FED çekildiğinde borsalar ayakta kalacak mı?

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Finansal piyasalar küresel merkez bankalarının ilk teşvik yardımlarını yayınlamasının ardından geçen yaklaşık 18 ayda hisse senetlerinin baş döndürücü tırmanışına ve şirketlerin rekor bilançolarla geri dönmesine şahit oldu.

MarketWatch’un haberine göre bu sonbahar aylarında yatırımcıların konuştuğu en önemli soru ABD Merkez Bankası’nın (FED) piyasa desteklerini geri çekmeye başlamasıyla borsaların kendi ayakları üzerinde durup duramayacağı.

Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) geçtiğimiz hafta parasal destek programlarının bir kısmını geri çekeceğini açıklaması FED’in yakın zamanda Avrupa’yı takip edeceği beklentilerinin da yükselmesine neden oldu.

ECB Başkanı Christine Lagarde geçtiğimiz hafta varlık alımlarının bir kısmının geri çekilmesinin parasal politikalarda topyekûn bir geri çekilme (taper) anlamına gelmediğini bunun yerine teşvik uygulamalarında bir “yeniden ayarlama” yapıldığını belirtmişti. Ancak söz konusu hamle yatırımcılar tarafında halen önemli bir geri çekilme adımı olarak görülüyor.

Küresel ekonomi 2020 yılında pandeminin etkisi altına girdiğinde merkez bankaları zayıflayan piyasalara destek olmak için faiz oranlarını rekor derecede düşük seviyelere çekmiş ve geniş çaplı varlık alımlarına başlamıştı. Bu hamleler ekonomilerin ayakta kalmasına yardımcı olmuş ve Kovid krizi sırasında kredi akışının devam etmesini sağlamıştı.

Yatırım danışmanlığı şirketi Federated Hermes’in Baş Borsa Stratejisti Phil Orlando konuyla ilgili açıklamasında, “ECB düelloya davet ediyor. FED’in de bu yıl taper açıklamasında bulunmasını bekliyoruz. Tarihi daha da daraltmak gerekirse FED’in iki gün sürecek Kasım toplantısı sonucunda bu kararların geleceğini önerebiliriz” ifadelerine yer verdi.

Orlando Haziran 2022’ye kadar sona erecek hızlı bir taper süreci ardından 2023’e kadar %0 ila %0,25 aralığında olan politika faiz oranlarında 75 baz puanlık bir artış olabileceğini söyledi.

Aşılanma, istihdam, serbest piyasa

Fed Başkanı Powell sık sık ABD'nin ekonomik toparlanma hızını ve merkez bankası desteğinin seviyelerini koronavirüs, aşılar ve işgücü piyasası koşullarına bağladı. Bu sebeple son göstergelere bakıldığında Orlando 21-22 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek FED politika toplantısından varlık alımlarına ilişkin bir kararın çıkmayacağını öngörüyor. Orlando, “Bunun sebebi Ağustos ayı istihdam rakamlarının berbat olması. Yeni istihdam sayıları genel beklentilerin yarım milyon gerisinde kaldı” açıklamasında bulundu.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, ABD’de haftalık ek 300 dolar işsizlik ödemelerinin süresinin dolmasıyla ve iş ilanlarının rekor seviyeye ulaşmasıyla ABD istihdam piyasası gelecek aylarda toparlanması bekleniyor.

Bank of America Global Cuma günü konuyla ilgili paylaştığı piyasa verilerinde iş ilanlarının iş arayan insanların sayısını geride bıraktığına dikkat çekerek bu rakamları “iş piyasasındaki en az takdir gören istatistik” olarak özetledi.

Bank of America Merrill Lynch Küresel Araştırmalar Birimi Küresel Ekonomik Araştırmalar Başkanı Ethan Harris ekibiyle birlikte paylaştığı notta, “FED taper sürecinin ertelenmesinin sebebi olarak istihdam piyasasını gösteriyor. Biz buna katılmıyoruz. Eğer talep aşırı yükseliyorsa bordolu çalışanların artmasına veya işgücü için aşırı talep artışına bakmaksızın buna göre davranmaktır” ifadelerine yer verildi.

Wall Street borsalarındaki son boğa piyasası, ABD'nin altı ay içinde korona virüs nedeniyle en yüksek günlük ölüm sayısıyla karşı karşıya olduğu bir dönemde geldi. ABD nüfusunun yaklaşık dörtte biri, Amerika'daki yaygın kullanılabilirliğe rağmen hala aşı olmayı reddediyor.

ABD Başkanı Joe Biden, Perşembe günü Beyaz Saray'da yaptığı bir konuşmada, Kovid’in bulaşma hızını durdurmak için 6 aşamalı bir plan açıkladı. Planda ABD’de federal kamu sektöründe çalışan herkese aşı zorunluluğu uygulanmasına ve 100 kişiden fazla çalışanı barındıran işletmelere de aşı veya test zorunluluğu getirilmesi gibi katı uygulamalar bulunuyor.

Borsalarda zorlu dönem

Bu yıl yatırımcılar için sorunsuz bir seyir olsa da yıl boyunca %19'luk bir artış gösteren S&P 500 Endeksi için zorlu bir dönem yaklaşıyor.

ABD borsalarında geçtiğimiz hafta 18 Haziran’dan bu yana en büyük düşüşler yaşandı. Dow Jones Endeksi haftalık bazda %2,2 oranında düşerken S&P 500 Endeksi ise haftayı %1,7’lik düşüşle tamamladı. Nasdaq Endeksi ise %1,6 oranında geri çekildi.

Hisse değerlemelerinin "tarihsel olarak aşırı" seviyelerde seyretmesine karşın, Deutsche Bank analistleri Cuma günü yaptıkları açıklamada, "sert" bir düzeltme riskinin arttığını söyledi.

Buna ek olarak, korona virüsün delta varyantının yeni bir dalgası ve takip edilecek diğer tehditlerle birlikte FED Başkanı Powell'ın görev süresi Ocak ayında sona ermesi önemli bir liderlik değişikliği risklerine de yol açıyor.

Ağustos ayından bu yana Phil Orlando Kasım 2020’den beridir gerçekleşmeyen %5 ila %10’luk bir geri çekilmenin yaşanabileceği konusunda uyarıyor. Orlando’ya göre bu düşüşle S&P 500 endeksi 200 günlük ortalamasının altına ve 4000 puan seviyesinin aşağısına düşebilir. Ancak borsa uzmanı endeksin yılsonunda 4.800 puan seviyesine ulaşmasını ve 2022 yılını da 5.300 puanda bitirmesini bekliyor.

Deutsche Bank'tan satış uyarısı!

Küresel borsalarda dalgalı seyir sürüyor

Borsa İstanbul'da toparlanma sürüyor

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.