E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
On yıl önce ‘ailenin reisi erkektir’ diyenlerin oranı yüzde 62 iken, bugün bu oran sadece yüzde 51. Araştırmanın bir diğer ilgi çeken bölümü ‘kadın’la ilgili. 2000 yılında ‘kadının yeri evidir’ diyenlerin oranı yüzde 54.7 iken, 10 yıl sonra yani 2010’da bu oran yüzde 40.8’lere kadar gerilemiş durumda. Türkiye’deki alkollü içecek tüketimine bakıldığında erkeklerde oran son on yılda 73.7’den 69’a geriledi. Ancak aynı dönemde kadının toplam tüketim içindeki payı yüzde 26’dan yüzde 30’a çıktı.
Türkiye’de alkol tüketiminin ne yönde değiştiği, alkollü içki tüketenlerin ya da tüketilmeyen kitlelerin profili hep tartışılan konuların başında geliyor. Nielsen Audience Measurement’ın TGI Türkiye Araştırması’nın son 10 yıllık verileri bu tartışmalara veri sağlayıp ışık tutabilecek bir kaynak niteliğinde. 18 yaş üstü kentli nüfusu baz alarak yapılan araştırmaya göre, “Son 12 ayda hiç alkollü içki tükettiniz mi?” sorusuna “Evet” cevabını verenlerin oranı 2000 yılında yüzde 23 iken 2010 yılında yüzde 17’ye düştü. Yıllara göre seyire bakıldığında “Evet” cevabı verenlerde en keskin düşüşün 2003 yılında gerçekleşerek yüzde 14.5’e kadar indiği göze çarpıyor. Bu oran ilerleyen yıllarda kademeli olarak artarak son birkaç yılda yüzde 16-17 bandına oturmuş görünüyor. Tüketimin en fazla düştüğü içki kategorisi ise bira olarak öne çıkıyor.
GENÇLERİN İÇKİ TÜKETİMİ AZALDI!
Tüketimin yaş gruplarına göre dağılımı da bir başka ilginç sonucu ortaya çıkarıyor. Buna göre 2000 yılından bugüne içki tüketenlerin içerisindeki 18-20 yaş grubunun payı yüzde 10.4’ten 8.6’ya, 21-24 yaş grubunun payı yüzde 16.1’den 12.6’ya, 25-34 yaş grubunun payı ise yüzde 31.6’dan 23.8’e geriledi. Toplamda 18-34 yaş grubunun tüketim pastasından aldığı pay 13 puan düşerek yüzde 58.1’den 45’e düştü. Tüketimdeki payını en çok artıran yaş grubu ise 45-54 yaş arası oldu. Bu grubun tüketimdeki payı 10 yılda yüzde 10.2’den 17.3’e çıktı.
EN KESKİN DÜŞÜŞ İLKOKUL MEZUNUNDA
Alkol tüketicilerinin profilinin eğitim durumuna göre dağılımına bakıldığında ise, üniversite mezunlarının toplamdan aldığı payın arttığı göze çarpıyor. Araştırmaya göre, 2000’de tüketicilerin yüzde 15.4’ü üniversite mezunuyken bu oran 2010’da yüzde 28.1’e yükseldi. Diğer bütün eğitim gruplarında ise düşüş yaşandı. En keskin düşüş yüzde 34.9’luk payı yüzde 26.8’e gerileyen ilkokul mezunlarında yaşandı. Bu verilerde kentlerdeki üniversite mezunlarının sayısının artmasının da etkisi var. 10 yılda kent nüfusunda üniversite mezunlarının oranı yaklaşık yüzde 4 arttı. Ancak yine de üniversite mezunlarının tüketimden aldığı payın yüzde 15’ler seviyesinde arttığı düşünülürse artışın ancak belli bir kısmının kentli nüfusun eğitim düzeyinin artmasına bağlanabileceği ortaya çıkıyor.
İZMİRLİNİN PAYI ANKARA’YI GEÇTİ
Alkollü içki tüketiminin illere göre dağılımına bakıldığında İstanbul’da son 10 yılda önemli bir değişiklik yaşanmadığı göze çarpıyor. 2000’de İstanbullular tüketicilerin yüzde 27.6’sını oluştururken, bu oran 2010’da yüzde 27.4’e düştü. Öte yandan Ankara’da ise gözle görülür bir düşüş yaşanmış durumda. 2000’de Ankaralıların tüketimden aldığı pay yüzde 19 iken bugün bu pay 10.7. Buna karşın İzmir’de de dikkat çeken bir artış yaşandı. İzmirlilerin tüketimdeki payı yüzde 8.26’dan 13.2’ye yükseldi. Bir başka deyişle Türkiye’deki alkol tüketicilerinin illere göre dağılım pastasında İzmirliler Ankara’yı geride bıraktı.
'KADININ YERİ EVİ' DİYENLER YÜZDE 14 DÜŞTÜ
Araştırmada, içki tüketiminden kadınların aldığı payın düzenli olarak arttığı ortaya çıkıyor. 2000 yılında alkol tüketiminden kadınlar yüzde 26.3’lük pay alırken bu oran 2010 yılında yüzde 30.2’ye çıktı. Bu artış, kadına ilişkin algıların değişmesiyle de paralellik gösterdi. Nitekim, “Kadının yeri evidir” fikrine katılanların oranı 2000 yılında yüzde 54.7 iken bu oran 2010 yılında yaklaşık 14 puan gerileyerek yüzde 40.8’e düştü. Benzer şekilde “Ailenin reisi erkektir” diye düşünenlerin oranı da aynı dönemde yüzde 62’den yüzde 51’e geriledi. Buna karşın “Erkek adam ağlamaz” diyenlerin oranı ise yüzde 24.7’den ancak yüzde 24.5’e inebildi. Erkeklerin en baskın olarak tükettiği içki kategorisi yüzde 78.4 ile rakı çıktı. Kadınların tüketimden en çok pay aldığı kategori ise yüzde 42.5 ile likör oldu.
KALABALIK ORTAMDA GEVŞEMEK İÇİN İÇENLERİN ORANI ARTIYOR!
Araştırmanın ilginç sonuçlarından bir tanesi de içki tüketenlerin içme nedenlerinde yaşanan değişim. İçki içme nedeni olarak gösterilen nedenlerin başında “Kalabalık ortamlarda bir içki insanı rahatlatır” cümlesi geliyor. Son 10 yılda içki içmesini bu nedene bağlayanların oranı yüzde 28.8’den yüzde 35.5’e yükseldi. “Sarhoş olmak için içiyorum” diyenlerin oranı ise ufak bir gerilemeyle yüzde 21.4’ten 21.2’ye düştü.
İŞSİZİN PAYI
Alkol tüketicileri arasında çalışan ve çalışmayanlar arasındaki dağılım da yıllara göre değişiklik gösteriyor. Araştırmaya göre, 2000 yılında alkol tüketenlerin içerisinde çalışanların payı yüzde 54.5 iken bu oran 2010 yılında yüzde 48.2’ye geriledi. Çalışmayanların oranı da aynı dönemde yüzde 49.9’a çıktı. Medeni duruma göre tüketime bakıldığında da, bekârların en baskın olarak tükettiği kategorinin yüzde 45.4 ile votka olduğu ortaya çıktı. Bir başka deyişle votka tüketenlerin yüzde 45.4’ü bekâr çıktı. Evlilerin en baskın tercih ettiği alkol kategorisi ise yüzde 61.7 ile rakı oldu.
Meltem ERSOY-HT EKONOMİ
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsaningundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsaningundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsaningundemi.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsaningundemi.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (23:28)