Faizler ne zaman düşecek?

Geçen haftanın en büyük haberi şüphesiz dünyayı ateşe veren tüketici fiyat endeksinin açıklanmasıydı. Yumuşak iniş senaryosu, ılımlı enflasyon ortamında yeni bir renk kazanıyor. ABD Çekirdek TÜFE yıllık bazda +%4,1’lik tahmine karşın +%4,0 seviyesinde geldi. Bu verinin ardından 2 yıllık getiri 18 baz puan düşerken, 13 Aralık toplantısındaki statükoya ilişkin tahminler artık %100’e ulaştı ve bu durum, parasal sıkılaştırma döngüsünün sonuna ve ABD’de 2024’ün ilk çeyreğinin sonunda ilk faiz indirimine gidileceğine (şu anda 2024 için neredeyse 100 baz puanlık kesinti fiyatlandırılıyor) dair beklenti sahibi yatırımcıların risk iştahını açıkça yeniden alevlendirdi. Sonuç olarak, finansal piyasalar yeniden eski dengelerine kavuştu. Haftada S&P 500 %2,2 yükselirken, Nasdaq %2,4 ve Dow %1,9 yükseldi.

Ancak enflasyonun ötesinde, ABD’de Ekim ayında üretici fiyatları ve sanayi üretimi beklentilerin altında gelerek faiz trendlerine ilişkin piyasa duyarlılığının güçlenmesine yardımcı oldu. Güçlü perakende satışlar ve Empire State endeksi toparlanmayı rayından çıkarmadı.

FED Denetimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Michael Barr, Fed’in faiz artırımlarının zirvesinde veya buna yakın olduğuna inandığını söyledi ancak San Francisco Fed başkanı Mary Daly ve Boston Fed Başkanı Susan Collins, enflasyonun soğuduğuna dair daha fazla kanıta ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.

Çin’de tüketici harcamalarının toparlanma işaretleri göstermesiyle veriler karışık kaldı, ancak emlak piyasası hala durgunluk içinde.

Avrupa’da Ekim ayı nihai enflasyon ön rakamla aynı doğrultuda düşüş gösterirken, İngiltere’de de aynı eğilim doğrulandı.

Bu hafta ise ABD’de tatil nedeniyle kısaltılmış bir hafta olacak ve bu hafta son zamanlardaki büyük dalgalanmaların ardından piyasaya biraz sakinlik getirecek.

Petrol piyasalarındaki ruh hali hızla değişti; yatırımcılar piyasanın beklenenden daha az sıkı olmasını bekliyor. Bu doğrultuda, haftalık ABD stoklarındaki artış da bu eğilimi doğruladı; stoklar 2,5 milyonluk beklentiye karşın 3,6 milyon varil arttı. Ancak fiyattaki bu zayıflık, OPEC’in ve özellikle Suudi Arabistan’ın üretimi daha da kısıtlamasına yol açabilir. Riyad, yine ham petrol fiyatlarını desteklemek amacıyla gelecek yıl üretim kotalarını (günde yaklaşık 1 milyon varil kadar) artırabilir. Son olarak petrol karteli 26 Kasım’da Viyana’da buluşacak. Fiyatlar açısından bakıldığında Brent 78,30 USD civarında, WTI ise 74 USD civarında işlem görüyor.

Altın cephesinde ise düşen tahvil getirileri altın sahiplerini açıkça sevindiriyor. Altın yine 2000 dolar seviyesinde ve yine satış baskısı altında ama 1980 ons/usd den işlem görüyor.

Bu haftanın yurtdışı gündeminde; Salı günü Fed son toplantısının tutanaklarını yayınlayacak. Piyasa aynı zamanda Çarşamba günü Ekim ayı dayanıklı tüketim malları siparişleri ve Perşembe günü büyük ekonomilerin önde gelen PMI göstergeleri ile de ilgilenecek.

Avrupa’da PMI verilerine ek olarak ECB Başkanı Christine Lagarde’ın Salı ve Cuma günü konuşmalarını takip edeceğiz.

Yurtiçinde ise gündem TCMB’nin faiz kararı  ve beklentiler 250 baz puanlık artışla TCMB’nin politika faizini %37,5 seviyesine çıkarması yönünde.

Borsa tarafına baktığımızda satışların destek seviyelerinde karşılanmış olması ve kısa vadeli göstergelerin tekrar toparlanmasının endeksteki yükselişi devam ettirmesini beklemekteyiz. Dolayısıyla 7.942 seviyesi ilk ara direnç olarak takip edilebilir. Ardından hedeflerimiz 8.180  – 8.400 bandı olacaktır.

OPEC+'nın petrol kesintisi derinleşebilir

Yatırımcı sayısı yeniden yükselişe geçti

Çin Merkez Bankası'nda faiz oranları aynı kaldı

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.