E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaMakro EkonomiFed, odadaki fili görmezden geliyor---

Fed, odadaki fili görmezden geliyor

Fed, odadaki fili görmezden geliyor
28 Eylül 2023 - 14:16 borsaningundemi.com

Uzmanlar, Fed’in para politikasına dair eleştirilerine devam ediyor. Eleştirilerin odağında ise Fed’in öngörü ve yorumlarında Çin ekonomisinin ABD ve dünya ekonomisine yönelik oluşturduğu tehdidi görmezden gelmesi yer alıyor.

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD ekonomisi, birçoklarına göre, kötü günlerin habercisi gelişmelerle çalkalanıyor. Bu olumsuzluğu doğuran etmenlerin başında ise Çin geliyor. Ancak uzmanlar, para politikasından sorumlu Fed’i, Çin’deki gelişmelere kulaklarını tıkamakla suçluyor.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, Çin ekonomisindeki yavaşlama paranın patronları konumundaki Fed yetkililerini bölmüş durumda. Fed’in ABD ekonomisini eninde sonunda dikkate almak zorunda kalacağını belirten uzmanlar, Çin’de yaşanan gelişmelerin de bu bağlamda değerlendirilmesi gerektiği görüşünde.

Odadaki fil: Çin

Bloomberg’den Daniel Moss’un analizine göre, Fed Başkanı Jerome Powell, Çin’i ve dolayısıyla ABD ekonomisini görmezden geliyor. Uyarılar, Powell’ın odadaki fili sonsuza kadar görmezden gelemeyeceğinin altını çiziyor.

Çin'in ortalamanın altında toparlanmasının önemine rağmen, ülkenin sıkıntıları bugünlerde Amerikan Merkez Bankası’ndan (Fed) gelen çok sayıda öngörü ve yorumda dikkate değer şekilde yer almıyor. Son açıklamalara bakılırsa, Başkan Jay Powell'ı vites değiştirmeye teşvik edecek kadar ciddi bir sorun yok ya da hiçbir şey yok.

Dünyanın ticari ve finansal ekosistemindeki bu kadar büyük bir çarkın acısı etrafa yayılmadan sona ermez. Fed'in fiyat istikrarı ve maksimum istihdama yönelik talimatları, en dar görüşlü kurum olan ABD Kongresi'nden geliyor. Bu, merkez bankasının yurtdışında kötüleşen koşulları kabul etmesini ve bazı durumlarda daha yumuşak bir duruşa yönelmesini veya şahin önlemlerden vazgeçmesini engellemiyor. Geçtiğimiz çeyrek yüzyıldaki birkaç önemli olayda da durum aynen böyle oldu: Asya mali krizi, Rusya'nın bunu takip eden temerrüdü, Avrupa'nın borç krizi ve Pekin'in 2015'te kötü yönetilen para birimi devalüasyonu.

Fed suskun

Enflasyon düşüyor ancak arzu edilen konfor için hala çok yüksek. Uluslararası ekonominin yakın zamanda bir krize yol açacağına dair hiçbir fikri olmayan Fed, ABD kıyılarının çok ötesine odaklanmaktan kaçınıyor. Çin'in müzakerelerde yer aldığını gösteren herhangi bir şeyi, Çin'e karşı her şeye karşı çıkmanın siyasi bir dava olduğunu düşünen milletvekilleri için haklı çıkarmak zor olacaktır. Fed’in faiz oranlarını bağımsız olarak belirlerken Capitol Hill'deki hissiyatı da büyük ölçüde önemsediği görülüyor.

Geçen hafta düzenlediği basın toplantısında genel görünüme yönelik riskler hakkında bir soruya yanıt veren Fed Başkanı Powell, otomotiv işçilerinin grevini, hükümetin kapanma olasılığını, yüksek petrol fiyatlarını ve hatta öğrenci kredisi ödemelerinin yeniden başlamasını işaret etti. Çin'den ya da daha üstü kapalı bir ifadeyle yurtdışındaki durgun koşullardan da bahsedebilirdi ama yapmadı.

Fed başkanı, merkez bankacıları arasında 'aykırı bir kişi' gibi görünüyor. Federal Açık Piyasa Komitesi'nin Eylül ayı toplantısının tutanakları yaklaşık iki hafta içinde yayınlanacak. Bu tutanaklar, içeride yaşanan olası tartışmalara ışık tutabilir. Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) ise bu kadar suskun olmadığı görülüyor.

ECB, Çin’in farkında

ECB bu ay faiz oranlarını artırmaya devam ederken, aynı zamanda uluslararası ticaretteki sıkıntıyı gerekçe göstererek büyüme tahminlerinde de derin kesintiler yaptı. Başkan Christine Lagarde, medya brifinginde Çin'e çeşitli göndermelerde bulundu. Avrupalı politikacılar da tedirginliklerini gizlemiyor. Almanya Ekonomi Bakanı Robert Habeck geçen ay yaptığı açıklamada, “Kısıtlayıcı faiz oranı ortamı ve zayıf küresel ekonomi, özellikle de Çin'deki gelişmeler, ihracatçı bir ülke olarak işimizi zorlaştırıyor” dedi.

Almanya da endişelenmekte haklı. Ülke ikinci çeyrekte zor da olsa resesyondan çıktı. Yılın ikinci yarısında daha da daralma bekleniyor. Bundesbank zorlukları kabul ediyor. Ancak tarihsel yapıya sadık kalarak, önce ECB'nin enflasyonla mücadele etmesini tercih ediyor. Fransız politika yapıcılar ise daha endişeli. Bank of France başkanı Francois Villeroy de Galhau, ekonominin kırılma noktasına sürüklenmemesi konusunda uyarıda bulunuyor. Çin, evinden uzaktaki salonlarda parayla ilgili farklı bakış açılarını teşvik ediyor.

Çin bir gecede çökmeyecek ama…

Çin'in yavaşlamasına ilişkin endişelerin en belirgin olmasını beklediğiniz Asya'da ise yetkililer, Fed'in daha uzun süre daha sıkı yaklaşımını taklit ediyor. Çin elbette dünya ekonomisi için bir baş ağrısı ama Fed'in önüne geçmek para birimleri için tehlikeli. Endişeli olanlar arasında artık yeni yönetime tabi olan Avustralya Merkez Bankası da yer alıyor. 18 Eylül'de yedi yıllık göreve başlayan Michele Bullock, bir dizi faiz artırımı sonrasında yalnızca yerel talebin düşmesinden endişe duymayacak, aynı zamanda büyük bir ticaret ortağının yüzünü güneye doğru çevirişiyle yalnızca aylarca değil, uzun vadede de uğraşmak zorunda kalacak.

Çin elbette bir gecede çökmeyecek. Ekonomi bu yıl Pekin'in hedefi doğrultusunda yüzde 5 civarında büyüyebilir. Ancak bunu baskı altında yapacaktır. Kovid-sıfır kısıtlamalarının kaldırılmasının ardından gelen toparlanma ise beklentilerin altında kaldı; imalatta zorluklar var, emlak piyasası zayıflıyor ve deflasyon hayaleti ufukta beliriyor. Bir zamanların güçlü emlak geliştiricisinin çökme tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna dair haberlerin gelmediği neredeyse bir ay bile yok. Çin, 2008-2009'daki gibi büyük bir teşvik olmasa da borçlanma maliyetlerini düşürdü ve konutları desteklemeye çalışıyor.

ABD uluslararası sancılardan ne kadar muzdarip?

ABD'nin uluslararası sancılardan muzdarip olduğuna dair çok az gösterge var. Ticaret, ekonominin nispeten küçük bir bölümünü oluşturuyor ancak finansal bağlantılar daha önemli. İş gücü piyasası, Fed yetkililerinin istediği gibi yavaşladı ancak hâlâ oldukça sağlam. Ekonomistler yaz aylarını resesyon çağrılarından vazgeçerek geçirdiler. Merkez bankası faiz indirimine hazır olduğuna dair herhangi bir işaret vermedi. Bir zamanlar saf güvercin olarak görülen Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari bile bu yıl bir faiz artışı daha öngörüyor.

Peki Fed'in Çin'deki krize dikkat etmeye başlayabileceğini ve o zaman bile bu konuda bir şeyler yapması gerekip gerekmediğini düşünmek ne kadar makul? Yetkililer, yurt dışından gelen haberler yeterince kötü olduğunda ve ABD enflasyonu iyi durumda olduğunda rotayı tersine çevirmeye hazır olduklarını gösterdi. Henüz bu noktaya ulaşılmadı ancak pasifliğin sağlam bir şekilde yerleşmiş olduğunu varsaymak yanlış olur.

Dolar yeniden ‘kral’ oldu

Doların şaşırtıcı yükselişi, Avrupa da dahil olmak üzere hayal kırıklığı yaratan büyümenin de aralarında bulunduğu küresel ekonomide kayda değer sıkıntılara işaret ediyor. Bloomberg Dolar Spot Endeksi, 2022'deki devasa yükselişin ardından düşüş beklentilerine rağmen ABD Hazine tahvillerindeki kayıplara rağmen yükselişe geçiyor. Dolara bir kez daha ‘kral’ ön eki eklendi.

Çin Merkez Bankası ise yuanın düşüşünü tersine çevirmeye değil, yavaşlatmaya çalışıyor. Japon otoritelerden ise yenin desteklenmesine yönelik müdahale konusunda çatlak sesler çıkıyor. Sterlin altı ayın en düşük seviyesine yakın seyrediyor ve İsviçre Frangı son yılların en uzun süreli düşüşüne hazır görünüyor.

ABD'nin izolasyonizmi

Yirmi beş yıl önce, ABD ekonomisi epik bir büyümenin ortasındayken, Fed başkanı Alan Greenspan dünya çapındaki altüst oluştan endişe duymaya başlamıştı. Asya mali krizi hâlâ sürüyordu, Rusya temerrüde düşmüştü ve birçok Latin Amerika ülkesi uçurumun eşiğindeydi. Berkeley'deki Kaliforniya Üniversitesi'nde yaptığı bir konuşmada Greenspan, bombayı patlatmadan önce Amerikan ekonomisinin harikalarını övdü. ABD'nin 'dünyanın zorluklarından uzak bir vaha' olarak kalmasının inandırıcı olmadığını söyledi. 2007 tarihli ‘Türbülans Çağı: Yeni Bir Dünyadaki Maceralar’ (The Age of Turbulence: Adventures in a New World) adlı kitabında Greenspan, amacının, faiz indirimi sinyali vermenin ötesinde insanları kayıtsızlıktan kurtarmak olduğunu yazdı.

'Refah vahası' fikri uzun süreli bir sigortaya ihtiyaç duyuyor. Gelecek altı ay ya da gelecek yıldan öte bir durum söz konusu. Amerika'nın izolasyonizmi o kadar derinlere işlemiş durumda ki insanlar hâlâ bu ön kabulden vazgeçemiyor. Her zaman Amerika daha iyi olduğuna göre bu işin de 'yalnız' yapılması gerektiğine dair bir varsayım bulunuyor.

Koşullar şu anda yeterince kötü görünmeyebilir. Eğer ABD'de bir resesyon gerçekleşirse, düşüş muhtemelen yerel değil, küresel bir olay olacak. Fed'in Constitution Avenue’daki sade genel merkezinin derinliklerinde bir yerlerde Çin kıpırdanıyor; sadece bu kıpırtılar henüz duyulmuyor.

Küresel piyasalarda şahin Fed baskısı

 

Fed’in enflasyon okuması hatalı mı?

 

Çin Merkez Bankası'ndan ekonomik canlanma hareketi

 

Çin'de şirket kârları iki ay sonra artış gösterdi

 

Asya borsaları Çin ve Avustralya verisinin ardından negatif seyrediyor

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • kaportacı salim usta sanayiden29 Eylül 2023 07:54

    asıl tehlike çin in beleşe altın toplaması .abd ve dünya farkına varamadı henüz.çin diplerden altın topluyo sonra pik yaptırıp dünyanın en zengin ülkesi olacak .batı nın kafası bu kadar çalışıyo.fed başkanı belki avanta almıştır çinden araştırılmalı .hala dik bi sistem koyamadı ortaya fed.hala mış muş sa eğerse sa falan sa gibi çok tehlikeli adımlar atıyo .en büyük tehlike kararsızlıktır.bu fed başkanı abd yi ve dünyayı felakete sürükledi .bm. başkanıyla beraber .