E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündemErdoğan: Dizi ve sinema sektörü kendine çekidüzen vermeli---

Erdoğan: Dizi ve sinema sektörü kendine çekidüzen vermeli

Erdoğan: Dizi ve sinema sektörü kendine çekidüzen vermeli
25 Kasım 2024 - 13:58 borsaningundemi.com

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sinema ve dizi sektörümüz de artık kendine çeki düzen vermeli. Reyting uğruna kadına yönelik şiddetin normalleştirildiğini gösteriyor." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü Programı'nda önemli açıklamalarda bulundu.

Erdoğan'ın açıklamalarında öne çıkanlar şöyle;

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'mızın değerli mensupları, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olan 25 Kasım'da sizleri milletin evinde ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Kadına yönelik şiddet eylemlerinde hayatını kaybetmiş tüm kardeşlerimize rahmet ailelerine sabırlar diliyorum.

Bir eş bir baba ve Türkiye cumhurbaşkanı olarak ülkemizdeki ve dünyadaki kadınların onurlarıyla yaşama hakları için yanlarında olacağımı ifade ediyorum. Biz bugün burada bu programı gerçekleştirirken sınırlarımızdan birkaç yüz kilometre uzaklıkta bir soykırım devam ediyor.

NETANYAHU HÜKÜMETİ 14 AYDIR KADINLARI VE ÇOCUKLARI KATLEDİYOR

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında 50 bine yakın kardeşimiz şehit oldu. Yüzde 70'den fazlasını masum çocuklar ve kadınlar oluşturuyor. Gözü dönmüş Netanyahu hükümeti her gün onlarca kadını, bebeği yaşlıyı hunharca katlediyor. Dünyanın gözü önünde dünyanın sessiz ve tepkisiz bakışları altında 14 aydır adım adım ilerliyor.

FİLİSTİN'İN YÜREKLİ KADINLARINI SAYGIYLA SELAMLIYORUM

Filistin'in onurlu, gururlu kadınları zalime boyun eğmeyen asil duruşlarıyla imanlı yürekleriyle dünyaya ve kadınlara örnek oluyor. Şiddete uğrayan tüm kadınlarla olduğu gibi sizinle de tam bir dayanışma halindeyiz. İçinde bulunduğunuz şartlar ne kadar ağır olursa olsun sadece bu salonda bulunan hanım kardeşlerim değil Türkiye'nin tüm kadınları da sizin içi dua ediyor, Filistin'in kurtuluşu için mevlaya niyazda bulunuyor. Lafa gelince demokrasi ve insan hakları konusunda ahkam kesenler, söz konusu sapkın akımlar olunca ortalığı ayağa kaldıranlar katliama sessiz kalsa da biz sizi yalnız ve çaresiz bırakmayacağız. En temel hakkınız olan yaşam hakkınızı savunmaktan geri durmayacağız.

KADINA YÖNELİK ŞİDDET BİR İNSANLIK SUÇUDUR

Bir insanlık suçu olarak gördüğümüz kadına yönelik şiddetin tamamen ortadan kalkması için faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlarımızı buradan tebrik ediyorum. Kadınların haklarını güçlendirecek sayısız projeyi devreye aldık. 2012'de ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanun hukuki düzenlemelerimizin en önemlisidir. Bu yasanın çıkması ile ülkemiz en kritik eşiği aştı, devletimizin şiddete sıfır tolerans politikası çok ciddi bir zemine ulaşmış oldu.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ TARTIŞMALARININ HİÇBİR DAYANAĞI YOKTUR

Muhalefetin İstanbul Sözleşmesi üzerinden ısrarla sürdürmek istediği dayatmaların hiçbir dayanağı yoktur. Sözleşme yaşatır sloganı hiçbir anlam taşımıyor. Sözleşme değil, kanunlar yaşatır. Batılı ülkelerdeki vahim tabloyu bilmiyor ya da bilmek görmek istemiyorlar. Avrupa Parlamentosu, aile için şiddetle mücadele direktifini bu yılın ortalarında kabul etti. Türkiye 2011'den önce olduğu gibi 2020'den sonra da ihtiyaç duyulan düzenlemeleri yapmıştır. Bize bu iftiraları atanlar hükümetlerimizin bu süreçte hayata geçirdiği gerçekleri de gizlemektedir. 2015'teki TCK düzenlemesine kadar kadına yönelik şiddet, bir suç olarak bile tanımlı değildi. Bu suçun katalog suç haline getirilmesi, eşe karşı işlenen suçun tıpkı nikahlı eşe işlenmiş gibi ceza alması, iyi hal indirimi uygulamasının kaldırılması gibi adımlar, 2020'den sonra atılmıştır.

MUHALEFETİN YALAN DEDİĞİ ZULÜMLERE SON VERDİK

Dini ve kültürel temeli olmayan yanlış davranış biçimleri ile de mücadele ettik. Kadınların eğitimleri ile arasına giren engelleri ortadan kaldırdık. Üniversiteye gidemeyen gitse de kapısından çevrilen kızlarımızın mağduriyetlerini biz giderdik. Muhalefetin yalan dediği zulümlere biz son verdik. Kamudan atılan on binlerce 28 şubat mağduruna haklarını iade ettik.

CHP'NİN HELALLEŞME TİYATROSU RAFA KALKTI!

Bölücü terör örgütündeki insan hakkı ihlalini görmezden gelenlerin meselesi asla kadınların hak ve hukuku olamaz. Yıllardır ciğerparelerine yeniden sarılmak için mücadele veren Diyarbakır annelerinin feryatlarına kulak tıkayanların samimiyeti elbette sorgulanmalıdır. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, koşa koşa DEM'e giderken yüreği yanık Diyarbakır annelerinden bir selamı niçin esirgiyor? Kadın haklarını İstanbul Sözleşmesine sıkıştıran CHP, niçin bu annelerin yaşadıklarına sessiz kalıyor? CHP fazişan tarihi ile ne zaman yüzleşecek, kadın düşmanı söylemleri ile ne zaman hesaplaşacak? Ne zaman milletin değerleriyle barışacak? Görüyoruz ki eski genel başkanın parti içi darbeyle emekliye sevki ile CHP'nin helalleşme tiyatrosu da tümden rafa kalktı.

MUHALEFET ZİHNİYET İTİBARIYLA 1940'LARDA KALMIŞTIR

Alkol ve kumar bağımlılığı, çocuk ve kadına şiddetin en önemli etkenlerindendir. Bunların önüne geçmedikçe kadına yönelik şiddetin önüne de geçmeliyiz. Muhalefet alkol ve kumar bağımlılığının yol açtığı felakete karşı gözlerini kapatmaktadır. Muhalefet zihniyet itibarıyla 1940'larda kalmıştır. 1940'ların faşizan uygulamalarının çağdaşlık kılıfı ile tekrar milletimize dayatılmasına eyvallah diyemeyiz.

DİZİ VE SİNEMA SEKTÖRÜ KENDİNE ÇEKİDÜZEN VERMELİ

Sinema ve dizi sektörümüz de artık kendine çeki düzen vermeli. Reyting uğruna kadına yönelik şiddetin normalleştirildiğini gösteriyor. Toplumu bilgilendirici olması gereken diziler şiddete özendiren kötü bir rol oynuyor. Senaristlere, yapımcılara ve RTÜK'e büyük görev düşüyor.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)