HSBC tarafından hazırlanan raporda Fed kararları incelenerek piyasalara etkileri değerlendirildi. Fed kararlarının hem yurt dışı hem yurt içi piyasalarda etkilerini inceleyen raporda, olumlu havanın kalıcı olup olmayacağı incelendi. Piyalasarda görülen rahatlamayı ''köprüden önce son çıkış'' olarak yorumlayan HSBC'nin çarpıcı analizi şöyle:
''-Fed, 'sabırlı' ifadesini çıkardı, faiz artırımına kapıyı araladı
-Fed yetkilileri, 2015-16 döneminde büyümenin %2,3-2,7 aralığında olmasını bekliyor
-Yellen: 'Sabırlı' ifadesini çıkarmamız 'Sabırsız' olacağımız anlamına gelmemeli
Fed, sözlü ileriye dönük yönlendirmesinden 'sabırlı' ifadesini çıkarırken, yerine faizlerin enflasyonun % 2 hedefine döneceğine dair 'makul derecede güven' oluşunca ve istihdam piyasalarında iyileşme devam ettiği takdirde faizlerin atacağı ifadesini getirdi. FOMC toplantısının ardından yapılan açıklamada, "Sözlü ileriye dönük yönlendirmede yapılan bu değişiklik Fed'in ilk artırımın zamanlamasını karar verdiğine işaret etmiyor" denildi. Açıklamada faizlerin Nisan ayı FOMC toplantısında artırılmasının muhtemel olmamaya devam ettiği de vurgulandı.
ABD Merkez Bankası(Fed) yetkilileri 2015-16 döneminde büyümenin % 2,3-2,7 aralığında olmasını beklediklerini açıkladılar. Bir önceki tahmin bu yıl için % 2,6-3,0, önümüzdeki yıl için % 2,5-3,0 aralığında bulunuyordu. Fed'den yapılan açıklamaya göre, 2017 yılı büyüme beklentisi % 2,3-2,5 aralığından % 2,0-2,4 aralığına çekildi. Uzun dönem büyüme beklentisi ise % 2,0-2,3 aralığında kaldı.
ABD Merkez Bankası Başkanı Yellen, karar metninden 'Sabırlı' ifadesini çıkarmalarının 'Sabırsız' olacakları anlamına gelmediğini söyledi. Fed'in faiz toplantısının ardından basın toplantısı düzenleyen Yellen, dün akşamki sözlü değişikliğin Komitenin faiz artışının zamanına karar verdiği anlamına gelmediğini, Nisan toplantısından sonraki herhangi bir toplantıda bunun olabileceğini belirtti.
PİYASA YORUMU FED'in kararı piyasalarca bir miktar sürpriz karşılansa da bizim beklentilerimizle uyumlu kaldı.
Bu nedenle de piyasalarda bir süre rahatlama olabilir görüşümüzün vuku bulacağını düşünüyoruz.
Ancak, FED kararının piyasalardaki olumlu etkisinin kalıcı olmayacağını ve orta-uzun vadeli yaklaşımla köprüden önce çıkış fırsatı tanıyacağını öngörüyoruz.
Amerikan Merkez Bankası'nın (FED) kritik faiz toplantısı dün gece saatlerinde sonuçlandı ve karar, tahminler ile Başkan Yellen'in basın toplantısıyla birlikte kamuoyuna duyuruldu.
Öncelikle, karar küresel mali piyasaların geneli açısından sürpriz ancak bizim beklentilerimizle birebir uyumlu geldi. Detaylara girmeden önce karara ilişkin satırbaşlarını özetlemek gerekirse:
a) FED, tahmin edildiği üzere "sabırlı" ifadesini metinden çıkardı. Bununla birlikte, bu adımının faizlerin hemen artırılacağı anlamına gelmemesi adına yoğun bir çaba sarfetmiş. İlk olarak, bu değişikliğin FED'in faiz artırımlarına başlamak adına takvimde mutabık kalındığı şeklinde yorumlanmaması gerektiği belirtilmiş. İkinci olarak, Nisan toplantısında faiz artırımına gidilmesinin olasılıklar dışında olduğu vurgulanmış. Üçüncü olarak, Başkan Yellen, "sabırlı" ifadesinin kaldırılmasının faiz artırma yönünde sabırsız olunacağı anlamına gelmediğinin altını kalın çizgiyle çizdi. Son olarak, ve de en önemlisi, dünkü günlük bültende de belirttiğimiz üzere, faiz artırımlarına başlamak için "enflasyonun %2'lik hedefe yaklaştığına ilişkin makul anlamda emin olunması gerektiği vurgulanmış. Sonuç itibariyle, FED önümüzdeki dönemde enflasyona ilişkin her türlü veri ve açıklamaya şiddetle odaklanacak ve ancak %2'lik hedefe doğru yol alındığına emin olması durumunda faiz artırımlarına başlayacak.
b) Son dönemde gelen göreceli olarak zayıf büyüme verilerinin FED'i bir miktar temkinli olmaya ittiğini görüyoruz. Metinde, ekonomik faaliyetler "güçlü bir hızla genişliyor" ibaresi yerine "ekonomik büyüme bir miktar dengelendi" öbeği kullanılmış ve ilave olarak ihracat büyümesinde yavaşlama olduğuna dikkat çekilmiş. Başkan Yellen'in basın toplantısında da bu yılın ilk çeyreğinde ekonomik faaliyetlerin bir nebze de olsa ivme kaybettiğine vurgu yapıldı. Biz, bu durumun biraz da kış koşullarından kaynaklandığını tahmin ediyoruz. Yine de, önümüzdeki dönemde makro ekonomik veriler zayıf tarafta kalmaya devam ederse, bu hususun karar metinlerinde daha fazla yer bulabileceğini öngörüyoruz. Ama, şu an için bu hususun FED'in nihai karar fonksiyonunda önemli yer tutmadığı kanaatindeyiz.
c) Bugünün en sürpriz noktası FED üyelerinin tahminlerinde gizliydi. Öncelikle, nokta grafik olarak adlandırılan ve FED üyelerinin faizlere ilişkin beklentilerini içeren grafikte ciddi anlamda aşağı yönlü güncellemeler gördük. 2015 sonu beklentilerinin orta noktası %1.125'ten %0.625'e; 2016 sonu beklentilerinin orta noktası %2.50'den %1.875'e; 2017 sonu beklentilerinin orta noktası ise %3.625'ten %3.125'e revize edildi. Bu değişiklikler, FED'in faiz artırımlarına başladıktan sonra "bebek adımları" ile yola devam etme niyetini gösteriyor.
d) Makro ekonomik tahminlerde de hatırı sayılır oranlarda güncellemeler olmuş: GSYH büyüme tahmini (orta noktası) bu yıl 30 baz puan, 2016'da 25 baz puan, 2017'de 20 baz puan aşağı yönde revize edilmiş, uzun vadeli tahmin sabit tutulmuş. İstihdam cephesindeki güncellemeler olumlu anlamda olmuş. Bu yıla ilişkin tahminlerin orta noktası 15 baz puan, 2016 için 10 baz puan, 2017 için 15 baz puan ve uzun vade 15 baz puan aşağı çekilmiş. Bu noktada, FED'in "tam istihdam" öngörüsünü %5.0-5.2 aralığına getirdiğini görüyoruz. Enflasyona ilişkin tahminlerde ciddi manada aşağı yönlü revizyonlar dikkat çekerken %2'lik hedefe ancak 2017 yılında ulaşılabileceği yönünde bir konsensus oluştuğunu görüyoruz.
Sonuç itibariyle, i) FED, "sabırlı" ifadesini metinden çıkararak oldukça esnek bir yapıya kavuştu. Yani, ne gerekiyorsa, onu yapması için herhangi bir engel artık yok.
ii) FED, para politikası kararlarını bundan sonra enflasyon verilerine bakarak alacak. Eğer, enflasyonun %2'ye yöneldiğinden emin olursa faiz artırımlarına başlayacak. Değilse, beklemeye devam edecek.
iii) ABD Doları'ndaki değerlenme, dış dünyadaki olumsuz tablo ve içeride büyüme verilerindeki ivme kaybı, net ve somut bir şekilde ifade edilmese de FED üyelerini bir miktar rahatsız etmiş. Bu nedenle, bu alanlardaki gelişmelere de bakmak lazım.
iv) FED'in faiz artırımlarına Haziran ayında başlayacağı, sonrasında "bebek adımları" ile hareket edeceğine ilişkin görüşlerimizi aynen koruyoruz.
PİYASALARDA RAHATLAMA FED'in kararının ardından mali piyasalarda ciddi bir dalgalanma yaşandı. Dünkü bültende de vurguladığımız üzere, güvercinvari nitelikteki karar sonrasında piyasalarda rahatlama yaşandı. Son dönemdeki hareketlerin aksine ABD Doları'nda değer kaybı yaşandı. ABD Doları'ndaki uzun pozisyonları hızla kapanması sonucu EURUSD paritesi anlık da olsa 1.1040 seviyesinden işlem gördü, ABD Doları endeksi ise günün zirvesine göre %3.2 değer kaybetti. Bu hareket sonrasında dengelense de ABD Doları endeksinin önceki gün kapanışının yaklaşık %2 altında olduğunu gözlemliyoruz. FED'in faiz artırımlarına başlasa bile bebek adımları ile ilerleyeceği beklentisi Amerikan 10 yıllık tahvil faizini %1.90'a itti. Gelişmekte olan ülke paraları ABD Doları karşısında hızla değerlenirken USDTRY kuru da en düşük 2.5650'ye geriledi. Ancak, Euro'daki yükseliş nedeniyle Türk Lirası'nın döviz sepeti karşısında değerlenmesi sadece %0.7 düzeyinde kalabildi.
FED KARARININ PİYASALARA ETKİSİ KORUNACAK MI? FED kararı, piyasalar açısından bir miktar sürpriz olmasından dolayı, etkisi de bir süre korunacaktır. Bu kapsamda EURUSD paritesinin yeniden 1.10 seviyesine çıkması olası duruyor.
TL'YE ETKİSİ VE BİST 100 Türkiye cephesinde, önceki günkü PPK toplantısıyla birleştirildiğinde, hele bir de yarın Fitch'den olumsuz bir haber de gelmezse, USDTRY kuru 2.50-2.55 aralığına geri çekilebilir. Hisse senedi piyasasında, BİST100 endeksi için 80-85 bin aralığında bir hareket, bono&tahvil piyasasında ise 30-40 baz puanlık bir düşüş görebiliriz.
RAHATLAMA KALICI OLACAK MI? Ama... bu hareketin kalıcı bir rahatlamaya işaret etmediğini düşünüyoruz zira FED'in Haziran'da faiz artırımlarına başlayacağını ve Türkiye'de de ekonomik ve siyasal belirsizliklerin süreceğini tahmin ediyoruz. Bu nedenle, FED'in dünkü kararını köprüden önce son çıkış imkanı olarak görüyoruz. Fiyatlamalarda oluşabilecek olumlu eğilimlerin fırsat olarak görülmesi ve risklerin azaltılması yönünde kullanılması gerektiği kanaatindeyiz. Bu çerçeveden bakıldığında, Euro gelirlerini ABD Doları giderlere karşı hedge etmeyenler ya da USDTRY kurunda olası yukarı hareketlere karşı korunma talep edenler için önümüzdeki günler fırsat teşkil edebilir.''
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.