketici fiyatlarının yeniden beklentilerin üzerine yükseldiğini gösteriyor.

ABD Çalışma İstatistikleri Bürosu verilerine göre enerji fiyatlarındaki artışın yanı sıra barınma, tıbbi bakım ve sigorta maliyetlerindeki yükselişlerin son üç aydakiyle benzer bir biçimde devam etmesi halinde ABD enflasyonu Mart 2025’te %4,5’e kadar yükselebilir. Bu oran FED’in %2’lik hedefinin iki katından fazlasını işaret ediyor. Sadece dört ay öncesinde ise çeyrek bazında yıllık enflasyon %1,9’un biraz daha üzerindeydi.

Söz konusu karamsarlık ABD Ticaret Bakanlığı’nın bireysel tüketici harcamaları (PCE) göstergesinde de mevcuttu. FED’in tercih ettiği enflasyon göstergesi olan ve gıda ve enerji fiyatlarının dışarıda tutulduğu çekirdek PCE verileri yılın ilk çeyreğinde %3,7’yi aştı. Söz konusu gösterge son iki çeyrekte üst üste FED’in %2’lik enflasyon hedefiyle uyuşuyordu.

Bankrate’in haberine göre mevcut durumda FED’in faizleri yükseltmesi veya düşürmesi için hiçbir neden yok. Zira ABD’deki istihdam verileri işsizlik oranının 1960’Lardan bu yana en düşük seviye olan %4’ün altında kaldığını göstermeye devam ediyor. Ancak yüksek enflasyonun tüketicilere verdiği mesaj çok açık: Mortgage kredilerinden kredi kartlarına kadar tüm kredilerdeki faiz oranlarının yüksek kalması muhtemel. FED yönetimi ise enflasyonu yenmek için yüksek faiz ortamında kalmaya değer olacağını düşünüyor.

FED politikalarındaki yumuşak değişim

Son zamanlarda enflasyon cephesinden pek fazla iyi haber gelmiyor. Hem ekonomistler hem de yatırımcılar FED yetkililerinin mart ayında öngördüğü 2024’te üç faiz indirimi planında haklı çıkacağından şüphe etmeye başladı. FED’in faiz oranlarını tekrar artırıp arıtmayacağı konusundaki fısıltılar dahi gün geçtikçe güç kazanıyor.

KPMG Baş Ekonomisti Diane Swonk büyümenin yavaşladığını ve enflasyonun beklenenden daha fazla sıçradığını gösteren ABD Ticaret Bakanlığı raporuna dikkat çekerek, “2024’de hiçbir faiz oranı görülmeyebilir. Bazı FOMC katılımcıları mayıs ayındaki toplantıda muhtemel faiz artışları ile ilgili tartışmaları gündeme getirebilir” açıklamasında bulundu.

Karar ne olursa olsun FED yetkilileri verileri baz alarak açıklamalarda bulunacak. ABD ekonomisi ise eylül toplantısında kadar çok daha farklı bir biçimde gelişebilir. Söz konusu toplantı FED’in en erken faiz indirimi tarihi olarak gösteriliyor.

Ancak FED’in bir sonraki hamlesi bir yana, ABD Merkez Bankası’nın para politikasındaki değişiklik halihazırda devam ediyor olabilir. Bu da enflasyon tarafındaki son tökezlemeye karşı FED’in nasıl cevap verebileceğini etkiliyor.

Amerikan merkez bankası faiz oranlarını ilk kez artırmaya başladığında, FED Başkanı Jerome Powell, enflasyonu hedefe indirmek için "trendin altında" bir büyüme döneminin gerekli olabileceğini kabul etti. FED yönetimi resesyon veya daha yüksek işsizlik anlamına gelse bile, oranları yüksek tutmaya istekli olduğunu belirtiyordu.

Powell, Ağustos 2022'de FED’in Jackson Hole'daki yıllık para politikası sempozyumunda yaptığı açılış konuşmasında, resesyon ve işsizlik ihtimallerine ilişkin "enflasyonu düşürmenin talihsiz maliyetleri" ifadelerini kullanmıştı. Sert konuşan FED Başkanı, hisse senetlerinde bir satış dalgası ve tahvil getirilerinde sonbahara kadar sürecek bir artışa yol açtı. Powell, "Fiyat istikrarını yeniden sağlayamamak, çok daha büyük bir acı anlamına gelir” ifadelerini kullanmıştı.

FED Başkanı Mart 2024'teki son toplantı sonrası basın toplantısında ise işgücü piyasasında "önemli bir zayıflama" olması durumunda faiz oranlarını düşürmeye başlayabileceğini kabul etmişti.

FED ikili sorumluluğuna odaklanıyor

Wilmington Trust'ın Baş Ekonomisti Luke Tilley, "FED’in Ocak ayından bu yana yaptığı yeterince takdir edilmeyen şeylerden biri, görevlerinin her iki tarafında da eşit rol aldıklarını çok açık bir şekilde söylemeleridir" diyor. Tilley “Son birkaç yıl boyunca odak noktası enflasyondu zira enflasyon çok yüksekti” ifadelerine yer verdi.

FED yönetimi, enflasyonun Haziran 2022'deki 40 yılın en yüksek seviyesi olan % 9,1'den Haziran 2023'e kadar %3'e düşürdü. Bu süreçte işsizlik nispeten sabit kaldı ve enflasyona öncelik veren FED politikaları da muhtemelen değişmeye başladı. Yetkililer, düşük işsizliğin her zaman enflasyonist olması gerekmediğini öğrendi. Bu arada, ABD enflasyonu ile işsizlik oranları arasındaki fark da kapanmaya başladı.

ABD Çalışma İstatistikleri Bürosu'nun tüketici fiyat endeksi (TÜFE) fiyatların mart ayında üst üste üçüncü ay beklentileri aştı. Aynı gün FED'in mart ayı faiz belirleme toplantısının kayıtlarında, katılımcıların enflasyonu istikrara kavuşturmak ve aynı zamanda maksimum istihdamı korumak olan iki ana görevinde “daha iyi bir denge” kurmayı amaçladıkları görüldü.

Tutanaklarda, "ekonomik faaliyeti ve istihdamı gereksiz yere zayıflatabilecek kısıtlayıcı bir duruşu çok uzun süre devam ettirmenin riskleri ile politikayı çok hızlı gevşetmenin risklerinin” karşılıklı olarak tartılmasının önemli olduğu belirtildi.

Bu arada Powell, 16 Nisan'da yaptığı açıklamada, yetkililerin faizleri indirme sürecine başlamanın düşündüklerinden daha uzun süre bekleyebileceğini kabul etti. Ancak bu yıl faiz oranlarını düşürmenin muhtemelen uygun olacağını düşündüğünü de sözlerine ekledi.

Reel faiz oranı da hesaba katılıyor

Dikkate alınması gereken bir diğer önemli faktör de "reel" faiz oranı. FED’in yeni bir faiz artırımı yapıp yapmaması gerektiği sorulduğunda, Chicago FED Başkanı Austan Goolsbee, FED’in yaklaşan toplantısı öncesinde yaptığı son açıklamada, faiz oranları aynı kalsa bile enflasyon yavaşladıkça politikanın sıkılaşmaya devam edeceğini söyledi.

Dolayısıyla enflasyondaki artışa rağmen FED yetkililerinin henüz faiz artırımının gerekip gerekmediği konusunu ciddi bir şekilde tartışmaya başlamadığı görülüyor.

Oxford Economics'in Baş Ekonomisti Ryan Sweet, "Faiz artırımı için çıta gözle görülür şekilde daha yüksek" diyor. Sweet, FED’in hazirandan eylüle kadar ilk faiz indirimini yapacağı tahminini düşürdü ve şimdi bu yıl sadece iki indirim bekliyor. Baş ekonomist "FED’in faiz oranlarını düşürmesi için birkaç ay daha iyi enflasyon verileri görmesi gerekiyor. Belirgin bir yavaşlama olmak zorunda değildir; Sadece daha da kötüye gidilmemeli" dedi.

Piyasalar Fed'in faiz kararını takip ediyor

 

Küresel piyasalarda Fed öncesi karışık seyir

 

Altın kritik toplantı öncesi geriliyor

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)