Esas Holding Gıda Grubu Başkanı Babür Çelebi ile kısa bir 2011 değerlendirmesi yapmak ve 2012 hedeflerini konuşmak için bir araya geldik. Röportajdan bir saat önce önemli bir toplantıdan çıkan Babür Çelebi Bloomberg Businessweek Türkiye’ye samimi açıklamalar yaptı.
Esas Holding Gıda Grubu bünyesinde dört şirket var. 2011 bu şirketler için nasıl bir yıl oldu?
Bünyemizde bir saat öncesine kadar dört şirket vardı. Bugün, yani 23 Şubat Perşembe günü itibariyle firma adı GC Gıda, marka adı Trakya Çiftliği olan parçamızı satmış bulunuyoruz. Şu an itibariyle Esas Holding Gıda Grubu üç şirketten oluşuyor.
GC Gıda’da Fransız bir ortağınız vardı…
Evet, GC Gıda’da biz Fransız bir şirketle yüzde 50 ortaktık. Fransız ortağımız Bongrain ile anlaşarak bu yatırımımıza bu marka adı altında devam etmeme kararı aldık. Bu doğrultuda şirketi eski sahibi olan Cevat Genç’e geri sattık. O markaya ya da üretime devam eder mi bilmiyorum ama biz bugün itibariyle bütün hisselerimizi teslim ettik.
Aldığınız fiyatın altında mı yoksa üstünde mi bir fiyattan sattınız?
Tam rakamı şu anda ben de bilmiyorum ama biraz altında bir fiyata verdik diye biliyorum.
Neden böyle bir karar aldınız?
Bu yatırımın daha hızlı büyüyeceğini, daha hızlı kâra geçeceğini düşünmüştük. Ancak sonra gördük ki beklentilerimizi karşılamıyor bu iş. Çok geleneksel, çok yavaş büyüyen bir iş peynircilik. Biz de bu nedenle daha fazla beklememe kararı aldık. Yoksa peynir işi çok doğru ve iyi bir iş. Çok iyi de bir ortağımız vardı. Ama bu süreçte gördük ki süt tozuyla peynir yapılmıyor, daha doğrusu Türkiye’de satmıyor. Trakya Çiftliği markası altında sütten değil de süt tozundan peynir üretiliyor. Ancak Türkiye’de sütten yapılan peynir satıyor. Bu demek değil ki biz yarın peynir işine girmeyeceğiz. Ama bunu süt üreticisinden sütü alıp yaparız.
Bu kararınızda diğer üç şirketinizin daha hızlı büyümesi etkili oldu mu?
Biraz etkili oldu tabii. Ev dışı tüketime odaklandığımız Bonservis adlı şirketimiz çok hızlı büyüyor. Kuruyemiş markamız Peyman da öyle. Esaslı Grup adlı şarküteri kolumuz da bu ikisi kadar olmasa da iyi büyüme rakamları yakaladığımız bir şirket.
Gıda Grubu’nun 2011 cirosu ne kadar oldu?
450 milyon TL ciroya ulaştık.
Bu miktar içinde dört şirketin payı ne kadar?
Yarısına yakınını Bonservis’ten elde ettik. Diğer yarının önemli bir kısmını da kuruyemiş işinden elde ettik. Geri kalan kısmı şarküteri ve peynir işinden sağladık.
Bonservis’in iş alanını biraz anlatır mısınız?
Ev dışı tüketim ürünlerinin lojistiğini yapıyor Bonservis. Lojistik şirketleri normalde birinin malını alıp dağıtır. Biz başkasının malını satıp alıp bir başkasına satıyoruz. Evin dışında tüketilen her ürün için yapıyoruz. Örneğin bir restoran grubunun neye ihtiyacı vardır? Ete ve salataya diyelim. Bir restoranın önünde birkaç seçenek var. Gidip bir ürünü üreticisinden alabilir. Tavuğu gider tavukçudan alır. İkinci seçenek, bunları satan bir perakendeciden almak. Üçüncü seçenek ise bizim gibi firmalardan satın almak. Biz otel, restoran gibi yerlere toplu halde yiyecek satışı yapıyoruz. Şu anda bu pazarda ikinciyiz ve çok hızlı büyüyoruz.
Kuruyemiş sektöründe yeni olmanıza rağmen çok hızlı büyüdünüz. Ne kadarlık bir pazar payına sahipsiniz şu anda?
Pazarda ikinci sıradayız şu anda. Son birkaç yılda ciddi bir atağa geçtik kuruyemişte. Markalarımızı yeniledik ve yeni ürünler ekledik portföyümüze. Şu anda Dorleo, Bahçeden ve Çitliyor markalarımız var. Çitliyor serisinde çekirdek var. Bahçeden ise kuru meyve ve badem gibi ürünleri içeriyor. Son dönemde paketlerimizi de yeniledik. Açılır kapanır ya da oturan ambalajları devreye soktuk.
Kabaca iki bacağı var bu işin. Biri ay çekirdeği, diğeriyse değerli kuruyemiş dediğimiz badem, kuru meyve gibi ürünlerden oluşuyor. İlk grup Türkiye’de ve Ortadoğu’da çok tüketiliyor. İkinci grup biraz daha pahalı olmasına rağmen çok ilgi görüyor. Biz de Türkiye pazarının yanı sıra Irak gibi ülkelere ve Almanya ya da Fransa’da Türk göçmenlerin yoğun olduğu bölgelere iki gruptan da satıyoruz.
Maalesef geçen yıl tüm kuruyemiş hammadde fiyatlarında çok ciddi bir artış oldu. Buna rağmen geçen yıl çok hızlı büyüdük.
Şarküteri üretiminizi nerede yapıyorsunuz?
Şarküteri ürünlerimizi Antalya’da üretiyoruz. Üretim yeri olarak Antalya’yı seçtik çünkü sahil bölgesine yakın olmak, oralara şarküteri satmak istiyorduk çünkü. Sucuk, salam, sosis gibi ürünlerin yanı sıra ileri işlenmiş et ürünleri dediğimiz şnitzel gibi ürünleri de üretiyoruz. Her türlü hijyen ve kalite sertifikasına sahip, çok temiz bir tesisimiz var. Orada tek sıkıntımız, işi kuralına göre yaptığımız için fiyatlarımız biraz pahalı olması.
2012’den beklentileriniz neler? Yeni şirket alımı var mı gündeminizde?
Herkes gibi biz de temkinli yaklaşıyoruz 2012’ye. Konumumuzu korumak, konsolidasyon, temkinli büyümek niyetindeyiz. 2012’nin son çeyreğine kadar bu temkinliğimizi koruyacağız. Gene büyüyeceğiz. Türkiye kadar, hatta onun biraz üstünde büyümeyi hedefliyoruz 2012’de.
Güneş Kömürcüler / Bloomberg Businessweek Türkiye
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.