E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaŞirket HaberleriEuronun geleceği kaldı mı?---

Euronun geleceği kaldı mı?

Euronun geleceği kaldı mı?
06 Aralık 2010 - 07:51 borsaningundemi.com

Kimsenin euroyu terk etmeye teşebbüs edemediği, sorunları da çözemediği bir süreç olacak.

Mart ayında Yunanistan krizinin derinleştiği sıralarda, Alman Bild gazetesi ülkeyi ziyarete gelen Papandreou’ya çok ağır bir açık mektup yayımlamış, gazetenin bir muhabiri de Atina’nın en işlek meydanında ‘Alman’a yardım’ diye dilenmişti. Sokaktan geçen Yunanlılardan biri, dilenci-muhabire Almanların en son duymak isteyeceği şu sözlerle karşılık veriyordu: “Biz Yunanlılar sadece ilkiz, öteki ülkeler bunu takip edecek”. Nitekim böyle de oldu. İrlanda bu sıraya eklendi. Portekiz, İspanya, Belçika ve hatta İtalya da potada.
Bugün herkes şu sorunun peşinde: Kriz daha da derinleşirse Avrupa’nın ortak parasını oluşturan 16 ülkeden hangisi euroyu önce terk eder? Yunanistan, Portekiz, İrlanda, İspanya, İtalya, Belçika; hangisi? Peki ya Almanya terk eder mi? Terk etmenin bedeli ya da kazancı nedir? Hangi ülkenin çıkarı, ortak para birimi içinde kalmayı gerektiriyor? 

Merkel’in blöfü
Ama önce kamuoyunca ‘yeni öğrenilmiş’ bir bilgiyi anımsatalım. Alman Şansölyesi Angela Merkel’in ekim sonundaki AB liderler zirvesinde ‘rest çektiği’ ortaya çıktı. Merkel, eğer 2013’ten itibaren batık ülkeleri kurtarma mekanizmasına yeni bir çerçeve-sınır konulmazsa Almanya’nın euroyu
terk edeceğini söylemiş! İşte bu restle, o çerçeve ilke olarak kabul gördü. Kurtarılan ülkelerin oy hakkını kaybetmesine dönük Fransız önerisi ise tepki çekmişti.
Almanya, tüm bu sorunları diğer 15 ülkenin üzerine bırakıp eurodan ayrılıp ‘Yeni Alman markına’ dönmek ister mi? Yanıt, iki Almanya’nın birleşmesinden bu yana en düşük işsizlik oranının geçerli olduğu anımsatılarak verilebilir: Hayır. Almanya, çevresindeki 15 ülkenin ortak para içinde yer almaları nedeniyle döviz kuru rekabetine girişememesinden ve de o ülkelerde işgücü maliyetlerinin yüksek olmasından oldukça memnun. Ayrıca Alman bankalarının alacaklarının batmasını istemez. Euronun sürmesini arzular. 

Gitmek mi?
Kalmak mı?

Diğer 15 ülke içinde olan ve de krize giren çevre ülkeler ayrılmayı ister mi? Nasıl bir bedelle karşılaşacağını hesaplamışsa ve de ayrılmanın yol haritasını iyi planlamışsa isteyebilir. Çevre ülkeler; ulusal paraya nasıl geçeceklerinin, eurodan ulusal paraya dönüşümü nasıl yapacaklarının, devalüasyonu hangi noktada yapacaklarının, bankalardan para çekilmesi halinde nasıl karşılayacaklarının ‘cimnastiğini’ iyi yapmış olmaları gerekiyor. Ama reform yapamayan siyasetçiler için birlik içinde kalmanın; sorunu ve krizi zamana yaymaya yarayacak büyük bir güvencesi var. O da kurtarma paketleri.
Almanya’nın eski Dışişleri Bakanı Joschka Fischer, AB’nin başlangıçta bir transfer birliği olduğunu, Almanya’nın da bundan yararlandığını söylüyordu. Fischer, Almanya’nın AB politikasında eskiden ‘Avrupalı Almanya’ eğilimi varken, şimdi bunun ‘Alman Avrupası’ eğilimine dönüştüğünü, ama çalışmayacağını söylüyor. Euro çökerse -ki AB ve Ortak Pazar’ın çökeceğini-, bunun da 1945’ten bu yana en büyük Avrupa felaketi olacağını düşünüyor.
Peki, nasıl bir sürece tanık olacağız? Tahminim; kimsenin ortak paradan ayrılmaya teşebbüs dahi edemediği, ama sorunları da çözemediği bir süreç bizi bekliyor olacak. Euro ise tam anlamıyla ‘çürümeye terk edilen’ bir para birimi olarak değer kaybetmeye devam edecek.

 UĞUR GÜRSES Radikal

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)