24 TV'de Ersoy Dede'nin sunduğu Bıçak Sırtı programına konuk olan ES Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, Türk Medya'yı Çukurova'dan almasıyla ilgili çarpıcı bilgiler verdi. Şirketin varlıklarını ve borçlarını üstlenerek bu medya grubunu yoğun pazarlıklar sonrasında satın aldığını ifade eden Sancak, bu süreçte TMSF'nin de görüşmelere gözlemcilik yaptığını belirtti, "biz Türk Medya'yı TMSF'den almadık" dedi.
Ethem Sancak, Yeni Türkiye'nin medyasını inşa edeceklerinin altını çizerek Asya'nın sesi olacak büyük bir medya atılımının müjdesini verdi. Bu süreçte tek başına hareket etmeyeceğini, çok ciddi girişimcilerle birlikte adım atacaklarını söyleyen Sancak, "önümüzdeki yıllarda inşallah bu sektörü Asya'nın sesi olabilecek, diğer Asya ülkelerindeki medyalarla da işbirliği yaparak, CNN'le, FOX'la, BBC'yle rekabet edebilecek bir Asya sesi çıkartacağız" ifadelerini kullandı.
Ethem Sancak şunları söyledi:
AK PARTİ'Yİ GAZETE KUPÜRLERİYLE KAPATMAYA ÇALIŞTILAR Medyada varlığım ilk değil benim. 80 öncesinde de medyadaydım ben. 1976'da gazete çıkartıyordum. Sonra AK Parti'nin kapatılma talebi sürecinde medya blok olarak AK Parti'ye karşıydı. O günlerde davayı açan başsavcılık gazete kupürlerinden kapatmaya kalktı partiyi. O süreçte ben de Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki demokratikleşme hareketinin bir parçası olmayı tasarlıyordum. O zaman da rahmetli Hasan Doğan'la biz bu sürece nasıl katkı veririz diye konuştuk. Onunla ortak olarak Star Gazetesi'ni satın aldık. Arkasından da 24'ü kurduk. Kısa zamanda çok önemli bir haber kanalı oldu.
Sonraları tabi Türkiye'deki demokratik gücün azmi ve ilerleyişiyle de medyadaki bu eski Türkiye'nin darbeci, vesayetçi medya tekeli kırıldı, yeni güçler girdi. Turkuvaz Grubu gibi önemli güçler girdi. Ben işadamıyım, görevim tamamlandı diye o zaman Fettah Tamince'ye devrettim. O da sonradan Azerilerle ortak oldu biliyorsunuz.
MAZLUM MİLLETLER YENİDEN GÖZLERİNİ TÜRKİYE'YE ÇEVİRDİLER Benim işim ilaç sektörüydü. Bu sektörün en büyük oyuncularından biriydim. İlaç dağıtımında en büyüktüm, hastanecilikte iki markadan biriydim. İşim sağlık alanındaydı. Şimdi ise bunları tamamen konsolide ettim, sektörden çıktım. Çünkü Türkiye'de olan gelişmelerden sonra gördüm ki, Türkiyemiz önümüzdeki on yıllarda Asya milletlerinin sesi olmaya aday. Konjonktür buna dönüşüyor, o koşullar oluşuyor. Mazlum milletler tıpkı Kurtuluş Savaşı'nın başladığı yıllardaki gibi gözünü Türkiye'ye diktiler.
HOŞLARINA GİTMEYEN ÜLKELERİ MEDYAYLA PARÇALIYORLAR Dolayısıyla eski işlerimi konsolide ettim ve iki tane stratejik işe yatırım yapmaya karar verdim. Çünkü bunlar ülkenin ihtiyacı. Ayağa kalkan ve Asya'yı ayağa kaldıracak olan Türkiye'nin uğrayabileceği suikastlar iki alanda olacak. Birisi medya. Biliyorsunuz artık hegemonya mücadeleleri medyayla başlıyor. Batılı yağmacılar, gözlerine kestirdikleri ve hoşlarına gitmeyen ülkeleri önce medya üzerinden çökertiyorlar, onlarla ilgili bir algı yaratıyorlar, onları tecrit ediyorlar ve ondan sonra dış kaynaklı darbe kalkışmalarıyla iç kaoslar yaratarak ülkeleri parçalıyorlar veya diz çöktürüyorlar. Bunu medya yoluyla yapıyorlar.
ASYA'NIN SESİ OLABİLECEK BİR MEDYAYI İNŞA ETMEMİZ GEREKİYOR Bizim de, önce ülkenin sonra Asya'nın sesi olabilecek bir medyayı inşa etmemiz gerekir. Tabi bunu ben tek başına yapacak değilim. Şüphesiz bu bilince ulaşmış ciddi girişimcilerimiz var. Katkı verecekler, el ele vereceğiz ve önümüzdeki yıllarda inşallah bu sektörü Asya'nın sesi olabilecek, diğer
CNN'LE, FOX'LA, BBC'YLE REKABET EDEBİLECEK BİR ASYA SESİ Asya ülkelerindeki medyalarla da işbirliği yaparak, CNN'le, FOX'la, BBC'yle rekabet edebilecek bir Asya sesi çıkartacağız.
UYGARLIK YENİDEN YER DEĞİŞTİRİYOR Batılılar nasıl yaptılarsa biz de öyle yapacağız. Bin yıl önce onlar bizden öğreniyorlardı ve uygarlığı elimizden aldılar. Şimdi uygarlık yer değiştiriyor. Bu insan iradesinden bağımsız bir şey. Uygarlığın 5 bin yıllık tarihine baktığınız zaman göreceksiniz ki, insan iradesinden bağımsız olarak sürekli yer değiştiriyor.
UYGARLIK KUŞU YA İSTANBUL'A, YA DA HİNDİSTAN'A KONACAK Biz takriben 400 yıl önce kapıldığımız kibirden ve yaptığımız hatalardan dolayı bilimi ve bilgiyi terkettik, Batı'ya kaptırdık uygarlığı. Batı uyanık davrandı, biraz da ahlaksızca yaptı. Bizden aldığını zikretmeden aldı bilimi, geliştirdi ve bir egemenlik kurdu. Bunu da, hiçbir insani ve ahlaki kurala uymadan yaptı. Mesela 47 milyon Afrikalıyı aldı, köle olarak Latin Amerika'ya sattı. Hindistan'ı yağmaladı. 1750 yılında Hindistan dünya üretiminin yüzde 25'ini yapıyordu. Bağımsızken. Britanya yağmacısının eline düştükten sonra 1980'de bu pay yüzde 1'e düştü. Şimdi ayağa kalkıyor, dev adımlarla geliyor. Ve zaten İstanbul'un uygarlık merkezindeki tek rakibi Hindistan. Uygarlık kuşu ya İstanbul'a konacak, ya da Hindistan'a. Bu, aramızda tatlı bir rekabet olacak.
EL-CEZİRE'YLE, ÇİN MEDYASIYLA, JAPON MEDYASIYLA NEDEN İŞBİRLİĞİ YAPMAYALIM? Dolayısıyla bu medya Asya'ya lazım. Asya'da da buna çok uygun bir zemin var. Mesela Katar'ın bir El-Cezire'si var. Çok ciddi bir güç. Biz niye El-Cezire'yle işbirliği yapmayalım. O da Asya'nın sesi sonuçta. 21 milyon tiraj yapan Japon gazeteleri var. Niye işbirliği yapmayalım? Çin'in şu anda muazzam bir haber kanalı var. Aşık atıyor CNN'le. Niye işbirliği yapmayalım?
Çok değil, 50 yıl önce Avrupalılar birbirlerinden 50 milyon insan kestiler. Mezhep savaşları 30 yıl, 100 yıl sürdü. 26 devletli bir büyük imparatorluk çıkarttılar ortaya: Gönüllü katılımlı Avrupa Birliği. Bunları biz zaten bin yıl önce yapmıştık. Türklerin inşa ettiği 4 büyük imparatorluk 72 kavmin gönüllü birlikteliğine dayanıyordu. Bu zaten bizden temarüz eden bir şey. Türklerin böyle bir özelliği var.
ÜÇ TÜRK BİR ARAYA GELİNCE DEVLET KURAR, İDEALİN BÜYÜKSE BÜYÜK OLURSUN Deyimdir... Bir Meksikalı tek başına kalınca uyur. İki Meksikalı kumar oynar, üç Meksikalı banka soyar. Ben bunu Türklere uyarladım. Üç Türk bir araya gelince devlet kurar. Tarihlerinden gelen böyle bir gelenekleri ve organize etme güçleri var Türklerin. Ve onun üzerinden zaten İpek Yolu'na hakim oldular. Çin Seddi'nden Venedik'e kadar olan bütün uygarlık yolunun kervancıları Türklerdi. Bunu da İslam'la müşerref olduktan sonra farklılarla birleşmeyi öğrendikten sonra yaptılar. Büyük imparatorlukla ideal üzerine kurulur. İdealin yoksa büyük olamazsın. İdealin büyükse büyük olursun.
Türkiye'de vesayeti kırmak niyetiyle başladığım 2008'deki girişten farklı olarak Yeni Türkiye'nin medyasını oluşturmak ideali ile girdim ben Türk Medya'nın alım işine. Biz Türk Medya'yı tamamen iki şirketin gönüllü kararıyla aldık. Biz onu TMSF'den almadık.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.