E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
ABD Merkez Bankası'nın çarşamba günü gerçekleştirileceği Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısı öncesinde tahvil piyasasında 1994 endişesi yaşanıyor. Endişenin kaynağı Fed'in ekonomi için savunmasız bir zamanda politikayı sıkılaştırdığı ve 1920'lerden beri tahvil piyasasında en kötü senenin yaşanmasını tetiklediği 1994 yılındaki hatayı tekrar yapabilecek olması.
Uluslararası yatırım bankası Bank of America Merrill Lynch'in son gerçekleştirdiği fon yöneticisi anketinde yatırımcılar, tahvil piyasasındaki çöküşün hemen ardından Fed'in olası hatasını ikinci en büyük korku olarak sıraladı.
ABD Merkez Bankası Fed’in bu haftaki toplantısında faiz artırımı kararı beklenmiyor. Ancak piyasaların bu hafta ve yılın geri kalanında endişelenmesi gereken bir şey varsa o da Fed. Aslında, Fed'in olası bir hatası, sekiz yıldır süren düşük faizlerin yarattığı, tarihteki en uzun ikinci ‘boğa piyasası’nda yatırımcıların korktuğu tek şey olabilir. Endişenin temelinde bankanın, ekonomi için kırılgan bir zamanda para politikasını sıkılaştıran 1994'deki hatanın tekrar edilme ihtimali yatıyor. Günümüzden tam 23 yıl önce Fed’in sıkılaştırmaya gitme kararını almasıyla tahvil piyasaları 1920’den beri görülmemiş en kötü yılı yaşamış ve olumsuzluklar sonucu California Orange İlçesi belediyesi iflas etmişti. Hiç kimse, Fed’in agresifliğinin ne yönde sonuçlanacağını tam olarak kestiremiyor. ABD’deki ekonomik toparlanma kırılgan, enflasyon hedeften uzakta, hem hisse senedi piyasası hem de ekonomik iyileşme istenilen düzeyde seyretmiyor. Bu nedenler göz önüne alındığında yıllar süren ucuz para ve bol likiditeden sonra Fed için politika normalizasyonu için zamanlamanın doğru yapılması son derece kritik olacak.
Yatırım danışmanlığı şirketi The Lindsey Group'un baş piyasa analisti Peter Boockvar sıkılaştırmanın ne zaman başlayacağına karar vermenin zorluğuna dikkat çekiyor. Fed’in politikalarını CNBC kanalına değerlendiren Boocvar, “Fed yönetimi kendileri için herhangi bir olumsuzluğa cevap vermek adına çok az esneklik alanı bıraktılar. Faizleri düşürüp para basmak çok kolay bir iştir. Bu dönemde herkes kutlama yapar. Basılan paranın geri alımını ne zaman yapılacağına karar vermek ise en zorudur” diye yorumluyor.
Borç 2008’de rekor kırdı
Küresel piyasadaki oyuncular Fed’in bu zamalama konusunda bir hata yapmasından kaygılanıyor. Bank of America Merrill Lynch’in fon yöneticileri anketine katılan yatırımcılar, tahvil piyasasında erime ile Fed’in 94’teki yanlışını tekrar etmesinden çekiniyor. Şirketler, hükümetler ve bireyler borç krizi yaşarken, 2008'in sonlarında Fed’in gösterge faiz oranını sıfıra çekmesini alkışlıyordu. ABD Merkez Bankası verilerine göre, toplam finansal olmayan borç, 2008'de 35.1 trilyon dolardan, ilk çeyreğe göre yaklaşık yüzde 35 artışla 47.5 trilyon dolarla rekor seviyeye ulaştı.
Analist Boockvar, Fed'in söz konusu döngüde faizleri yükseltmek için gereğinden fazla beklediğine ve şimdi tehlike ile karşı karşıya olduğuna inanıyor. Ve ekliyor: “Hayatta bedavaya öğlen yemeği olmaz. Faizleri sıfırlı seviyelerde çok uzun bir zaman tutmanın ve bilançoyu beş katı büyütmenin de bir bedeli olacaktır. Hâlihazırdaki durumu büyük çalkantıya neden olmadan tersine çevirmek çok zor olacak”
Son günlerde Fed’in söylemlerinde ‘güvercin’tonlama hakim. Bankanın başkanı Janet Yellen ABD Kongresi’ndeki oturumda, “Fed'in politikasının akomodatif ve kısıtlayıcı olduğu seviyeye gelene kadar Fed'in önünde gidebileceği daha fazla yolu yoktur” ifadelerini kullanmıştı. Bu açıklamalar enflasyonla kıyaslana "gerçek" fonlama faiz oranının sıfıra yakın olması ile uyuşuyor.
Amerikalı yatırım şirketi Prudential Financial’dan Stratejist Quincy Krosby, “1994’ü hatırlarsanız faizlerin yükseldiği her zaman mutlaka bir şeyler kırılıyordu. Piyasaları hazırlıksız yakalamaktan ve şok etmekten sakınmalılar. Her zaman piyasalardaki bir kazadan endişe duyuyorlar ve bu da teminatlı hasara neden oluyor” diye uyarıyor.
Fed'in bugün sona erecek olan iki günlük toplantıda faiz oranlarını değiştirmeyeceği düşünülüyor. Yatırımcılar, Fed'in bu yıl faiz oranlarını tekrar yükseltip yükseltmeyeceğini ve borç stokunu azaltmaya ne zaman başlayacağına dair yeni ipuçlarını izleyecek.
1 triyon dolarlık büyük katliam
ABD’nin önde gelen ekonomi dergisi Fortune, 1994 yılında yaşanan ve tahvil yatırımcıların 1 trilyon dolarlık kaybıyla sonuçlanan felaketi okuyucularına, “ Tahvil piyasasında büyük katliam” başlığıyla duyurmuştu. O yıl, Fed’in efsanevi başkanlarından Alan Greenspan büyük küçük tahvil yatırımcıları tarafından büyük bir sevinçle karşılanmıştı. Birçok açıdan her şey yolunda gibi görünüyordu. Ocak 1994'te,resesyondan yeni çıkan ABD’de ekonomik genişlemenin 34’üncü ayı geride kalmış, tahvil getirileri tarihsel düşük seviyelerde ve enflasyon önemsiz gibi görünüyordu. 1980’lerin hiper enflasyonu çok gerilerde kalmıştı. İşsizlik düşüktü ama ücretler yerinde sayıyor ve şirketler pek de yükseltmeye niyetli değildi. Ekonomik büyümede görünüm pozitife geçmiş, Dow Jones ilk kez 3 bin 900’ün üzerinde kapanmıştı. Ancak, bu umut veren başlangıçtan sonraki yedi kısa ay içerisinde, oldukça sıra dışı bir şey oldu: 1994 yılı, tahvil piyasasında 1920’den beri en büyük kayıp yılı olarak tarihe geçti. O yıl ki tahvil piyasası bugünküne çok benziyordu. Hem getiriler hem de enflasyon düşüktü. Federal fon faizi yüzde 3'tü. Ve Fed, umutsuzca mali ihtiyat arayışı içindeydi. Piyasalarda bir balon olduğunu kabul eden dönemin Fed Başkanı Greenspan, “ piyasaların birazcık havasını alalım” diyerek peş peşe altı kez faiz tetiğine basıp gösterge faizleri 12 ayda iki katına çıkardı. 1994 yılının sonlarına doğru tahvil fiyatları çöktü. 30 yıllık ABD Hazine tahvilinin getirisi yüzde 8'in üzerine çıktı. İpotek oranları yüzde 30'u aştı. Hisse senedi piyasalarında volatilite zirve yaptı. Ve tahvil yatırımcısı "Büyük tahvil katliamı" olarak bilinen dönemde1 trilyon dolar zarara uğradı. (Dünya / Aydın Şahinalp)
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsaningundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsaningundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsaningundemi.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsaningundemi.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (05:51)