Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “En fazla parayı kim kazanıyor? Finans. Faiz, ABD ve Avrupa’da yüzde 1, Japonya’da eksi. Bizde 13, 14, 15’e çıkıyor. Tek kelimeyle bu zulümdür. Başarısız olduğum konulardan bir tanesi de budur” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlığı döneminde başarısız olduğu konulardan bir tanesinin “faizleri indirtememek” olduğunu söyledi. Dün, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun (DEİK) Olağan Genel Kuruluna katılan Erdoğan, işadamlarına ‘yeni dönem için’ önemli mesajlar verdi. Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı olan 2023 için konulan hedeflerin önemini anlattı ve ilk kez, bazı siyasi gelişmelerin Türkiye’nin bu hedeflere ulaşmasını engellemeye dönük olduğunu vurguladı. DEİK’in de hukuki altyapısının da 2023 yılı hedeflerine daha güçlü katkı vermesi için yenilendiğini belirten Erdoğan bankalara (finans sektörü) yüklendi ve şöyle konuştu:
GÖZLÜKLERİ İYİ SEÇİN “Özel sektörümüz inşallah krizleri fırsata dönüştürmeye devam edecek, Türkiye’nin parlayan yıldızını daha da parlatacak. Finans sektörünü uyarmak istiyorum. Kredi noktasında lütfen gözlüklerinizi daha dikkatli seçin. Yakın, uzak bir sıkıntı olmasın. Lütfen yüksek faizlerle krediyi gözden geçirin. Faizleri düşürmeliyiz ki girişimcilerimiz, yatırımcımız cesaretlensin. Onlar yatırım yaptıkça üretim, istihdam, ihracat artacak. En fazla parayı kim kazanıyor? Finans. Reel sektörün içinde olanlar finans kadar kazanamıyor. Üstelik de onlar çok fazla yorulmadan kazanıyorlar. Yatırımcının ne kadar finans sektörüne ihtiyacı varsa finans sektörünün de yatırımcıya o kadar ihtiyacı var. Etle tırnak gibi. Öyleyse burada kalkıp el ele vermeye, yatırımcının önünü açmaya mecburuz. Arkadaşlarıma hep söyledim; bugün ABD, Avrupa 1 puan uyguluyorsa, Japonya eksilerdeyse, bize ne oluyor? Komisyonlarını falan bakıyorsunuz 13, 14, 15 puanlara çıkıyor. Tek kelimeyle bu, zulümdür. ‘Siz Başbakandınız neden yapmadınız’ derseniz, onu da söyleyeyim. Başarısız olduğum konulardan bir tanesi de budur. Ama sürekli bunların müzakerelerini yaptık.
2023 yılı hedeflerimiz sadece iktisadi hedefleri ihtiva etmiyor. Uluslararası politika hedeflerimizi de kapsıyor. 1923 nasıl ki, 1. Dünya Savaşının sonucudur. 2023’e giden yol da bir gül bahçesi olmayacak. Sıkıntıları olacak ve aşkımızı, şevkimizi kırmaya yönelik saldırılar olacak. Ecdadımızın o zamanlar gösterdiği o dirayeti, kahramanlığı rehber edersek başarıya ulaşırız. 17-25 Aralık darbe girişimlerini yaşadık. Eğer diz çökseydik, buralarda olamazdık. Bir maşa giderse başka maşa bulurlar. Bir senaryo çökerse başka senaryo yazarlar. Bizim ödenecek bir diyetimiz yok. O yüzden bu kadar cesur hareket ediyoruz. Emaneti milletten aldık hesabı da sadece millete veririz. 2023’e kadar sabırla, dirayetle yürüyeceğiz. Onların işi engellemek, bizim işimiz koşmak.”
‘İnşaatı hafife almaya tahammülümüz asla yok’ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, inşaat sektörünü hafife almaya asla tahammüllerinin olmadığını belirterek şöyle konuştu:
“İnşaat bir kere en emek yoğun sektör olması hasebiyle çok önemli. Şimdi bunu söyleyince bu demek değil ki sanayiyi bir kenara koyalım. Bunun ikisini beraber başarmalıyız. Birini bırakalım öbürünü yapalım. Olmaz. Büyük ülke böyle düşünmez. Büyük ülke, inşaat sektörünü de, ileri teknolojiyi, sanayiyi de düşünür, başarır. Sanayimiz karamsarlık pompalayan çevrelere rağmen devasa yatırımlar yapıyor. En son İzmit’te Tüpraş’ın 3 milyar dolarlık Türkiye tarihinde tek kalemde yapılmış en büyük sanayi yatırımını hizmete açtık. Bunlar bir sıçramanın alametidir. Savunma sanayinde, bilişimde, inovasyon, araştırma-geliştirme, markalaşmada güzel gelişmeler yaşanıyor. Bundan dolayı tüm girişimcilerimize teşekkür ediyorum.”
Yeni Türkiye’ye katkı için Yenİ DEİK’İ oluşturduk DEİK Başkanı Ömer Cihad Vardan, 1986’da Turgut Özal’ın önerisiyle kurulan DEİK’in 2.5 ay önce yeni bir yapıya kavuştuğunu hatırlattı ve “Ülkemizi yeni ufuklara açma gayreti içinde olacağız. 2023, 2053 ve 2071 hedefleri içinde önemli bir kurum olmak istiyoruz. Bu yüzden yeni DEİK’i daha kapsayıcı, küresel ekonomiye daha entegre ve daima kurumsallaşan bir yapı olarak planladık” dedi. Bir taraftan küresel ekonomiye entegrasyon ve Türkiye’ye yabancı yatırımcı çekmeye çalışırken, potansiyeli yüksek ülkelere de Türk işadamlarının yatırım yapmasına destek olacaklarını anlatan Vardan, “DEİK’te 120 iş konseyi ile faaliyet gösteriyoruz. Bu sayı hızla artacak. Ulusal ve küresel çapta daha yaygın hizmet verecek bir yapı kuruyoruz. Bireysel üyeliğin de yolunu açıyoruz” diye konuştu.
Temelsiz bilgilerle eleştiriyorlar Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye ekonomisinin son 20 çeyrektir ortalama yüzde 5.8 büyüdüğünü belirterek, “Etrafımız ateş çemberiyken, AB ekonomisi böyleyken bu, büyük başarıdır. Büyümenin yüzde 2.6’sı ihracattan geldi. Cari açık beklentilerin çok üzerinde iyileşti, yüzde 37 daraldı. Burada başka bir başarı da var ki cari açığı daraltmayı ‘büyüyerek’ başardık. Bu çok önemli” dedi. Zeybekci, DEİK’in yeniden yapılandırılmasıyla ilgili de şunları söyledi: “Bunu istişarelerle, sizlerle birlikte yaptık. Daha güçlü bir DEİK ortaya çıktı. Bazıları temelsiz bilgilere dayanarak eleştirdi. ‘DEİK devletleştirildi, vergi kondu’ diyorlar. Bir kere DEİK’in yapısı aynen muhafaza edildi, kimliği güçlendi. Eski halinde 42 olan kurucular kurulu sayısı 99’a çıkarıldı. 25 kişilik yönetim kurulu ise 35 kişiye yükseldi ve hepsi de kendi üyeleri arasından kendileri tarafından seçilecek oldu. Şimdi daha bağımsız, daha güçlü bir DEİK var ve Ekonomi Bakanlığı bütçesinden DEİK’e kaynak aktarımı da getirildi.”
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.