Birleşik Krallık Başkonsolosluğu tarafından, 18-19 Şubat 2016 tarihlerinde İstanbul Raffles Hotel’de gerçekleştirilen ve finansal hizmetlerde Türkiye için bölgesel liderlik fırsatlarının tartışıldığı konferans finans sektörünün yoğun katılımıyla tamamlandı.
Türkiye sermaye piyasalarının gelişimini hızlandırmak ve katılım bankacılığı, sigorta, emeklilik ile varlık yönetimi sektörlerine odaklanarak Türkiye’nin ekonomik büyümesine katkıda bulunmak için gerekli adımları tanımlamayı amaçlayan “Finansal Hizmetlerde Türkiye-Birleşik Krallık İşbirliği” projesi kapsamında gerçekleştirilen konferanslar ile Türkiye’nin sermaye piyasalarındaki geleceğine yönelik potansiyelini açığa çıkarmaya yönelik öneriler tartışıldı.
Konferansa Birleşik Krallık Büyükelçisi Richard Moore ev sahipliği yaparken, “Sigorta, Emeklilik ve Varlık Yönetimi’nde Fırsatları Büyütmek” başlığı altında gerçekleştirilen ilk günün ardından, ikinci günde “Türkiye’de Faizsiz Finans: Bölgesel Bir Liderin Ortaya Çıkışı” başlığı altında faizsiz finansta dünya lideri Birleşik Krallık ile bölgenin finans sektöründe yükselen yıldızı Türkiye arasında gerçekleştirilebilecek işbirlikleri konuşuldu.
Konferansın ikinci gün açılış konuşmasını gerçekleştiren Birleşik Krallık Büyükelçisi Richard Moore, Türkiye ve Birleşik Krallık arasında ekonomik alanda pek çok işbirliği olduğunu belirtirken, Türkiye’nin İstanbul’u finans merkezi haline getirme girişimlerini desteklediklerini söyledi.
Türk ekonomisinin ve Türkiye’nin son 20 yılda oldukça geliştiğini vurgulayan Moore, katılım bankacılığı sektörünün de yüzde 30 büyüdüğünü ve hala büyümeye açık alanlar olduğunu vurguladı.
Londra’nın dünyanın bir numaralı finans merkezi olduğunu vurgulayan Büyükelçi Moore, Birleşik Krallık’ın katılım bankacılığı alanındaki ürünler ve ürünlerin geliştirilmesi alanlarında yine dünyada önemli merkezlerden biri olduğunu ve katılım bankacılığı ürünlerinin geliştirilmesi konusunda Türkiye ile birlikte çalışabileceklerini söyledi.
Konferansın ikinci gününde ana konuşmacı olarak yer alan Borsa İstanbul Genel Müdürü Tuncay Dinç de katılım bankacılığının önemine ve potansiyeline dikkat çekti. Dinç ayrıca, Birleşik Krallık’ın bu segmentteki potansiyeli gördüğünü de belirtti. Birleşik Krallık’ın 2000’li yıllarda Sukuk ihracı yapan ilk batılı ülke olduğunu vurgulayan Tuncay Dinç, Birleşik Krallık’da İslami finans araçları sunan 70 kurum ve İslami finans ürünleri ve hizmetleri sunan 20’den fazla bankanın olduğunu, bütün bunların da Birleşik Krallık’ın bu alandaki taahhüdünü gösterdiğini söyledi. Mali kriz sonrasında finans piyasalarının varlık tabanlı çalışmalarının önemini fark ettiğini belirten Borsa İstanbul Genel Müdürü Dinç, “Faizsiz finans uygulamaları aslında sermaye piyasaları ile reel piyasalar arasındaki zayıf bağı güçlendirebilir. Biz büyük bir memnuniyetle katılım finansmanının 2 trilyon dolara ulaştığını görüyoruz. Ama katılım finansmanı dünyaya sürdürülebilir büyüme, gelir eşitliği ve finansal istikrar çerçevesinde çok daha fazla şey sunabilir” şeklinde konuştu.
Konferansın bir diğer ana konuşmacısı olan TheCityUK İslami Finans Pazarı Danışma Grubu Başkanı Stella Cox ise yaklaşık 20 yıl gibi bir süre içinde Türkiye’de katılım bankacılığı ile ilgili olarak çok sayıda olumlu gelişmenin yaşandığını belirtti. Londra ve Birleşik Krallık’ın pek çok piyasada hakim konumda olduğunu vurgulayan Cox, katılım bankacılığı ve İslami finansta da batı ülkeleri arasında lider olduklarını ve bu pozisyonlarını korumak istediklerini söyledi. 2015’in ikinci yarısında Londra’da “İslami Sigortacılık Derneği”nin kurulduğunu söyleyen Cox, bu dernek aracılığı ile şeriata uygun sigorta ürünlerinin piyasaya çıktığını belirtti. Küresel İslami finans sektörünün çok hızlı bir şekilde büyüdüğünü ve geçtiğimiz yıl 2.2 trilyon dolarlık bir büyümenin gerçekleştiğini belirten Cox, hala çok büyük bir potansiyelin olduğunu söyledi. Birleşik Krallık’ın İslami bankacılık ve finans sektöründeki deneyimlerinden bahseden Cox, geçtiğimiz yıllarda Endonezya ve Malezya gibi İslami Finans’ın güçlü olduğu ülkeler ile işbirlikleri yaptıklarını belirtti. Cox ayrıca, Türkiye ile birlikte bu alanda gerçekleştirilen çalışmaların bir parçası olmaktan büyük heyecan duyduklarını belirtti.
Konferansın ikinci bölümünde konuşan Birleşik Krallık Hazine Müsteşarı Harriet Baldwin ise öncelikle Ankara’da yaşanan son saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınlarına ve Türk halkına başsağlığı, yaralılar için de acil şifalar diledi. Türkiye’nin kendisi için ayrı bir anlam taşıdığını ifade eden Baldwin, annesi ve babasının ilk kez İstanbul’da tanıştığını söyledi.
“Türkiye’nin büyüyen bölgesel ve küresel ayak izine paralel olarak yüksek gelirli gelişmiş bir ekonomi olma yolunda ilerlemesi ile birlikte, büyük bir potansiyeli olduğuna yürekten inanıyorum” diyen Hazine Müsteşarı Baldwin, finansal hizmetler sektörünün, sadece Londra ve İstanbul gibi önemli finansal merkezler için değil, tüm reel ekonomi için önemli olduğunu vurguladı. Baldwin konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye’deki finansal hizmet sektörünün gelişimini hızlandırmak için ilişkileri geliştirmek ve Türk hükümetinin bu konudaki kararlılığını desteklemek, özellikle de katılım bankacılığında İstanbul’un bölgede önde gelen finans merkezi rolünü cesaretlendirmek üzere Birleşik Krallık Hükümeti, önemli ortakları ile çalışmak için hazır durumda bekliyor” dedi.
Harriett Baldwin ayrıca, işbirliği içinde çalışarak, iki ülke sektörlerinin uzmanlıklarını paylaşabileceklerini, ticaret ve yatırımı tanıtabileceklerini ve bunun iki ülke ekonomisinin büyümesine yardım edebileceğini belirtti.
Finans sektöründen yoğun katılımın gerçekleştiği konferansta Katılımcı Finansta Müşteri Tabanını Genişletmek, Türkiye’nin Katılımcı Finans Modeli ve Takafül’de Gelecek Trendleri ve Fırsatları konularının tartışıldığı 3 ayrı panel düzenlenirken, Oxford Business Group tarafından hazırlanan “Türkiye’de Faizsiz Finans: Bölgesel Bir Liderin Ortaya Çıkışı” başlıklı rapor da sunuldu.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.