Faizlerin düşmemesi piyasaların işine gelebilir

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD’de tüm gözler yıl boyunca ABD Merkez Bankası’nda (Fed) olacak. Fed’in faizleri düşürme olasılığı dillendiriliyor olsa da piyasaların buna tam ikna olduğunu söylemek zor gözüküyor.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, yine de bu olasılığın gerçekleşmemesi sanıldığı kadar kötü sonuçlar doğurmayabilir. Hatta bu, piyasalar için olumlu bir haber anlamına bile geliyor olabilir.

Duraklama, indirimden daha olumlu olabilir

CNN Business’tan Krystal Hur’un haberine göre, Wall Street, Fed'in piyasaları yıpratan ve yatırımcıların moralini test eden agresif faiz artırım döngüsünü sonlandırdığını görmek için can atıyor. Faiz oranı artışlarında bir duraklama olası görünse de, faiz indirimi olasılığının bazılarının düşündüğünden daha geç gerçekleşmesi de olasılıklar dahilinde.

Borsa bu yıl, sürekli yüksek seyreden enflasyon, Fed'in faiz oranı artışları, Kovid kapanmaları ve jeopolitik gerilimlerle çalkalanan acımasız bir 2022'nin ardından dirençli kaldı. Yine de yatırımcılar, Fed’in hızlı faiz oranı artışlarını durdurabileceğine dair işaretler konusunda aşırı tetikte olmaya devam ediyor.

Fed, Mayıs ayında art arda onuncu faiz artırımını yaparak oranları çeyrek puan daha yükseltti. ABD Merkez Bankası ayrıca, Haziran'daki bir sonraki toplantısında faiz oranlarını sabit tutacağına ve Temmuz ayında faiz oranlarını düşüreceğine dair iddiaları hızlandırarak bir duraklamaya da kapı araladı.

Ancak uzmanlar, en azından ekonomi sıcak kalırsa, Fed'in muhtemelen beklendiği kadar erken bir zamanda oranlarda indirime gitmeyeceğinin altını çiziyor. Uzmanlar ayrıca, faiz artırımına ara verilmesinin, hisse senetleri için, faiz oranlarında indirime gidilmesinden daha iyi olabileceğini söylüyor. Elbette tüm bunların ön şartı olarak ABD ekonomisinin borcunu ödemesi ve temerrüde düşmemesi gerektiği dile getiriliyor.

Temmuz'da faiz indirimi pek olası değil

Uzmanlar, Fed'in yakın zamanda iki temel nedenden dolayı oranları düşürmeyeceğini söylüyor: Enflasyon yapışkan olmaya devam ediyor ve ekonomi güçlü seyrediyor.

Fiyatlar istikrara kavuşsa da enflasyon, Fed'in yüzde 2’lik hedefinin oldukça üzerinde kalmaya devam ediyor. Fed'in tercih ettiği enflasyon göstergesi olan Kişisel Tüketim Harcamaları fiyat endeksi, Mart ayında sona eren 12 aylık dönemde yüzde 4,2 artış gösterdi.

Bu arada, Amerika’da işsizlik rekor derecede düşük seyrediyor. ABD konut piyasası soğuyor, ancak düşük envanter ve devam eden talep, ülkenin bazı bölgelerinde ev fiyatlarını yükseltiyor. Başka bir deyişle, henüz Fed'i oranları düşürmeye ikna edecek gerçekçi bir gelişmenin olmadığı gözüküyor.

Kestra Investment Management Baş Yatırım Yetkilisi Kara Murphy, “Fed, arada bir kriz olmadan nadiren faiz indirimine gidiyor” diyor. Fed, en son Mart 2020'de, Kovid-19 salgınının başlaması ABD piyasalarını 11 yıl sonra ilk ayı piyasasına sürüklediğinde ve küresel ekonominin derin bir resesyona girebileceği paniğini ateşlediğinde acil bir toplantının ardından faizleri indirmişti.

Silicon Valley Bank, Signature Bank ve First Republic Bank'ın bu yılki iflasları, bankacılık sektörünün daha fazla kargaşayla karşı karşıya kalabileceği ve kredi standartlarının sıkılaşacağı yönünde korkulara yol açsa da kargaşa büyük ölçüde bölgesel bankalarla sınırlı kaldı ve hem finansal hem de ekonomik liderler bankacılık sektörünün istikrarlı seyrettiğini öne sürüyor.

Charles Schwab Baş Yatırım Stratejisti Liz Ann Sonders, Fed’in Temmuz ayında faiz oranlarını düşürmesi için bankacılık sektöründe ciddi bir kötüye gidişin, iş gücü piyasasında bir patlamanın veya ekonomide benzer bir düşüşün gerçekleşmesi gerektiğini söylüyor. Sonders, “Fed, hiçbir sebep olmaksızın yürüyüşten kesintiye geçerse, zaten az kalan güvenilirliğini de kaybeder” diye ekliyor.

Temmuz indirimi hisse senetlerine fayda sağlar mı?

Fed yakında oranları düşürecek olsa bile, bunun piyasalar için ani bir boğa koşusunu garanti etmediği düşünülüyor. Tarih, hisse senetlerinin, bir duraklamayla karşılaştırıldığında faiz indirimlerine yönelik bir dönüşün ardından ılımlı performans gösterme eğiliminde olduğunu gösteriyor.

Credit Suisse, 9 Mayıs tarihli notunda, S&P 500 Endeksi’nin, bir Fed oran döngüsünün son artışını takip eden 12 ayda tarihsel olarak ortalama yüzde 16,9 oranında arttığını ve Fed’in faizlerde kesintiye gitmesini takip eden 12 aylık dönemde de ortalama yüzde 1 oranında düştüğünü ortaya koyuyor.

Analistler paylaştıkları notta, “3 Mayıs faiz artışının bu döngünün sonuncusu olduğunu varsayarsak, hisse senetleri yılın geri kalanında oldukça iyi performans göstermeli” diyor. Ancak analistler, Fed’in, vadeli piyasaların öngördüğü gibi, Temmuz ayında gevşemeye gitmesi durumunda, yukarı yönlü hareketin çok daha sınırlı olacağını söylüyor.

Faiz oranlarını erken düşürmek ekonomi için ciddi sonuçlar doğurabilir

1972 ile 1974 yılları arasında dönemin Fed Başkanı Arthur Burns, faiz oranlarını önemli ölçüde artırdı. Sonra, ekonomi daraldıkça faiz oranlarında kesinti yapmaya başladı. Enflasyon daha sonra yükseldiğinde, Paul Volcker liderliğindeki Fed, onu dizginlemek için faiz oranlarını yükseltme yönünde sert adımlar attı. Fed faiz oranları, Temmuz 1981'de zirve yaparak yüzde 22'yi aştı ve Merkez Bankası’nın agresif sıkılaştırması, işsizlik oranını yüzde 10'a kadar çıkaran arka arkaya durgunlukların tetiklenmesine yardımcı oldu.

Powell, geçen Ağustos ayında Jackson Hole'da yaptığı bir konuşmada yanlış adımlar atıldığını kabul etti. Bu hamlesiyle Fed, bu yıl muhtemelen oranları düşürmeyeceğinin de sinyalini vermiş oldu ve enflasyonu düşürme taahhüdünü yeniden teyit etti.

Amundi ABD Hisse Senedi Başkanı Marco Pirondini de, “Fed'in bu sefer faiz oranlarını düşürmek için acele edeceğini düşünmüyorum" diyor.

Wealth Enhancement Group Kıdemli Başkan Yardımcısı Nicole Webb ise, bunun Fed'in bu yıl faiz indirme ihtimalini tamamen ortadan kaldırdığı anlamına gelmediğini söylüyor. Webb, “Fed sonunda oranları tekrar düşürmek isteyecek, ancak muhtemelen bunu geçen yıl artırdığı tarihsel hızda yapmak istemeyecek” diyor ve ekliyor: “Enflasyon canavarı tekrar çirkin yüzünü göstermeden, faizleri yüzde 2,5 seviyesine kadar indirebilirler. Aslında bunun mümkün olduğuna inanıyorum.”

Fed beklentileri yeniden değişiyor ve şekilleniyor

Williams: Fed'in attığı adımların etkisini göstermesi zaman alacak

Tahvil Kralı: Faiz artışlarının sonu geldi

ABD'de borç tavanıyla ilgili belirsizlik, piyasaları baskıladı

Piyasalar ABD'deki borç limiti krizi ve para politikalarına odaklandı

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.