Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları (Erdemir) için yatırımlar bağlamında 2013 de 2012'den çok farklı olmayacak. 2012 yılında 250 milyon dolar yatırım yapan şirket 2013 yılında da 300 milyon dolar yatırım yapacak. Ama bir farkla... Erdemir'de yatırımlar grubun ‘yenileme' için attığı adımların ölçeğinden farklı olacak. Ereğli'de yerli oto için sektörün ihtiyacına cevap verebilme hedefiyle tam kapasite çalışan galvaniz tesisine ilave yeni bir galvaniz hattı yatırımına başlanıyor.
Bunun yanı sıra Erdemir, TANAP (Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı) ve Batı Nabucco gibi özellikle Türkiye ve bölgesinde inşa edilmekte olan boru hattı projelerini de göz önüne alarak İskenderun tesislerinde ürün çeşitliliğini ve üretim kapasitesini artıracak yeni bir yatırım daha planlıyor.
Yatırım hamleleri bu iki projeyle de sınırlı değil. Hammadde tarafında Türkiye'deki demir cevheri yatırım projesini sürdüren Erdemir, diğer yandan da ‘bunun yurtdışı ayağını nasıl oluştururum' stratejisiyle hareket ediyor. Hammadde kaynaklarına erişimini artırmak için yurtdışındaki yatırım araştırmasını sürdüren Erdemir, bu alanda ‘ayağını sağlam zemine bastığından' emin olmadan adım atmayacak. Köprü, baraj ve rüzgar santralleri alanında önemli altyapı projeleri için de çelik tedarikçisi olan Erdemir'in Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Tar, bir başka yatırım projesi ile ilgili de "Türkiye'de 20 bin megawatt rüzgar santrali hedefiyle çalışmalar olduğunu takip ediyoruz. 1 milyon tona yakın çelik ihtiyacı doğuracak bu alanda da kapasite artırma çalışmalarımız neticelenmek üzere" diye konuştu. Erdermir, Ereğli ve İskenderun tesislerinde yer alan toplam 32 milyon ton elleçleme kapasitesine sahip 2 limanı ile de aslında Türkiye'nin en büyük liman yatırımcılarından biri. Tar, limanlarını da daha iyi yönetmek istediklerini ifade ederek "Bu başlı başına bir kar merkezi haline gelebilir" dedi. Erdemir Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Tar ile grubun re-organizasyonundan yatırımlara, sektördeki gelişmelerden dünyadaki trendlere kadar çok geniş bir yelpazede konuştuk. 1 ay sonra görevinin 3'üncü yılını dolduracak olan Fatih Tar, iş planlarını büyük bir heyecanla anlattı. Tar, şirkete hem gençlik aşısı yapmaya çalıştıklarını, hem de kurmay karargahında kadınların gücünün yarattığı rüzgarı arkalarına aldıklarını vurguladı.
"Yerli oto için çalışıyoruz" diyen Erdemir Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Tar, Ereğli'deki tesislerinde mevcut galvaniz hattına ek olarak yeni bir hat daha kuracaklarını belirterek "2013 yılında başlamayı düşündüğümüz en önemli yatırımlarımızdan biri yeni galvaniz hattımız. Yerli otomobil için yola çıktık. Mevcut 330 bin ton kapasiteli galvaniz hattımız tam kapasite ile çalışıyor ve otomotiv sektöründe artan ihtiyacı karşılamak amacıyla ilave yeni bir tesis yatırımı planlıyoruz. 2-2.5 sene sonra istediğimiz üretim hedefine ulaşacağız. Özellikle otomotiv sektöründe Ar-Ge çalışmaları için 2012 yılında grubumuz bünyesinde oluşturulan Ar-Ge Direktörlüğü aracılığıyla da otomotiv sektörü ve yerli otomobil üretimini desteklemek için elimizden gelen tüm gayreti gösteriyoruz" açıklamasını yaptı. Türkiye ve çevresinde devam eden TANAP, Batı Nabucco gibi projeler var. Fatih Tar'ın tabiriyle "Ortam canlı, bir sürü potansiyel var." Fatih Tar, "Bir diğer önemli yatırımımızda özellikle Türkiye ve çevre bölgelerde inşa edilmekte olan boru hattı projelerine yönelik olacak. İskenderun tesislerinde yapacağımız geliştirme yatırımları ile üretim kapasitesini artıracak, bugün ürettiğimiz boru hattı kalitelerine yenilerini de ekleyerek bölgenin en modern tesisi olarak rekabet üstünlüğümüzü koruyacağız. Bunların yanında 2023 yılı hedefleri doğrultusunda köprü, baraj ve rüzgar santralleri alanında önemli altyapı projeleri planlanıyor. Bu bağlamda Türkiye'de 20 bin MW rüzgar santrali hedefi ile ilgili çalışmalarımız sürüyor. 1 milyon tona yakın çelik ihtiyacı doğuracak bu alanda da çalışmalarımız sona gelmek üzere" diye konuştu.
Odağına müşteriyi aldı merkezlerle yakınlaştı
Erdemir Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Tar, Erdemir ve İsdemir'i tek bir şirket gibi yönetmeye çalıştıklarını, idari organizasyon yapısında değişiklik yaptıklarını, en önemlisi de pazar ve müşteri odaklı bir yapıya dönüştüklerini anlattı. İşte Fatih Tar'ın ifadeleri ile Erdemir cephesindeki gelişmeler: "Bir merkezi yönetim oluşturduk. Satış ve satın almanın büyük kısmı İstanbul'dan yapılıyor. Yapılanmayla ilgili ana konularımız tamamdır. CPO (Chief Production Officer) ve CTO'nun (Chief Tecnihal Officer) organizasyonlarının yapılanması devam ediyor. Her şeye grup olarak, grubun gücü olarak bakıyoruz. Kömürü iki şirket, demiri iki şirket için alıyoruz. Satışı, iki tarafta üretime döndürüyoruz. Dağıtımı coğrafi olarak yönetiyoruz. İsdemir ve Erdemir'i ayrı ayrı değil, tek şirket olarak yönetiyoruz. Üretimdeki üstünlüklerimizi koruyarak müşteri ve pazar odaklı bir yapıya kavuştuk. Yeni müşteri sayımız arttı hatta küsen müşterileri de geri getirdik. 2009'da yaklaşık 780 adet olan müşteri sayısı, 2012 yılında 1.400'e çıktı. Artık ‘müşteri velinimetimizdir' anlayışı ile hareket ediyoruz. Bu yapılanmanın sonucunda özellikle genel imalat ile otomotiv ve beyaz eşya sektörlerindeki satışlarımız 2012 yılında 2009 yılına göre yaklaşık 2 kat arttı.
Şirket pazar odaklı yapıya dönünce müşteriye yakın olmanız lazım. Eskiden bir tek Gebze'de olan servis merkezimizi güçlendirdik. Servis Merkezi alanında yapacağımız yatırımlar 2013 yılında da devam edecek ve Manisa'da da bir servis merkezimiz faaliyete geçecek. Bu yatırımlar neticesinde Ereğli, İskenderun, Gebze ve Manisa tesisleri ile büyük sanayicilerin yanında küçük işletmelere de ulaşmak istiyoruz. Çeliği farklılaştıramıyorsunuz ama hizmeti farklılaştırabiliriz.
DÜNYADA DENGELER DEĞİŞTİ, TÜKETİMİN YÜZDE 45'İNİ ÇİN TEK BAŞINA YAPIYOR:
2012 yılında dünya görünür çelik tüketiminin yaklaşık yüzde 2 artışla 1.4 milyar ton seviyesine ulaşması bekleniyor. Dünyadaki ekonomik yavaşlama ve gelişmiş ekonomilerin içinde olduğu sıkıntılar göz önüne alındığında bu artış oranını başarı saymak gerekir. Zaten bu artıştaki esas katkı gelişmekte olan ekonomilerden geliyor. 2000 yılında gelişmiş ülkelerin dünya çelik tüketimindeki payı yüzde 60 seviyesinde iken 2012 yılında bu oranın yüzde 30'un altında gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Şüphesiz bu değişimdeki en büyük pay Çin'e ait. 2000 yılından itibaren Çin'deki yoğun yatırımlar ve tüketim artışı sonucunda 2012 yılına gelindiğinde bu ülke tek başına dünya çelik tüketiminin yüzde 45'ini yapar hale geldi.
DÜNYADA DEMİR ÇELİKTE KAR EDECEK 6-7 ŞİRKETTEN BİRİ ERDEMİR OLUR:
Küresel ekonomideki belirsizlikler nedeni ile 2012 yılı çelik sektörü açısından oldukça zorlu geçti. Dünyadaki en büyük çelik şirketleri astronomik zararlar açıkladı. 2000 – 2006 yılları arasında büyük bir iştahla birleşme ve satın almalara yönelen dünya devlerinin pek çok tesisi bu dönemde verimsiz çalışma ve yüksek maliyetler nedeni ile ya kapatılıyor ya da elden çıkarılmak isteniyor. Zor geçen 2012 yılında Avrupa'nın ve Amerika'nın köklü ve tanınmış bir çok demir çelik şirketi milyarlarca dolar zarar açıklamak zorunda kaldı. 2012 yılında gelişmiş ülkelerin çelik tüketiminin değişmediği hesaplanırken; AB için işlerin daha kötü boyutta olduğu tahmin ediliyor ve 2013 yılında da pozitif bir gelişme beklenmiyor. Bu ekonomik koşullar altında en önemli ihracat pazarımız olan AB'de 30 milyon tonluk bir arz fazlası ortaya çıktı. Türkiye tüketimindeki gelişmeler AB'nin ve dünyada arz fazlası olan Ukrayna, Rusya, Çin, Japonya ve Güney Kore'nin de ilgi alanına girdi. Sektörün dünya sıralamasına dair veriler geldiğinde muhtemelen Türkiye'den biri biz olmak üzere iki büyük şirketin, Rusya'dan 3 ve Ukrayna'dan bir şirketin kar edebildiğini göreceksiniz. Çünkü, Çin ve Japonya'dan zarar gelecek. Amerika pazarında yılın ilk yarısındaki karların katkısı ile yılın toplamında ya az kar yazdıracak ya da karlar başa baş çıkacak. 2012'de herkes sıkıntılı görünüyor. Erdemir'i dünya ile mukayese ettiğimizde iyi durumdayız.
DÜNYADA SIKINTILAR ARTINCA DEVLETLER DEMİR-ÇELİK SEKTÖRÜNE DESTEK AÇIKLIYOR:
2008 krizi gelişmiş ülkelerdeki çelik tüketimi açısından tam bir yıkım oldu. Krizin ardından geçen 4 yıla rağmen bugün ABD 2007 yılındaki çelik tüketiminin yüzde 10; Avrupa Birliği ise yüzde 21 gerisinde. Elbette ki bu durum hükümetlerin dikkatinden kaçmıyor. Bunun en son örneğini yakın zamanda gördük. Ukrayna Devlet Başkanı Yanuchenko çelik tesislerini desteklemek için çok ucuz finansman imkanları sunacaklarını açıkladı. Bunun yanında Hindistan, Brezilya, Meksika, Mısır, Suudi Arabistan gümrük vergilerini artırırken; ABD ve pek çok ülke de sürekli olarak anti-damping davalarını gündeme getiriyor ve zorlu gümrük uygulamaları geliştiriyor. Demir çelik sanayine bu kadar önem verilmesinin en önemli nedeninin demir çelik sanayisi güçlü olan ülkelerde diğer sanayi kollarının da paralel şekilde gelişmesi olduğu ortaya çıkıyor. Dünya Çelik Birliği'nin (WSA) yaptığı araştırmaya göre demir çelik sektöründe yaratılan 1 kişilik istihdam; çelik kullanan, hammadde üreten, servis sağlayan sektörlerde 25 kişilik istihdam yaratıyor.
TÜRK ÇELİK SEKTÖRÜ ÜRETİMDE AVRUPA'NIN BİRİNCİLİK KOLTUĞUNA OTURACAK:
Türkiye'de, demir çelik üretimi konusunda son 5 yıl içerisinde ciddi bir sıçrama yaşandı. Ülkemizde uzun yıllardır süregelen yassı-uzun çelik kapasitesi dengesizliğini gidermek için ERDEMİR Grubu'nun İskenderun tesislerinde yapmış olduğu Cumhuriyet tarihinin en büyük özel sektör yatırımı başta olmak üzere diğer özel sektör yatırımları ile birlikte Türkiye'nin yassı çelik kapasitesi 16 milyon tona ulaştı. Uzun ürünlerdeki 35 milyon tonluk kapasite ile Türkiye çelik üretim kapasitesi 50 milyon tonun üzerinde. Bunun neticesinde 2012 yılında sektör olarak yaptığımız 36 milyon ton ham çelik üretimi ile dünyada çelik üretimini en çok artıran ülke olduğumuzu görüyoruz. Bu değerler ile Türkiye 2012 yılında dünyada en fazla demir çelik üretimi yapan ülkeler arasında 10'uncu sıradan 8'inci sıraya, Avrupa'da ise Almanya'nın hemen arkasında 2. sıraya yükseldi. Avrupa'nın en büyük üreticileri Almanya, İtalya ve Fransa'da üretimin düştüğü göz önüne alındığında bu oldukça büyük bir başarıdır. Türkiye'nin birkaç yıl içerisinde Almanya'yı da geride bırakacağı düşünülüyor. Uluslararası kuruluşlar tarafından yapılan tüm tahminler Türkiye'nin 2013 yılında da aynı performansını sürdüreceği ve ham çelik üretimini 38 milyon tonun üzerine taşıyacağı yönünde.
BAKANLARIMIZIN BÜYÜK DESTEĞİNİ GÖRDÜK
Erdemir Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Tar, hükümetin kendilerine dolayısıyla sanayiye verdiği desteği de anlatırken Sanayi Bakanı Nihat Ergün, Enerji Bakanı Taner Yıldız ve Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve çalışma arkadaşlarının da karşılaştıkları problemlerde çok proaktif bir şekilde çözüm için yardımcı olduklarını aktardı. Fatih Tar, Sanayi Bakanlığı'nın uzun çalışmalar sonrasında yayınladığı Demir-Çelik ve Demir Dışı Metaller Sektörü Strateji Belgesi'nin sektörde bir dönüm noktası olduğunu ve Ekonomi Bakanlığı tarafından hazırlanan Girdi Tedarik Stratejisi'nin sürdürülebilir sanayi gelişimine katkısının çok büyük olacağını ifade etti. Bir dönem kamuoyunda gaz sıkıntısı olacağı haberlerinin ardından Ankara'da kapılarını çaldıkları iki bakanlığında kendilerine tüm kapıları açtığını vurgulayan Tar, "Türkiye artık birden fazla cephede iş çıkartıyor ve sektörel gelişmelerin devlet nezdinde bu derece yakından takip edilmesi büyük önem taşıyor. Sayın Bakanlarımızın, değerli müsteşar ve genel müdürlerinin özverili çalışmaları ve yakın ilgileri bölgesel ve küresel anlamda daha rekabetçi olmamıza, ülkemizde üretilen katma değerin artırılmasına yardımcı oluyor" diyor.
BEN, SENDEN HIZLI KOŞACAĞIM
Türkiye'nin yakınındaki iki ülke Rusya ve Ukrayna dünyadaki en ucuz çeliği üretiyorlar. İçeride de her şey güllük gülistanlık değil. Dünya piyasasında rekabet büyük. Zaten onun içinde Erdemir, odağını müşteriye çevirmiş durumda. Fatih Tar, dünyadaki rekabeti anlatırken bir fıkraya da atıfta bulundu. Bizde paylaşalım istedik. "Pasifik savaşında bir Amerikalı bir Japonu esir almış gidiyorlar. Ormanda tam karşılarına bir kaplan çıkmış ve koşarak gelmeye başlamış. Japon eğilmiş ayakkabılarını bağlıyor. Amerikalı gülmüş ‘Ne o yoksa kaplandan daha hızlı mı koşacaksın' demiş. Japon gayet sakin cevap vermiş: Hayır, senden daha hızlı koşacağım." Erdemir Grubu'nda 3'üncü yılı devirmeye hazırlanırken de Tar, "Emek sarf etmeden bir hedefe ulaşmak mümkün değil. Erdemir'de en çok sevindiğim nokta burada iş hiç bitmiyor" yorumunu yapıyor. Tar'ın bu yorumuna ise en büyük destek toplantıda bize eşlik eden Baş Danışman Kemal Özden ve Pazarlama Direktörü Başak Tav'dan geliyor ve anlıyorsunuz ki mesai sabah 05:00 gece 24:00.
Ece CEYHUN/DÜNYA
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.