E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, Türkiye'deki makro ekonomik göstergelerle ilgili gelişmeleri köşesinde yazdı.
İşte Aktaş'ın o yazısı:
Hemen her yıl tekrar eden dönemsel gelişmeler göz önünde bulundurulur, geçmiş yıllardaki gerçekleşmelere bakılır ve içinde bulunulan yılla ilgili olarak ay bazına bile inen enflasyon tahminleri yapılırdı, yapılabilirdi. Üç beş ay öncesine kadar mümkündü bu. Oysa şimdi kimse önünü göremez, ne olacağını kestiremez hale geldi.
Ama bu yoğun sis içinde bile nereye gittiğimizi iyi kötü kestirme şansımız var. Biraz el yordamıyla ama, sonuçta var...
Önümüzü öylesine göremez durumdayız ki baksanıza haziran ayında tahminleri bir puandan fazla aşan bir artış yaşandı. Herhalde hiç kimse tüketici fiyatlarının bir ayda, hem de haziran ayında yüzde 2.61 artacağını tahmin etmiyordu.
Hani haziran değil de fiyatların genellikle yüksek oranda arttığı sonbaharda böylesine bir oran görmüş olsak pek yadırgamazdık. Ama haziranda!
2003-2017 dönemini kapsayan 15 yılın haziran ayı ortalamasında fiyatlar artmak bir yana yüzde 0.15 gerilemiş. Dün de yazmıştık, haziran aylarında fiyatlar en fazla yüzde 0.76 artış göstermiş. Bu yılki oran ise yüzde 2.61...
Bu oranlar geride kaldı, önemli olan artık sonrası, nereye gittiğimiz ya da sürüklendiğimiz...
Artık geçmişin oranlarını bu yıla uygulayarak bir yere varamayacağımız ortada. Olsa olsa geçmiş yıllarda oluşan eğilimlere bakabiliriz.
Yüzde 19.9!
Dayanak verilerimiz yine TÜİK’in 2003 bazlı TÜFE serisi. Buna göre 2003-2017 ortalaması bize ilk altı aylık dönemlerde yüzde 4.12 fiyat artışı yaşandığını gösteriyor. Hesaplamada, baz yılı olması nedeniyle 2003’ün ocak ayının dikkate alınamadığını belirtelim. Ama bu bir ay, tüm hesaplama açısından göz ardı edilebilecek bir eksiklik.
2003-2017 ortalamasında ilk yarılardaki yüzde 4.12’lik artıştan sonra ikinci yarılarda yüzde 4.40’lık bir artış ortalaması oluşmuş. Yani ilk yarının az da olsa üstünde bir gerçekleşme var.
İkinci yarıların ortalama oranı olan yüzde 4.40’ı bu yıla uygulamanın pek anlamı yok. Ama bu oranın gerçekleşebileceğini varsaysak bile yıllık TÜ- FE yüzde 14 olacak.
Biz yüzde 4.40’ı değil de, ikinci yarıdaki bu oranla ilk yarıdaki yüzde 4.12 arasında oluşan dengeyi dikkate almayı tercih ediyoruz. Yüzde 4.12’den yüzde 4.40’a çıkıştaki değişimi bu yılın ilk yarı oranı olan yüzde 9.17’ye uyguladığımızda ikinci yarı için yüzde 9.80’lik bir oran elde ediyoruz. Buna göre de yıllık TÜFE yüzde 19.9’u buluyor. Fiyat etiketi gibi ama oranların söylediği bu.
Umut kırıcı etkenler
Fiyatların belli bir dönem geçmiş yıllara göre çok hızlı artıyor olması tek başına çok önemli sayılmayabilir. Ülke doğal bir afet yaşamıştır, olağanüstü bir dönemden geçilmiştir, dünyada sıra dışı gelişmeler olmuştur; dolayısıyla fiyatların bir dönem hızlı artış göstermesi normal bulunabilir. Ama şu son üç aya bakalım; öyle bir durum yok ki!
Yıllardan beri konuşulan, kurulan komitelerle çare aranan meyve ve sebzedeki fiyat artışı konusu... Üretici malını çok ucuza satmak durumunda kaldığı için mutsuz, tüketici fiyatlar çok yüksek olduğu için...
Sonuç; işte enflasyon. TÜFE’de gıda ve alkolsüz içeceklerin ağırlığı her ne kadar yüzde 23 olarak dikkate alınıyorsa da gelir düzeyi geriledikçe gıdaya daha çok pay ayrıldığı bir gerçek. Bu da zaten açıklanan enflasyonla yaşananın kimi haneler için çok farklı olmasını açıklıyor.
Pek kolay değil ama varsayalım gıda maddelerinin fiyatındaki artışa mevsimsel etkenlerin de yardımıyla kısmen bir çare bulduk, fiyat artışları hız kesti. Peki ya döviz kurundan gelen baskı ne olacak?
Merkez Bankası haziran ayının fiyat gelişmelerini değerlendirirken enflasyondaki artışın alt gruplar geneline yayıldığına dikkat çekiyor ve dövizin etkisi konusunda şu görüşleri dile getiriyor:
“Bu dönemde enerji enflasyonundaki yukarı yönlü seyir sürmüştür. Döviz kuru gelişmelerine bağlı olarak başta beyaz eşya ve otomobil olmak üzere dayanıklı tüketim mallarında yüksek oranlı fiyat artışları kaydedilmiştir. Türk Lirası’ndaki değer kaybı, ithal içeriği yüksek diğer temel malların yanı sıra bazı hizmet gruplarını da olumsuz etkilemiştir. Bu dönemde hizmet enflasyonunda genele yayılan artışlar izlenmiştir.”
Dövizin etkisini tam görmedik
Dün de aktardık. İlk altı ayda bir dolar ve bir eurodan oluşan döviz sepetinde yüzde 20’ye yakın artış oldu. Aynı dönemdeki TÜFE artışı ise yüzde 9.17 düzeyinde. Geçmiş yıllara göre kur artışı- TÜFE artışı makası çok açıldı.
İşte bu durum gelecek açısından umutlu olmayı zorlaştıran başlıca etkenlerden. Üstelik mayıs ortasından beri akaryakıt fiyatlarını sabit tutuyoruz. Bunu yerel seçime kadar sürdürecek miyiz? Ya sonrasında, akaryakıt fiyatları yaydan kurtulan ok gibi fırlamayacak mı?
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
halk kendi etti, kendi bulacak
Enflasyon güzel bir şeydir. Enflasyon olmasa fiyatlar artmaz ve her şey erişilebilir olur. Örneğin et fiyatları artmasa alt seğment halk da et alır yer. O zaman lüks et lokantalarında alt seğmentten halk yüzünden yer bulamazsınız. O yüzden enflasyon iyidir. Kimisi et yer kimisi kuru fasulye. Sene sonu enflasyonun %50 olmasını bekliyorum.
KAPIDA DÜN ALDIM TARLA DOMAT 2 TL SOĞAN 2TL PATATES 2 3 BOYBOY. İZMİR YEŞİLYURT DA. OKADAR DA ABARTMAYA GEREK YOK.
herkes izmir yeşilyurta yaşamıyor
Pazar da enflasyon yüzde iki yüz. 5 kilo domates alırken yarım kilo alıyoruz sadece yemeklere koymak için
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsaningundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsaningundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsaningundemi.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsaningundemi.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (13:34)